Ortak akıl

02.12.2019 - 16:45, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

Ortak akıl

Antalyaspor için böylesi kritik bir dönemde Başakşehir deplasmanına çıkmak ilk bakışta kötü rastlantı ve puan kaybı da normal sonuç gibi görünebilirdi ama sonuçta kolay maç kavramı neredeyse yok ligde. Devre arası takımların eksiklerini giderme adına yapacağı transferler de düşünülürse bu puan kaybını daha az sorun etme gibi bir lüksü yoktu Antalyaspor’un. Maç öncesi yolculuk ve hafta içi antrenman görüntülerini herkes gibi ben de takip ediyorum. Önceki haftalarda da sıkça gözlemlediğimiz gibi takımın neşesi ve moral durumu sürekli iyi durumda. Normal şartlarda memnun olunabilecek bu durum mevcut durumda rahatsız edici bir rahatlık göstergesi gibi duruyor. Burada genellikle oyun anlamında değerlendirmeler yapıyoruz ama işin psikolojik boyutunda da sıkıntılar var. Bu sezonun başında ve geçen sezon maçı isteyen, istekli başlayan, geri düşse de buna tepki veren bir takım vardı. Bülent Korkmaz’ın oyun anlayışını kişisel olarak beğenmesem de takımın bu özelliği ve taktik disiplini gemiyi bir şekilde yürütüyordu. Herkesin hakkında yorum yaptığı ama adını tam olarak koyamadığı bir takım iç huzursuzluklar ağır aksak da olsa giden takımı daha geriye götürdü. Sonrasında bir aksiyon alındı ve hoca değişikliğine gidildi ama durumda henüz bir ilerleme görünmüyor. Stjepan Tomas, Başakşehir takımı karşısında ilk maçının aksine anlaşılabilir bir şekilde rakibin gücünü de hesaba katarak daha kontrollü bir takım sürdü sahaya. Maçın başlarında topu ayağında tutmaya çalışan, pasla çıkan bir takım görüntüsü veren Antalyaspor üçüncü bölgede aynı performansı gösteremedi. Ligdeki konumu gereği iç saha dış saha ayırmaksızın rakibini ısırması, efor olarak daha üst seviyeye çıkması gereken bu takımı tutan bir şeyler var. Silkelenme dediğimiz o tavır için ne bekleniyor, nasıl bir planlama yapılıyor bilemiyoruz. Oyuncu tercihleri konusunda veya taktiksel anlamda buraya bir takım eleştiriler ilave etmek mümkün ama takımın ortak aklındaki sorun bunların önüne geçiyor. Tomas’ın kafasındaki doğru kadroyu bulması ve taktiksel olarak takımın hocayı anlaması ve dediklerini uygulaması tek sıkıntıysa ne ala, er geç bir şeyler yerli yerine oturacaktır, ama bu takımın idari kadrosunun ve yönetimin morali bir türlü bozulmuyor, neşelerinden yanlarına varılmıyor. Tek sorunun teknik direktör olmadığını herkes biliyor bir onlar bilmiyor olamaz. Antalyaspor’a en acilinden bir ortak akıl gerekiyor. Yönetimin dolayısıyla da takımın başarısızlığının altında bu eksiklik yatıyor.          

Antalyaspor için böylesi kritik bir dönemde Başakşehir deplasmanına çıkmak ilk bakışta kötü rastlantı ve puan kaybı da normal sonuç gibi görünebilirdi ama sonuçta kolay maç kavramı neredeyse yok ligde. Devre arası takımların eksiklerini giderme adına yapacağı transferler de düşünülürse bu puan kaybını daha az sorun etme gibi bir lüksü yoktu Antalyaspor’un.

Maç öncesi yolculuk ve hafta içi antrenman görüntülerini herkes gibi ben de takip ediyorum. Önceki haftalarda da sıkça gözlemlediğimiz gibi takımın neşesi ve moral durumu sürekli iyi durumda. Normal şartlarda memnun olunabilecek bu durum mevcut durumda rahatsız edici bir rahatlık göstergesi gibi duruyor.

Burada genellikle oyun anlamında değerlendirmeler yapıyoruz ama işin psikolojik boyutunda da sıkıntılar var. Bu sezonun başında ve geçen sezon maçı isteyen, istekli başlayan, geri düşse de buna tepki veren bir takım vardı. Bülent Korkmaz’ın oyun anlayışını kişisel olarak beğenmesem de takımın bu özelliği ve taktik disiplini gemiyi bir şekilde yürütüyordu. Herkesin hakkında yorum yaptığı ama adını tam olarak koyamadığı bir takım iç huzursuzluklar ağır aksak da olsa giden takımı daha geriye götürdü. Sonrasında bir aksiyon alındı ve hoca değişikliğine gidildi ama durumda henüz bir ilerleme görünmüyor.

Stjepan Tomas, Başakşehir takımı karşısında ilk maçının aksine anlaşılabilir bir şekilde rakibin gücünü de hesaba katarak daha kontrollü bir takım sürdü sahaya. Maçın başlarında topu ayağında tutmaya çalışan, pasla çıkan bir takım görüntüsü veren Antalyaspor üçüncü bölgede aynı performansı gösteremedi.

Ligdeki konumu gereği iç saha dış saha ayırmaksızın rakibini ısırması, efor olarak daha üst seviyeye çıkması gereken bu takımı tutan bir şeyler var. Silkelenme dediğimiz o tavır için ne bekleniyor, nasıl bir planlama yapılıyor bilemiyoruz. Oyuncu tercihleri konusunda veya taktiksel anlamda buraya bir takım eleştiriler ilave etmek mümkün ama takımın ortak aklındaki sorun bunların önüne geçiyor. Tomas’ın kafasındaki doğru kadroyu bulması ve taktiksel olarak takımın hocayı anlaması ve dediklerini uygulaması tek sıkıntıysa ne ala, er geç bir şeyler yerli yerine oturacaktır, ama bu takımın idari kadrosunun ve yönetimin morali bir türlü bozulmuyor, neşelerinden yanlarına varılmıyor. Tek sorunun teknik direktör olmadığını herkes biliyor bir onlar bilmiyor olamaz. Antalyaspor’a en acilinden bir ortak akıl gerekiyor. Yönetimin dolayısıyla da takımın başarısızlığının altında bu eksiklik yatıyor.

 

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.