Muhtarlar siyasallaşıyor mu?

Her mahalle muhtarı başarılı mı elbette hayır. Nasıl ki her meslek içinde iyiler ve kötüler varsa aynı şey muhtarlık için de geçerlidir. İşte size iki örnek muhtar. Bunlardan ilki başarısı, çalışma azmi, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle Gürsu Mahallesi Muhtarı Özlem Saday’dır. Özlem Saday ile ATRAX-2021 Rekreasyon Ödülleri kapsamında birincilik ödülü aldığım “Muhtarlık Merkezli Mutlu Kent Projesi” gerekçesiyle tanıştım. Sonra da birçok konuda fikir birliği yaptığımız aynı vizyona sahip olduğumuz bir dostluğumuz oldu. Kendisine kişi olarak, çalışma biçimi olarak kefilim. Bir dönemdir muhtarlık yapmakta ve geçen görüştüğümde tekrardan aday olacağını söyledi. Kendisi muhtarlık görevi süresince bana göre örnek bir mahalle muhtarı nasıl olur onu gösterdi. Belediye dahil tüm kurumların eksik bıraktığı alanı o sinerjisiyle kapattı. Gürsu Mahallesinde yerleşik herkesin her türlü derdi ile yakından ilgilendi, evsize ev, işsize iş, kimsesize kimse olma telaşıyla muhtarlık görevini sürdürmekte. Hatta o kadar ki Özlem Saday “Gürsu Mahallesinin Muhtarı” değil “Gürsu Mahallesinin Hızırı”dır. İyi ki tanıdım seni sevgili Özlem. Yeni dönem muhtarlık çalışmalarında başarılar diliyorum. Tüm varlığımla destekçinim. Elbette her mahalle muhtarı Özlem gibi değil. Adını vermek istemiyorum ama kendisini tanımam ama basına yansıyan haberlerden adına aşina olduğum Antalya’mızın Duacı Mahallesinde muhtarlık yapan zat 2B arazilerinin satışı sırasında kadastro memurlarına bile parsel ayıran ve birçok akçeli işten zimmetine para geçirdiği için yargılanan yaptığı usulsüzlük ve yolsuzluk sebebiyle de ceza alan muhtar da bu mesleğin içindeki çürük elmalardan biridir.  İyi ve kötü örneklerin sayısını çoğaltmak mümkün. Ama bu yazımdaki üstünde duracağım önemli diğer konu muhtarların dolayısıyla muhtarlıkların siyasallaşmasıdır. Mahalle muhtarı elbette bir siyasi düşünceye sahip olabilir ama o siyasi düşüncesinden dolayı muhtar seçilirse mahalledeki herkesin muhtarı olmayacaktır. Benzer durum köy muhtarları için de geçerlidir. Mart 2024 de yapılacak seçimler yaklaştıkça yavaş yavaş muhtar adayları belli olmaya başladı. AK Partiden, MHP’den, CHP’den, İYİ Parti’den, Deva’dan ve diğer tüm siyasi yapılanmalardan, cemaatlerden birçok kişi muhtarlara referans olmakta ve sosyal medyada postlar yayınlamaktadır. “Bizim Mahalle Muhtarımız…..” diyerek. Bu siyasi, etnik köken, mezhep, din üzerinden bölünmüşlüğün yaşandığı bir yapıya bürünmektedir. Elbette bu kadar bölünmüşlük bundan beslenen yapılar için gereklidir ama olan halka oluyor. Bedelini bizler ödüyoruz. Mart 2024 seçimleri böyle bir bölünmüşlüğün pik yaptığı bir seçim olacak. Çok kavgalar çıkacak. Özellikte kırsalda bedeli ağır olan derin fay hatlarının oluşmasına sebep olacak. Bu yılki seçimlerde bu bölünmeyi en derin haliyle yaşamıştık. Benzeri belediye seçimlerinde ve muhtarlıklarda yaşanacak. İşin özü ve sonucu muhtarlık müessesesi özellikle köylerde önemlidir. Mahalle muhtarlıkları gereksiz olsa da hiçbir siyasi bunları kaldırma cihetine başvurmayacaktır. Bari siyasallaştırılmasına engel olunsa. Yeteri kadar bölündük çünkü. İşte tüm bu süreçlerden dolayı muhtarlık müessesesi baştan sona gözden geçirilmeli. Köy Kanunu yenilenmeli. Belediye Kanunu’na muhtarlıkların rolü belediyelere aktarılacak şekilde düzenlemeler yapılmalıdır. Bakalım ne zaman gelişmiş bir ülke olacağız. Göreceğiz..