Büyükşehir sürgünleri için rapor

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek makamına oturur oturmaz Menderes Türel dönemiyle ilgili İçişleri Bakanlığı’ndan müfettiş istemişti. İçişleri Bakanlığı’na bağlı Mülkiye Müfettişliği tarafından hazırlanan ‘özel teftiş raporu’, Türel döneminin adeta röntgenini çekti. 66 sayfalık bu raporun önemli bölümlerini peyderpey yayınlıyoruz. Raporun en dikkat çekici kısımlarından biri de 12. madde… Bu maddede Türel döneminde bir insanlık dramına dönüştürülen Büyükşehir sürgünleri anlatılıyor. Türel döneminde yapılan atamaların “adeta sürgün atamaları diye tanımlanacak düzeyde görev yeri ve personelin niteliği ile ilgisinin olmadığı” vurgulanan raporda,  özellikle bu atamaların eski yönetimle çalışmış kadroların tasfiyesi amacını taşıdığı belirtiliyor. “Oluşturulan ilçe birimlerine gelişi güzel atamalar yapıldığı, bunların işçi personelle beraber sayısının yüzü geçtiği” söyleniyor raporda.   Türel imzasıyla sürgün furyası   Sonra örneklere geçilmiş. İlk örnek Akaydın döneminin Genel Sekreter Yardımcısı Ali Özkayacan…  Türel’in imzasıyla 7 Mayıs 2014’te Gündoğmuş’a gönderilen Özkayacan’ın Antalya 3. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararı üzerine Özel Kalem Müdürlüğünde görevlendirildiği anlatılıyor. Fakat bitmiyor. Özkayacan 9 Haziran 2015’teki toplu atama kararıyla yine Gündoğmuş’a gönderiliyor.  3. İdare Mahkemesi bu kararı da durduruyor.  Bu kez daire başkanı kadrosu elinden alınarak ‘uzman’ kadrosuna indiriliyor ve kendi konumundaki arkadaşlarıyla birlikte Kızıllı Çöplüğü’ne sürgün ediliyor. Bitmiyor. Antalya 3. İdare Mahkemesi’nin sürgün iptal kararını Konya Bölge İdare Mahkemesi kaldırıyor ve Özkayacan’a yine Gündoğmuş yolları görülüyor.   Oradan oraya sürgün edildiler   Bir başka örnek de Akaydın döneminin İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Aysun Öztürk… Özkayacan’la birlikte Gündoğmuş’a sürgün edilen Öztürk de Antalya 2. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararıyla Özel Kalem Müdürlüğünde görevlendiriliyor. 16 Eylül 2014’te ise ‘şehir plancısı’ kadrosuna indiriliyor. Bu işlemi de mahkeme iptal ediyor.  Bu mahkeme kararı üzerine yeniden İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı kadrosuna dönüyor, ama hemen ardından Türel’in imzasıyla 13 Ağustos 2015’te Doğu Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığına atanıyor. 4 ay sonra da Özel Kalem Müdürlüğüne uzman kadrosuyla görevlendiriliyor.   Bir kalemde 67 kişinin sürgünü   Akaydın döneminin Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Akgün Keskin de Türel tarafından Gündoğmuş’a sürüldü, söz konusu işlem de 3. İdare Mahkemesi tarafından durduruldu.  Mahkeme kararı üzerine Özel Kalem Müdürlüğü’nde görevlendirilen Akgün Keskin, 9 Haziran 2015’te Türel’in toplu atama kararıyla ikinci kez Gündoğmuş’a ‘memur’ olarak gönderildi. Bu kararı da 1. İdare Mahkemesi bozunca Keskin’e yeniden Özel Kalem Müdürlüğü’nde görev verildi. Benzer örneklerin yer aldığı raporda, 2015 yılında da Türel’in onayıyla tekniker, uzman, mühendis, şoför, şube müdürü, hemşire, sosyolog, memur, bilgisayarcı, eğitmen, şef, veteriner gibi personelin ilçe birimlerine atandığı, bunlardan 67’sinin yargı yoluna başvurduğu ve 30 personel yargı kararına istinaden, 4 personelin ise yargı kararını beklemeksizin merkez birimlerine döndürüldüğü belirtiliyor. 15 personelden 9’unun sürgününün de Muhittin Böcek döneminde bitirildiği kayda alınmış. Sürgünün failleri halen görevde   Raporda ilginç bir ayrıntı daha var: Sürgün edilenler 2015’te İçişleri Bakanlığı’na şikayette bulunuyor.  Konu mülkiye müfettişi tarafından inceleniyor ve bir rapor hazırlanıyor. Fakat dönemin İçişleri Bakanı Selami Altınok, bu sürgünlerin birinci derecede sorumlusu olan Menderes Türel, Faruk Karaçay, Birol Ekici, genel sekreter yardımcıları Bayram Özen, Mehmet Avcı, Ahmet Alptekin Cilavdaroğlu, İnsan Kaynakları daire başkanları Levent Doğan ve Osman Öz, ASAT genel müdür yardımcısı İbrahim Tuncer ve ASAT İnsan Kaynakları Daire Başkanı Ayşe Üstündağ hakkında soruşturma izni vermiyor. Sürgünlerden sorumlu olan bu isimlerden bazılarının halen Büyükşehir’deki görevlerine devam ettiğini de hatırlatalım.