Polat Balkan TBB’ye aday

GÜNDEM 16.09.2021 - 21:42, Güncelleme: 16.09.2021 - 21:42
 

Polat Balkan TBB’ye aday

Antalya Barosu’ndaki kurumsal geleneği sürdürerek üçüncü dönem başkan adayı olmayacağını açıklayan Polat Balkan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) delegeliğine aday olduğunu duyurdu.

HABERİMİZVAR – Antalya Barosu’nun bu hafta sonu yapılacak genel kurulunda görevi yeni seçilecek yönetime devredecek olan Baro Başkanı Polat Balkan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) delegeliğine aday olduğunu açıkladı. “Cumhuriyet, demokrasi ve baro için mücadeleye devam” başlığıyla yazılı bir açıklama yapan Balkan, “Baro Başkanlığı görevimden edindiğin bilgi, birikim ve deneyimlerimi TBB mücadelesine taşımak istiyorum” dedi.   BARONUN DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ   Polat Balkan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “18/19 Eylül 2021 tarihlerinde seçimli olağanüstü genel kurul toplantımızı yapacağız. 2016 Ekiminden bu yana sürdürdüğüm ve yaşamımın en heyecan verici, en büyük onuru olan Antalya Barosu başkanlığının son günlerindeyim. Aklında, yüreğinde ve vicdanında hep Atatürk ilke ve devrimleri olan, Cumhuriyetten ve demokrasiden yana her zaman taraf olma cesaret ve kararlılığıyla mücadele eden Antalya Barosu’nun demokrasi kültürüne katkı koymak ve kurumsal geleneğini sürdürmek amacıyla başkanlığa aday olmayacağım”.    EKİP ARKADAŞLARINA TEŞEKKÜR   “Görev yaptığım süre boyunca, birlikte direnmekten ve mücadele etmekten her zaman onur duyduğum ve duyacağım yönetim kurulu, disiplin kurulu, denetleme kurulu, TBB delegeleri, kurul ve merkez üyelerimize, öneri ve eleştirileriyle katkıda bulunan meslektaşlarımıza ve Baro emekçilerimize saygı ve şükranlarımı sunuyorum”.   KARANLIK SÜREÇTE GÖREV YAPTIK   “Cumhuriyet tarihinin en ağır ve karanlık süreçlerinden birinde görev yaptık. Olağanüstü hukuksuzlukların kanun hükmüne bağlandığı, OHAL’in kalıcılaştığı, ‘Kanun Üstünde Kararnameler’le yönetildiğimiz, rejimin değiştiği, TBMM’nin işlevini yitirdiği, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve Cumhurbaşkanı kararlarının Anayasa gücünde olduğu, kuvvetler ayrılığı ilkesinin şeklen bile umursanmadığı, yargının bağımsızmış, tarafsızmış gibi bile davranamadığı, avukatların adliyelere aranarak girebildikleri, müvekkillerine/müvekkil adaylarına ilişkin sorgu bile yapamadıkları, avukatlara kısıtlı alan/avukatlardan arındırılmış bölgelerin oluşturulduğu, ekonomik ve mesleki sorunlarına hiçbir ciddi ve kalıcı çözüm üretilmediği, intihara sürüklendiği, işkence gördüğü, akademisyenlerin, aydınların, gazetecilerin, yazarların, yurttaşların adil yargılanma ve savunma haklarının ihlal edildiği, çocukların cezaevlerinde büyümek zorunda bırakıldığı, çocuk istismarı, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin önlenemediği gibi, bu konularda hiçbir politika üretilmediği, dezavantajlı ve kırılgan gruplara yönelik baskıların, hak ihlallerinin her geçen gün yoğunlaştığı, çevremizin ve doğamızın talan edildiği, yağmalandığı, kültürel ve tarihi eserlerimizin imha edildiği, YSK eliyle demokrasiye darbe yapıldığı, kayyum atama pratikleri ile halkın seçme ve seçilme hakkının, iradesinin yok sayıldığı, Covid–19 küresel salgınının ölümcül ve yıkıcı sonuçlarının her geçen gün daha da ağırlaştığı, damgalı ve tescilli bir FETÖ projesi üzerinden avukatların ve baroların susturulup, teslim alınmak istendiği, Avukatlık Kanunu’nun emredici ve tartışmasız hükmüne karşın, organize hukuksuzluklarla Baroların genel kurul ve seçimlerinin yapılamadığı, TBB’ye egemen olan anlayışın hukuk devleti ve insan hakları, mesleğimizin onuru ve saygınlığı mücadelesini yapmaktan bilerek ve isteyerek vazgeçtiği, mesleğimizin ve meslek örgütümüzün felsefesini, kültürünü ve tarihini hançerlediği günlerde görev yaptık”.    SİYASAL SİSTEMİN AŞİL TOPUĞU   “Bir başka söyleyişle, her siyasal sistemin Aşil topuğu olan adalet, demokrasi ve hukuktan kopuşa sürüklendiğimiz, baskıcı ve otoriter bir iklimin hüküm sürdüğü, özgür olmayan ülkeler arasına düştüğümüz, yargının siyasal iktidarın bir kolu gibi davrandığı günlerde, korkunun sofrasında yılgınlık yemedik, hayallerimizden vazgeçmedik, boyun eğmedik. Antalya Barosu üyesi olmanın bilinci, onuru ve vakarıyla, her türlü bedeli ödeme cesaret ve inancıyla hareket ettik. Korkmadık, susmadık. Antalya Barosu’nun mücadele dolu şanlı tarihini, geçmişimizden geleceğimize taşımaya çalıştık”.    EDİNDİĞİM DENEYİMLE ADAYIM   “Bu bilinç ve perspektifle, 2010 yılından bu yana süren yönetim kurulu üyeliği ve 2016 yılından bu yana süren baro başkanlığı görevimden edindiğin bilgi, birikim ve deneyimlerimi TBB mücadelesine taşımak istiyorum. Cumhuriyet, Demokrasi ve Baro için mücadeleye devam etmek için TBB delegeliğine aday olduğumu, en büyük karar organımız olan Antalya Barosu Genel Kurulu’muzun ve değerli meslektaşlarımın bilgi ve değerlendirmesine sunarım”. 
Antalya Barosu’ndaki kurumsal geleneği sürdürerek üçüncü dönem başkan adayı olmayacağını açıklayan Polat Balkan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) delegeliğine aday olduğunu duyurdu.

HABERİMİZVAR – Antalya Barosu’nun bu hafta sonu yapılacak genel kurulunda görevi yeni seçilecek yönetime devredecek olan Baro Başkanı Polat Balkan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) delegeliğine aday olduğunu açıkladı. “Cumhuriyet, demokrasi ve baro için mücadeleye devam” başlığıyla yazılı bir açıklama yapan Balkan, “Baro Başkanlığı görevimden edindiğin bilgi, birikim ve deneyimlerimi TBB mücadelesine taşımak istiyorum” dedi.

 

BARONUN DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ

 

Polat Balkan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “18/19 Eylül 2021 tarihlerinde seçimli olağanüstü genel kurul toplantımızı yapacağız. 2016 Ekiminden bu yana sürdürdüğüm ve yaşamımın en heyecan verici, en büyük onuru olan Antalya Barosu başkanlığının son günlerindeyim. Aklında, yüreğinde ve vicdanında hep Atatürk ilke ve devrimleri olan, Cumhuriyetten ve demokrasiden yana her zaman taraf olma cesaret ve kararlılığıyla mücadele eden Antalya Barosu’nun demokrasi kültürüne katkı koymak ve kurumsal geleneğini sürdürmek amacıyla başkanlığa aday olmayacağım”. 

 

EKİP ARKADAŞLARINA TEŞEKKÜR

 

“Görev yaptığım süre boyunca, birlikte direnmekten ve mücadele etmekten her zaman onur duyduğum ve duyacağım yönetim kurulu, disiplin kurulu, denetleme kurulu, TBB delegeleri, kurul ve merkez üyelerimize, öneri ve eleştirileriyle katkıda bulunan meslektaşlarımıza ve Baro emekçilerimize saygı ve şükranlarımı sunuyorum”.

 

KARANLIK SÜREÇTE GÖREV YAPTIK

 

“Cumhuriyet tarihinin en ağır ve karanlık süreçlerinden birinde görev yaptık. Olağanüstü hukuksuzlukların kanun hükmüne bağlandığı, OHAL’in kalıcılaştığı, ‘Kanun Üstünde Kararnameler’le yönetildiğimiz, rejimin değiştiği, TBMM’nin işlevini yitirdiği, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve Cumhurbaşkanı kararlarının Anayasa gücünde olduğu, kuvvetler ayrılığı ilkesinin şeklen bile umursanmadığı, yargının bağımsızmış, tarafsızmış gibi bile davranamadığı, avukatların adliyelere aranarak girebildikleri, müvekkillerine/müvekkil adaylarına ilişkin sorgu bile yapamadıkları, avukatlara kısıtlı alan/avukatlardan arındırılmış bölgelerin oluşturulduğu, ekonomik ve mesleki sorunlarına hiçbir ciddi ve kalıcı çözüm üretilmediği, intihara sürüklendiği, işkence gördüğü, akademisyenlerin, aydınların, gazetecilerin, yazarların, yurttaşların adil yargılanma ve savunma haklarının ihlal edildiği, çocukların cezaevlerinde büyümek zorunda bırakıldığı, çocuk istismarı, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin önlenemediği gibi, bu konularda hiçbir politika üretilmediği, dezavantajlı ve kırılgan gruplara yönelik baskıların, hak ihlallerinin her geçen gün yoğunlaştığı, çevremizin ve doğamızın talan edildiği, yağmalandığı, kültürel ve tarihi eserlerimizin imha edildiği, YSK eliyle demokrasiye darbe yapıldığı, kayyum atama pratikleri ile halkın seçme ve seçilme hakkının, iradesinin yok sayıldığı, Covid–19 küresel salgınının ölümcül ve yıkıcı sonuçlarının her geçen gün daha da ağırlaştığı, damgalı ve tescilli bir FETÖ projesi üzerinden avukatların ve baroların susturulup, teslim alınmak istendiği, Avukatlık Kanunu’nun emredici ve tartışmasız hükmüne karşın, organize hukuksuzluklarla Baroların genel kurul ve seçimlerinin yapılamadığı, TBB’ye egemen olan anlayışın hukuk devleti ve insan hakları, mesleğimizin onuru ve saygınlığı mücadelesini yapmaktan bilerek ve isteyerek vazgeçtiği, mesleğimizin ve meslek örgütümüzün felsefesini, kültürünü ve tarihini hançerlediği günlerde görev yaptık”. 

 

SİYASAL SİSTEMİN AŞİL TOPUĞU

 

“Bir başka söyleyişle, her siyasal sistemin Aşil topuğu olan adalet, demokrasi ve hukuktan kopuşa sürüklendiğimiz, baskıcı ve otoriter bir iklimin hüküm sürdüğü, özgür olmayan ülkeler arasına düştüğümüz, yargının siyasal iktidarın bir kolu gibi davrandığı günlerde, korkunun sofrasında yılgınlık yemedik, hayallerimizden vazgeçmedik, boyun eğmedik. Antalya Barosu üyesi olmanın bilinci, onuru ve vakarıyla, her türlü bedeli ödeme cesaret ve inancıyla hareket ettik. Korkmadık, susmadık. Antalya Barosu’nun mücadele dolu şanlı tarihini, geçmişimizden geleceğimize taşımaya çalıştık”. 

 

EDİNDİĞİM DENEYİMLE ADAYIM

 

“Bu bilinç ve perspektifle, 2010 yılından bu yana süren yönetim kurulu üyeliği ve 2016 yılından bu yana süren baro başkanlığı görevimden edindiğin bilgi, birikim ve deneyimlerimi TBB mücadelesine taşımak istiyorum. Cumhuriyet, Demokrasi ve Baro için mücadeleye devam etmek için TBB delegeliğine aday olduğumu, en büyük karar organımız olan Antalya Barosu Genel Kurulu’muzun ve değerli meslektaşlarımın bilgi ve değerlendirmesine sunarım”. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.