"Ne günü kurtarabiliriz, ne de dünü"

haberimizvar.net- Şahin, “Değerli meslektaşlarım, bilindiği üzere Antalya örtü altı sebze üreticiliği Ağustos ayı itibaren başlamıştır. Öncelikli olarak bereketli olmasını dilerim. Döviz artışlarının durmadığı ve ürün fiyatlarının sürekli değişiyor olması buna hakeza banka faiz oranlarının altından kalkamayacak hal alması özel sektörde faaliyet gösteren ilaç bayilerinin, tedarikçi firmaların, üretime destek veren bir çok tarım paydaşlarımızın nefes alamaz hale gelmesine sebep oldu.” ifadelerini kullandı. Şahin’in açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle: GİRDİ ÜRÜNLERİ İÇİN DESTEĞE İHTİYAÇ VAR Neredeyse % 60-70 oranında ithal ürünlerin kullanılıyor olmasından dolayı, borçlanmalarda döviz bazındadır. Dolayışı ile birçok İthalat yapan firmalarımız şu anda sıkıntı yaşamaktadır. Buradan hükümete bir çağrı yapmak istiyorum, tarıma ve üretime verilecek olan devlet bankaları ile destekte kesinlikle, tedarikçi firmalara, ilaç bayilerine, üretime katkı sağlayan bir çok işletmelere bir an önce sıfır faizli yada düşük faizli kredi olağanı sağlaması olacaktır. Sonuçta çiftçilerimizin üretim yapması için gerekli olan tohumun, fidenin, ilacın, gübrenin ve birçok girdi ürünlerinin uygun şartlarda satışa sunulması için ciddi bir desteğe ihtiyaç var. VADE SORUNU İLE AYAKTA DURMAK ZORLAŞIYOR Sektörün bir diğer sorunu ise vadelerdir. Neredeyse 12-15 ay vade ile ürün pazarlamasının yapıldığı bu piyasada gün geçtikçe ayakta durmakta zorlaşıyor. Bu anlamda da süreci idame etmek inanılmaz hale gelmiştir. Devlet destekli tarıma yapılan kredileri bilmekle birlikte, asıl tarımın sıkıntılı olduğu, ticaretinin yapıldığı bahsettiğim alanda da ciddi desteğe ihtiyacı vardır. Şu an sezon diyerek hitap ettiğimiz ekim dikim süresinin yeniden başladığı bu günlerde birçok bayii ve firmalarımız bir önceki sezondan tahsilatı % 50‘lerdedir. Bu durum ilerisi için tamamen bir kaygı ve korku içermektedir. NE GÜNÜ KURTARABİLİRİZ, NE DE DÜNÜ Gelinen bu noktada bankaların tamamen kredileri kapaması, kredi oranlarının kâr marjlarının neredeyse iki katı olması ve her gün her şeye afaki zamların gelmesi sebebiyle hiç bir kimse ne hesap yapabiliyor, ne de plan. Buradan bir sözümde özellikle Antalya milletvekillerine ve hatta Ziraat Mühendisi olan meclisteki bütün milletvekillerine. Bir an önce mecliste bir tarım komisyonu kurulup, tarımın yarayan kanası olan ekonomik sıkıntıyı dile getirip ivedilikle sonuca ulaştırmaları. Yoksa bu gidişle sektör çıkmaza girer ve birçok işletme iflasın eşiğine gelir. Ne günü kurtarabiliriz, ne de dünü. Benden söylemesi.”