Kadınlar ayakta

GÜNDEM 20.03.2021 - 21:06, Güncelleme: 20.03.2021 - 21:34
 

Kadınlar ayakta

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması tüm Türkiye’de olduğu gibi Antalya’da da tepkiyle karşılandı. Attalos Heykeli önünde buluşan kadınlar, “Kadınlara özgürlük” diyerek haykırdı

haberimizvar.net- Antalya Kadın Platformu, Attalos Heykeli önünde yaptığı basın açıklaması ile Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmesine tepki gösterdi. Kadın Platformu adına açıklamayı okuyan Devrim Mol, “Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” yani bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, dün gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile feshedildi. Bir uluslararası sözleşme hangi usulle yürürlüğe girdiyse aynı biçimde yürürlükten kaldırılabilir. Meclis tarafından Anayasanın 90. Maddesine göre kabul edilmiştir ve kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz, sözleşme yürütme tasarrufu ile feshedilemez, yetki gaspıyla TBMM devre dışı bırakılamaz. Dolayısı ile bu kararname hukuken yok hükmündedir. İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir” dedi.  FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ Mol, açıklamasına şöyle devam etti: “2 Martta açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı güzellemelerinin hemen ertesinde, 8 Martta '' Haklarımızdan, Hayatlarımızdan, Mücadelemizden Vazgeçmiyoruz'' şiarıyla tüm ülkede sokakları dolduran kadınların gece vakti evlerinden göz altına alınmaları, halkın seçtiği milletvekillerinin vekilliklerinin düşürülmesi, HDP'ye yönelik açılan kapatma davası, eleştirel, muhalif her söze karşı tüm zor ve baskı aygıtının kullanılması ikiyüzlülüğü gözler önüne sererken aslen faşizmin kurumsallaştığının da göstergesidir. Gece yarısı yayınlanan bu üç beş satırlık kararnamelerle halk iradesinin oluşturduğu meclis görmezden gelinerek fiili bir monarşi oluşturulmuştur. Ama gözden kaçan önemli nokta bu kararnamenin yasalar önünde de kadınların gözünde de hiçbir anlamının olmayışıdır. Kadınlar olarak erkek-devlet şiddetine karşı yaşam güvencemiz olan İstanbul Sözleşmesine sahip çıkmak için bugün tüm illerde kadın örgütleriyle birlikte alanlardayız. Bu kararnameyi tanımadığımızı, bizim nazarımızda yok hükmünde olduğunu ülkenin her yerinden haykırıyoruz.  İktidar eliyle yapılan çalışmalarda halkın sadece %17'sinin İstanbul Sözleşmesine karşı olduğu, karşı olanların da radikal dini gruplar olduğu ortaya çıkmıştır. Halkın %83'üne rağmen kadınları yaşatacak adımları içeren İstanbul Sözleşmesini tartışmanın ya da reddetmenin kime hizmet ettiği açıktır. Yaşamlarımızı gericiliğe, yobazlığa, bağnazlığa teslim etmeyeceğiz, yaşam haklarımızı kararnamelerle ortadan kaldırmanıza izin vermeyeceğiz. Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve şiddete uğrayanın korunması, şiddet uygulayanın soruşturulması ve cezalandırılması sorumluluklarını devlete yükleyen sözleşmenin iktidarın hedefi olması, iktidarın kadınlardan ve kadınların yaşam mücadelesinde sesini yükseltmesinden duyduğu rahatsızlığın sonucudur. “Halk istiyorsa sözleşmeden çekiliriz” diyen iktidara karşı halk "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” dedi. Kadınlar, “İstanbul Sözleşmesini Uygula” dedi, “Haklarımızdan ve Hayatlarımızdan Vazgeçmiyoruz” dedi. Aylardır bu taleplerimizi bulunduğumuz her mecradan iletmemişiz gibi İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmediğimizi haykırdığımız 8 Mart’ın hemen ardından, bir gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesinden çıkıldığını Resmi Gazete’den öğrendik. Sözleşmeden çekilme kararı Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır. İnsan haklarına aykırı faaliyette bulunmak devletin yetkisini açıkça kötüye kullanmaktır. İstanbul Sözleşmesi yani kadınların yaşam hakkı kimsenin iki dudağının arasında değildir. Tüm ülkeyi etkileyecek hiçbir karar demokrasi yok sayılarak "aldım oldu" ile halka dayatılamaz. Tüm kadınların özgür ve korkusuzca yaşamaları sağlanmadan böyle bir yaşamın olanaklarını yaratacak olan hiçbir sözleşme, yasa ve uygulamadan el çekmiyoruz! Hayatlarımıza dair kararları biz alırız! Hayatlarımızın ve haklarımızın tek bir adamın kararına, kararnamesine bağlı olmasına izin vermiyoruz. Milyonlarca kadının canı tek adamın bekasına kurban edilemez. Bu sözleşmeyi biz kadınlar dişimizle, tırnağımızla, mücadelemiz ile kazandık. Sözleşmeden vazgeçmiyoruz! Biz kadınlar yaşamak istiyoruz. Kadınlar yaşamak istiyorum çığlıklarını yükseltirken onların yaşam haklarına bir saldırıdır İstanbul Sözleşmesini feshetmek. Kadına "öldürsünler seni" demektir. Katilin elindeki silah, gözündeki hınç ve nefret olmaktır. Hep söyledik yine söylüyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. İstanbul Sözleşmesini feshetme kararı bu ülkedeki kadınları hiçe saymak, kadın cinayetlerini görmezden gelmektedir. Kızkardeşlerimizi hayatta tutamayan, tecavüzden şiddetten korumayan iktidarın ülkemizin alnına sürdüğü bir kara lekedir. Kadınlar, Kadın kazanımlarına hız kesmeden saldırıları süren iktidara ve onun yarattığı gerici odaklara karşı mücadele etmeye devam edecektir! Değil gece yarısı kararnamesi, yeri yarsanız, göğü başımıza geçirseniz haklarımızından da hayatlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Haklarımızın ve hayatlarımızın teminatı olan İstanbul Sözleşmesini savunacağız. İstanbul Sözleşmesi Bizimdir, İstanbul Sözleşmesi Bütün kadınlarındır, vazgeçmiyoruz”  
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması tüm Türkiye’de olduğu gibi Antalya’da da tepkiyle karşılandı. Attalos Heykeli önünde buluşan kadınlar, “Kadınlara özgürlük” diyerek haykırdı

haberimizvar.net- Antalya Kadın Platformu, Attalos Heykeli önünde yaptığı basın açıklaması ile Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmesine tepki gösterdi. Kadın Platformu adına açıklamayı okuyan Devrim Mol, “Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” yani bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, dün gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile feshedildi. Bir uluslararası sözleşme hangi usulle yürürlüğe girdiyse aynı biçimde yürürlükten kaldırılabilir. Meclis tarafından Anayasanın 90. Maddesine göre kabul edilmiştir ve kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz, sözleşme yürütme tasarrufu ile feshedilemez, yetki gaspıyla TBMM devre dışı bırakılamaz. Dolayısı ile bu kararname hukuken yok hükmündedir. İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir” dedi. 

FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ

Mol, açıklamasına şöyle devam etti: “2 Martta açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı güzellemelerinin hemen ertesinde, 8 Martta '' Haklarımızdan, Hayatlarımızdan, Mücadelemizden Vazgeçmiyoruz'' şiarıyla tüm ülkede sokakları dolduran kadınların gece vakti evlerinden göz altına alınmaları, halkın seçtiği milletvekillerinin vekilliklerinin düşürülmesi, HDP'ye yönelik açılan kapatma davası, eleştirel, muhalif her söze karşı tüm zor ve baskı aygıtının kullanılması ikiyüzlülüğü gözler önüne sererken aslen faşizmin kurumsallaştığının da göstergesidir.
Gece yarısı yayınlanan bu üç beş satırlık kararnamelerle halk iradesinin oluşturduğu meclis görmezden gelinerek fiili bir monarşi oluşturulmuştur. Ama gözden kaçan önemli nokta bu kararnamenin yasalar önünde de kadınların gözünde de hiçbir anlamının olmayışıdır. Kadınlar olarak erkek-devlet şiddetine karşı yaşam güvencemiz olan İstanbul Sözleşmesine sahip çıkmak için bugün tüm illerde kadın örgütleriyle birlikte alanlardayız. Bu kararnameyi tanımadığımızı, bizim nazarımızda yok hükmünde olduğunu ülkenin her yerinden haykırıyoruz. 
İktidar eliyle yapılan çalışmalarda halkın sadece %17'sinin İstanbul Sözleşmesine karşı olduğu, karşı olanların da radikal dini gruplar olduğu ortaya çıkmıştır. Halkın %83'üne rağmen kadınları yaşatacak adımları içeren İstanbul Sözleşmesini tartışmanın ya da reddetmenin kime hizmet ettiği açıktır. Yaşamlarımızı gericiliğe, yobazlığa, bağnazlığa teslim etmeyeceğiz, yaşam haklarımızı kararnamelerle ortadan kaldırmanıza izin vermeyeceğiz.
Kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve şiddete uğrayanın korunması, şiddet uygulayanın soruşturulması ve cezalandırılması sorumluluklarını devlete yükleyen sözleşmenin iktidarın hedefi olması, iktidarın kadınlardan ve kadınların yaşam mücadelesinde sesini yükseltmesinden duyduğu rahatsızlığın sonucudur.
“Halk istiyorsa sözleşmeden çekiliriz” diyen iktidara karşı halk " İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” dedi. Kadınlar, “İstanbul Sözleşmesini Uygula” dedi, “Haklarımızdan ve Hayatlarımızdan Vazgeçmiyoruz” dedi. Aylardır bu taleplerimizi bulunduğumuz her mecradan iletmemişiz gibi İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmediğimizi haykırdığımız 8 Mart’ın hemen ardından, bir gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesinden çıkıldığını Resmi Gazete’den öğrendik. Sözleşmeden çekilme kararı Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır. İnsan haklarına aykırı faaliyette bulunmak devletin yetkisini açıkça kötüye kullanmaktır. İstanbul Sözleşmesi yani kadınların yaşam hakkı kimsenin iki dudağının arasında değildir. Tüm ülkeyi etkileyecek hiçbir karar demokrasi yok sayılarak "aldım oldu" ile halka dayatılamaz.
Tüm kadınların özgür ve korkusuzca yaşamaları sağlanmadan böyle bir yaşamın olanaklarını yaratacak olan hiçbir sözleşme, yasa ve uygulamadan el çekmiyoruz! Hayatlarımıza dair kararları biz alırız! Hayatlarımızın ve haklarımızın tek bir adamın kararına, kararnamesine bağlı olmasına izin vermiyoruz. Milyonlarca kadının canı tek adamın bekasına kurban edilemez. Bu sözleşmeyi biz kadınlar dişimizle, tırnağımızla, mücadelemiz ile kazandık. Sözleşmeden vazgeçmiyoruz!
Biz kadınlar yaşamak istiyoruz. Kadınlar yaşamak istiyorum çığlıklarını yükseltirken onların yaşam haklarına bir saldırıdır İstanbul Sözleşmesini feshetmek. Kadına "öldürsünler seni" demektir. Katilin elindeki silah, gözündeki hınç ve nefret olmaktır. Hep söyledik yine söylüyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. İstanbul Sözleşmesini feshetme kararı bu ülkedeki kadınları hiçe saymak, kadın cinayetlerini görmezden gelmektedir. Kızkardeşlerimizi hayatta tutamayan, tecavüzden şiddetten korumayan iktidarın ülkemizin alnına sürdüğü bir kara lekedir. Kadınlar, Kadın kazanımlarına hız kesmeden saldırıları süren iktidara ve onun yarattığı gerici odaklara karşı mücadele etmeye devam edecektir!
Değil gece yarısı kararnamesi, yeri yarsanız, göğü başımıza geçirseniz haklarımızından da hayatlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Haklarımızın ve hayatlarımızın teminatı olan İstanbul Sözleşmesini savunacağız. İstanbul Sözleşmesi Bizimdir, İstanbul Sözleşmesi Bütün kadınlarındır, vazgeçmiyoruz”
 

Habere ifade bırak !
Foto Galeride Aç
Fotoğraf albümüne giderek fotoğraf(lara) yorum yazabilir yada fotoğraf(ları) sosyal medyada paylaşabilirsiniz.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.