Pınarlar kurumasın !

GÜNDEM 21.07.2020 - 16:12, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:05
 

Pınarlar kurumasın !

CHP Muratpaşa İlçe Kadın Kolları, Muğla Ula’da eski erkek arkadaşı tarafından hunharca katledilen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in cesedinin bulunmasının ardından kadına şiddete dikkat çekmek tüm kadınların balkonlara alyazma asması çağrısında bulundu

haberimizvar.net- Muğla’dan gelen son kadın cinayeti haberi tüm ülkede olduğu gibi Antalya’da da öfke ve üzüntüyle karşılandı. CHP Muratpaşa İlçe Kadın Kolları’ndan yapılan açıklamada da Pınar Gültekin’in vahşice katledilmesine olan üzüntü dile getirildi. Açıklamada, “Muğla'nın Ula İlçesinde 5 gündür kayıp olan üniversite öğrencisi 27 yaşındaki Pınar Gültekin’in eski erkek arkadaşı tarafından barışmak istemediği için öldürülmesi hepimizi derinden yaraladı. Ülkemizde İstanbul Sözleşmesi tartışmaları sürerken kadınlar hayatta kalmaya, hayatlarına dair kararlar almaya, eziyet edilerek öldürülmeye devam ediyor. Kadın olmak zor. Gülüşler solmaya, Pınar’lar kurumaya devam ediyor. Yanındayken değerini bilmeyenler, sevgiyi tüketenler, kaybedince yok ediyor. Gün geçmiyor ki tanımadığımız bir kadının adını ezberliyor, acısını yaşıyoruz. Yaşamı güvence altına almak yerine var olanı yok etmeye çalışıyoruz. Bir kez daha İstanbul Sözleşmesi yaşatır, diyoruz” denildi.   İSTANBUL SÖZLEŞMESİ Son günlerin tartışma konusu olan İstanbul Sözleşmesi’ne de değinilen açıklamada, kadın cinayetleri ve kadına şiddete dikkat çekmek adına Muratpaşa’da tüm kadınların balkonlara alyazma asmaları çağrısında bulunuldu. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Kısaca İstanbul Sözleşmesi olarak ifade etsek de tam adı; ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’. Kadına yönelik şiddet konusunda bağlayıcılığı olan bu ilk uluslararası sözleşme, 2011 yılında İstanbul'da imzaya açıldı. O nedenle İstanbul Sözleşmesi diyoruz. 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girdi.  Özetle şöyle Sözleşmenin imzalanmasının amacı: 1) Kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve aile içi şiddeti önlemek; 2) Kadına karşı her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve kadın-erkek eşitliğini önemli ölçüde yaygınlaştırmak; 3) Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin mağdurlarının korunması için politikalar tasarlamak; 4) Kadına karşı şiddeti ortadan kaldırmak için uluslararası işbirliğini yaygınlaştırmak; 5) Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin ortadan kaldırılması maksadı güden kuruluşlar ile kolluk kuvvetleri birimlerinin işbirliği yapmalarına destek vermek. Bu kapsamda, sözleşme, taraf devletlere şu davranışlara yönelik cezai veya başka bir hukuki yaptırım öngörmeyi zorunlu kılıyor: - Ev içi şiddet (fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik); - Taciz amaçlı takip; - Tecavüz dahil, cinsel şiddet; - Cinsel taciz; - Zorla evlendirme; - Kürtaja zorlama ve kısırlaştırmaya zorlama.”   HANGİSİ YANLIŞ ? “Hangisi kötü, zararlı, yıkıcı?  Türk aile yapısının neresinde şiddet normal? Sözleşme, Cinsiyeti her ne olursa olsun insan haklarını uygulama ve korumanın önemini vurguluyor ve bunu garanti altına alıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği ise, kadının toplum hayatında ikinci sınıf bir muamele görmesinin önüne geçmeyi amaçlayan bir eşitlik. Sözleşmenin tek amacı var, o da kadınları şiddetten korumak. İptali yıkımın boyutlarının artması , az da olsa alınan tüm mesafenin yok edilmesi demek olacak. Sözleşmenin uygulanma sürecinde yaşanan sorunlar nedeniyle kadın cinayetleri vahşete dönüşmüşken, uygulamada ve mevzuatta iyileştirmeler yapılması beklenirken, konuşulan meselenin sözleşmeden çıkma noktasında olması; erkek şiddetine kurban giden kadınların nasıl birer rakama dönüştüğünün ve kamu otoritelerince ne kadar önemsenmediğinin bir göstergesi, Türkiye'nin temel hak ve özgürlükler alanında her gün bir adım daha geriye gittiğinin ise kanıtıdır.”   BALKONLARA ALYAZMA ASIN “İstanbul Sözleşmesi'nden çıkma düşüncesi ise kazanılmış haklara müdahale teşkil ederek, yalnızca kadınların değil, herkesin tepki göstermesi gereken bir hak mücadelesidir. Ülkemizde kadının yaşama hakkı için gereken yasal düzenlemeleri daha çok tartışmalıyız. Çünkü;  Liderimizin de dediği gibi, ‘dünyada her şey kadının eseridir.’ Tüm bu nedenlerle Muratpaşa İlçe Kadın Kolları olarak kadının al yazma ile sessiz çığlığı için  Alyazma Hareketi başlatıyoruz. Muratpaşa sınırları içerisinde oturan kadınları balkonlarına, pencerelerine kırmızı yazma asmaya davet ediyoruz.”    
CHP Muratpaşa İlçe Kadın Kolları, Muğla Ula’da eski erkek arkadaşı tarafından hunharca katledilen üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’in cesedinin bulunmasının ardından kadına şiddete dikkat çekmek tüm kadınların balkonlara alyazma asması çağrısında bulundu

haberimizvar.net- Muğla’dan gelen son kadın cinayeti haberi tüm ülkede olduğu gibi Antalya’da da öfke ve üzüntüyle karşılandı. CHP Muratpaşa İlçe Kadın Kolları’ndan yapılan açıklamada da Pınar Gültekin’in vahşice katledilmesine olan üzüntü dile getirildi. Açıklamada, “Muğla'nın Ula İlçesinde 5 gündür kayıp olan üniversite öğrencisi 27 yaşındaki Pınar Gültekin’in eski erkek arkadaşı tarafından barışmak istemediği için öldürülmesi hepimizi derinden yaraladı. Ülkemizde İstanbul Sözleşmesi tartışmaları sürerken kadınlar hayatta kalmaya, hayatlarına dair kararlar almaya, eziyet edilerek öldürülmeye devam ediyor. Kadın olmak zor. Gülüşler solmaya, Pınar’lar kurumaya devam ediyor. Yanındayken değerini bilmeyenler, sevgiyi tüketenler, kaybedince yok ediyor. Gün geçmiyor ki tanımadığımız bir kadının adını ezberliyor, acısını yaşıyoruz. Yaşamı güvence altına almak yerine var olanı yok etmeye çalışıyoruz. Bir kez daha İstanbul Sözleşmesi yaşatır, diyoruz” denildi.

 

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

Son günlerin tartışma konusu olan İstanbul Sözleşmesi’ne de değinilen açıklamada, kadın cinayetleri ve kadına şiddete dikkat çekmek adına Muratpaşa’da tüm kadınların balkonlara alyazma asmaları çağrısında bulunuldu. Açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Kısaca İstanbul Sözleşmesi olarak ifade etsek de tam adı; ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’. Kadına yönelik şiddet konusunda bağlayıcılığı olan bu ilk uluslararası sözleşme, 2011 yılında İstanbul'da imzaya açıldı. O nedenle İstanbul Sözleşmesi diyoruz. 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girdi.  Özetle şöyle Sözleşmenin imzalanmasının amacı:

1) Kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve aile içi şiddeti önlemek;

2) Kadına karşı her türlü ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve kadın-erkek eşitliğini önemli ölçüde yaygınlaştırmak;

3) Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin mağdurlarının korunması için politikalar tasarlamak;

4) Kadına karşı şiddeti ortadan kaldırmak için uluslararası işbirliğini yaygınlaştırmak;

5) Kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin ortadan kaldırılması maksadı güden kuruluşlar ile kolluk kuvvetleri birimlerinin işbirliği yapmalarına destek vermek.

Bu kapsamda, sözleşme, taraf devletlere şu davranışlara yönelik cezai veya başka bir hukuki yaptırım öngörmeyi zorunlu kılıyor:

- Ev içi şiddet (fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik);

- Taciz amaçlı takip;

- Tecavüz dahil, cinsel şiddet;

- Cinsel taciz;

- Zorla evlendirme;

- Kürtaja zorlama ve kısırlaştırmaya zorlama.”

 

HANGİSİ YANLIŞ ?

“Hangisi kötü, zararlı, yıkıcı?  Türk aile yapısının neresinde şiddet normal?

Sözleşme, Cinsiyeti her ne olursa olsun insan haklarını uygulama ve korumanın önemini vurguluyor ve bunu garanti altına alıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği ise, kadının toplum hayatında ikinci sınıf bir muamele görmesinin önüne geçmeyi amaçlayan bir eşitlik. Sözleşmenin tek amacı var, o da kadınları şiddetten korumak. İptali yıkımın boyutlarının artması , az da olsa alınan tüm mesafenin yok edilmesi demek olacak. Sözleşmenin uygulanma sürecinde yaşanan sorunlar nedeniyle kadın cinayetleri vahşete dönüşmüşken, uygulamada ve mevzuatta iyileştirmeler yapılması beklenirken, konuşulan meselenin sözleşmeden çıkma noktasında olması; erkek şiddetine kurban giden kadınların nasıl birer rakama dönüştüğünün ve kamu otoritelerince ne kadar önemsenmediğinin bir göstergesi, Türkiye'nin temel hak ve özgürlükler alanında her gün bir adım daha geriye gittiğinin ise kanıtıdır.”

 

BALKONLARA ALYAZMA ASIN

“İstanbul Sözleşmesi'nden çıkma düşüncesi ise kazanılmış haklara müdahale teşkil ederek, yalnızca kadınların değil, herkesin tepki göstermesi gereken bir hak mücadelesidir. Ülkemizde kadının yaşama hakkı için gereken yasal düzenlemeleri daha çok tartışmalıyız. Çünkü;  Liderimizin de dediği gibi, ‘dünyada her şey kadının eseridir.’ Tüm bu nedenlerle Muratpaşa İlçe Kadın Kolları olarak kadının al yazma ile sessiz çığlığı için  Alyazma Hareketi başlatıyoruz. Muratpaşa sınırları içerisinde oturan kadınları balkonlarına, pencerelerine kırmızı yazma asmaya davet ediyoruz.”

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.