Meslektaşları Elçi’yi andı

GÜNDEM 28.11.2023 - 16:54, Güncelleme: 28.11.2023 - 16:54
 

Meslektaşları Elçi’yi andı

28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır’da yapılan basın açıklaması sırasında çıkan silahlı çatışmada vurularak hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, Antalya’da meslektaşları tarafından anıldı

haberimizvar.net- Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 28 Kasım 2015'te Diyarbakır Barosu tarafından, zarar gören tarihi Dört Ayaklı Minare'ye dikkati çekmek amacıyla yapılan basın açıklaması sonrasında çıkan çatışmada başından vurularak hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi Antalya Adliyesi önünde meslektaşları tarafından yapılan basın açıklaması ile anıldı. İHD Antalya Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Avukat Ulaş Ertaş, “Onun hayatı, faili meçhullerin, Cumartesi Anneleri'nin, toplu mezarların, binlerce insanın işkencede çığlıklarının arşa yükseldiği, gökyüzünü kararttığı yılların tarihidir. Onun hayatı, katliam, işkence ve cinayetlere karşı mücadelenin tarihidir” dedi. ‘SİNDİRME POLİTİKASININ DEVAMI’ Tahir Elçi’nin hayatını kaybetmesinin ardından, hak ihlalleri mağdurlarının ve hak mücadelesi verenlerin yanında duran onlarca avukatın tutuklandığının altını çizen Ertaş, “Tahir Elçi, Şerafettin Elçiler, Medet Serhatlarla başlayan mücadeleci, yeni bir avukatlık geleneğinin sürdürücüsü olmakla birlikte, Tahir Elçi’nin katledilmesi de, 1993'de Av. Metin Can ile başlayıp, 1994'de Faik Candan, Yusuf Ekinci, Şevket Epözdemir ve Medet Serhat ile devam eden, siyasi cinayetleri, katliam ve işkenceleri deşifre eden, hak ihlallerine karşı mücadele eden avukatlara yönelik cinayetlerin devamıydı. Hak ihlallerine karşı mücadele veren avukatların sindirilmesi, faili meçhuller, gözaltında kayıplar ve işkenceler üzerine kurulan siyasetin bir parçasıydı. Tahir Elçi’nin katledilmesinden sonra, hak ihlalleri mağdurlarının ve hak mücadelesi verenlerin yanında duran onlarca avukat tutuklanmış ve gözaltına alınmış, yüzlercesi hakkında asılsız soruşturma ve davalar açılmış olması da, Tahir Elçi cinayeti ile hedeflenen, avukatları sindirme politikasının devamıdır” ifadelerini kullandı. 'BÜYÜK BİR CEZASIZLIK SÖZ KONUSU' Meslek yaşamını cezasızlık politikalarına karşı mücadele ile geçiren Tahir Elçi’nin öldürülmesinin de cezasızlığa mahkûm edilmeye çalışıldığını vurgulayan Ertaş, “Soruşturma aşamasında deliller yok edilmiş, gizlenmiş, bilirkişi incelemelerine müdahale edilmiş ve DNA raporu UYAP’a yüklenen dosyadan çıkarılmıştır. Diyarbakır Barosu, Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Bölümünden bilirkişi raporu almak zorunda kalmıştır. Tahir Elçi’nin katledilmesinden bu yana 8 yıl geçti. Ancak maalesef ki yargı aşamasında yine büyük bir cezasızlık söz konusu. Uzun bir soruşturmanın sonucunda, çok geç açılan bir davada hiçbir ilerleme yok. Yeterli delil toplanmadı, dönemin muktedirleri dinlenmedi ve maalesef ki yargı üzerine düşeni bugüne kadar yapmadı. Katledilişinin 8'inci yıl dönümünde Tahir Elçi davası aydınlatılsın istiyoruz. Gerçek failler ortaya çıkarılsın, cezalandırılsın istiyoruz. Bu cinayet aydınlatılmadığı sürece, kanlı cenazemiz hafızalarımızda, Dört Ayaklı Minare'nin altında, boylu boyunca yatacak ve bu cinayeti işleyenler de işletenler de, üzerini örtenler de rahat yatamayacaklardır” şeklinde konuştu.
28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır’da yapılan basın açıklaması sırasında çıkan silahlı çatışmada vurularak hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, Antalya’da meslektaşları tarafından anıldı

haberimizvar.net- Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 28 Kasım 2015'te Diyarbakır Barosu tarafından, zarar gören tarihi Dört Ayaklı Minare'ye dikkati çekmek amacıyla yapılan basın açıklaması sonrasında çıkan çatışmada başından vurularak hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi Antalya Adliyesi önünde meslektaşları tarafından yapılan basın açıklaması ile anıldı. İHD Antalya Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Avukat Ulaş Ertaş, “Onun hayatı, faili meçhullerin, Cumartesi Anneleri'nin, toplu mezarların, binlerce insanın işkencede çığlıklarının arşa yükseldiği, gökyüzünü kararttığı yılların tarihidir. Onun hayatı, katliam, işkence ve cinayetlere karşı mücadelenin tarihidir” dedi.

‘SİNDİRME POLİTİKASININ DEVAMI’

Tahir Elçi’nin hayatını kaybetmesinin ardından, hak ihlalleri mağdurlarının ve hak mücadelesi verenlerin yanında duran onlarca avukatın tutuklandığının altını çizen Ertaş, “Tahir Elçi, Şerafettin Elçiler, Medet Serhatlarla başlayan mücadeleci, yeni bir avukatlık geleneğinin sürdürücüsü olmakla birlikte, Tahir Elçi’nin katledilmesi de, 1993'de Av. Metin Can ile başlayıp, 1994'de Faik Candan, Yusuf Ekinci, Şevket Epözdemir ve Medet Serhat ile devam eden, siyasi cinayetleri, katliam ve işkenceleri deşifre eden, hak ihlallerine karşı mücadele eden avukatlara yönelik cinayetlerin devamıydı. Hak ihlallerine karşı mücadele veren avukatların sindirilmesi, faili meçhuller, gözaltında kayıplar ve işkenceler üzerine kurulan siyasetin bir parçasıydı. Tahir Elçi’nin katledilmesinden sonra, hak ihlalleri mağdurlarının ve hak mücadelesi verenlerin yanında duran onlarca avukat tutuklanmış ve gözaltına alınmış, yüzlercesi hakkında asılsız soruşturma ve davalar açılmış olması da, Tahir Elçi cinayeti ile hedeflenen, avukatları sindirme politikasının devamıdır” ifadelerini kullandı.

'BÜYÜK BİR CEZASIZLIK SÖZ KONUSU'

Meslek yaşamını cezasızlık politikalarına karşı mücadele ile geçiren Tahir Elçi’nin öldürülmesinin de cezasızlığa mahkûm edilmeye çalışıldığını vurgulayan Ertaş, “Soruşturma aşamasında deliller yok edilmiş, gizlenmiş, bilirkişi incelemelerine müdahale edilmiş ve DNA raporu UYAP’a yüklenen dosyadan çıkarılmıştır. Diyarbakır Barosu, Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Bölümünden bilirkişi raporu almak zorunda kalmıştır. Tahir Elçi’nin katledilmesinden bu yana 8 yıl geçti. Ancak maalesef ki yargı aşamasında yine büyük bir cezasızlık söz konusu. Uzun bir soruşturmanın sonucunda, çok geç açılan bir davada hiçbir ilerleme yok. Yeterli delil toplanmadı, dönemin muktedirleri dinlenmedi ve maalesef ki yargı üzerine düşeni bugüne kadar yapmadı. Katledilişinin 8'inci yıl dönümünde Tahir Elçi davası aydınlatılsın istiyoruz. Gerçek failler ortaya çıkarılsın, cezalandırılsın istiyoruz. Bu cinayet aydınlatılmadığı sürece, kanlı cenazemiz hafızalarımızda, Dört Ayaklı Minare'nin altında, boylu boyunca yatacak ve bu cinayeti işleyenler de işletenler de, üzerini örtenler de rahat yatamayacaklardır” şeklinde konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.