Nedir bu ANSAN’ın sizden çektiği?

Kalekapısı’nda, Saat Kulesi’nin hemen altında Antalya Sanatçılar Derneği’ne (ANSAN) tahsis edilmiş çay bahçesi bu kentin en güzel, en özgün, en anlamlı köşelerinden biriydi benim için. Antalya’nın yazar-çizer kadrosu burada soluklanır, çayını yudumlar, kültürden, sanattan, şiirden, romandan, resimden konuşurdu. Herkesin katıldığı, sanat soluduğu, kültür içtiği bir ortamdı orası. Hasan Subaşı’nın belediye başkanlığında sanatçılara verilmiş ve bu gelenek daha sonraki başkanlar tarafından da sürdürülmüştü. AKP’li Menderes Türel sanatçıların bu mekanına kafayı taktı. Polis zoruyla boşaltıldı mekan. Çevik kuvvet kalkanıyla süpürüldük, gözümüze biber gazı sıkıldı. Antalya’nın tanık olduğu en büyük zulümlerden biriydi. Yerine de ‘Şehit Bistro’ açıldı. Fakat sanatçıların elinden alınmak için ortaya atılan ‘şehit ve gazi aileleri’ kılıfının bir yalan olduğu, aslında yandaş birilerine peşkeş çekildiği sonradan ortaya çıktı. ‘Sanat bahçesi’ halen işgal altında Büyükşehir’i CHP kazanınca durum değişecek sandık. Çünkü ‘sanat bahçesi’ bizim için onur meselesidir. Dövüldüğümüz, hırpalandığımız, yerlerde sürüklendiğimiz, ama direndiğimiz alandır orası. Sanat bahçesini teslim etmemek için o gün oraya gelen ve direnenler arasında bugün milletvekili olanlar, belediye başkan yardımcısı, meclis üyesi, il yöneticisi olanlar var. İşte biz o gün orada direnenler, yerinden sökülüp atılan ANSAN’ın Muratpaşa Belediyesi tarafından verilen alandaki misafirliği bitecek, Muhittin Böcek simgesel değeri yüksek o bahçeyi sanatçılara geri verecek diye düşündük. Fakat 6 ay geçti, ANSAN yöneticilerini çağırıp hal hatır soran bile olmadı. Beş dakika randevu verilmedi. ANSAN Konyaaltı Caddesi’nin bir köşesinde, kenara itilmiş, mahzun, boynu bükük olarak duruyor. Kim olduğu belirsiz organizatörler CHP’nin kazanması sonrasında yaşanan hayal kırıklığı bu kadarla da sınırlı kalmadı. Muhittin Böcek’in Konyaaltı belediye başkanıyken başlattığı ve 9 yıl boyunca hiç aksatmadan yaptığı Konyaaltı Kitap Fuarı, bu yıl Antalya Kitap Fuarı adını aldı. Yani Başkan Böcek Büyükşehir’e seçilince kitap fuarını da alıp getirdi. Fakat eski köye yeni adet çıkardılar şimdi de. Konyaaltı’ndayken Antalyalı yazarlara, şairlere, sanatçı derneklerine stant veren Başkan Böcek, Büyükşehir belediye başkanı olunca kapı dışarı etti hepsini. Ya da bütün bunlardan haberi yok, onun adına hareket eden birileri bu işleri organize ediyor. ANSAN’ın bütün başvuruları reddedildi, çalınan bütün kapılar yüzlerine kapandı, yanaşma muamelesi yapıldı.  Antalyalı yazarlara, şairlere Antalya Kitap Fuarı’nda yer yok… Organizasyon işi NAP Fuarcılık diye bir şirkete verilmiş ve şirketin genel müdürü olan kadın ANSAN yönetimini insan yerine bile koymuyor. Nereden geldiğini bilmiyoruz, ama bağdakini kovduğu kesin… Bu kentin insanlarına saygı gösterin! Madem öyle, o zaman ben de buradan ilan ediyorum: Antalyalı sanatçıların, yazarların, şairlerin itibarı iade edilinceye kadar ne o kitap fuarına giderim, ne de kapısının önünden geçerim. Bilmem hangi şehirde yaşayıp, Büyükşehir Belediyesi’nde bilmem kimi tanıdığı için Antalya’da iş verilen, organizasyon yaptırılan, kaynak aktarılan, kim olduğunu, neci olduğunu bilmediğimiz, gram tanımadığımız bu insanlara bize dövdürecekseniz, bu kentin kültürüne, sanatına sahip çıkan insanları ezdirecekseniz hepinizle selamı, sabahı da keseceğim. Büyükşehir Belediyesi’nde bu işlerden anlıyormuş gibi davranan, halktan alınan yetkiyle oturulan koltukları babasının malı gibi gören bazı çokbilmişler var. Tanıyorum onları… Gerekirse isim isim de yazarım. Gidin egolarınızı başka alanlarda tatmin edin, palavralarınızı başkalarına anlatın. Büyükşehir Belediyesi bizimdir. Yani halkın, yani vatandaşın, yani Antalyalıların… Suratımıza kapı kapatmak, bize hava atmak, koltuk gıcırdatmak için değil, bu halkı el üstünde tutmak için oradasınız. Çünkü oraları bize borçlusunuz. Haddinizi bilin, bu kentin sanatçısına saygı gösterin. Nokta…