Kendisi Saray’da, ortakları hapiste

SİYASET 12.07.2021 - 17:35, Güncelleme: 12.07.2021 - 17:35
 

Kendisi Saray’da, ortakları hapiste

Erdoğan’ın Çözüm Süreci’yle ilgili sözlerini eleştiren Babacan, “Çözüm Süreci sayesinde kendisi Saray’da, ortakları hapiste. Kürtlerin haklarının pazarlık konusu olması hataydı. Biz bütün hakları koşulsuz, pazarlıksız, müzakeresiz derhal tanıyacağız” dedi.

haberimizvar.net- Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gaziantep’te partisinin Şehitkamil ve Şahinbey ilçe kongrelerinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretindeki, “Çözüm Süreci’ni biz başlattık ama sonlandıran biz olamadık. Çözüm Süreci’ni HDP’lilerin kötü niyeti, art niyeti, gizli gündemleri sonlandırdı” ifadelerine tepki gösteren Babacan, “Çözüm Süreci sayesinde kendisi Saray’da, ortakları hapiste” dedi. ERDOĞAN ARTIK BİR KARAR VERMELİ Erdoğan’ın sahip çıktığı Çözüm Süreci’nin bugün bazı davalarda suçlama konusu olduğunu hatırlatan Babacan, “Artık bir karar vermeli: Çözüm süreci yargılama konusu olan adli bir vaka mı, yoksa başarısız olduğu için üzüldüğü bir tecrübe mi? Çözüm sürecini Ankara’da başka, Diyarbakır’da başka değerlendiremezsiniz. ‘Çözüm sürecini biz başlattık, sürecin bazı partnerlerini de cezaevine koyduk’ mu demek istiyor? Çözüm ortaklarının hapiste olduğu bir dönemde, Çözüm Süreci sayesinde şu anda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda olduğunu unutmaması gerekiyor” diye konuştu. HAKLARINI MÜZAKERESİZ VERECEĞİZ Babacan konuşmasında şunları dile getirdi: “Biz geçmişten ders çıkarmasını bilen bir siyasi hareketiz. Çözüm süreci iyi niyetli bir girişimdi. Ancak Kürtlerin doğuştan sahip oldukları haklarının tanınmasının bir pazarlık konusu yapılması, al-ver konusu yapılması bir hataydı. Bizler; vatandaşlarımızın analarından emdikleri ak süt kadar helal olan bütün hakları koşulsuz, pazarlıksız, müzakeresiz derhal tanıyacağız. Geçmişte yaşanan hiçbir acıya kör, hiçbir feryada sağır kalmayacağız. Bu acıların bir daha yaşanmaması için elimizden geleni yapacağız”. DİCLE’DE KUZU, ANKARA’DA KURT “Kürt meselesinin varlığını dahi reddeden bu zihniyetin, Kürt meselesini çözmesi mümkün değil. Önce bir sorunu kabul edeceksin. Diyarbakır’a gelince Dicle’nin kenarındaki kuzuyu hatırlıyor, Ankara’ya gidince kurdun yanı başında hepsi buharlaşıyor. Tüm bu ziyaret sırasında söylediği tek yeni konu Diyarbakır Cezaevi’ni kültür merkezi yapmak. Diyarbakır Cezaevi ki, gencecik insanlara akla hayale sığmayacak işkencelerin yapıldığı yer. Acının, eziyetin, şiddetin adresi. Bu utanç abidesinden kültür merkezi çıkmaz. Olması gereken Diyarbakır işkencehanesini hafıza müzesi olarak gözden geçirilmesi ve vatandaşlarımızın yaşadığı acının hafızalardan silinmemesi. Bunlarla yüzleşmemiz gerekir ki herkes ders alsın. İşkenceye göz yuman yönetim Diyarbakır Cezaevi’ni anlayamaz”. HANGİ SÖZÜNÜZÜN ARKASINDASINIZ? “Erdoğan ‘2005’te ne dediysem arkasındayım’ diyor. 2005’te ne dediğini hatırlatayım, ama örneğin 2015’te, 2019’da, 2020’de ne dediğini de bir hatırlayalım. 2005’te ‘Kürt sorunu benim de sorunumdur’ demişti. 2015’te ne dedi? ‘Varsa yoksa Kürt sorunu. Kardeşim, ne Kürt sorunu ya?’. 2019’da ise ülkemizin vatandaşı olan Kürtlere ‘Kürdistan’a defolun’ dedi. Daha yeni, 2020’de ‘Kürt sorunu yok’ diye de tekrarladı. Sayın Erdoğan, siz hangi sözünüzün arkasındasınız?” DEVLET BAHÇELİ’Yİ NİÇİN GÖTÜRMEDİ? “İki buçuk senedir adım atmadığı Diyarbakır ne hikmetse aklına geldi. Sözüm ona milleti dinlemeye Diyarbakır’a geldiğini söylüyor, ama sürekli kendisi konuşmuş. Çözüm sürecini başlattığıyla ve bitiren taraf olmadığıyla övünmeye başlamış. Küçük ortak çözüm süreci için ‘ihanet’ demişti, ama Erdoğan nasılsa ‘Diyarbakır’da konuşulan Diyarbakır’da kalır’ diye düşündüğünden olsa gerek, rahat rahat konuşmuş. Sayın Erdoğan Diyarbakır’a küçük ortağını, Sayın Bahçeli’yi niçin götürmemiş, niye beraber görüntü vermemiş acaba? TBMM’NİN AFGANİSTAN KARARI YOK “Sayın Erdoğan’a soruyorum; Afganistan’daki askeri varlığımızın Türkiye’ye ne faydası olacak? Bu kararları milletimize sordunuz mu? Dışarıda asker bulundurmanın meşruiyeti TBMM, uluslararası meşruiyeti ise BM Güvenlik Konseyi kararıyla sağlanır. Ortada BM’nin, TBMM’nin bir kararı yok. Sayın Cumhurbaşkanı, Allah korusun, bir ana kuzusu Afganistan’da şehit düşerse, ‘Bunu ailesine nasıl anlatırım’ diye düşündü mü? Çıkış planı ne? Afganistan’la ilgili strateji, hedef ne? Güvenlik unsurlarınızı başka ülkelerde bulundurursanız stratejik hedefi olur. Hangi şartlar yerine geldiğinde oradan çıkacaksınız? Bu planı bilmek milletimizin hakkı”. TÜRKİYE’Yİ RİSKE ATAN BİR PLAN “İktidarlarının sürmesini barışlarla değil, çatışmayla, kutuplaşmayla arayan bir yönetim anlayışı var. Ülkemizi de dış ilişkilerde kendi menfaatlerinin oyuncağı ettiler. Bu sefer de Amerika’yla arayı düzeltmek için Afganistan’ı gündeme getirdi. El alem ‘Afganistan’dan nasıl çekilirim, askerlerimi bu ortamdan nasıl çıkarırım’ diye hesap yaparken Sayın Erdoğan ise hesapsız kitapsız bir şekilde Türkiye’yi ve askerlerimizi riske atan bir planla bu meselenin ortasında”. 
Erdoğan’ın Çözüm Süreci’yle ilgili sözlerini eleştiren Babacan, “Çözüm Süreci sayesinde kendisi Saray’da, ortakları hapiste. Kürtlerin haklarının pazarlık konusu olması hataydı. Biz bütün hakları koşulsuz, pazarlıksız, müzakeresiz derhal tanıyacağız” dedi.

haberimizvar.net- Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gaziantep’te partisinin Şehitkamil ve Şahinbey ilçe kongrelerinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretindeki, “Çözüm Süreci’ni biz başlattık ama sonlandıran biz olamadık. Çözüm Süreci’ni HDP’lilerin kötü niyeti, art niyeti, gizli gündemleri sonlandırdı” ifadelerine tepki gösteren Babacan, “ Çözüm Süreci sayesinde kendisi Saray’da, ortakları hapiste” dedi.

ERDOĞAN ARTIK BİR KARAR VERMELİ

Erdoğan’ın sahip çıktığı Çözüm Süreci’nin bugün bazı davalarda suçlama konusu olduğunu hatırlatan Babacan, “Artık bir karar vermeli: Çözüm süreci yargılama konusu olan adli bir vaka mı, yoksa başarısız olduğu için üzüldüğü bir tecrübe mi? Çözüm sürecini Ankara’da başka, Diyarbakır’da başka değerlendiremezsiniz. ‘Çözüm sürecini biz başlattık, sürecin bazı partnerlerini de cezaevine koyduk’ mu demek istiyor? Çözüm ortaklarının hapiste olduğu bir dönemde, Çözüm Süreci sayesinde şu anda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda olduğunu unutmaması gerekiyor” diye konuştu.

HAKLARINI MÜZAKERESİZ VERECEĞİZ

Babacan konuşmasında şunları dile getirdi: “Biz geçmişten ders çıkarmasını bilen bir siyasi hareketiz. Çözüm süreci iyi niyetli bir girişimdi. Ancak Kürtlerin doğuştan sahip oldukları haklarının tanınmasının bir pazarlık konusu yapılması, al-ver konusu yapılması bir hataydı. Bizler; vatandaşlarımızın analarından emdikleri ak süt kadar helal olan bütün hakları koşulsuz, pazarlıksız, müzakeresiz derhal tanıyacağız. Geçmişte yaşanan hiçbir acıya kör, hiçbir feryada sağır kalmayacağız. Bu acıların bir daha yaşanmaması için elimizden geleni yapacağız”.

DİCLE’DE KUZU, ANKARA’DA KURT

“Kürt meselesinin varlığını dahi reddeden bu zihniyetin, Kürt meselesini çözmesi mümkün değil. Önce bir sorunu kabul edeceksin. Diyarbakır’a gelince Dicle’nin kenarındaki kuzuyu hatırlıyor, Ankara’ya gidince kurdun yanı başında hepsi buharlaşıyor. Tüm bu ziyaret sırasında söylediği tek yeni konu Diyarbakır Cezaevi’ni kültür merkezi yapmak. Diyarbakır Cezaevi ki, gencecik insanlara akla hayale sığmayacak işkencelerin yapıldığı yer. Acının, eziyetin, şiddetin adresi. Bu utanç abidesinden kültür merkezi çıkmaz. Olması gereken Diyarbakır işkencehanesini hafıza müzesi olarak gözden geçirilmesi ve vatandaşlarımızın yaşadığı acının hafızalardan silinmemesi. Bunlarla yüzleşmemiz gerekir ki herkes ders alsın. İşkenceye göz yuman yönetim Diyarbakır Cezaevi’ni anlayamaz”.

HANGİ SÖZÜNÜZÜN ARKASINDASINIZ?

Erdoğan ‘2005’te ne dediysem arkasındayım’ diyor. 2005’te ne dediğini hatırlatayım, ama örneğin 2015’te, 2019’da, 2020’de ne dediğini de bir hatırlayalım. 2005’te ‘Kürt sorunu benim de sorunumdur’ demişti. 2015’te ne dedi? ‘Varsa yoksa Kürt sorunu. Kardeşim, ne Kürt sorunu ya?’. 2019’da ise ülkemizin vatandaşı olan Kürtlere ‘Kürdistan’a defolun’ dedi. Daha yeni, 2020’de ‘Kürt sorunu yok’ diye de tekrarladı. Sayın Erdoğan, siz hangi sözünüzün arkasındasınız?”

DEVLET BAHÇELİ’Yİ NİÇİN GÖTÜRMEDİ?

“İki buçuk senedir adım atmadığı Diyarbakır ne hikmetse aklına geldi. Sözüm ona milleti dinlemeye Diyarbakır’a geldiğini söylüyor, ama sürekli kendisi konuşmuş. Çözüm sürecini başlattığıyla ve bitiren taraf olmadığıyla övünmeye başlamış. Küçük ortak çözüm süreci için ‘ihanet’ demişti, ama Erdoğan nasılsa ‘Diyarbakır’da konuşulan Diyarbakır’da kalır’ diye düşündüğünden olsa gerek, rahat rahat konuşmuş. Sayın Erdoğan Diyarbakır’a küçük ortağını, Sayın Bahçeli’yi niçin götürmemiş, niye beraber görüntü vermemiş acaba?

TBMM’NİN AFGANİSTAN KARARI YOK

“Sayın Erdoğan’a soruyorum; Afganistan’daki askeri varlığımızın Türkiye’ye ne faydası olacak? Bu kararları milletimize sordunuz mu? Dışarıda asker bulundurmanın meşruiyeti TBMM, uluslararası meşruiyeti ise BM Güvenlik Konseyi kararıyla sağlanır. Ortada BM’nin, TBMM’nin bir kararı yok. Sayın Cumhurbaşkanı, Allah korusun, bir ana kuzusu Afganistan’da şehit düşerse, ‘Bunu ailesine nasıl anlatırım’ diye düşündü mü? Çıkış planı ne? Afganistan’la ilgili strateji, hedef ne? Güvenlik unsurlarınızı başka ülkelerde bulundurursanız stratejik hedefi olur. Hangi şartlar yerine geldiğinde oradan çıkacaksınız? Bu planı bilmek milletimizin hakkı”.

TÜRKİYE’Yİ RİSKE ATAN BİR PLAN

“İktidarlarının sürmesini barışlarla değil, çatışmayla, kutuplaşmayla arayan bir yönetim anlayışı var. Ülkemizi de dış ilişkilerde kendi menfaatlerinin oyuncağı ettiler. Bu sefer de Amerika’yla arayı düzeltmek için Afganistan’ı gündeme getirdi. El alem ‘Afganistan’dan nasıl çekilirim, askerlerimi bu ortamdan nasıl çıkarırım’ diye hesap yaparken Sayın Erdoğan ise hesapsız kitapsız bir şekilde Türkiye’yi ve askerlerimizi riske atan bir planla bu meselenin ortasında”. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.