Bir CHP’liyle sohbet

18.10.2019 - 17:40, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

Bir CHP’liyle sohbet

CHP’de kongre sürecinin başlamasıyla birlikte kulisler, yorumlar, analizler de yoğunlaştı. Gözler öncelikle ilçe kongrelerine çevrilse de, ana eksende tabii ki il başkanlığı var. Mevcut il başkanı Ahmet Kumbul yeniden adaylığını açıkladı. Parti içindeki farklı kliklerin, ekiplerin ufak tefek kıpırdanmaları, sahaya sürdüğü isimler de var. Fakat şimdiye kadar konuşulan, dillendirilen, tartışılan isimler arasında “işte budur” denilecek biri yok. Yani Ahmet Kumbul şu anda seçeneksiz gibi duruyor. Lakin CHP’de bu tür tablolar değişmez değildir. Her an bambaşka bir denklem ortaya çıkabilir, farklı bir matematik devreye girebilir. Çünkü parti sohbetlerinde biriken çok fazla şey var. Kulislerdeki gidişatı anlamak, yakalamak için birçok isimle sohbet ediyoruz elbette. CHP’ye emek vermiş bu isimlerin değerlendirmeleri önemli ve belirleyici.   ‘İl örgütünün bir sözü olmalıdır’ Parti tabanında hemen herkesin tanıdığı, görüşlerine değer verdiği, aynı ekipte yer alan ya da karşısında mücadele eden bütün partilerin kulak kesilebileceği bir ismi aradım bu arada. Daha önce iki kez il başkan adayı olan, birinde gerekli imzayı toplayacağı halde son dakikada imza defterini kapatan, diğerinde ise kongre gecesi sabaha doğru yarıştan çekilen bir isimden bahsediyorum. Menderes Dal’ı kastettiğimi CHP’yi az buçuk bilen herkes anlayacaktır. Saygın bir partili olan Menderes Dal şu an işinde gücünde. Herhangi bir hesabı, kitabı, beklentisi filan da yok. O nedenle yapacağı değerlendirmeler son derece nesnel olacaktır. En azından benim açımdan öyle. Parti örgütlerinin küçük işlerle uğraşmak yerine büyük sözler söylemesi gerektiğini dile getiren Dal, bunun özellikle CHP il başkanının görevi olduğunu düşünüyor. “Mesela” diyor, “il örgütü su zammıyla ilgili konuşmalı. Otobüs zammı konusunda sözü olmalı. Partinin sözünü söylemeli”. Bunu partili belediye başkanlarına karşı mı yapmalı? “Elbette… Çünkü belediye başkanları geçicidir, ama örgüt kalıcıdır. Önemli olan örgütün ayakta kalması, diri durması… İl başkanı partinin belediyecilik anlayışını işletmek, proje üretmek ve bunu uygulatmakla yükümlüdür. Parti örgütlerinin projesi olmalıdır. Aksi takdirde bir belediye başkanının yanlışı, yıllar sonra bu partide siyaset yapacak insanların önüne fatura olacak konur. Belediye başkanı gider, ama yaptığı yanlış ortada kalır”…   Nasıl bir il başkanı seçilmelidir? Bu uyarı bana ünlü İSKİ skandalını hatırlattı. Yakın tarihte trilyonluk yolsuzluklar yapıldığı, yandaşlara devasa paralar aktarıldığı halde İSKİ’deki bir klor alım skandalı CHP’nin sırtında kambur gibi durdu, duruyor. Kendi gözündeki merteği saklamak isteyen sağ siyasetler, CHP’nin gözündeki İSKİ çöpünü gösterip duruyor. Neyse Menderes Dal’a dönelim. Dal’ın bu sözleri aslında CHP’nin mevcut yönetimine ilişkin sıkıntılarını içeriyor. Yani parti tabanıyla paralel düşünen Dal, yaşanan sıkıntıların ilacını da anlatmaya çalışıyor. Şu anki mevcut tabloda, parti içi çekişmeler ve gruplaşmalar yüzünden güçlü bir il yönetiminin ortaya çıkmayacağını, var olan durumun devam edeceğini düşünen Dal, “Kent dinamikleri önemli ve parti içi demokrasinin de bu dinamiklerle işlemesi lazım. Fakat genel merkezin de üstüne düşen görevler var. Genel merkez partinin belediyecilik anlayışını uygulatacak bir örgüt yapılaşmasından sorumlu. Yani hem Antalya dinamiklerinin, hem de genel merkez iradesinin ortalamasından bir sonuç çıkmalıdır. Genel merkezin arkasında duracağı bir il başkanı sözünü dinletir” diyor.   ‘Örgüt fotoğrafın önünde durmalı’ En çarpıcı cümle de şu: “İl başkanı fotoğrafın arkasında değil, önünde olmalıdır.” Ucu hem genel merkeze, hem il örgütüne, hem de belediye başkanlarına dokunan sözler bunlar. Bir yandan CHP’nin Antalya’daki dinamiklerini gösterirken, diğer yandan da genel merkeze sorumluluğunu hatırlatan cümleler. Tabii belediye başkanlarına da patronun kim olduğunu hatırlatıyor Menderes Dal… Patron CHP örgütü, yani siyaset… İl başkanının belediye başkanlarının hangisiyle uyumlu olduğuna bakmak yerine, belediye başkanlarının il yönetimiyle birlikte hareket edebilmesini, asıl olanın örgüt olduğunu öne koyan, altını çizen bir hatırlatma aslında… Umarım karşılığını bulur...          

CHP’de kongre sürecinin başlamasıyla birlikte kulisler, yorumlar, analizler de yoğunlaştı. Gözler öncelikle ilçe kongrelerine çevrilse de, ana eksende tabii ki il başkanlığı var. Mevcut il başkanı Ahmet Kumbul yeniden adaylığını açıkladı. Parti içindeki farklı kliklerin, ekiplerin ufak tefek kıpırdanmaları, sahaya sürdüğü isimler de var. Fakat şimdiye kadar konuşulan, dillendirilen, tartışılan isimler arasında “işte budur” denilecek biri yok. Yani Ahmet Kumbul şu anda seçeneksiz gibi duruyor. Lakin CHP’de bu tür tablolar değişmez değildir. Her an bambaşka bir denklem ortaya çıkabilir, farklı bir matematik devreye girebilir. Çünkü parti sohbetlerinde biriken çok fazla şey var. Kulislerdeki gidişatı anlamak, yakalamak için birçok isimle sohbet ediyoruz elbette. CHP’ye emek vermiş bu isimlerin değerlendirmeleri önemli ve belirleyici.

 

‘İl örgütünün bir sözü olmalıdır’

Parti tabanında hemen herkesin tanıdığı, görüşlerine değer verdiği, aynı ekipte yer alan ya da karşısında mücadele eden bütün partilerin kulak kesilebileceği bir ismi aradım bu arada. Daha önce iki kez il başkan adayı olan, birinde gerekli imzayı toplayacağı halde son dakikada imza defterini kapatan, diğerinde ise kongre gecesi sabaha doğru yarıştan çekilen bir isimden bahsediyorum. Menderes Dal’ı kastettiğimi CHP’yi az buçuk bilen herkes anlayacaktır. Saygın bir partili olan Menderes Dal şu an işinde gücünde. Herhangi bir hesabı, kitabı, beklentisi filan da yok. O nedenle yapacağı değerlendirmeler son derece nesnel olacaktır. En azından benim açımdan öyle. Parti örgütlerinin küçük işlerle uğraşmak yerine büyük sözler söylemesi gerektiğini dile getiren Dal, bunun özellikle CHP il başkanının görevi olduğunu düşünüyor. “Mesela” diyor, “il örgütü su zammıyla ilgili konuşmalı. Otobüs zammı konusunda sözü olmalı. Partinin sözünü söylemeli”. Bunu partili belediye başkanlarına karşı mı yapmalı? “Elbette… Çünkü belediye başkanları geçicidir, ama örgüt kalıcıdır. Önemli olan örgütün ayakta kalması, diri durması… İl başkanı partinin belediyecilik anlayışını işletmek, proje üretmek ve bunu uygulatmakla yükümlüdür. Parti örgütlerinin projesi olmalıdır. Aksi takdirde bir belediye başkanının yanlışı, yıllar sonra bu partide siyaset yapacak insanların önüne fatura olacak konur. Belediye başkanı gider, ama yaptığı yanlış ortada kalır”…

 

Nasıl bir il başkanı seçilmelidir?

Bu uyarı bana ünlü İSKİ skandalını hatırlattı. Yakın tarihte trilyonluk yolsuzluklar yapıldığı, yandaşlara devasa paralar aktarıldığı halde İSKİ’deki bir klor alım skandalı CHP’nin sırtında kambur gibi durdu, duruyor. Kendi gözündeki merteği saklamak isteyen sağ siyasetler, CHP’nin gözündeki İSKİ çöpünü gösterip duruyor. Neyse Menderes Dal’a dönelim. Dal’ın bu sözleri aslında CHP’nin mevcut yönetimine ilişkin sıkıntılarını içeriyor. Yani parti tabanıyla paralel düşünen Dal, yaşanan sıkıntıların ilacını da anlatmaya çalışıyor. Şu anki mevcut tabloda, parti içi çekişmeler ve gruplaşmalar yüzünden güçlü bir il yönetiminin ortaya çıkmayacağını, var olan durumun devam edeceğini düşünen Dal, “Kent dinamikleri önemli ve parti içi demokrasinin de bu dinamiklerle işlemesi lazım. Fakat genel merkezin de üstüne düşen görevler var. Genel merkez partinin belediyecilik anlayışını uygulatacak bir örgüt yapılaşmasından sorumlu. Yani hem Antalya dinamiklerinin, hem de genel merkez iradesinin ortalamasından bir sonuç çıkmalıdır. Genel merkezin arkasında duracağı bir il başkanı sözünü dinletir” diyor.

 

‘Örgüt fotoğrafın önünde durmalı’

En çarpıcı cümle de şu: “İl başkanı fotoğrafın arkasında değil, önünde olmalıdır.” Ucu hem genel merkeze, hem il örgütüne, hem de belediye başkanlarına dokunan sözler bunlar. Bir yandan CHP’nin Antalya’daki dinamiklerini gösterirken, diğer yandan da genel merkeze sorumluluğunu hatırlatan cümleler. Tabii belediye başkanlarına da patronun kim olduğunu hatırlatıyor Menderes Dal… Patron CHP örgütü, yani siyaset… İl başkanının belediye başkanlarının hangisiyle uyumlu olduğuna bakmak yerine, belediye başkanlarının il yönetimiyle birlikte hareket edebilmesini, asıl olanın örgüt olduğunu öne koyan, altını çizen bir hatırlatma aslında… Umarım karşılığını bulur...

 

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.