Orman yangınlarına siyaset bulaştı

haberimizvar.net-Gazeteci-Yazar Erdoğan Kahya başkanlığındaki Antalya Dostlar Platformu’nun Akra Otel salonlarında düzenlediği geleneksel toplantısında konuşan Türkiye Ormancılar Derneği Akdeniz Şube Başkanı Ekolog Prof. Dr. Tuncay Neyişçi çevre sorunlarına ilişkin görüşlerini açıklarken; ‘’Çevre sorunu diye bir şey yoktur. Çünkü Çevre yaşamsal bir konudur. Yaşamda kalmak istiyorsak hepimiz çevreci olmak zorundayız’’ diye konuştu. Fidan dikmekle iş bitmiyor 11 Kasım’da Türkiye genelinde milyonlarca fidan dikildiği, hepimizin sevindiğini söyleyen Prof. Tuncay Neyişçi, yanan orman alanlarının yüzde 75’inin yeniden ağaçlandırılan alanlar olduğunu belirterek; ‘’Mesele fidan dikmek değil, onu ormana dönüştürmektir. Fidan dikeceğiz, orman olacak, ama bunun için gerekli önlemleri de alacağız. Alıyor muyuz? Kesinlikle hayır. Orman Bölge Müdürüne sorun tedbir aldıklarını söylüyorsa diplomamı yerim. Herkes işin gösteri tarafında. Fidan diktik iş bitti. Fidan dikip10-15 sene sonra yanacak ormanları oluşturuyoruz’’ dedi. Çevreye saygı için önce eğitim 1980’li yıllarda Akdeniz Üniversitesi bünyesinde Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’ni kuran Prof. Dr. Tuncay Neyişçi o dönemde ev kadınlarına çevre eğitimi verdiklerini hatırlatarak, ‘’Ev kadınları ilk kez üniversite gördü. Aldıkları eğitimle ilk kez çevrenin önemini kavradı. Evine döndü, hem evinde hem mahallesinde uygulamaya, diğer insanlara örnek olmaya başladı. Belediyelere çöp kutuları konusunda baskı unsuru oldular. Çocuklarımıza bu tür eğitimler neden verilmez’’ diye sordu.  Her politika kentler için… Ülke nüfusunun büyük bir bölümünün kentlerde yaşadığını hatırlatan Prof. Neyişçi, bu nedenle bütün politikaların kentliler üzerine yapıldığını hatırlatarak, ‘’O nedenle çevre bilincinin öncelikle kent yaşayanlarında olması lazım. Oysa bizde kentlerin ağaçlandırılması konusunda bir planımız yok. İsteyen istediği yere fidan dikiyor, bu son derece yanlış. Caddelerin ağaçlandırılması konusunda belediyelere başvurduk cevap veren yok, Karayollarına söyledik ilgilenen yok’’ dedi. Kentin kiracısı mıyız? İnsanların yerlere çöp attığını, çöplerini konteynerlerin içine değil dışına bıraktığını söyleyen Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, ‘Gençler zaman zaman çöp topluyor, birileri de nasıl olsa çevreciler topluyor diye atıyorlar. Bu nedenle ki; kentle aramızda bir aşk ilişkisi kuramıyoruz. Yerlere çöp atanlar kendi kentlerinde kiracı gibi yaşıyorlar’’ şeklinde konuştu. CarettaCarettalar’ın geleceği tehdit altında değil Alageyiklerin ana yurdunun Düzlerçamı ormanları olduğunu söyleyen EkologNeyişçi, ‘’Alageyik Düzlerçamı orjinlidir ve dünyaya yayılmıştır. Alageyiklerl üzerinde çalışan bilim adamı maalesef yok. CarettaCarettaq’lar için 8 ayrı bilim kurulu var. Bu nedenledir ki Carettaların geleceği tehdit altında değil. Carettaları böylesi korumaya devam edersek, plajlarda insanlar denize girecek yer bulamayacak. Oysa Doğa tüm hayvanların dengesini sağlıyor’’ dedi.  Orman ürünlerinden neden enerji üretmeyiz? Ülkenin içinde bulunduğu enerji sıkıntısı konusunda çözüm önerileri aranırken, ormanın içindeki enerji kaynağının unutulduğunu dile getiren Neyişçi, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Niye bir ormancının , orman ürünlerinden enerji üretecek bir projesi yok. Ormanda yerlerde sürüne pelitden toz haline getirip preslendikten sonra, doğalgazdan daha çevreye duyarlı, daha temiz yakacak elde edebiliriz. Orman yangınlarının aşırı sıcaklarda çıkmasına neden olan zemindeki kuruyan ince yapraklar temizlense ormana mazot dökseniz yanmaz. Antalya bölgesinde en çok orman yangını Serik ve Manavgat bölgesinde çıkıyor. Bunun sebebi bu iki bölgedeki ormanların kuzey rüzgarlarına (Poyraz) açık olmasıdır. Bu rüzgarları yine ağaçla kesebiliriz. Kuzeye servi dikilirse, birbirilerine yakın ve yüksek olacağından kuzey rüzgarlarını kesecektir. Kaç kez önerdik dinleyen bile yok’’ Orman Yangınında uçak ve helikopter yangını körükler Orman yangınlarının çıkışının hemen sonrasında helikopterle su dökmenin yararlı olacağını, ancak yangın büyüdükten sonra alevlerin ortasına uçak ve helikopterle su dökmenin yanlış olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, şöyle devam etti: ‘’Yangın bu kadar çok çıkmasının nedenlerinden biri de ağaç ihtiyacından kaynaklanıyor. Yangın alanlarında ormancılardan çok siyasetçiler dolaşıyor. Bu da yangına müdahale edecek ormancıları tembelleştiriyor. En önemllisi de yangınlara helikopter ve uçakla müdahale. Her iki aracın da büyük yangınlarda kullanılması yanlış. Ancak yangın ilk başladığında erken müdahale anlamında helikopterler yangını büyümeden söndürebilir. Ancak yangın büyüdükten sonra alevlerin ortasına dökülecek su yangını daha da büyütür. Ancak uçaklarla yangının göbeğine değil de çevresine soğutma anlamında su dökülebilir’’ Tedbir yangın çıkmadan alınmalı Orman içinde ve yakınında termik santraller, büyük fabrikaların bulunduğunu söyleyen Neyişçi, ‘’Örneğin Marmaris ,’de termik santral yakınında yangın çıktı. Yangının santrale ulaşmaması için büyük çaba harcandı. Oysa yangın olmadan santralin etrafında tedbir alınmalı. Ormanla arasında hendek veya yol açarak yangının ulaşması engellenmeli. Bu konuda Türkiye’nin hiçbir yerin de tedbirimiz yok, yangın dikkate alınarak planlama yapılmıyor’’ diye konuştu. Orman köylerinde bilinçsizce depolanan saman, odun, hububat depolarının da yangından sıçrayan bir kıvılcımla yok olduğunu dile getirdi.  Bu yılın teması olarak Çevre’yi belirleyen dostlar Platformu üyeleri daha sonra Neyişçi’ye çevre ile ilgili çeşitlisorular yöneltti.