Kanal İstanbul susuz bırakacak!

haberimizvar.net-TBMM’de yapılan bütçe görüşmelerinde en çok tartışılan konulardan biri Kanal İstanbul projesi ve onun çevreye vermesi muhtemel zararlar oldu. TBMM oturumlarında bir konuşma yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporlarının Kanal İstanbul için hasıraltı edildiğini söylerken bunun çok ağır sonuçları olacağını söyledi. Karaca, bu projenin hayata geçmesiyle 5 milyon İstanbullunun susuz kalma riskini dile getirdi. ‘ÇED DOSYASI KAYBOLDU’ Kanal İstanbul’la ilgili Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yazılı görüş belirtildiğini gündeme getiren Karaca, “Kanal İstanbul bu güzergahtan yapıldığı takdirde 5 milyon İstanbullu susuz kalacak. Terkos gölü ve Sazlıdere barajında yıllık 70 ila 247 milyon metreküp su kaybı olacak. 2018 yılında verilen bu görüş ÇED dosyasında yer almıyor. 3 Kasım 2019 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda izleme değerlendirme komisyonu toplantısı yapılıyor. Burada DSİ görüşlerine başvuruluyor. 2018 yılındaki görüşlerin dosyaya görmesi gerekir deniyor. Bakanlıkta DSİ’nin ÇED dosyası görüşü hasıraltı ediliyor” dedi. DHMİ’DEN ‘SEHVEN’ GÖRÜŞ Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) bu bölgede yıllık 3 bin 500 uçağın kalkacağı bir proje hazırlattığını hatırlatan Karaca, “Eğer Kanal İstanbul yapılırsa yeni havalimanı kullanılamaz hale gelir deniyor. Bir hafta sonra DHMİ, ‘bizim verdiğimiz görüş sehven verilmiştir’ deniyor. Ortadan kaldırılan raporda hangi risklerin olduğu Kanal İstanbul projesinin o pistleri kullanılamaz hale getireceği detaylarıyla anlatılıyor. Canımızı emanet ettiğimiz kurum bu görüşleri gerçekten sehven verdiyse vay halimize. Ama bir hafta sonra bir elin o görüşe dokunmasıyla bu hale getirilmişse yüz binlerce kez vay halimize” ifadelerini kullandı. 5 MİLYON KİŞİ SUSUZ KALACAK Çevre ve Şehircilik Bakanının mecliste konuyla ilgili hiçbir şey söyleyemediğini vurgulayan Karaca, “ÇED dosyasında hasıraltı edilen görüşü görmemiş de olabilirsiniz dedim. Ama görüş o kadar basit ki: Kanalın yapılmasıyla tuzlanan sular diğer su kanallarına da bulaşıp 5 milyon İstanbulluyu susuz bırakacak.  İklim krizi nedeniyle zaten giderek su fakiri bir ülke haline dönüşüyoruz. Bu yüzden de 16 milyon İstanbullunun su kaynaklarıyla oynanmaması gerekiyor” uyarısında bulundu. ENDER TARIM ALANLARINDAN Gülizar Biçer Karaca şunları söyledi: “Kanal İstanbul projesi sadece su anlamında değil çok büyük riskler taşıyor. Güvenlik ve bölgenin ekosistemi açısından da büyük zarar potansiyellerine sahip. Aynı zamanda o bölge tarım alanı. İstanbul’un Trakya’ya açılan ender tarım alanlarından biri. Melen çayına ilişkin gerçekleri Ekrem İmamoğlu görüntüleriyle verdi. Melen Barajı’nın su tutma ihtimali olmadığını bakan da biliyor herkes de biliyor. Orada bulunan derin çatlaklar kapatılmadan o baraj açılamaz. O bölgenin tekrar kapatılması ve yeniden baraj inşasının yapılması gerekiyor. Ülkenin prestiji Kanal İstanbul ile olmaz, sokaktaki insanların açlıktan ölmemesiyle olur. İki gün önce Denizli’de bir kişi 14 aylık bebeğine mama alamadığı için intihar etti. Bunları ortadan kaldırmak prestijidir”. MELEN BARAJI SU TUTMAYACAK Karaca uyarılarını şöyle sürdürdü: “Melen Barajı’nın su tutması hikayedir. Bunu tekrar kapatıp yeniden su tutmasının sağlanması lazım. Kanal İstanbul tüm yönleriyle Türkiye için bir felaket senaryosudur. Önümüzdeki aylarda ilk kazmanın vurulması ihtimali yok. ÇED sürecini ve bu süreci denetleyecek olan makamlar kendilerini projenin sahibi olarak görüyor. Aslında onlar denetlemekle yükümlü. Denetleyecekleri projeyi kendi projeleri gibi düşünürlerse işlerini doğru biçimde yapamazlar. Burada büyük bir risk var. Sizin olanı denetleyemezsiniz denetleseniz de hatalarını bulamazsınız”.