1970'lerin CHP gençliği Antalya'da buluştu

SİYASET 09.12.2019 - 12:37, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

1970'lerin CHP gençliği Antalya'da buluştu

1970'li yıllarda Türkiye'nin farklı illerinde CHP Gençlik Kolu Başkanlığı yapmış isimler Antalya'da buluşarak 1970'li yıllar ve 2019 yılı Türkiye ve CHP'sini karşılaştırıp, geleceğe ilişkin öngörülerde bulundular

haberimizvar.net- 1973 - 1978 CHP Antalya İl Gençlik Kolları Yönetim kurulu Üyesi  Giray Ercenk'in yönettiği "1980 Öncesi CHP Gençliği'nin Gözüyle 2019 Türkiyesi" başlıklı panelin konuşmacıları  20. Dönem İzmir Milletvekili / 1972 - 1974 CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Sabri Ergül, önceki dönem CHP Ankara İl Başkanı / 1975 - 1978 CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Zeki Alçın ve 24,25, 26. dönemler CHP İzmir Milletvekili / 1978 - 1980 İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Musa Çam'dan oluştu.   PARTİNİN ÖZ GÜCÜ GENÇLİK OLMALI 1970'li yıllar CHP'lilerini AKM Perge Salonu'nda buluşturan etkinliği düzenleyen 70'li yılların ünlü Antalya İl Gençlik Kolu Başkanı Recep Durmasür, panelin de içinde yer aldığı buluşma programını düzenlerken çok duygulandıklarını, heyecan fırtınasına yakalandıklarını söyledi.  "1980 öncesi gençliği hiç bir çıkar beklemeden partisi için, halkı için kelle koltukta mücadele eden gençlerden oluşuyordu. 778 bin kilometrekarelik ülke toprağımızın her bir metrekaresine damga basmış bir gençlik kollarımız vardı.  O günün gençleri olarak her zaman partinin özgücü olduk" diyen Durmasür, "Gençlik öz güç olmazsa partiyi ileriye taşıyamayız. Partiyi ileriye taşıyacak olan gençliktir, o gençliğin de eğitilmesi, bilinçlendirilmesidir. Bizi bu kadar heyecanlandıran bunu bir kez daha hatırlamış olmamızdır" ifadelerini kullandı.       GENÇ KALMANIN FORMÜLÜ MUSTAFA KEMAL Panel yöneticisi Giray Ercenk yaptığı açış konuşmasında şunları söyledi: "Bizim yaş kuşağımız yola yüzde 25'i kentte yüzde 75'i kırsalda yaşayan bir toplumla yola çıktı. Bugünün gençliği yüzde 75'i kentte yüzde 25'i kırda yaşayan bir toplumda yaşıyor. Bizim koşullarımız artık yok. Alanya'nın, Kaş'ın, Gazipaşa'nın parti binalarına girdiğinizde katırla yolculuk yapan siyasetçilerin fotoğraflarını görürsünüz. Gençlik dönemimizde bizim işimiz mütevekkil kırla ilgiliydi. Şimdiki gençlik müdahaleci, çok konuşan, internet olduğu için her şeyi bilen açık bir toplumla iş tutmak zorunda. Şimdiki gençliğini işi bizimki kadar zor. Bu zorluğu aşmak, hep genç kalmak istiyorsanız, devletin kurucu iradesinin başındaki Mustafa Kemal'in yolunda olduğunuzu unutmadan yola devam ederseniz hep genç kalırsınız. Benim bu panelde yapabileceğim naçizane öneri bu. Ben hep genç kalmak istiyorum. Bunun için formülü buldum; Mustafa Kemal'in yolundan yürüyorum."   TÜRKİYE DEĞER YİTİMİNE UĞRADI 20. Dönemde İzmir Milletvekililiği yapan 1972 - 1974 CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Sabri Ergül etkileyici konuşmasında, gençlik kollarının partinin değişiminin fitili olduğunu belirterek, "Düzenle bağları olmayan, özgürce düşünen gençler, partinin ileri aşamalara, daha iye yarınlara ulaşmasına düşünce ve örgütsel düzeyde katkı koyarlar" dedi. 1970'li yıllarla 2019 yılını karşılaştıran Ergül şöyle devam etti: "12 Eylül faşist darbesine kadar Türkiye'de özgürlük, demokrasi vardı. Hukuk devleti vardı. Konuşan bir Türkiye vardı. Örgütlü bir toplum, sendikalar, özerk üniversiteler vardı. En önemlisi partiler içinde demokrasi vardı. Lider partileri, tek adam partileri değildik. Genel başkanlar öyle dilediğini milletvekili yapamıyordu. Örgüte gidiyorlardı, milletvekilleri örgütten seçiliyordu. Partide demokrasiyi egemen kılacaksanız, kararları ortak akılla alacaksınız. Bizim gençliğimizde hayal ettiğimiz Türkiye bugünkü Türkiye değildi. Türkiye her anlamda değer yitimine uğradı. 2019'a baktığımızda susturulmuş bir toplumla karşı karşıya olduğumuzu görürüz. Türkiye artık aklın ve bilimin geçerli olduğu bir ülke olmaktan çıktı. Dogmanın, hurafenin toplum ve devlet yaşamında egemen olduğu bir ülke haline geldi. Ondan da kötüsü Türkiye, en tehlikeli bölünme olan inanç temelinde bölünüyor. Din temelinde, mezhep temelinde bölünüyor."   SİYASET DİLİNİN DEĞİŞMESİ GEREKİYOR  "Beka sorunu, dış güçler, PKK terörü, dünkü ortakları FETÖ terörü derken toplum ayrıştırılıyor, toplum bölünüyor. Mütedeyyiniyle, laikiyle,  yoksulun da orta sınıfın da paylaşması gereken değerler var. Türkiye'de siyaset bu değerler üzerinden yürümüyor. İş, aş, adalet üzerinden yürümüyor. Tayyip Bey, kendi kesimini stabilize etmek için din motifli, inanç motifli bir siyaset üzerinden yürüyor" diyen Ergül, "Artık kimlik konuşuyoruz; dinî, mezhepsel, etnik kimlik konuşuyoruz. Siyasetin dilinin değişmesi gerekiyor. Türkiye iş, aş, ekonomi konuşmalı. Tayyip Bey'in kendi kesimini stabilize ettiği bölünmeyi süratle terk etmeliyiz. 31 Mart seçimlerinde gerçekleştirilen ittifakı devam ettirmek adına her şeyi yapmalıyız" diye konuştu.   BARIŞ PROJESİ GELİŞTİRMELİYİZ "Bizim doğal müttefikimiz aklı ve bilimi öne alan seküler, laik hareketlerdir. Laik düşünen siyasi partilerdir. Onlarla beraber olmak zorundayız. Bu noktada baktığınız zaman Kürt hareketi seküler bir harekettir" diyen Ergül, "HDP'nin PKK'nın silahı bırakması, Kürt hareketinin demokratik hale gelmesi konusunda bir mücadelesi, bir çabası var.  Burada kurucu parti Cumhuriyet Halk Partisi'nin inisiyatif alarak bir barış - özgürlük projesi geliştirmesi; PKK'nın terörü silahı bırakması çağrısını kurumsal olarak yapması gerekir. Bunun zamanlaması düşünülebilir, ama özellikle radikal İslamın gelişmiş olması karşısında, terörün sona erdirilmesi konusunda, Mehmet Ağar'ların, Tayyip Erdoğan'ların 'Dağda silahı bırakıp ovada siyaset yapsınlar' dediği bir Türkiye'de; CHP gibi bir kurucu parti, insanı önceleyen bir parti, süratle HDP'nin terör örgütünün etkisinden kurtulması ve Kürt hareketinin demokratik hale gelmesi için proje geliştirmesi, inisiyatif koyması gerekir diye düşünüyorum" dedi.  Dayanışma Ağı      
1970'li yıllarda Türkiye'nin farklı illerinde CHP Gençlik Kolu Başkanlığı yapmış isimler Antalya'da buluşarak 1970'li yıllar ve 2019 yılı Türkiye ve CHP'sini karşılaştırıp, geleceğe ilişkin öngörülerde bulundular

haberimizvar.net- 1973 - 1978 CHP Antalya İl Gençlik Kolları Yönetim kurulu Üyesi  Giray Ercenk'in yönettiği "1980 Öncesi CHP Gençliği'nin Gözüyle 2019 Türkiyesi" başlıklı panelin konuşmacıları  20. Dönem İzmir Milletvekili / 1972 - 1974 CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Sabri Ergül, önceki dönem CHP Ankara İl Başkanı / 1975 - 1978 CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Zeki Alçın ve 24,25, 26. dönemler CHP İzmir Milletvekili / 1978 - 1980 İzmir İl Gençlik Kolları Başkanı Musa Çam'dan oluştu.

 

PARTİNİN ÖZ GÜCÜ GENÇLİK OLMALI

1970'li yıllar CHP'lilerini AKM Perge Salonu'nda buluşturan etkinliği düzenleyen 70'li yılların ünlü Antalya İl Gençlik Kolu Başkanı Recep Durmasür, panelin de içinde yer aldığı buluşma programını düzenlerken çok duygulandıklarını, heyecan fırtınasına yakalandıklarını söyledi.  "1980 öncesi gençliği hiç bir çıkar beklemeden partisi için, halkı için kelle koltukta mücadele eden gençlerden oluşuyordu. 778 bin kilometrekarelik ülke toprağımızın her bir metrekaresine damga basmış bir gençlik kollarımız vardı.  O günün gençleri olarak her zaman partinin özgücü olduk" diyen Durmasür, "Gençlik öz güç olmazsa partiyi ileriye taşıyamayız. Partiyi ileriye taşıyacak olan gençliktir, o gençliğin de eğitilmesi, bilinçlendirilmesidir. Bizi bu kadar heyecanlandıran bunu bir kez daha hatırlamış olmamızdır" ifadelerini kullandı.    

 

GENÇ KALMANIN FORMÜLÜ MUSTAFA KEMAL

Panel yöneticisi Giray Ercenk yaptığı açış konuşmasında şunları söyledi: "Bizim yaş kuşağımız yola yüzde 25'i kentte yüzde 75'i kırsalda yaşayan bir toplumla yola çıktı. Bugünün gençliği yüzde 75'i kentte yüzde 25'i kırda yaşayan bir toplumda yaşıyor. Bizim koşullarımız artık yok. Alanya'nın, Kaş'ın, Gazipaşa'nın parti binalarına girdiğinizde katırla yolculuk yapan siyasetçilerin fotoğraflarını görürsünüz. Gençlik dönemimizde bizim işimiz mütevekkil kırla ilgiliydi. Şimdiki gençlik müdahaleci, çok konuşan, internet olduğu için her şeyi bilen açık bir toplumla iş tutmak zorunda. Şimdiki gençliğini işi bizimki kadar zor. Bu zorluğu aşmak, hep genç kalmak istiyorsanız, devletin kurucu iradesinin başındaki Mustafa Kemal'in yolunda olduğunuzu unutmadan yola devam ederseniz hep genç kalırsınız. Benim bu panelde yapabileceğim naçizane öneri bu. Ben hep genç kalmak istiyorum. Bunun için formülü buldum; Mustafa Kemal'in yolundan yürüyorum."

 

TÜRKİYE DEĞER YİTİMİNE UĞRADI

20. Dönemde İzmir Milletvekililiği yapan 1972 - 1974 CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Sabri Ergül etkileyici konuşmasında, gençlik kollarının partinin değişiminin fitili olduğunu belirterek, "Düzenle bağları olmayan, özgürce düşünen gençler, partinin ileri aşamalara, daha iye yarınlara ulaşmasına düşünce ve örgütsel düzeyde katkı koyarlar" dedi. 1970'li yıllarla 2019 yılını karşılaştıran Ergül şöyle devam etti: "12 Eylül faşist darbesine kadar Türkiye'de özgürlük, demokrasi vardı. Hukuk devleti vardı. Konuşan bir Türkiye vardı. Örgütlü bir toplum, sendikalar, özerk üniversiteler vardı. En önemlisi partiler içinde demokrasi vardı. Lider partileri, tek adam partileri değildik. Genel başkanlar öyle dilediğini milletvekili yapamıyordu. Örgüte gidiyorlardı, milletvekilleri örgütten seçiliyordu. Partide demokrasiyi egemen kılacaksanız, kararları ortak akılla alacaksınız. Bizim gençliğimizde hayal ettiğimiz Türkiye bugünkü Türkiye değildi. Türkiye her anlamda değer yitimine uğradı. 2019'a baktığımızda susturulmuş bir toplumla karşı karşıya olduğumuzu görürüz. Türkiye artık aklın ve bilimin geçerli olduğu bir ülke olmaktan çıktı. Dogmanın, hurafenin toplum ve devlet yaşamında egemen olduğu bir ülke haline geldi. Ondan da kötüsü Türkiye, en tehlikeli bölünme olan inanç temelinde bölünüyor. Din temelinde, mezhep temelinde bölünüyor."

 

SİYASET DİLİNİN DEĞİŞMESİ GEREKİYOR

 "Beka sorunu, dış güçler, PKK terörü, dünkü ortakları FETÖ terörü derken toplum ayrıştırılıyor, toplum bölünüyor. Mütedeyyiniyle, laikiyle,  yoksulun da orta sınıfın da paylaşması gereken değerler var. Türkiye'de siyaset bu değerler üzerinden yürümüyor. İş, aş, adalet üzerinden yürümüyor. Tayyip Bey, kendi kesimini stabilize etmek için din motifli, inanç motifli bir siyaset üzerinden yürüyor" diyen Ergül, "Artık kimlik konuşuyoruz; dinî, mezhepsel, etnik kimlik konuşuyoruz. Siyasetin dilinin değişmesi gerekiyor. Türkiye iş, aş, ekonomi konuşmalı. Tayyip Bey'in kendi kesimini stabilize ettiği bölünmeyi süratle terk etmeliyiz. 31 Mart seçimlerinde gerçekleştirilen ittifakı devam ettirmek adına her şeyi yapmalıyız" diye konuştu.

 

BARIŞ PROJESİ GELİŞTİRMELİYİZ

"Bizim doğal müttefikimiz aklı ve bilimi öne alan seküler, laik hareketlerdir. Laik düşünen siyasi partilerdir. Onlarla beraber olmak zorundayız. Bu noktada baktığınız zaman Kürt hareketi seküler bir harekettir" diyen Ergül, "HDP'nin PKK'nın silahı bırakması, Kürt hareketinin demokratik hale gelmesi konusunda bir mücadelesi, bir çabası var.  Burada kurucu parti Cumhuriyet Halk Partisi'nin inisiyatif alarak bir barış - özgürlük projesi geliştirmesi; PKK'nın terörü silahı bırakması çağrısını kurumsal olarak yapması gerekir. Bunun zamanlaması düşünülebilir, ama özellikle radikal İslamın gelişmiş olması karşısında, terörün sona erdirilmesi konusunda, Mehmet Ağar'ların, Tayyip Erdoğan'ların 'Dağda silahı bırakıp ovada siyaset yapsınlar' dediği bir Türkiye'de; CHP gibi bir kurucu parti, insanı önceleyen bir parti, süratle HDP'nin terör örgütünün etkisinden kurtulması ve Kürt hareketinin demokratik hale gelmesi için proje geliştirmesi, inisiyatif koyması gerekir diye düşünüyorum" dedi.  Dayanışma Ağı

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.