AKP İl Başkanı’na cevap

02.11.2019 - 18:42, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

AKP İl Başkanı’na cevap

AKP Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, Altın Portakal Film Festivali’nde Selahattin Demirtaş’ın “Seher” kitabında yer alan bir öyküden uyarlanan kısa filmin gösterimi ve yarışmaya katılmasını “teröre destek”  olarak görmüş ve kınamıştır.  Biz de, bir hukukçu olan il başkanının bu açıklamasını kınıyoruz. Hukukçuluğunu unutarak ve dönemin atmosferine göre beyanatlarda bulunmayı yakıştıramadığımızı belirtmek isteriz. Bir sanat eserine karşı bu tahammülsüzlüğün makul insanlarca kabul edilmesi, siyaseten prim kazandırması mümkün değildir. Kısa film dalında 15 ayrı film yarışmıştır. Bütün kısa filmleri bizzat seyrettim ve “Ah, Asuman”ın kısa film dalında ödül alamamasını hayretle karşıladım. Elbette sanat eleştirmeni değilim ve diğer kısa filmleri sanatsal açıdan eleştirmem yakışıksız olabilir ama içerik, teknik ve oyunculuk bakımından tartışmasız en iyi kısa film “Ah, Asuman” filmiydi. Ödül alamamasını, il başkanından gelen tepkiye benzer tepkilerden çekinilmesine bağlıyorum. En ufak politik mesajı bulunmayan öyküden uyarlanan film için “teröre destek” açıklaması garabettir, ayıptır. Teröre desteğin asgari kriterlerini il başkanı bilmiyor mu? Kendisi de avukat değil mi? Öyleyse bu yaptığı seviyesizlik değil midir? Bir sanat eserinin bu kadar sorumsuzca politik gündeme malzeme yapılması esefle karşılıyoruz ve kendi seviyelerinin bir göstergesi olduğunu belirtmek isteriz. Diğer yandan karşıt görüşlü insanların da saygı duyduğu, 3 yıllık siyasi rehineliğine rağmen hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet bulunmayan, etkili bir muhalefet yaptığı ve Türkiye’nin siyasi gündemini belirleyen bir aktör olduğu taraflı tarafsız herkesçe kabul edilen Selahattin Demirtaş hakkında kullanılan ifadeleri misliyle iade ediyoruz. Hiç bir hukukçu, henüz hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet bulunmayan bir kimse hakkında bu ifadeleri kullanamaz. Kaldı ki yine tarafı tarafsız herkes biliyor ki Selahattin Demirtaş, tutuklu ve hükümlü değil resmen bir siyasi rehinedir. Sayın il başkanını, Antalya’nın herhangi bir sokağında halkla yapılacak bir röportajı birlikte dinlemeye davet ediyoruz, gazeteciler sokaktan geçen insanlara “Selahattin Demirtaş neden hapiste, ne suç işledi” diye sorsun ve cevapları birlikte dinleyelim. Sayın Taş’ın il başkanı olduğu partinin genel başkanı ve tarafsız olacağına dair namusu ve şerefi üzerine yemin eden Erdoğan’ın kamuoyu önünde “Bunları bırakamayız” dediğini, defalarca yargıya talimat verdiğini, peşinen suçlu ilan ettiğini herkes dinledi, gördü.  Buna rağmen sırf siyasi rehine olarak cezaevinde tutuluyor olması, Selahattin Demirtaş’ın suçlu olduğu anlamına gelmediğini kendisi herkesten iyi bilmektedir. Dolayısıyla il başkanının kullandığı ifadeleri esefle karşılıyor ve kendilerine iade ediyoruz, kötü söz sahibine aittir. Kendilerini, sanatı siyasete alet etmenin acizlik olduğunu hatırlatıyoruz. Bugün tamamen baskı altına alınan ve talimat verebildikleri yargıya güvenerek sorumsuzca halkın değerlerine ve temsilcilerine dil uzatılmasının bir örneği olan il başkanının beyanatı ve benzer beyanatlara karşı, Selahattin Demirtaş’ın avukatları olarak cevap hakkımızı her koşulda her platformda kullanacağımızı, hakaret ve başkaca suça konu içeriğe sahip beyanatlar yönünden her türlü yargısal süreçleri de işleteceğimizi, devran döndüğünde ve yargı baskı ve tehdit altından kurtulduğunda da sorumluların yargı önünde er geç hesap vereceğini kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz.

AKP Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, Altın Portakal Film Festivali’nde Selahattin Demirtaş’ın “Seher” kitabında yer alan bir öyküden uyarlanan kısa filmin gösterimi ve yarışmaya katılmasını “teröre destek”  olarak görmüş ve kınamıştır. 

Biz de, bir hukukçu olan il başkanının bu açıklamasını kınıyoruz. Hukukçuluğunu unutarak ve dönemin atmosferine göre beyanatlarda bulunmayı yakıştıramadığımızı belirtmek isteriz. Bir sanat eserine karşı bu tahammülsüzlüğün makul insanlarca kabul edilmesi, siyaseten prim kazandırması mümkün değildir.

Kısa film dalında 15 ayrı film yarışmıştır. Bütün kısa filmleri bizzat seyrettim ve “Ah, Asuman”ın kısa film dalında ödül alamamasını hayretle karşıladım. Elbette sanat eleştirmeni değilim ve diğer kısa filmleri sanatsal açıdan eleştirmem yakışıksız olabilir ama içerik, teknik ve oyunculuk bakımından tartışmasız en iyi kısa film “Ah, Asuman” filmiydi. Ödül alamamasını, il başkanından gelen tepkiye benzer tepkilerden çekinilmesine bağlıyorum.

En ufak politik mesajı bulunmayan öyküden uyarlanan film için “teröre destek” açıklaması garabettir, ayıptır. Teröre desteğin asgari kriterlerini il başkanı bilmiyor mu? Kendisi de avukat değil mi? Öyleyse bu yaptığı seviyesizlik değil midir? Bir sanat eserinin bu kadar sorumsuzca politik gündeme malzeme yapılması esefle karşılıyoruz ve kendi seviyelerinin bir göstergesi olduğunu belirtmek isteriz.

Diğer yandan karşıt görüşlü insanların da saygı duyduğu, 3 yıllık siyasi rehineliğine rağmen hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet bulunmayan, etkili bir muhalefet yaptığı ve Türkiye’nin siyasi gündemini belirleyen bir aktör olduğu taraflı tarafsız herkesçe kabul edilen Selahattin Demirtaş hakkında kullanılan ifadeleri misliyle iade ediyoruz. Hiç bir hukukçu, henüz hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet bulunmayan bir kimse hakkında bu ifadeleri kullanamaz. Kaldı ki yine tarafı tarafsız herkes biliyor ki Selahattin Demirtaş, tutuklu ve hükümlü değil resmen bir siyasi rehinedir. Sayın il başkanını, Antalya’nın herhangi bir sokağında halkla yapılacak bir röportajı birlikte dinlemeye davet ediyoruz, gazeteciler sokaktan geçen insanlara “Selahattin Demirtaş neden hapiste, ne suç işledi” diye sorsun ve cevapları birlikte dinleyelim. Sayın Taş’ın il başkanı olduğu partinin genel başkanı ve tarafsız olacağına dair namusu ve şerefi üzerine yemin eden Erdoğan’ın kamuoyu önünde “Bunları bırakamayız” dediğini, defalarca yargıya talimat verdiğini, peşinen suçlu ilan ettiğini herkes dinledi, gördü.  Buna rağmen sırf siyasi rehine olarak cezaevinde tutuluyor olması, Selahattin Demirtaş’ın suçlu olduğu anlamına gelmediğini kendisi herkesten iyi bilmektedir. Dolayısıyla il başkanının kullandığı ifadeleri esefle karşılıyor ve kendilerine iade ediyoruz, kötü söz sahibine aittir. Kendilerini, sanatı siyasete alet etmenin acizlik olduğunu hatırlatıyoruz.

Bugün tamamen baskı altına alınan ve talimat verebildikleri yargıya güvenerek sorumsuzca halkın değerlerine ve temsilcilerine dil uzatılmasının bir örneği olan il başkanının beyanatı ve benzer beyanatlara karşı, Selahattin Demirtaş’ın avukatları olarak cevap hakkımızı her koşulda her platformda kullanacağımızı, hakaret ve başkaca suça konu içeriğe sahip beyanatlar yönünden her türlü yargısal süreçleri de işleteceğimizi, devran döndüğünde ve yargı baskı ve tehdit altından kurtulduğunda da sorumluların yargı önünde er geç hesap vereceğini kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.