KUNÂLA

KÜLTÜR 22.11.2021 - 17:20, Güncelleme: 22.11.2021 - 17:20
 

KUNÂLA

Bir yazımda dile getirmiştim, her yazının kaderi olduğunu ve o an sizin eliniz kolunuz bağlanır. Yazı, kaderini eline alır yanınıza varır o zamanlarda, her şey durur düşünce merkezine bir kelime, bir canlı kurulur ve 'benimle ilgilen beni anlat' diye o konuşmaya başlar, siz de teslim olursunuz bu duruma…

Kunala bugün beni esir alan kelime... Güzel gözlü doğan, her bakışında güzelliği gören anlamına gelmektedir. Budist Kral Asoka oğluna Kunala ismini veriyor… O dönemlerde insanlar kendi isimlerini kendileri elde ediyorlar. Kunala’nın gözleri simsiyah ve erdemli, aslında Himalaya kuşunun gözlerinin güzelliğini taşıyor. Asaf Halet Çelebi de buradan yola çıkarak bir ‘Kunala Şiiri’ yazıyor. İçinde çağları aşacak derinlikler barındıran bu sözler dikkatimizi çekiyor. Şair simsiyah parlak gözlerden bahsediyor fakat doğuştan sahip olduğumuz bu özellik zaman bizden uzaklara gidebilir. Erdemli bakışlar ise bir zaman sonra karakterimizin bir parçası oluyor. Şair şöyle diyo, ‘Senin siyah parlak gözlerin bir gün senden alınacak.’Fakat erdemli bakışların sende kalacak, sen güzelsin ve bunun farkındayım sende bunun farkındasın aslında senin etrafındakilerde farkında… Sana gelenler zaten bu yüzden geliyorlar sana, surette kalan surette görünen güzelliğin için geliyorlar. O simsiyah parlak gözlerinde mest olarak peşine düşüyorlar. O rüzgârın bile dokunmaya kıyamadığı tenine sahip olmak için geliyorlar. Ama şunu unutma diyor şair bir gün bütün bu güzellikler senden alınacak. O vakit sana bunun için gelen onlarca insan birer birer çekip gidecek göz bebeklerinin menzilinden. Bu noktada şair bütün benliğini ortaya koyarak şöyle diyor; ben bunların hiçbiri için gelmiyorum sana ve senden asla gitmeyeceğim… Ben bu güzelliklere gelmedim, bu güzelliklerin işaret ettiği ve suretinin arkasında kalan kimsenin görmediği merhametin için geldim sana diyor. Parmağımla bir yeri işaret ettiğimde ruhsuzlar hayvanlar parmağıma bakar insanlar ise işaret ettiğim yere bakar… İşte senin o dışarıda kalan güzelliğine gelen insanlar hayvani nefislerine tutsak olmuş insanlar ben ise o güzelliğin işaret ettiği esas güzelliğin hayalini kuruyorum onu istiyorum, onu arzuluyorum senden asla alınmayacak olan güzelliğe diyor şair… Bir dize var ki şair düşünce dehlizlerimizde yeni yekpareler açıyor, ‘ Bir tek seni sevmek çok değil’ şair burada sevdiceğinden müsaade istiyor onun derinliklere ulaşmak adına… Ruhundan gelen güzel kokular beni ilgilendiriyor, ben o kısımla ilgileniyorum mesajını veriyor Asaf Halet. Şair burada bütün kalbiyle kapıyı çalıyor ama izinde istiyor karşısındaki ruhtan… Şair diyor ki bana ellerini ver, bana sesini ver, beni göğsünün içindeki büyük narında yak ve kül et… Şimdi diyeceksin ki kaldırabilecek misin bunları? Ben seni severken nelerle mücadele ettim, senin bana o kapıyı açman için ben ne kadar beklemişim bir bilsen… Şimdi diyorsun ki bana buna gücün yeter mi? İnan bana sadece seni sevmek zor değil bana diyor şair. Bu zaten benim yaratılma amacım ben, seni layığınca sevmek için yaratılmışım. Kalbimi günbegün büyütme sebebim bu yüzden vakit geldi Kunala… Dünyayı göreli çok oldu tut ellerimden gidelim başka diyarlara diyor şair… Bir kelimeden yola çıkarak, bir şiire takılıp kalmak ve kalemimin yazdığı kadarıyla bu şiirde hissettiklerimi paylaşmak istedim… Şiirde buluşmak dileğiyle…     Kunâla vakit geldi kunâla dünyayı göreli çok oldu tam kırk yılda seni buldum kunâla bu can tenden geçmeden bu dünyadan göçmeden bir kerecik sevmek çok değil simsiyah saçların var kunâla kemiklerine yapışık etlerin var bir gün dökülecek kunâla kuşu gibi gözlerin var bir gün sönecek kunâla bu etlerin arkasında güzelliklerin var benden başka kimse bilmeyecek bu can içimde kuştur kunâla seni görünce titrer bu can gözümde muhabbettir kunâla seni görünce yanar bu can burnumda soluk olur kunâla uçar gider bu can benden geçmeden bu dünyadan göçmeden bir tek seni sevmek çok değil Asaf Halet Çelebi   -Burak KÜÇÜKAYDIN YAZDI
Bir yazımda dile getirmiştim, her yazının kaderi olduğunu ve o an sizin eliniz kolunuz bağlanır. Yazı, kaderini eline alır yanınıza varır o zamanlarda, her şey durur düşünce merkezine bir kelime, bir canlı kurulur ve 'benimle ilgilen beni anlat' diye o konuşmaya başlar, siz de teslim olursunuz bu duruma…

Kunala bugün beni esir alan kelime... Güzel gözlü doğan, her bakışında güzelliği gören anlamına gelmektedir. Budist Kral Asoka oğluna Kunala ismini veriyor… O dönemlerde insanlar kendi isimlerini kendileri elde ediyorlar. Kunala’nın gözleri simsiyah ve erdemli, aslında Himalaya kuşunun gözlerinin güzelliğini taşıyor.

Asaf Halet Çelebi de buradan yola çıkarak bir ‘Kunala Şiiri’ yazıyor. İçinde çağları aşacak derinlikler barındıran bu sözler dikkatimizi çekiyor. Şair simsiyah parlak gözlerden bahsediyor fakat doğuştan sahip olduğumuz bu özellik zaman bizden uzaklara gidebilir. Erdemli bakışlar ise bir zaman sonra karakterimizin bir parçası oluyor. Şair şöyle diyo, ‘Senin siyah parlak gözlerin bir gün senden alınacak.’Fakat erdemli bakışların sende kalacak, sen güzelsin ve bunun farkındayım sende bunun farkındasın aslında senin etrafındakilerde farkında… Sana gelenler zaten bu yüzden geliyorlar sana, surette kalan surette görünen güzelliğin için geliyorlar. O simsiyah parlak gözlerinde mest olarak peşine düşüyorlar. O rüzgârın bile dokunmaya kıyamadığı tenine sahip olmak için geliyorlar. Ama şunu unutma diyor şair bir gün bütün bu güzellikler senden alınacak. O vakit sana bunun için gelen onlarca insan birer birer çekip gidecek göz bebeklerinin menzilinden. Bu noktada şair bütün benliğini ortaya koyarak şöyle diyor; ben bunların hiçbiri için gelmiyorum sana ve senden asla gitmeyeceğim… Ben bu güzelliklere gelmedim, bu güzelliklerin işaret ettiği ve suretinin arkasında kalan kimsenin görmediği merhametin için geldim sana diyor.

Parmağımla bir yeri işaret ettiğimde ruhsuzlar hayvanlar parmağıma bakar insanlar ise işaret ettiğim yere bakar… İşte senin o dışarıda kalan güzelliğine gelen insanlar hayvani nefislerine tutsak olmuş insanlar ben ise o güzelliğin işaret ettiği esas güzelliğin hayalini kuruyorum onu istiyorum, onu arzuluyorum senden asla alınmayacak olan güzelliğe diyor şair…

Bir dize var ki şair düşünce dehlizlerimizde yeni yekpareler açıyor, ‘ Bir tek seni sevmek çok değil’ şair burada sevdiceğinden müsaade istiyor onun derinliklere ulaşmak adına… Ruhundan gelen güzel kokular beni ilgilendiriyor, ben o kısımla ilgileniyorum mesajını veriyor Asaf Halet. Şair burada bütün kalbiyle kapıyı çalıyor ama izinde istiyor karşısındaki ruhtan…

Şair diyor ki bana ellerini ver, bana sesini ver, beni göğsünün içindeki büyük narında yak ve kül et… Şimdi diyeceksin ki kaldırabilecek misin bunları? Ben seni severken nelerle mücadele ettim, senin bana o kapıyı açman için ben ne kadar beklemişim bir bilsen…

Şimdi diyorsun ki bana buna gücün yeter mi? İnan bana sadece seni sevmek zor değil bana diyor şair. Bu zaten benim yaratılma amacım ben, seni layığınca sevmek için yaratılmışım. Kalbimi günbegün büyütme sebebim bu yüzden vakit geldi Kunala…

Dünyayı göreli çok oldu tut ellerimden gidelim başka diyarlara diyor şair…

Bir kelimeden yola çıkarak, bir şiire takılıp kalmak ve kalemimin yazdığı kadarıyla bu şiirde hissettiklerimi paylaşmak istedim… Şiirde buluşmak dileğiyle…

 

 

Kunâla

vakit geldi kunâla
dünyayı göreli çok oldu
tam kırk yılda seni buldum kunâla
bu can tenden geçmeden
bu dünyadan göçmeden
bir kerecik sevmek çok değil

simsiyah saçların var kunâla
kemiklerine yapışık etlerin var
bir gün dökülecek
kunâla kuşu gibi gözlerin var
bir gün sönecek
kunâla
bu etlerin arkasında güzelliklerin var
benden başka kimse bilmeyecek

bu can içimde kuştur kunâla
seni görünce titrer
bu can gözümde muhabbettir kunâla
seni görünce yanar
bu can burnumda soluk olur kunâla
uçar gider

bu can benden geçmeden
bu dünyadan göçmeden
bir tek seni sevmek çok değil

Asaf Halet Çelebi

 

-Burak KÜÇÜKAYDIN YAZDI

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.