Mimarlar Odası dava açtı

GÜNDEM 27.04.2020 - 15:49, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:05
 

Mimarlar Odası dava açtı

Belek ve Kadriye halk plajlarını beş yıldızlı sermayeye peşkeş çeken Turizm Bakanlığı’nın imar planlarına karşı dava açan Mimarlar Odası, “Halkın anayasal hakkı olan sahillerin kullanımının rant projeleriyle halkın elinden alınmasına karşıyız” açıklaması yaptı.

haberimizvar.net- Antalya’nın Serik ilçesinde halkın kullanımında kalan ender alanlardan olan Belek ve Kadriye plajlarının Turizm Bakanlığı kararıyla imara açılmasına karşı Mimarlar Odası ve Serikli 33 vatandaş tarafından 5. İdare Mahkemesi’nde dava açıldı. Mimarlar Odası Antalya Şubesi tarafından yapılan açıklamada, “Dünyada ve ülkemizde yaşanan Covid-19 kaynaklı pandemi nedeniyle halkımızın evde kalmasının tavsiye edildiği bu süreçte, kamuoyu vicdanını yaralayan imar ve yapılaşma uygulamalarına hız verilmiş, doğal koruma alanları ranta kurban edilmiştir” ifadeleri kullanıldı.   BAKANLIK PLANI YANLIŞ LANSE EDİYOR Belek ve Kadriye’nin bölgede en çok tercih edilen turizm merkezleri arasında yer aldığı belirtilen açıklamada, “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın her iki bölgede bulunan halk plajlarında yaptığı uygulama, kamuoyuna halk plajlarının yeniden düzenlemesi gibi lanse edilmektedir. Algı yönetimi konusunda çok iyi bir örnek olabilecek bu uygulamada gerçek amaç, toplamda 1383 metre uzunluğa sahip her iki halk plajı sahil bandının 540 metreye düşürülerek, alanda yeni turistik tesis alanları ve rant yaratmaktır. Bölge, 1984’te ‘Turizm Merkezi’, 1986’da ise ‘Turizm Yatırım Alanı’ ilan edilmiştir. Her iki alan da flora ve fauna elamanları açısından zengindir. Orman, akarsular, tarım alanları, kıyı kumulları, kumul bitkileri, deniz kaplumbağaları (Caretta Caretta) ve kuş türleri ile farklı zenginlikler sergiler. Ancak bölgede yapılan plan değişiklikleri sonucunda hızla gelişen turistik tesisler, bu zenginliği olumsuz yönde etkilemiştir” denildi.   HALK PLAJI TURİSTİK TESİSE DÖNÜŞECEK Mimarlar Odası’nın açıklaması Belek ve Kadriye bölgesinde yaşananlar şu şekilde özetlendi: “Turizm yapılaşmasının çevre, doğal ve fiziksel kaynaklar üzerindeki olumsuz etkisinin önüne geçebilmek için ‘sürdürülebilir turizm’, ‘eko turizm’ ve ‘doğa turizmi’ kavramlarının, bölgede turizm önceliği olarak benimsenmesi son derece önemlidir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 16 Ocak 2020 tarihinde yapmış olduğu çevre düzeni planı ve imar planı düzenlemeleri ile Belek mahallesinde; 145 ada 23-24 ve 42 parseller ‘Günübirlik Tesis Alanı, Turizm Tesis Alanı ve Orman Yangın Üssü Alanı’ olarak planlanmıştır. Plan ile Belek mahallesinde mevcut 92 bin 280 metrekarelik günübirlik tesis alanı 69 bin 550 metrekareye düşürülmüştür. 103 bin 550 metrekarelik kamping alanı ve 15 bin 950 metrekarelik spor alanı tamamen kaldırılmış, orman yangın üssü alanı daraltılmış ve toplamda 247 bin 700 metrekarelik kısım turizm tesis alanlarına dönüştürülmüştür”.   ‘TELAFİSİ İMKANSIZ ZARARLAR VERECEK’ Bu planlamada halkın denize girebileceği sadece 259 metre ve 1000 kişilik bir plaj alanı bırakıldığını belirten Mimarlar Odası, “Belek’te yer alan yüzlerce yazlık, otel çalışanları ve ilçe vatandaşları düşünüldüğünde bu plajın halkın kullanımı için yetersiz olacağı aşikardır. Zira yaz sezonunun başlamadığı şubat ayında bile Serik nüfusu 135.000-140.000 civarı olup, sezonda bu rakam ikiye katlanmaktadır. Halkın yararlanacağı plajın yetersiz olması, Anayasamızda ve Kıyı Kanunu’nda yer alan ‘Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufundadır. Deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahilden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir’ hükmüne aykırıdır. Belek sahil bandında artan yapılaşma nedeni ile kamunun kullanımına açık alanlar daraltılmıştır. Planda yer alan orman yangın üssü alanı daraltılarak turizm tesis alanı içerisine alınmıştır. Bu alanda dünyada başka bir örneği bulunmayan fıstık çamı ormanları yer almaktadır. Bu alanların yoğun yapılaşmaya açılması, ormanlara telafisi imkansız zararlar verecektir” uyarısı yaptı.   TURİZM AMAÇLI YOĞUN YAPILAŞMA PLANI Mimarlar Odası’nın açıklaması şu ifadelerle sürdü: “145 ada 42 parselde bulunan, Serik Belediyesi tarafından Orman İşletme Müdürlüğünden 10 Temmuz 2018 tarihinde 28 yıllığına kiralanan 8.4 hektar büyüklüğündeki piknik ve mesire alanının kira sözleşmesi, belediyenin zararı ve halkın buradan yararlanması yok sayılarak, turizm tesis alanına dönüştürülmüştür. Söz konusu planlar ile turizm amaçlı yoğun yapılaşma içeren bir planlama yapılmıştır, ancak artan yoğunluğu karşılayacak sosyal ve teknik alt yapı alanlarının ayrılmadığı görülmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 16 Ocak 2020 tarihinde yapmış olduğu çevre düzeni planı ve imar planı düzenlemeleri ile Kadriye mahallesinde 579 ada, 19, 36, 37 parsellerde bulunan ‘günübirlik alan ile golf ve konaklama alanı’ olan kullanımları, ‘günübirlik tesis alanı, turizm tesis alanı ve teknik altyapı alanına’ dönüştürülmüştür”.   KADRİYE’DEKİ ÇAMLIK TURİZME AÇILIYOR Kadriye’de yapılaşmaya açılacak çamlık konusunda da bilgi aktaran Mimarlar Odası, “Kadriye mahallesi 579 ada 19 parsel, çamlık vasfında, mülkiyeti hazineye ait bir alandır ve eski planlarda günübirlik tesis alanı kullanımındadır. 579 Ada 36 parselin 35 bin 254 metrekarelik kısmı ‘yol ve otopark’ olarak, 37 parsel ise ‘Golf ve konaklama alanı’ olarak kullanılmaktaydı. Dava konusu planlarla 124 bin 789 metrekarelik günübirlik tesis alanı 82 bin 300 metrekareye, 8 kilometre uzunluğundaki Kadriye sahilinde halkın kullanımında olan 498 metre sahil bandı 286 metreye düşürülmüştür. Ayrıca 23 bin 420 metrekarelik park alanı, 1200 metrekarelik teknik alan, 1998 metrekarelik orman alanı, 515 metrekarelik golf ve konaklama alanı iptal edilerek büyük bir alan turizm tesis alanına dönüştürülmüştür” diye süreci özetledi.   HALKIN DENİZE GİRME HAKKI ENGELLENİYOR   Bu planlamayla halkın denizden yararlanmasının kısıtlandığını vurgulayan Mimarlar Odası, “Anayasa ve Kıyı Kanunu’nda yer alan ‘Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufundadır. Deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahilden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir’ hükmüne aykırı hareket edilmiş kamu yararı gözetilmemiş, rant gözetilerek planlama yapılmıştır. Kadriye mahallesinde, doğa ve ormanların korunduğu, doğayla bütünleşik, halk ile turistlerin birlikte sahilden yararlandığı bir turizm yürütülmektedir. Dava konusu planlar ise tamamen rant beklentili yatırımcıların isteğine yönelik düzenlenmiş, halkın yararlanması asgari düzeyde tutulmuş, fıstık çamı ormanlarına zarar verecek bir planlamadır” şeklinde tepki gösterdi.   MİMARLAR ODASI’NDAN RANT PLANINA DAVA Bölgenin 10-20-30 yıllık nüfus projeksiyonları dikkate alınmadan planlama yapıldığını kaydeden Mimarlar Odası, “Artan nüfus yoğunluğunu karşılayacak yeterli teknik ve sosyal alt yapı alanları ayrılmamış ve kamu yararı gözetilmemiştir. Mimarlar Odası Antalya Şubesi tarafından, Serikli 33 vatandaşımızla birlikte, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 28 Ocak 2020 tarihinde onaylanan, 25 bin ölçekli çevre düzeni planı değişikliği, 5 bin ölçekli nazım imar planı ve değişikliği ile 1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği kararının iptali istemiyle Antalya 5. İdare Mahkemesi’nde dava açılmıştır. Kamuoyunu yanıltmaya dönük imar uygulamalarının ve halkın anayasal hakkı olan sahillerin kullanımının rant projeleriyle halkın elinden alınmasının karşısında olacağımızı halkımızın bilgisine sunarız” açıklaması yaptı. 
Belek ve Kadriye halk plajlarını beş yıldızlı sermayeye peşkeş çeken Turizm Bakanlığı’nın imar planlarına karşı dava açan Mimarlar Odası, “Halkın anayasal hakkı olan sahillerin kullanımının rant projeleriyle halkın elinden alınmasına karşıyız” açıklaması yaptı.

haberimizvar.net- Antalya’nın Serik ilçesinde halkın kullanımında kalan ender alanlardan olan Belek ve Kadriye plajlarının Turizm Bakanlığı kararıyla imara açılmasına karşı Mimarlar Odası ve Serikli 33 vatandaş tarafından 5. İdare Mahkemesi’nde dava açıldı. Mimarlar Odası Antalya Şubesi tarafından yapılan açıklamada, “Dünyada ve ülkemizde yaşanan Covid-19 kaynaklı pandemi nedeniyle halkımızın evde kalmasının tavsiye edildiği bu süreçte, kamuoyu vicdanını yaralayan imar ve yapılaşma uygulamalarına hız verilmiş, doğal koruma alanları ranta kurban edilmiştir” ifadeleri kullanıldı.

 

BAKANLIK PLANI YANLIŞ LANSE EDİYOR

Belek ve Kadriye’nin bölgede en çok tercih edilen turizm merkezleri arasında yer aldığı belirtilen açıklamada, “Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın her iki bölgede bulunan halk plajlarında yaptığı uygulama, kamuoyuna halk plajlarının yeniden düzenlemesi gibi lanse edilmektedir. Algı yönetimi konusunda çok iyi bir örnek olabilecek bu uygulamada gerçek amaç, toplamda 1383 metre uzunluğa sahip her iki halk plajı sahil bandının 540 metreye düşürülerek, alanda yeni turistik tesis alanları ve rant yaratmaktır. Bölge, 1984’te ‘Turizm Merkezi’, 1986’da ise ‘Turizm Yatırım Alanı’ ilan edilmiştir. Her iki alan da flora ve fauna elamanları açısından zengindir. Orman, akarsular, tarım alanları, kıyı kumulları, kumul bitkileri, deniz kaplumbağaları (Caretta Caretta) ve kuş türleri ile farklı zenginlikler sergiler. Ancak bölgede yapılan plan değişiklikleri sonucunda hızla gelişen turistik tesisler, bu zenginliği olumsuz yönde etkilemiştir” denildi.

 

HALK PLAJI TURİSTİK TESİSE DÖNÜŞECEK

Mimarlar Odası’nın açıklaması Belek ve Kadriye bölgesinde yaşananlar şu şekilde özetlendi: “Turizm yapılaşmasının çevre, doğal ve fiziksel kaynaklar üzerindeki olumsuz etkisinin önüne geçebilmek için ‘sürdürülebilir turizm’, ‘eko turizm’ ve ‘doğa turizmi’ kavramlarının, bölgede turizm önceliği olarak benimsenmesi son derece önemlidir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 16 Ocak 2020 tarihinde yapmış olduğu çevre düzeni planı ve imar planı düzenlemeleri ile Belek mahallesinde; 145 ada 23-24 ve 42 parseller ‘Günübirlik Tesis Alanı, Turizm Tesis Alanı ve Orman Yangın Üssü Alanı’ olarak planlanmıştır. Plan ile Belek mahallesinde mevcut 92 bin 280 metrekarelik günübirlik tesis alanı 69 bin 550 metrekareye düşürülmüştür. 103 bin 550 metrekarelik kamping alanı ve 15 bin 950 metrekarelik spor alanı tamamen kaldırılmış, orman yangın üssü alanı daraltılmış ve toplamda 247 bin 700 metrekarelik kısım turizm tesis alanlarına dönüştürülmüştür”.

 

‘TELAFİSİ İMKANSIZ ZARARLAR VERECEK’

Bu planlamada halkın denize girebileceği sadece 259 metre ve 1000 kişilik bir plaj alanı bırakıldığını belirten Mimarlar Odası, “Belek’te yer alan yüzlerce yazlık, otel çalışanları ve ilçe vatandaşları düşünüldüğünde bu plajın halkın kullanımı için yetersiz olacağı aşikardır. Zira yaz sezonunun başlamadığı şubat ayında bile Serik nüfusu 135.000-140.000 civarı olup, sezonda bu rakam ikiye katlanmaktadır. Halkın yararlanacağı plajın yetersiz olması, Anayasamızda ve Kıyı Kanunu’nda yer alan ‘Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufundadır. Deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahilden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir’ hükmüne aykırıdır. Belek sahil bandında artan yapılaşma nedeni ile kamunun kullanımına açık alanlar daraltılmıştır. Planda yer alan orman yangın üssü alanı daraltılarak turizm tesis alanı içerisine alınmıştır. Bu alanda dünyada başka bir örneği bulunmayan fıstık çamı ormanları yer almaktadır. Bu alanların yoğun yapılaşmaya açılması, ormanlara telafisi imkansız zararlar verecektir” uyarısı yaptı.

 

TURİZM AMAÇLI YOĞUN YAPILAŞMA PLANI

Mimarlar Odası’nın açıklaması şu ifadelerle sürdü: “145 ada 42 parselde bulunan, Serik Belediyesi tarafından Orman İşletme Müdürlüğünden 10 Temmuz 2018 tarihinde 28 yıllığına kiralanan 8.4 hektar büyüklüğündeki piknik ve mesire alanının kira sözleşmesi, belediyenin zararı ve halkın buradan yararlanması yok sayılarak, turizm tesis alanına dönüştürülmüştür. Söz konusu planlar ile turizm amaçlı yoğun yapılaşma içeren bir planlama yapılmıştır, ancak artan yoğunluğu karşılayacak sosyal ve teknik alt yapı alanlarının ayrılmadığı görülmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 16 Ocak 2020 tarihinde yapmış olduğu çevre düzeni planı ve imar planı düzenlemeleri ile Kadriye mahallesinde 579 ada, 19, 36, 37 parsellerde bulunan ‘günübirlik alan ile golf ve konaklama alanı’ olan kullanımları, ‘günübirlik tesis alanı, turizm tesis alanı ve teknik altyapı alanına’ dönüştürülmüştür”.

 

KADRİYE’DEKİ ÇAMLIK TURİZME AÇILIYOR

Kadriye’de yapılaşmaya açılacak çamlık konusunda da bilgi aktaran Mimarlar Odası, “Kadriye mahallesi 579 ada 19 parsel, çamlık vasfında, mülkiyeti hazineye ait bir alandır ve eski planlarda günübirlik tesis alanı kullanımındadır. 579 Ada 36 parselin 35 bin 254 metrekarelik kısmı ‘yol ve otopark’ olarak, 37 parsel ise ‘Golf ve konaklama alanı’ olarak kullanılmaktaydı. Dava konusu planlarla 124 bin 789 metrekarelik günübirlik tesis alanı 82 bin 300 metrekareye, 8 kilometre uzunluğundaki Kadriye sahilinde halkın kullanımında olan 498 metre sahil bandı 286 metreye düşürülmüştür. Ayrıca 23 bin 420 metrekarelik park alanı, 1200 metrekarelik teknik alan, 1998 metrekarelik orman alanı, 515 metrekarelik golf ve konaklama alanı iptal edilerek büyük bir alan turizm tesis alanına dönüştürülmüştür” diye süreci özetledi.

 

HALKIN DENİZE GİRME HAKKI ENGELLENİYOR
 

Bu planlamayla halkın denizden yararlanmasının kısıtlandığını vurgulayan Mimarlar Odası, “Anayasa ve Kıyı Kanunu’nda yer alan ‘Kıyılar devletin hüküm ve tasarrufundadır. Deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahilden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir’ hükmüne

aykırı hareket edilmiş kamu yararı gözetilmemiş, rant gözetilerek planlama yapılmıştır. Kadriye mahallesinde, doğa ve ormanların korunduğu, doğayla bütünleşik, halk ile turistlerin birlikte sahilden yararlandığı bir turizm yürütülmektedir. Dava konusu planlar ise tamamen rant beklentili yatırımcıların isteğine yönelik düzenlenmiş, halkın yararlanması asgari düzeyde tutulmuş, fıstık çamı ormanlarına zarar verecek bir planlamadır” şeklinde tepki gösterdi.

 

MİMARLAR ODASI’NDAN RANT PLANINA DAVA

Bölgenin 10-20-30 yıllık nüfus projeksiyonları dikkate alınmadan planlama yapıldığını kaydeden Mimarlar Odası, “Artan nüfus yoğunluğunu karşılayacak yeterli teknik ve sosyal alt yapı alanları ayrılmamış ve kamu yararı gözetilmemiştir. Mimarlar Odası Antalya Şubesi tarafından, Serikli 33 vatandaşımızla birlikte, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 28 Ocak 2020 tarihinde onaylanan, 25 bin ölçekli çevre düzeni planı değişikliği, 5 bin ölçekli nazım imar planı ve değişikliği ile 1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği kararının iptali istemiyle Antalya 5. İdare Mahkemesi’nde dava açılmıştır. Kamuoyunu yanıltmaya dönük imar uygulamalarının ve halkın anayasal hakkı olan sahillerin kullanımının rant projeleriyle halkın elinden alınmasının karşısında olacağımızı halkımızın bilgisine sunarız” açıklaması yaptı. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.