İŞÇİSİN SEN İŞÇİ ÖL

Recep Mutaf- Ülkemiz bir yanda tarihi ve doğal güzellikleri, bir yanda yeraltı kaynakları ve konumu ile birçoğumuza göre cennet vatan olarak adlandırılırken, bazı kesimler için ise ülkemizde yaşamak oldukça zor!  Mesela kadın olmak zor! Engelli olmak zor! Çiçek olmak, ağaç olmak zor! Hayvan olmak bile zor! Fakat bu şartlarda en zoru işçi olmak!  Ay sonunu getiremediğin, çocuğuna bir ayakkabı bile alamadığın yerde çalışıp ölümü beklersin! Hatta bazen iş güvenliğin sağlanmadığı için iş başında ölürsün "Fıtrat böyleymiş" derler! Sigortasız çalıştırıldığın için senden geride kalanlara da yalnızca keder bırakırsın!  Ülkemizde 16 milyon kayıtlı işçi var ve bu 16 milyon işçinin yüzde yetmişi asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücretle çalışma oranında dünyada açık ara 1. sıradayız. Yani her 4 işçiden 3'ü asgari ücrete tabi!  Sene başında asgari ücrete TÜİK'in enflasyon oranına göre %50 zam gelince işçi sınıfı başına geleceklerden habersiz biraz sevinmişti ama yeni yılla birlikte acı gerçekler gün yüzüne çıktı! 6-7 lira olan benzin, 20-22 liraya yükseldi!  Elektrik ve doğalgaz faturaları 3 kat arttı!  Şekere yüzde 320,  Ayçiçek yağına yüzde 210, Mutfak tüpüne yüzde 150,  Ekmeğe, una yüzde 140, Süte yüzde 130,  Yoğurta, peynire yüzde 150, Zeytine yüzde 120,  Patatese yüzde 110, Domatese yüzde 130, Salatalığa yüzde 170,  Marula yüzde 230 zam geldi! Sene başından beri her şey en az 3 kat zamlandı fakat bu yazdıklarım sadece temel besin maddeleri!  Kısacası 1 Ocak itibarıyla işçiye verdikleri 1400 lira asgari ücret zammını daha 10 Ocak gelmeden fazlasıyla geri aldılar!  İşçinin derdi çok, işçi önünü göremiyor, işçi yaşamıyor, işçi aç! İşçi aç demişken, birçok iş yerinde işçiye 7 ile 10 lira arasında yemek ücreti veriliyor. Bu ülkede bu fiyatlara, sadece vergilerimizle zararını bizim karşıladığımız meşhur meclis lokantasında yemek yiyebilirsiniz artık! Simit-peynir-çay bile 10 lirayı geçti!  Eskiden "İşçisin sen işçi kal" diye şarkı söylenirdi, şimdi onu değiştirdiler "İşçisin sen işçi öl" diyorlar!  Fiyatlar böyle artmış, alım gücü bu kadar düşmüşken, ülkemizde yaşanılabilir asgari ücretin en az 10 bin lira olması gerekiyor! Milyarlarca lira vergi borçları silinen sermaye sahiplerine kaynak varsa, ne olduğu belirsiz milyonlarca mülteciye kaynak varsa emeğin gerçek sahibi işçiye de kaynak yaratılmalı ve hakları verilmelidir! Yoksa bu düzen değişip işçiler refaha kavuşup mutlu olana kadar, işçi sınıfının iki elleri karar vericilerin yakasındadır! Bilesiniz...