Kulüplerin gerçek sahipleri

30.09.2019 - 15:39, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

Kulüplerin gerçek sahipleri

  Türkiye’nin olmazsa olmazıdır taraftar grupları. 07 Gençlik, Genç Fenerbahçeliler, Gecekondu, Çotanaklar, Nefer ve sayısız daha nicesi… Hepsi kendi içinde Türkiye’nin en büyüğüdür. Aralarında sürtüşme olsa da birbirleriyle dost olanların sayısı da azımsanmayacak kadardır. Sadece futbol değil, gönül verdikleri spor kulübünün diğer branşlarında da hep tribündedirler. Yeri gelir ülkenin bir ucundan bir ucuna giderler, cefayı hep onlar çeker. 5-0 geride oldukları maçın 90’ıncı dakikasında bile takımlarına destek olmaktan asla vazgeçmezler. Saf aşıktır onlar. Karşılıksız, platonik aşıklardır her biri. Hayattır onlara, aşık oldukları renkler. Şarkıdır dillerinde, gündüz gece. Yatarken son, uyandıklarında ilk düşündükleri şeydir takımları. Deplasmanlar en keyifli yanlarıdır onların. Karnaval gibidir ev sahibi olduklarında statları, şehirleri. “Burası bizim evimiz, tabii ki de burada olacağız. Önemli olan deplasmandır. Takıma orada sahip çıkarız” der hemen hemen hepsi. Yaşın bir önemi yoktur. Aralarında dilin, dinin, ırkın hiçbir önemi yoktur. Tek gerçek, tek bayrak vardır onlar için. İşte her gördüğümüzde ‘bunlar galiba daha iyi’ dediğimiz ülkemizin güzide taraftar gruplarının kısa tarihçeleri. Yazamadıklarım için özür diliyorum. O kadar güzel ve çoksunuz ki hepinize ayrı ayrı sevdalıyım.   Antalyaspor-07 Gençlik: 07 Gençlik Antalyaspor Taraftarlar Derneği, 1981 yılında Antalyaspor’u desteklemek amacıyla kurulmuş, Türk tribün tarihinin ilk resmi taraftar grubudur. Fakat kuruluş tarihi çok daha eskidir. Asıl kuruluş yılları ise 1976-1977 yıllarıdır.O zaman gruplaşmalar ve dernek kurulması yasaktı. Bu yüzden 1981 yılında aktif olmuştur. 07 Gençlik tamamen Antalyasporludur. Antalyaspor’a her platformda destek vermektedir. Kulüp ekonomik olarak zor durumda olduğu doksanlı yıllarda kendi arasında para toplayıp futbolculara dağıtmıştır. Kuzey kale arkası anlamına gelen ‘Curva Nord’ ibaresi ile tanınan grup, Antalya Atatürk Stadı’nın kapalı tribününde başladığı yolculuğuna yine aynı stadın kuzey kale arkasında bulunan Adopen tribününde efsaneleşerek devam etmiştir. Daha sonra Mardan Stadı, Akdeniz Üniversitesi Stadı ve şimdi de 33 bin kişilik Antalya Stadyumu’nun kuzey kale arkasında yer alan 07 Gençlik, her geçen gün büyüyen potansiyeli ve üye sayısı ile Türkiye’nin en güçlü taraftar grupları arasında yer almaktadır. Bunun yanında yer aldığı sosyal sorumluluk projeleri, fair play çerçevesinde takımımızı desteklemek adına attığı adımlar ile tüm kamuoyunun takdirini kazanmıştır.     Ankaragücü – Gecekondu: Ankara’nın gecekondu mahallelerinde yaşayan gençlerin kurmuş olduğu Ankaragücü’ne hayat veren, tam anlamıyla Ankaragücü denince akıllara ilk gelen tribün grubudur.  Gecekondu grubu 1973 yılında kurulmuş ve Ankaragücü tribünlerinin en köklü grubudur. Kurucusu ise bilinmemektedir. Gecekondu grubu diğer gruplar gibi sosyal sorumluluk projelerine de imza atmaktadır. Kendi aralarında bir dayanışma ağı kurup durumu kötü olan Ankaragücü sevdalısı ailelere yardımlarda bulunmaktadırlar. Hatta Gecekondu tribünü birbiriyle iletişimi en güçlü olan gruplardan biridir. Bu ne demek? Eğer bir şeye tepki koyacaklarsa çok güzel organize olurlar. Hatta Ankara çapında yürüyüş yapmışlıkları vardır. Türkiye Futbol Federasyonu Ankara binasına olan yürüyüşleri buna örnektir. Ya da 10 Kasım’da toplanıp Ulus’tan Anıtkabir’e yürümeleri gibi. İşte bütün bu etmenler Gecekondu tribününü en önemli gruplardan birisi haline getirir.   Bursaspor – Teksas: Teksas’ın tarihini inceleyecek olursak tarihleri 1966-67 sezonuna dayanıyor. O döneme kadar Türk spor basını tribünlerde büyük bir kavga henüz görmemiş. Fakat o sezon Bursa- Zonguldak maçında büyük olaylar çıkıyor. Basın bu olayı manşetlerine “Stadı Teksas’a çevirdiler” olarak taşıyor. Bursaspor taraftarı bu lakabı benimsiyor ve Teksas’ı kendilerine isim olarak alıyor. Peki herkesin bildiği Gecekondu- Teksas kardeşliği nereden geliyor? Onun da hikayesi şöyle efendim: Abdülkerim Ağabey Teksas’ın kurucu üyelerindendir.Fakat üniversiteyi Ankara’da okur. Bu yıllar süresince Ankaragücü maçlarının sıkı bir takipçisi olur. Tribüne gele gide Ankaragücü tribünleri tarafından da sevilen bir kişilik haline gelir. Hatta tribünde önemli görevler üstlenir. O artık önce Bursasporlu sonra Ankaragücü taraftarıdır. Fakat üniversite yılları biter ve Abdülkerim Ağabey Mardin’e vatani görevini yapmaya gider. Burada şehit olur Abdülkerim. Arkasında ise unutulamayacak anılar bırakır. Bursa’da Teksas grubu üyeleri cenaze töreni düzenlediği sırada çok ilginç bir olay yaşanır. Cenaze törenine yaklaşık 100 otobüs Ankaragücü taraftarı gelir aniden. Bursasporlular bu jestten dolayı inanılmaz duygulanırlar. Ankaragüçlüler Abdülkerim Ağabey bizim de ağabeyimizdi diyerek inanılmaz bir dostluk mesajı verirler ve uzun yıllardır süren dostluk böyle başlar.   Adanaspor- Turbeyler: İlk olarak 1970`lerde Adanaspor maçlarında kale arkasında susmayan taraftarlara, turuncu ve beyaz kelimelerinin birleşmesinden oluşan Turbeyler denilmeye başlandı. Bu tarihi 1970’lere dayanan grup, amigolarının silahlı saldırıya uğramaları ve Adana’nın her maçı kapalı gişe oynamasıyla hatırlanır.   Malatyaspor-Derebeyleri: Malatyaspor tarihinde başarı konusunda diğer takımlara göre geri kalmıştır.Fakat taraftar grupları kulübün önüne geçebilecek kadar takımlarına bağlıdırlar. Grup önce 2001 yılında Birleşik Malatyaspor Taraftarlar Derneği adı altında kuruldu. Dernek, tribün için isim seçmekte ise hiç zorlanmadı. Malatya’da ki mahalle isimlerinin İnderesi, Haramideresi, Beylerderesi, Şeytandere, Çakalderesi gibi isimlerin sıkça dere ile bağdaşması sonucu Derebeyleri isminin seçiminde etken olmuştur.   Bayburtspor-Kurukafalar: 1973 yılında Bayburtspor 2. Lige çıkınca şehrin takımına destek amaçlı kurulan gruptur Kurukafalar. En meşhur özellikleri ise her maç astıkları ‘Soran olursa Kurukafalar yaptı dersiniz’ pankartıdır. Kurukafalar isminin çıkış hikayesi ise tamamen ilgi çekici ve korkutucu olduğu içindir.   Kocaelispor-Hodri Meydan: 1989 yılında kurulan Hodri Meydan adlı taraftar grubu, futbol maçlarını ağırlıklı olarak maraton tribününde izler. 1989 öncesi Çılgınlar adıyla var olan tribün, 1989'da Bartın deplasmanına gidilirken o zamanlar Uğur Dündar'ın yaptığı Hodri Meydan programından esinlenerek bu adı almıştır. Ama bir açıklamaya göre de Grup isminin Hüsnü Dindar’dan çıktığı belirtilse de, bu konuda güncel bilgiler ışığında Hodri Meydan isminin Uğur Dündar’ın programının yayın tarihinden çok daha önce 1987 döneminde konulduğu grup kurucularından Nedim Yılmaz tarafından belirtilmiştir. Kocaeli’nin lider taraftarlarından ve Hodri Meydan’ın önde gelenlerinden Cemal Derya ve arkadaşları hızla bir yapılanma başlatarak 2004 yılında yenilenmiş ve tüm Hodri Meydan’ı kapsayan Kocaelisporlu Taraftarlar Derneği’ni (KOSTAD) kurdu. KOSTAD kurulduğu günden itibaren gerek semtleri birleştirmesi ve de deplasman organizasyonları ile kısa sürede Türkiye’nin gündemine oturdu.      Sakaryaspor-Tatangalar: 1989 senesinde maçlara gidip gelen Sakaryaspor altyapı oyuncuları, yine bir İstanbul deplasmanı sonrası kendi maçlarından sonra, A takımdaki ağabeylerini izlemek için tribünde yerlerini alırlar. O dönemlerde yanlarından hiç eksik olmayan Kırıntı Fuat vardır bir de.  O yıllarda vizyona giren ‘Kurtlarla Dans’ filminden çok etkilenen Fuat, hemen arkadaşlarının yanına gelip, zaten kurulma aşamasında olan tribün grubundaki arkadaşlarına “İsmimiz Tatanka olmalı!” der. Gençler, “Tatanka nedir?” diye sorar Kırıntı Fuat’a. Fuat anlatır uzun uzun. Tatanka isminin, Kurtlarla Dans Filmi’nde, savaşçı Kızılderili kabilesi Sioux topluluğunun en değer verdiği, yaşayışında mana, duruşunda berklik olan bizonlara verdiği isimdir. Güçlüdür, korkusuzdur, kutsaldır, değerlerine inançlıdır, haksızlıklara karşı savaşçı olduğu söyler. Sonrasında söyleniş zorluğu bakımından Tatanka adını Tatanga yapıyordu grubu kuranlar. Pankartlarını değiştiriyorlar, Tatangalar olup Sakarya Atatürk Stadı’na renk, heyecan, kulüp olmaktan öteye geçiyorlardı. Halen 2.Lig’de olan kulüp her maçı kapalı gişe oynamasıyla meşhurdur.   Adana Demirspor-Şimşekler: Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) bünyesinde kurulan Demirspor kulüpleri, başta futbol, güreş, atletizm ve yüzme olmak üzere birçok dalda ülkede ve dünyada şöhret olmuş şampiyon sporcular yetiştirdiler. İşte Adana Demirspor’da bunlardan birisidir. 1940 yılında kurulan kulübün 1965 yılında ilk olarak Maraton ve ardından 1978 yılında kurulan Demir Yumruk ilk taraftar gruplarındandır. Ama asıl olan 1994 yılında kurulan Şimşekler grubudur. İşçi sınıfı, halkın takımı ibarelerini bugün birçok takımdan duyarsınız. Her ne kadar farklı görüşler olsa da Şimşekler Grubu bugün işçi sınıfından olan ve siyasi bir duruşa sahip olan ender taraftar gruplarından biridir. Solcu İtalyanların kalesi olarak bilinen A.S Livorno Calcio takımı ile hazırlık maçı isteyen taraftarlar bu amaçlarına ulaşmış ve tribün kardeşliği yapılmış, unutulmaz bir anı olarak bu gün tarihin raflarında yerini almıştır. Rihanna’nın Adana Demirspor forması ile çektirdiği fotoğraf ve tribünde söyledikleri Müslüm Gürses şarkısı ise son yılların en büyük hikayesidir.   Göztepe-Yalı: Kendi anlatımlarıyla 1998’de Göztepe için Güzelyalı’yı baz alarak Göztepelileri uyandırmak adına kurulan güzide taraftar grubu. Her maçı hemen hemen kapalı gişe oynayan Göztepe’nin, ateşli taraftar grubu. Bir gün Göztepe Yalı grubundan birini bulup da sorarsanız ‘Nedir bu Göztepe-Yalı sevdası?’ diye, vaktinizin bol olmasını öneririm. Çünkü sizi alıp bütün gün o sevdayı anlatabilecek insanlardan oluşuyor grup. 2003 yılında başlayan büyük düşüşte bile takımını hiçbir maçta yalnız bırakmayarak ne kadar vefalı olduklarını herkese göstermişlerdir.   Karşıyaka-Çarşı: Karşıyaka’da ise Çarşı isimli taraftar grubu, tribünün lokomotifidir. Tezahüratları, görsel şovları Türkiye’de ki diğer grupların başını çekenlerdendir. İlk orijinal Çarşı grubudur. KSK Çarşı grubu, 1986-1987 sezonunda takımın hem 2.Lig şampiyonu hem de Türkiye Kupası’nı alması ve Basketbol Ligi’nde Türkiye şampiyonu olması sonucu gelen başarılarla, o zaman ki taraftarlar tarafından kuruluyor. Ege Bölgesi’nin en çılgını olma konusunda Göztepe Yalı grubuyla hep aralarında bir çekişme vardır. Bu çekişme öyle kuvvetlidir ki iki takım da elini kana bulamıştır. Ama burada bu kötü olayı anlatmaya hiç gerek yok.   Eskişehirspor-Nefer: Aslında Eskişehirspor’un ilk ve asıl tribün grubu Kızılcıklı’dır. Kızılcıklı Tribünü'nü kuranlar, Bülent ağabeyler, Tatar Mustafalar, Deniz Yılmazlar, Hakan Mantarlar belli bir yaşa geldikten sonra tribüne gelmemeye başlarlar. 90’lı yıllarda Türkiye’de fair-play ruhu kaybedilmeye başlanınca tribünlere de yansır bu sonuç. İşte bu dönemde Kızılcıklı grubunun sahipsiz kalması ve bu grubun kaba tabirle hırsızların, uyuşturucu satıcıların eline düşmesi sonucu kendilerini ‘Bizim Tayfa’ diye adlandıran yaklaşık 50 kişilik gerçek Eskişehirsporlular Nefer’i kurarlar. Nefer grubu şu anda Eskişehirspor’un içinde bulunduğu maddi zorluklara kulüp ile birlikte göğüs gerer ve takımlarına olan inançlarını her iç saha maçında yepyeni olan statlarını doldurarak gösterirler. Eskişehirspor’un en meşhur noktası ise yabancı şarkıcılarla bile düet yapan ES-ES bandosudur. ES-Es bandosunun çaldığı ‘Espana’ marşı ile yapılan atkı şov bu alanda onları zirveye taşır. Eğer fırsatınız olursa ve maalesef ki bu görselliği baltalayan Passolig belasını çözerseniz mutlaka Yeni Eskişehir Stadyumu’nda maç izleyin.   Fenerbahçe-Genç Fenerbahçeliler: Genç Fenerbahçeliler adı verilen grup, Fenerbahçe’nin Kill For You ve UniFeb ile birlikte en gözde tribün ekibidir. Temelleri 80’li yıllarda atılan grup adının tam olarak oturması 1990’ların sonunu buldu. Günümüz dijitalleşen dünyada gündemi yakalamak adına antu.com, fenerlist.com gibi internet siteleri de açan grup Türkiye’de bu alanda bir öncülük yapmıştır. Genç Fenerbahçeliler derneklerinin bulunduğu birçok ülke vardır. Amerika Birleşik Devletleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Rusya, Avusturya, İtalya, Çekya, Danimarka,İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika, Makedonya, İsveç, Moldovya, Hollanda bazı ülkelerdir. 3 Temmuz sürecinde terör örgütü FETÖ’ye karşı yaptıkları yürüyüş dünya gündeminde yer bulmuştur.   Beşiktaş-Çarşı: Çarşı, Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün taraftarlarından oluşan belli bir grubun ismidir. 1982 yılında kurulan Çarşı grubu, futbol maçlarını ağırlıklı olarak kapalı tribünde izler. En bilinen sloganları "Çarşı her şeye karşı!" ve "Evdeki hesap Çarşıya uymaz"dır. Grup, 27 Mayıs 2008 günü varlığını sona erdirme kararı aldı. Ama 21 Ağustos 2008 tarihinde, yaklaşık 200 kişilik bir taraftar grubu ‘Alem biter, ortam biter, Çarşı bitmez’ diyerek Çarşı ve tezahüratlarının devam edeceğini Maçka Parkı'nda duyurdu. Bu grup diğer taraftarlardan ya da taraftar gruplarından ilginç bir bileşen olmasıyla ayrılmakta, maçlarda takındığı tavırlar, açtığı pankartlar, dile getirdiği tezahüratlarla farklı bir taraftar profili çizmektedir. 1980'lerin ortalarından itibaren belirginlik kazanan, 1990'lardan sonra iyice bilinir hale gelen grup, aslında homojen bir yapıdan oluşmamakta ya da belli başlı üyelerden ibaret sayılmamaktadır. Farklı sosyal tabakalardan, kültürel çevrelerden ve etnik kimliklerden, farklı ve hatta çatışan politik ve ideolojik alanlardan insanlar Çarşı Grubu adı altında toplanmaktadır. Bununla birlikte genel olarak muhalif bir görünüm ve söylem Çarşı Grubu’nun özelliği olarak işaret edilebilir. Gezi Parkı olaylarında ki direnişleri o zaman futbolla alakası olmayan insanların bile Çarşı Grubu ve haliyle Beşiktaş’a ilgi duymasını sağlamıştır. Siyasi sebeplerden dolayı hemen hemen her dönem Beşiktaş başkanı ile ters düşmeleri de ayrı bir özellikleridir.   Galatasaray-Ultraslan: Aralık 2000 ayının sonlarında bir otelin toplantı salonunda başlıyor kısa adıyla UA. Toplantı salonunda ismen davet edilmiş 63 Galatasaraylı ve rahmetli Alpaslan Dikmen. Tam olarak 14 Şubat 2001 tarihi itibariyle çalışmalarını kamuoyuna açmıştır. Zaman zaman Galatasaray yönetimiyle ters düşse de tıpkı diğer taraftar grupları gibi desteğini hiçbir zaman esirgemeyen bir oluşumdur. Açtıkları bir pankartta ‘Giden gitsin sen yürümeye devam et’ diyecek kadar Galatasaraylılardan oluşur. Özellikle Avrupa kupası maçlarında açtıkları devasa pankartlar onları bu alanda hep bir adım önde tutmuştur.            

 

Türkiye’nin olmazsa olmazıdır taraftar grupları.

07 Gençlik, Genç Fenerbahçeliler, Gecekondu, Çotanaklar, Nefer ve sayısız daha nicesi… Hepsi kendi içinde Türkiye’nin en büyüğüdür.

Aralarında sürtüşme olsa da birbirleriyle dost olanların sayısı da azımsanmayacak kadardır.

Sadece futbol değil, gönül verdikleri spor kulübünün diğer branşlarında da hep tribündedirler.

Yeri gelir ülkenin bir ucundan bir ucuna giderler, cefayı hep onlar çeker.

5-0 geride oldukları maçın 90’ıncı dakikasında bile takımlarına destek olmaktan asla vazgeçmezler.

Saf aşıktır onlar. Karşılıksız, platonik aşıklardır her biri.

Hayattır onlara, aşık oldukları renkler.

Şarkıdır dillerinde, gündüz gece.

Yatarken son, uyandıklarında ilk düşündükleri şeydir takımları.

Deplasmanlar en keyifli yanlarıdır onların. Karnaval gibidir ev sahibi olduklarında statları, şehirleri.

“Burası bizim evimiz, tabii ki de burada olacağız. Önemli olan deplasmandır. Takıma orada sahip çıkarız” der hemen hemen hepsi.

Yaşın bir önemi yoktur. Aralarında dilin, dinin, ırkın hiçbir önemi yoktur.

Tek gerçek, tek bayrak vardır onlar için.

İşte her gördüğümüzde ‘bunlar galiba daha iyi’ dediğimiz ülkemizin güzide taraftar gruplarının kısa tarihçeleri.

Yazamadıklarım için özür diliyorum. O kadar güzel ve çoksunuz ki hepinize ayrı ayrı sevdalıyım.

 

Antalyaspor-07 Gençlik:

07 Gençlik Antalyaspor Taraftarlar Derneği, 1981 yılında Antalyaspor’u desteklemek amacıyla kurulmuş, Türk tribün tarihinin ilk resmi taraftar grubudur. Fakat kuruluş tarihi çok daha eskidir. Asıl kuruluş yılları ise 1976-1977 yıllarıdır.O zaman gruplaşmalar ve dernek kurulması yasaktı. Bu yüzden 1981 yılında aktif olmuştur. 07 Gençlik tamamen Antalyasporludur. Antalyaspor’a her platformda destek vermektedir. Kulüp ekonomik olarak zor durumda olduğu doksanlı yıllarda kendi arasında para toplayıp futbolculara dağıtmıştır. Kuzey kale arkası anlamına gelen ‘Curva Nord’ ibaresi ile tanınan grup, Antalya Atatürk Stadı’nın kapalı tribününde başladığı yolculuğuna yine aynı stadın kuzey kale arkasında bulunan Adopen tribününde efsaneleşerek devam etmiştir. Daha sonra Mardan Stadı, Akdeniz Üniversitesi Stadı ve şimdi de 33 bin kişilik Antalya Stadyumu’nun kuzey kale arkasında yer alan 07 Gençlik, her geçen gün büyüyen potansiyeli ve üye sayısı ile Türkiye’nin en güçlü taraftar grupları arasında yer almaktadır. Bunun yanında yer aldığı sosyal sorumluluk projeleri, fair play çerçevesinde takımımızı desteklemek adına attığı adımlar ile tüm kamuoyunun takdirini kazanmıştır.

 

 

Ankaragücü – Gecekondu:

Ankara’nın gecekondu mahallelerinde yaşayan gençlerin kurmuş olduğu Ankaragücü’ne hayat veren, tam anlamıyla Ankaragücü denince akıllara ilk gelen tribün grubudur.  Gecekondu grubu 1973 yılında kurulmuş ve Ankaragücü tribünlerinin en köklü grubudur. Kurucusu ise bilinmemektedir. Gecekondu grubu diğer gruplar gibi sosyal sorumluluk projelerine de imza atmaktadır. Kendi aralarında bir dayanışma ağı kurup durumu kötü olan Ankaragücü sevdalısı ailelere yardımlarda bulunmaktadırlar. Hatta Gecekondu tribünü birbiriyle iletişimi en güçlü olan gruplardan biridir. Bu ne demek? Eğer bir şeye tepki koyacaklarsa çok güzel organize olurlar. Hatta Ankara çapında yürüyüş yapmışlıkları vardır. Türkiye Futbol Federasyonu Ankara binasına olan yürüyüşleri buna örnektir. Ya da 10 Kasım’da toplanıp Ulus’tan Anıtkabir’e yürümeleri gibi. İşte bütün bu etmenler Gecekondu tribününü en önemli gruplardan birisi haline getirir.

 

Bursaspor – Teksas:

Teksas’ın tarihini inceleyecek olursak tarihleri 1966-67 sezonuna dayanıyor. O döneme kadar Türk spor basını tribünlerde büyük bir kavga henüz görmemiş. Fakat o sezon Bursa- Zonguldak maçında büyük olaylar çıkıyor. Basın bu olayı manşetlerine “Stadı Teksas’a çevirdiler” olarak taşıyor. Bursaspor taraftarı bu lakabı benimsiyor ve Teksas’ı kendilerine isim olarak alıyor. Peki herkesin bildiği Gecekondu- Teksas kardeşliği nereden geliyor? Onun da hikayesi şöyle efendim: Abdülkerim Ağabey Teksas’ın kurucu üyelerindendir.Fakat üniversiteyi Ankara’da okur. Bu yıllar süresince Ankaragücü maçlarının sıkı bir takipçisi olur. Tribüne gele gide Ankaragücü tribünleri tarafından da sevilen bir kişilik haline gelir. Hatta tribünde önemli görevler üstlenir. O artık önce Bursasporlu sonra Ankaragücü taraftarıdır. Fakat üniversite yılları biter ve Abdülkerim Ağabey Mardin’e vatani görevini yapmaya gider. Burada şehit olur Abdülkerim. Arkasında ise unutulamayacak anılar bırakır. Bursa’da Teksas grubu üyeleri cenaze töreni düzenlediği sırada çok ilginç bir olay yaşanır. Cenaze törenine yaklaşık 100 otobüs Ankaragücü taraftarı gelir aniden. Bursasporlular bu jestten dolayı inanılmaz duygulanırlar. Ankaragüçlüler Abdülkerim Ağabey bizim de ağabeyimizdi diyerek inanılmaz bir dostluk mesajı verirler ve uzun yıllardır süren dostluk böyle başlar.

 

Adanaspor- Turbeyler:

İlk olarak 1970`lerde Adanaspor maçlarında kale arkasında susmayan taraftarlara, turuncu ve beyaz kelimelerinin birleşmesinden oluşan Turbeyler denilmeye başlandı. Bu tarihi 1970’lere dayanan grup, amigolarının silahlı saldırıya uğramaları ve Adana’nın her maçı kapalı gişe oynamasıyla hatırlanır.

 

Malatyaspor-Derebeyleri:

Malatyaspor tarihinde başarı konusunda diğer takımlara göre geri kalmıştır.Fakat taraftar grupları kulübün önüne geçebilecek kadar takımlarına bağlıdırlar. Grup önce 2001 yılında Birleşik Malatyaspor Taraftarlar Derneği adı altında kuruldu. Dernek, tribün için isim seçmekte ise hiç zorlanmadı. Malatya’da ki mahalle isimlerinin İnderesi, Haramideresi, Beylerderesi, Şeytandere, Çakalderesi gibi isimlerin sıkça dere ile bağdaşması sonucu Derebeyleri isminin seçiminde etken olmuştur.

 

Bayburtspor-Kurukafalar:

1973 yılında Bayburtspor 2. Lige çıkınca şehrin takımına destek amaçlı kurulan gruptur Kurukafalar. En meşhur özellikleri ise her maç astıkları ‘Soran olursa Kurukafalar yaptı dersiniz’ pankartıdır. Kurukafalar isminin çıkış hikayesi ise tamamen ilgi çekici ve korkutucu olduğu içindir.

 

Kocaelispor-Hodri Meydan:

1989 yılında kurulan Hodri Meydan adlı taraftar grubu, futbol maçlarını ağırlıklı olarak maraton tribününde izler. 1989 öncesi Çılgınlar adıyla var olan tribün, 1989'da Bartın deplasmanına gidilirken o zamanlar Uğur Dündar'ın yaptığı Hodri Meydan programından esinlenerek bu adı almıştır. Ama bir açıklamaya göre de Grup isminin Hüsnü Dindar’dan çıktığı belirtilse de, bu konuda güncel bilgiler ışığında Hodri Meydan isminin Uğur Dündar’ın programının yayın tarihinden çok daha önce 1987 döneminde konulduğu grup kurucularından Nedim Yılmaz tarafından belirtilmiştir. Kocaeli’nin lider taraftarlarından ve Hodri Meydan’ın önde gelenlerinden Cemal Derya ve arkadaşları hızla bir yapılanma başlatarak 2004 yılında yenilenmiş ve tüm Hodri Meydan’ı kapsayan Kocaelisporlu Taraftarlar Derneği’ni (KOSTAD) kurdu. KOSTAD kurulduğu günden itibaren gerek semtleri birleştirmesi ve de deplasman organizasyonları ile kısa sürede Türkiye’nin gündemine oturdu. 

 

 

Sakaryaspor-Tatangalar:

1989 senesinde maçlara gidip gelen Sakaryaspor altyapı oyuncuları, yine bir İstanbul deplasmanı sonrası kendi maçlarından sonra, A takımdaki ağabeylerini izlemek için tribünde yerlerini alırlar. O dönemlerde yanlarından hiç eksik olmayan Kırıntı Fuat vardır bir de.  O yıllarda vizyona giren ‘Kurtlarla Dans’ filminden çok etkilenen Fuat, hemen arkadaşlarının yanına gelip, zaten kurulma aşamasında olan tribün grubundaki arkadaşlarına “İsmimiz Tatanka olmalı!” der. Gençler, “Tatanka nedir?” diye sorar Kırıntı Fuat’a. Fuat anlatır uzun uzun. Tatanka isminin, Kurtlarla Dans Filmi’nde, savaşçı Kızılderili kabilesi Sioux topluluğunun en değer verdiği, yaşayışında mana, duruşunda berklik olan bizonlara verdiği isimdir. Güçlüdür, korkusuzdur, kutsaldır, değerlerine inançlıdır, haksızlıklara karşı savaşçı olduğu söyler. Sonrasında söyleniş zorluğu bakımından Tatanka adını Tatanga yapıyordu grubu kuranlar. Pankartlarını değiştiriyorlar, Tatangalar olup Sakarya Atatürk Stadı’na renk, heyecan, kulüp olmaktan öteye geçiyorlardı. Halen 2.Lig’de olan kulüp her maçı kapalı gişe oynamasıyla meşhurdur.

 

Adana Demirspor-Şimşekler:

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) bünyesinde kurulan Demirspor kulüpleri, başta futbol, güreş, atletizm ve yüzme olmak üzere birçok dalda ülkede ve dünyada şöhret olmuş şampiyon sporcular yetiştirdiler. İşte Adana Demirspor’da bunlardan birisidir. 1940 yılında kurulan kulübün 1965 yılında ilk olarak Maraton ve ardından 1978 yılında kurulan Demir Yumruk ilk taraftar gruplarındandır. Ama asıl olan 1994 yılında kurulan Şimşekler grubudur. İşçi sınıfı, halkın takımı ibarelerini bugün birçok takımdan duyarsınız. Her ne kadar farklı görüşler olsa da Şimşekler Grubu bugün işçi sınıfından olan ve siyasi bir duruşa sahip olan ender taraftar gruplarından biridir. Solcu İtalyanların kalesi olarak bilinen A.S Livorno Calcio takımı ile hazırlık maçı isteyen taraftarlar bu amaçlarına ulaşmış ve tribün kardeşliği yapılmış, unutulmaz bir anı olarak bu gün tarihin raflarında yerini almıştır. Rihanna’nın Adana Demirspor forması ile çektirdiği fotoğraf ve tribünde söyledikleri Müslüm Gürses şarkısı ise son yılların en büyük hikayesidir.

 

Göztepe-Yalı:

Kendi anlatımlarıyla 1998’de Göztepe için Güzelyalı’yı baz alarak Göztepelileri uyandırmak adına kurulan güzide taraftar grubu. Her maçı hemen hemen kapalı gişe oynayan Göztepe’nin, ateşli taraftar grubu. Bir gün Göztepe Yalı grubundan birini bulup da sorarsanız ‘Nedir bu Göztepe-Yalı sevdası?’ diye, vaktinizin bol olmasını öneririm. Çünkü sizi alıp bütün gün o sevdayı anlatabilecek insanlardan oluşuyor grup. 2003 yılında başlayan büyük düşüşte bile takımını hiçbir maçta yalnız bırakmayarak ne kadar vefalı olduklarını herkese göstermişlerdir.

 

Karşıyaka-Çarşı:

Karşıyaka’da ise Çarşı isimli taraftar grubu, tribünün lokomotifidir. Tezahüratları, görsel şovları Türkiye’de ki diğer grupların başını çekenlerdendir. İlk orijinal Çarşı grubudur. KSK Çarşı grubu, 1986-1987 sezonunda takımın hem 2.Lig şampiyonu hem de Türkiye Kupası’nı alması ve Basketbol Ligi’nde Türkiye şampiyonu olması sonucu gelen başarılarla, o zaman ki taraftarlar tarafından kuruluyor. Ege Bölgesi’nin en çılgını olma konusunda Göztepe Yalı grubuyla hep aralarında bir çekişme vardır. Bu çekişme öyle kuvvetlidir ki iki takım da elini kana bulamıştır. Ama burada bu kötü olayı anlatmaya hiç gerek yok.

 

Eskişehirspor-Nefer:

Aslında Eskişehirspor’un ilk ve asıl tribün grubu Kızılcıklı’dır. Kızılcıklı Tribünü'nü kuranlar, Bülent ağabeyler, Tatar Mustafalar, Deniz Yılmazlar, Hakan Mantarlar belli bir yaşa geldikten sonra tribüne gelmemeye başlarlar. 90’lı yıllarda Türkiye’de fair-play ruhu kaybedilmeye başlanınca tribünlere de yansır bu sonuç. İşte bu dönemde Kızılcıklı grubunun sahipsiz kalması ve bu grubun kaba tabirle hırsızların, uyuşturucu satıcıların eline düşmesi sonucu kendilerini ‘Bizim Tayfa’ diye adlandıran yaklaşık 50 kişilik gerçek Eskişehirsporlular Nefer’i kurarlar. Nefer grubu şu anda Eskişehirspor’un içinde bulunduğu maddi zorluklara kulüp ile birlikte göğüs gerer ve takımlarına olan inançlarını her iç saha maçında yepyeni olan statlarını doldurarak gösterirler. Eskişehirspor’un en meşhur noktası ise yabancı şarkıcılarla bile düet yapan ES-ES bandosudur. ES-Es bandosunun çaldığı ‘Espana’ marşı ile yapılan atkı şov bu alanda onları zirveye taşır. Eğer fırsatınız olursa ve maalesef ki bu görselliği baltalayan Passolig belasını çözerseniz mutlaka Yeni Eskişehir Stadyumu’nda maç izleyin.

 

Fenerbahçe-Genç Fenerbahçeliler:

Genç Fenerbahçeliler adı verilen grup, Fenerbahçe’nin Kill For You ve UniFeb ile birlikte en gözde tribün ekibidir. Temelleri 80’li yıllarda atılan grup adının tam olarak oturması 1990’ların sonunu buldu. Günümüz dijitalleşen dünyada gündemi yakalamak adına antu.com, fenerlist.com gibi internet siteleri de açan grup Türkiye’de bu alanda bir öncülük yapmıştır. Genç Fenerbahçeliler derneklerinin bulunduğu birçok ülke vardır. Amerika Birleşik Devletleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Rusya, Avusturya, İtalya, Çekya, Danimarka,İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika, Makedonya, İsveç, Moldovya, Hollanda bazı ülkelerdir. 3 Temmuz sürecinde terör örgütü FETÖ’ye karşı yaptıkları yürüyüş dünya gündeminde yer bulmuştur.

 

Beşiktaş-Çarşı:

Çarşı, Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün taraftarlarından oluşan belli bir grubun ismidir. 1982 yılında kurulan Çarşı grubu, futbol maçlarını ağırlıklı olarak kapalı tribünde izler. En bilinen sloganları "Çarşı her şeye karşı!" ve "Evdeki hesap Çarşıya uymaz"dır. Grup, 27 Mayıs 2008 günü varlığını sona erdirme kararı aldı. Ama 21 Ağustos 2008 tarihinde, yaklaşık 200 kişilik bir taraftar grubu ‘Alem biter, ortam biter, Çarşı bitmez’ diyerek Çarşı ve tezahüratlarının devam edeceğini Maçka Parkı'nda duyurdu. Bu grup diğer taraftarlardan ya da taraftar gruplarından ilginç bir bileşen olmasıyla ayrılmakta, maçlarda takındığı tavırlar, açtığı pankartlar, dile getirdiği tezahüratlarla farklı bir taraftar profili çizmektedir. 1980'lerin ortalarından itibaren belirginlik kazanan, 1990'lardan sonra iyice bilinir hale gelen grup, aslında homojen bir yapıdan oluşmamakta ya da belli başlı üyelerden ibaret sayılmamaktadır. Farklı sosyal tabakalardan, kültürel çevrelerden ve etnik kimliklerden, farklı ve hatta çatışan politik ve ideolojik alanlardan insanlar Çarşı Grubu adı altında toplanmaktadır. Bununla birlikte genel olarak muhalif bir görünüm ve söylem Çarşı Grubu’nun özelliği olarak işaret edilebilir. Gezi Parkı olaylarında ki direnişleri o zaman futbolla alakası olmayan insanların bile Çarşı Grubu ve haliyle Beşiktaş’a ilgi duymasını sağlamıştır. Siyasi sebeplerden dolayı hemen hemen her dönem Beşiktaş başkanı ile ters düşmeleri de ayrı bir özellikleridir.

 

Galatasaray-Ultraslan:

Aralık 2000 ayının sonlarında bir otelin toplantı salonunda başlıyor kısa adıyla UA. Toplantı salonunda ismen davet edilmiş 63 Galatasaraylı ve rahmetli Alpaslan Dikmen. Tam olarak 14 Şubat 2001 tarihi itibariyle çalışmalarını kamuoyuna açmıştır. Zaman zaman Galatasaray yönetimiyle ters düşse de tıpkı diğer taraftar grupları gibi desteğini hiçbir zaman esirgemeyen bir oluşumdur. Açtıkları bir pankartta ‘Giden gitsin sen yürümeye devam et’ diyecek kadar Galatasaraylılardan oluşur. Özellikle Avrupa kupası maçlarında açtıkları devasa pankartlar onları bu alanda hep bir adım önde tutmuştur.

 

 

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.