‘Ruh hastası’ dedikleri başkanın istifasını istediler

GÜNDEM 25.08.2020 - 14:44, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:06
 

‘Ruh hastası’ dedikleri başkanın istifasını istediler

Serik Belediyesi’nin 4 taşınmazını hacizle satışa çıkaran Sistemli Dağıtım Hizmetleri A.Ş.’nin dün olağanüstü toplanan meclis üyelerine gönderdiği mektupta yeralan ifadeler şaşkınlık yarattı. CHP’li Meclis Üyesi Mehmet Ali Karacan başta olmak üzere tüm üyelerin tepkisine yolaçan mektupta Başkan Enver Aputkan için ‘Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hastası’ yorumu yapıldı. Mektubun sonuç bölümünde yeralan, “Alacaklarımızın mevcut başkan makamında olduğu sürece icra marifeti dışında tahsil edilmesi mümkün olmadığından, hasmane tutumları nedeniyle özür dilemesi ve istifa etmesi halinde satış talebimizden vazgeçeceğimizi siz değerli meclis üyelerine bildiririz” şeklindeki ifadeler ise meclis üyelerini isyan ettirdi.

haberimizvar.net-Dün www.haberimizvar.net’te ‘Sistemli’ Haciz başlığıyla gündeme getirdiğimiz Serik Belediyesi’ne ait 4 taşınmazın ihaleyle satışına yönelik haberde adı geçen Sistemli Dağıtım Hizmetleri A.Ş.’nin meclis üyelerine gönderdiği mektup herkeste hayret uyandırdı. Sözkonusu şirketin meclis üyelerini ‘bilgilendirme’ amacı taşıyan mektubunda, Serik Belediyesi’nin AKP’li Başkanı Enver Aputkan için kullanılan ifadeler, CHP’ ve İYİ partililer de dahil olmak üzere tüm meclis üyelerinin tepkilerine neden oldu. Şirket yönetiminin Serik Belediyesi’nden hacze konu alacaklarına ait sürecin anlatıldığı mektupta, AKP’li Belediye Başkanı Enver Aputkan adeta yerden yere vuruldu.   ‘BAŞKAN OKB HASTASI’ Aputkan’ın 6 Mayıs’ta gerçekleşen Kültür Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da aralarında bulunduğu yaklaşık 60 yetkilinin katıldığı videokonferans toplantısını bakanlara tavır alarak terkettiğine vurgu yapılan mektupta, “Mensubu bulunduğu partiden olan bakanlara dahi devlet terbiyesinden oldukça uzak bu tutumu hiçbir durumda normal karşılanamayacak seviyededir. Örnekleri saymak ile bitmeyecek ancak bir kısmını işbu yazımızda açıklayabildiğimiz konular kapsamında yaptığımız araştırmalar neticesinde belediye başkanının abartılı derecedeki takıntılı, kuşkulu, iftira atmaya kadar inanmışlık içeren raddeye ulaşmış bu davranışlarının tümünün normal olmadığı, tıp dilindeki tabir ile Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) adı verilen ruhsal bir hastalığa yakalandığı göstermektedir” yorumu yapıldı.   ‘İSTİFA ETSİN VAZGEÇELİM’ Mektupta Başkan Aputkan’ın makam arabası kullanmamak, çay, şeker ihtiyacını kendisi karşılamak gibi sembolik davranışlar peşinde koşmuş olduğu belirtilerek, “Böylelikle sanıyoruz ki belediyenizin tüm borçlarını sona erdireceğini düşünmüştür. Bilindiği gibi ülkemizde geçmiş dönem başbakanları da böyle sembolik davranışlar peşinde koşarak ülkenin 50 yıllık birikimi yok etmişlerdir” denildi. Mektubun sonuç bölümünde ise, “Alacaklarımızın mevcut başkan makamında olduğu sürece icra marifeti dışında tahsil edilmesi mümkün olmadığından, belediye başkanı iddia ettiği gibi Serik halkına hizmet için makamında bulunuyor, Serik halkının yararını kendi yararından önde tutuyor ise, şirketimize karşı sergilemiş olduğu hasmane tutumları nedeniyle özür dilemesi ve istifa etmesi halinde satış talebimizden vazgeçeceğimizi, yeni başkan ile belediyeniz ve Serik halkının menfaatleri göz önünde bulundurularak ödeme görüşmeleri sonuçlanıncaya kadar haciz işlemlerine devam etmeyeceğimizi, belediyeniz ve Serik halkı için fedakârlık yapmaya hazır olduğumuzu siz değerli meclis üyelerine bildiririz” ifadeleri kullanıldı.   İŞTE TEPKİLERE YOLAÇAN MEKTUP Sayın Meclis Üyesi; 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 20. maddesi göre Serik İcra Müdürlüğü’nün 2019/1164 Esas sayılı dosyası kapsamında tapu kütüklerinde belediyeniz adına kayıtlı 5 adet gayrimenkulün, şirketimiz talebine istinaden icra yolu ile 25.08.2020 tarihinde gerçekleşecek ihaleler ile satışına dair belediye meclisinin bilgilendirilmesi amacıyla gerçekleşecek 24.08.2020 tarihli olağanüstü meclis toplantısı öncesinde sizleri bilgilendirmek amacıyla bir takım açıklamalar yapma gereği hasıl olmuştur.   Şirketimiz ve grup şirketleri Türkiye ve dünya çapında tanınan, alanında prestij ve söz sahibi olan, bir çok alanda profesyonel olarak hizmet veren şirketlerdir. Bugüne dek grubumuzca 3 kıtada, farklı ülkelerde çok sayıda proje başarı ile sonlandırılmış, bu kapsamda birçok farklı muhatap ile çok sayıda iş ilişkisi kurulmuş, verilen hizmetler kapsamında işverenlerimiz ile önemli sayılabilecek hiçbir sorun yaşanmamıştır. Şirketimiz ile Serik Belediye Başkanlığı arasında imzalanan sözleşmeler gereğince 2016-2019 yılları arasında belediyenize ve belediyenizin iştiraki olan Sin-Kar Turizm Ltd. Şti.’ne araç ve iş makinası kiralama, katı atık yönetimi, park ve bahçe hizmetleri konularında çok sayıda hizmet verilmiştir.Fakat, şirketimiz yukarıda belirtilen ve belediyenize sunulan hizmetlerin ifası sırasında ve sonrasında ne yazık ki bir takım profesyonellik dışı, belediye idareciliği zihniyetinden uzak tutum ve davranışlar ile karşı karşıya kalmıştır. Belediyelerde, geçmişten bugüne tahsilat sorunu izahtan vareste olup; şirketimizin Serik Belediye Başkanlığı nezdindeki çalışmasında da aynı sorunlar yaşanmıştır.   Belediyeniz nezdindeki ilk faturamız Ocak 2016 döneminde tanzim edilmiş olup, geçen sürede alacağımız sürekli artmış, faturalarımız muntazam olarak ödenmemiştir. Bilhassa 2018 ve 2019 yıllarında kredi faizleri yükseldiğinde, şirketimiz alacağını tahsil edememesine rağmen, fahiş finansman maliyetleri ile karşılaşıp işine devam etmiştir. İdare nezdinde hizmette devamlılık ilkesi, şirketimizin uzun yıllardır birçok belediyeye hizmet vermesi, vatandaşların bu durumdan mağdur olmaması ve belediyenizde alacağımızın kalmayacağı, elbet alacaklarımızın ödeneceği inancıyla aralıksız bir şekilde hizmete devam edilmiş, Serik halkının belediyenin kendi ekonomik ve yönetimsel sorunları neticesinde mağdur olması önlenmiştir. Bu anlayış ve tek taraflı iyiniyet çerçevesinde şirketimizce tüm işler ifa edilmiş, gerek belediyeniz, gerekse Serik halkının mağduriyeti önlenmiştir.Verilen hizmetlere ilişkin olarak, hakediş faturalarına istinaden yapılması gereken ödemelerin gerçekleştirilmemesi üzerine, bu duruma ilişkin olarak defalarca görüşülmüş ve hiçbir sonuç alınamaması nedeniyle şirketimizin haklarının korunması amacıyla alacakların tahsili için Serik İcra Müdürlüğü’nde icra takipleri başlatılmıştır.   Bu süreç sonucunda şirketimizin 31 Mart 2019 seçimleri sonrasında gerek yeni belediye başkanı ile tanışma, gerekse ifası devam eden projeler ve alacaklarımız hususlarında görüşme taleplerinin tamamına randevu verilmemiş ve taleplerimiz sonuçsuz kalmıştır. Tüm bu projeler kapsamında şirketimiz ile belediye arasındaki anlaşmaların varlığına karşın, her iş ilişkisinde olduğu gibi karşılıklı diyalog, görüş alış verişi ile işin ifası sağlanması gerekir iken, bu yöndeki tüm taleplerimiz ile ilgili bugüne kadar şirket yetkililerimiz ile belediye başkanı arasında sadece 5 dakika görüşme sağlanmış olup, bu görüşmede de ne yazık ki şirketimize karşı sebebi dahi anlaşılamayan, bulunduğu makama yakışmayan, hoş olmayan davranışlar sergilenmiştir. Görüşmelerimizin sonuçsuz kaldığı süreçte, seçilen belediye başkanının mazbata almasından sadece 7 iş günü sonra, şirketimizin ifa ettiği ve daha önce vasıfları uygun görülen, kabul edilip işe başlatılan araç ve iş makinası kiralama işinde eksik/vasıfları uygun olmayan araçlar olduğu ve bu araçların değiştirilmesi taleplerini içeren seçilen belediye başkanının imzası ile gönderilen 12.04.2019 tarihli yazı ile şirketimize bildirilmiştir. Konuya ilişkin 11.04.20109 tarihli tutanak ve 12.04.2019 tarihli ihtarname ekte yer almaktadır. İşbu yazıya karşı 02.05.2019 tarih, 3012 sayılı yazımız ile cevaplar verilmiş olup, bir kısım araçlar değiştirilmiş, bir kısmı ise daha önce kabul edildiği ve belirtilen teknik özelliklerin hizmet vasfına hiçbir etkisi olmaması yanında ödeme hususunda tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmede hiçbir adım atmayan özellikler taşıması nedeniyle değiştirilmemiştir. Bu sefer, 13.06.2019 tarihli yazı ile belediyenizce gün bazında cezai şart uygulanacağı ifade edilmiştir. Anladığımız kadarıyla, 7 iş günü kadar kısa bir sürede çöp kamyonlarının dingil ağırlığı ve istihap hadleri incelenmiş, fakat ne yazık ki sözleşmelerin ödemeye dair hükümleri incelenmemiştir. Ayrıca, belediye başkanının görevine başladığı ilk günlerde ifası gerçekleştirilen ve bu tarihe kadar hiçbir sorun yaşanmaksızın ilerleyen hizmetlere konu olan ve belediyenizce de onaylanmış ve kabul edilmiş bahse konu sözleşmenin sona erme tarihine 3 ay kala eksik hususların varlığı dayanak gösterilerek sözleşme feshi istenmiştir. Şirket yapımız bu denli profesyonellik dışı bir yapı ile çalışmaya uygun olmayıp tüm projelerinde olduğu gibi bu sözleşme kapsamında gerçekleştirilen projede de kendine yakışan şekilde hukuk ve ahlak kurallarına uygun çerçevede hizmetler vermeye devam etmiş, işbu projeyi de bu ilkeler kapsamında ilerleyerek tamamlamıştır. Belediyeniz nezdindeki tüm işlerimizin bitmesi akabinde, sözleşmeler uyarınca yapılacak olan işlerde kullanılmak üzere Serik Belediye Başkanlığı tarafından şirketimize kiralanan Merkez Mah. 2195. Sk. No:17 Serik/Antalya adresindeki taşınmazın boşaltılması esnasında yine belediyenizce zabıtalar kiralanana gönderilmiş olup, şirketimizin maliki olduğu konteynerin sökümüne/kiralanandan taşınmasına izin verilmemiş, hukukumuzda ihkak-I hak yasağı tanımlanmasına rağmen ve hakkınız olmamasına rağmen yapılan bu fiillerinize karşı da tüm talep ve dava haklarımız saklı tutularak karşı çıkılmamıştır. Alacaklarımızın tasfiyesi için görüşme taleplerimizden sonuç alınamaması ve anlaşılamayan hasmane tutumun devam etmesi üzerine, şirketimizce icra takiplerine devam edilmiş olup; bu gündem altında 07.08.2019 tarihine gelinmiştir. Konu tarihte, haciz işlemi için belediyenize gelen icra memuru ve alacaklı şirketimiz vekiline SMS’ler ile organize edilmiş ve belediye önüne toplanmış kimselerce saldırılmış olup; alacaklı-borçlu arasındaki borç ilişkisinden ziyade kamu görevlilerine saldırmak dahil her türü kanun dışı faaliyeti organize şekilde içeren fiiller neticesinde gerek icra memuru, gerekse şirketimiz avukatı ilgililer hakkında şikayetçi olmuştur. Aynı gün, belediyeniz adına yaşananlar sebebiyle özür dilemek ve alacaklarımızı şirketimiz ile anlaşarak ödemek yerine belediye başkanınca bir takım talihsiz açıklamalar gerçekleştirilmiştir. Öyle ki konu açıklamalarda;   ● Başkanın onuru ile oynandığı ve tarafının tepkisinin onuru ile oynanması sebebiyle olduğu, -ki bu ifadelerden anladığımız, başkanın onurunun Serik halkı menfaatleri ya da belediyenin akitleri olmadığı, belediye başkanının onurunun makam koltuğu, masası, sandalyesi gibi eşyalardan ibaret olduğudur.- ● Şirketimizce “sözde” işler yapıldığı, ● Tek gözle görülür işin de 9 Mart Parkı olduğu ve bu işin de piyasa değerinin çok çok üzerinde fiyata yapıldığı ve bu sebeple toplantının 9 Mart Parkı’nda yapıldığı, ● Serik Belediyesi çalışanlarına tehdit ile, evrakların zorla imzalatıldığını, ● Türkiye’de her dönem pazarlamacı tipler olduğunu ve şirketimizin de bu pazarlamacılardan biri olduğunu, ● Bir bakanın soy isimlerinin benzerliği sebebiyle bu iş ve işlemlerin şirketimizce yürütülebildiği ve bunun gibi birçok tahkir edici, gerçek ile uzaktan yakından alakası olmayan ancak engin hayal dünyasına sahip bir zihin tarafından oluşturulabilecek beyan ve ithamlarda bulunulmuştur. Şirketimiz bu beyanları da kötü sözün sahibine ait olduğu, çamur at izi kalsın anlayışındaki beyanların her zaman çamura saplanmaya muhtaç olduğu anlayışı ile dikkate almamış, kişilerden ziyade kurumların kıymetli olduğunu bilerek herhangi bir açıklama yapmamıştır.   Şirketimiz, kamu hizmetlerinin özel şirketler yolu ile gördürülmeye başladığı dönemden beri kamuda farklı siyasi görüşten, farklı bölgelerdeki belediyelerde yüklenici sıfatı ile faaliyet göstermiştir. Şirketimizin içinde bulunduğu grup, 1952 yılından beri ticari faaliyetlerle uğraşmakta olup, çeşitli kimse, siyasi görüş veya soyadlarının altına sığınmaya hiçbir zaman ihtiyaç duymamıştır. Hatta, çoğu zaman çeşitli kişi veya kurumların şirketimizin sahip olduğu itibar ve nüfuzu kullanmaya çalıştığı duyulmuş ve her zaman buna engel olmaya çalışılmıştır. Belediye başkanınca şirket alacaklarına dair çözüm odaklı bir tavrın sergilenmesi, diyalog içinde sorunların çözülmesi yolunda bir tavrın sergilenmesi beklenirken aksine şirketimize karşı önyargılı bir tutumla, iftira ve şantaj içeren davranışlarla ilerlenmiştir. Şirketimizin başkanın da belediye meclis üyesi bulunduğu bir dönemde yapılan, kabulleri gerçekleştirilen ve bu dönemde hiçbir surette eleştirmeyen / şaibe varlığını iddia edilmeyen işlerine istinaden 31 Mart 2019 tarihinden sonra “sözde” ve “şaibeli” olarak nitelendirmeler gerçekleştirilmiştir. Bunun yanında halef selef ilişkisi ile yerini aldığı eski belediye başkanını kötülemek maksadıyla şirketimizi ifa ettiği işler ile kullanmaya çalışmıştır. Ancak şirketimiz bu yönde gerekli tavrı göstererek herhangi bir amaç için kullanılamayacağını açık şekilde ortaya koymuştur. Söz konusu durum “Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler.” vecizesini akıllara getirmektedir. Ne yazık ki son zamanlarda bu konunun mağdurlarına oldukça sık rastlanmaktadır. Bu kişiler inkar genellikle teyittir sözünün tuzağına düşerek, günümüzdeki kalabalığa seslendiklerinin ve bu kalabalığın zihinlerinin yanında teknolojinin, ses kayıtlarının, arşivlerin de varlığını unutarak öyle laflar etmektedirler ki, geri dönecek yolu dahi bulamamaktadırlar. Oysa ki tek kurtuluş ne dediğini bilerek, doğru ve dürüst şekilde konuşmaktır. Tarafımızca bilinmeyen bir sebeple belediye başkanı düğün salonu kiracısı ile olan tartışmasını, işten çıkardığı işçinin evini kurşunlamasını dahi şirketimize mal etmeye çalışmıştır. Belediyenizin diğer alacaklılarından şifahi olarak dinlediğimiz ancak şahit olmadığımız için işbu yazımızda değinmediğimiz maruz kaldığımız tavırlara benzer durumların yaşandığını da duymaktayız. Ayrıca 06.05.2020 tarihinde gerçekleşen Kültür Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da aralarında bulunduğu yaklaşık 60 yetkilinin katıldığı videokonferans toplantısını belediye başkanının yine profesyonel olmayan bir tavır ve tepki ile terk ettiği herkesin malumudur. Mensubu bulunduğu partiden olan bakanlara dahi devlet terbiyesinden oldukça uzak bu tutumu hiçbir durumda normal karşılanamayacak seviyededir. Örnekleri saymak ile bitmeyecek ancak bir kısmını işbu yazımızda açıklayabildiğimiz konular kapsamında yaptığımız araştırmalar neticesinde belediye başkanının abartılı derecedeki takıntılı, kuşkulu, iftira atmaya kadar inanmışlık içeren raddeye ulaşmış bu davranışlarının tümünün normal olmadığı, tıp dilindeki tabir ile Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) adı verilen ruhsal bir hastalığa yakalandığı göstermektedir. Ayrıca belirtmek gerekmektedir ki; şirketimizin alacak miktarının büyük çoğunluğunu personel gideri ve taşeron ödemeleri oluşturmaktadır. Gerekli ödemelerin gerçekleştirilmemesi sonucu alacağımızı tahsil etme amacıyla başlatılan icra takiplerine ve yine takibe dayalı olarak mal beyanında bulunulan gayrimenkullerin icra yolu ile satışına dair belediye başkanınca gösterilen tepkinin nedeni anlaşılamamaktadır. Şöyle ki; icra yolu ile alacakların tahsili amacıyla malları satılan ilk ve tek belediye Serik Belediyesi değildir. Borç, alacaklının borçludan isteme hakkının olduğu; borçlunun da yerine getirmek zorunda olduğu bir yükümlülüğü ifade etmektedir. Bu nedenledir ki ödemediği borcundan dolayı alacaklının borçlu tarafına ait malların satışını istenmesi hukuken en doğal hakkıdır. Şirketimiz de pek çok alacaklı gibi hukuken sahip olduğu bu hakkı kullanmıştır. Günümüzde borcunu ödemeyen pek çok belediyenin mallarının icra kanalı ile satıldığı göz önünde bulundurulduğunda belediye başkanın bu tepkisinin yersiz olduğu aşikardır. Şirketimizce en çok merak edilen konulardan biri de belediye başkanının alacaklısı olduğu borcun ödenmemesi halinde tahsilat için icra takibi dışında hangi yollara başvurduğu, şirketimize hangi tahsilat yollarını önerebileceğidir. Şunu da sormak gerekir ki acaba belediye başkanı 16 aylık çalışma süresi boyunca kaç aylık maaşını alamamıştır.   Belediye başkanının görevine başlamasının ardından 1 yılı aşkın süre geçmekle; belediyenizce makul bir yaklaşım gösterilmemesi, 1 TL dahi ödeme yapılmaması, aksine hasmane davranışlar sergilenmesi neticesinde alacaklarımızın tasfiyesi için açılan icra takiplerinde belediyenizin mal beyanında bulunduğu 5 adet gayrimenkulün satışı evresine gelinmiş ve satış günü olarak 25.08.2020 belirlenmiştir. Öncelikle; icra dosyalarından gördüğümüz kadarıyla belediyeniz 70 milyon TL tutarındaki icralık borçları için tahsil harcı, vekalet ücreti, satış masrafları gibi birçok maliyetle karşılaşacak ve bu satışlar neticesinde salt konu masraflar sebebiyle en az 10 milyon TL zarar edecektir. Yine, icra müdürlükleri nezdindeki kıymet takdirlerindeki değerler, taşınmazların satış ihalelerinin muhammen bedelinin 50’sinden başlaması sebebiyle belediyenizdeki zararların artması olasıdır. Belediyeniz son başkanın koltuğuna oturduktan sonra geçen 1,5 yıllık sürede, konu borçların ödenmesi için en ufak bir adım atılmaması, şirketimiz ile hiçbir temasa geçilmemesi sebebiyle yaklaşık 10 milyon TL ek faiz yükü ile karşılaşılmış; ne yazık ki kamu ve Serik halkı zarara uğratılmıştır. Yine üzülerek söylüyoruz ki, gördüğümüz kadarıyla konu borç 100 milyon TL’ne, zarar ise 50 milyon TL’ne çıkmadan belediyeniz bu yaklaşımdan vazgeçmeyi düşünmemektedir. Oysa ki; tecrübeli, profesyonel ve basiretli bir belediye başkanından beklenen davranış; bu vaziyette alacaklılar ile temasa geçerek borçların ve borca dayalı faizlerin daha da artmadan sona erdirilmesini sağlayacak adımlar atması ve çözümler üretmesidir. Bu kapsamda belediye ve halk yararına yapılması gereken faaliyet ise icra müdürlüğünde satışa çıkarılan gayrimenkullerin imar durumlarını saklamak, belediyeye ait gayrimenkullerin işletmecileri ile kapalı kapılar ardında pazarlık yapmak yerine bilgi ve belgeleri şeffaf bir şekilde halk ile paylaşarak gayrimenkullerin en yüksek fiyattan satılması için çalışma yürütülmesi olacaktır. Ne yazık ki belediye başkanı konuya ilişkin halk yararına hiçbir çalışma gerçekleştirmemiş, saldırgan bir tavır ile sadece itiraz odaklı hasmane bir tavırla borcu yok sayarak belediyeye ve halka da oldukça zarar vermiştir. Söz konusu hasmane tutum sadece şirketimize karşı sergilenmemiş, belediyenin bütün alacaklılarına karşı da aynı tavrı kendisine şiar edinmiştir. Tüm alacaklılara karşı üst perdeden, ön yargılı bir tutum ile yaklaşılmış, belediyenin hiçbir borç yokmuş gibi hareket edilmiştir. Halbuki belediye başkanınca profesyonel bir şekilde çözüm odaklı bir tutum sergilenerek şirketimiz ile diyaloga geçilse idi konu bu raddeye gelmeyecek, belediyenin mevcut borcunun çok daha kolay ve hızlı şekilde sonuca kavuşturulmuş olacak idi. Ancak belediye başkanı makam arabası kullanmamak, çay, şeker ihtiyacını kendisi karşılamak gibi sembolik davranışlar peşinde koşmuş ve böylelikle sanıyoruz ki belediyenizin tüm borçlarını sona erdireceğini düşünmüştür. Bilindiği gibi ülkemizde geçmiş dönem başbakanları da böyle sembolik davranışlar peşinde koşarak ülkenin 50 yıllık birikimi yok etmişlerdir. Korkumuz o dur ki, görevde kaldığı sürece Serik belediye başkanı da koltuk sevdası ve kişisel hırsları yüzünden Serik halkına telafisi olmayan zararlar vermeye devam edecektir. Belediyeler halk yararına hareket amacı güttüğünden bu şekilde profesyonellik dışı, belediye ve halkı zarara uğratan davranışlar sergileyen kimselerin savunulmaması gerektiği, korunacak herhangi bir yanlarının bulunmadığı görüldüğünden gerekli tavrın sergilenmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Alacakların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine istinaden belediyenizce herhangi bir itiraz sunulmaksızın kabul edilen borçlar söz konusu olup yine belediyenizce işbu borçlara istinaden icra müdürlüğüne borcu karşılamak amacıyla satışa konu gayrimenkuller ile mal beyanında bulunulmuştur. Bizzat belediyenizce varlığı kabul edilen dosya borcuna istinaden dosyanın ileri aşamalarında tahsilat yapılamaması ihtimalinde satılabileceği bilinerek mal beyanında bulunulduğu da göz önüne alındığında satışın düşürülmesi taleplerinin anlaşılır bir yanı bulunmayıp şirketimizce de kabulü mümkün olmayacaktır. Bu kapsamda 19.08.2020 tarihinde çeşitli kimseler ve bizzat hukuk işleri müdürünüz vasıtasıyla “25.08.2020 tarihli satışın düşürülmesi, aksi halde basına çeşitli bilgi-belgeler açıklanacağı ve yaptığımız işlerde usulsüzlükler olduğunun belirtileceği” ifade edilmiştir. Ancak böyle bir usulsüzlük iddiası söz konusu ise gerçeklerin gün yüzüne çıkması, ifa edilen her hizmetin şeffaf şekilde tüm bilgi ve belgeler ile halka açıklanması şirketimizce de en çok istenen çözüm yolu olacaktır. Bu kapsamda eldeki bilgi ve belge gerekli merciler ile paylaşılması gerektiğini tekrarlamakla birlikte hiç kimsenin bu bilgi ve belgeleri pazarlık konusu edemeyeceğini, bunun suç olduğunu, pazarlık konusu yapılmasının da gayrimeşru taleplerin olacağını açıkça vurgulamaktayız. Hukuk işleri müdürünün bu tür meşru olmayan taleplere yabancı olmadığı, sicilinde rüşvet haberlerinin medyada yer aldığını üzülerek görmekteyiz. Belirtmek gerekmektedir ki; her zaman savunduğu ilkeler doğrultusunda ilerleyen, ilişkilerinde profesyonelliğin yanında doğru ve dürüst olmayı ilke edilen, haksızlıklar karşısında hukuk ve ahlak kuralları çerçevesinde mücadele veren şirketimizin amacı belediyenizi zor duruma düşürmek ya da Serik halkını mağdur etmek değil, başkanınızın tutumu nedeniyle duruş sergilemektir. Sonuç olarak; alacaklarımızın mevcut başkan makamında olduğu sürece icra marifeti dışında tahsil edilmesi mümkün olmadığından, belediye başkanı iddia ettiği gibi Serik halkına hizmet için makamında bulunuyor, Serik halkının yararını kendi yararından önde tutuyor ise, şirketimize karşı sergilemiş olduğu hasmane tutumları nedeniyle özür dilemesi ve istifa etmesi halinde satış talebimizden vazgeçeceğimizi, yeni başkan ile belediyeniz ve Serik halkının menfaatleri göz önünde bulundurularak ödeme görüşmeleri sonuçlanıncaya kadar haciz işlemlerine devam etmeyeceğimizi, belediyeniz ve Serik halkı için fedakârlık yapmaya hazır olduğumuzu siz değerli meclis üyelerine bildiririz.   SİSTEMLİ DAĞITIM HİZMETLERİ A.Ş.    
Serik Belediyesi’nin 4 taşınmazını hacizle satışa çıkaran Sistemli Dağıtım Hizmetleri A.Ş.’nin dün olağanüstü toplanan meclis üyelerine gönderdiği mektupta yeralan ifadeler şaşkınlık yarattı. CHP’li Meclis Üyesi Mehmet Ali Karacan başta olmak üzere tüm üyelerin tepkisine yolaçan mektupta Başkan Enver Aputkan için ‘Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) hastası’ yorumu yapıldı. Mektubun sonuç bölümünde yeralan, “Alacaklarımızın mevcut başkan makamında olduğu sürece icra marifeti dışında tahsil edilmesi mümkün olmadığından, hasmane tutumları nedeniyle özür dilemesi ve istifa etmesi halinde satış talebimizden vazgeçeceğimizi siz değerli meclis üyelerine bildiririz” şeklindeki ifadeler ise meclis üyelerini isyan ettirdi.

haberimizvar.net-Dün www.haberimizvar.net’te ‘Sistemli’ Haciz başlığıyla gündeme getirdiğimiz Serik Belediyesi’ne ait 4 taşınmazın ihaleyle satışına yönelik haberde adı geçen Sistemli Dağıtım Hizmetleri A.Ş.’nin meclis üyelerine gönderdiği mektup herkeste hayret uyandırdı. Sözkonusu şirketin meclis üyelerini ‘bilgilendirme’ amacı taşıyan mektubunda, Serik Belediyesi’nin AKP’li Başkanı Enver Aputkan için kullanılan ifadeler, CHP’ ve İYİ partililer de dahil olmak üzere tüm meclis üyelerinin tepkilerine neden oldu. Şirket yönetiminin Serik Belediyesi’nden hacze konu alacaklarına ait sürecin anlatıldığı mektupta, AKP’li Belediye Başkanı Enver Aputkan adeta yerden yere vuruldu.

 

‘BAŞKAN OKB HASTASI’

Aputkan’ın 6 Mayıs’ta gerçekleşen Kültür Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da aralarında bulunduğu yaklaşık 60 yetkilinin katıldığı videokonferans toplantısını bakanlara tavır alarak terkettiğine vurgu yapılan mektupta, “Mensubu bulunduğu partiden olan bakanlara dahi devlet terbiyesinden oldukça uzak bu tutumu hiçbir durumda normal karşılanamayacak seviyededir. Örnekleri saymak ile bitmeyecek ancak bir kısmını işbu yazımızda açıklayabildiğimiz konular kapsamında yaptığımız araştırmalar neticesinde belediye başkanının abartılı derecedeki takıntılı, kuşkulu, iftira atmaya kadar inanmışlık içeren raddeye ulaşmış bu davranışlarının tümünün normal olmadığı, tıp dilindeki tabir ile Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) adı verilen ruhsal bir hastalığa yakalandığı göstermektedir” yorumu yapıldı.

 

‘İSTİFA ETSİN VAZGEÇELİM’

Mektupta Başkan Aputkan’ın makam arabası kullanmamak, çay, şeker ihtiyacını kendisi karşılamak gibi sembolik davranışlar peşinde koşmuş olduğu belirtilerek, “Böylelikle sanıyoruz ki belediyenizin tüm borçlarını sona erdireceğini düşünmüştür. Bilindiği gibi ülkemizde geçmiş dönem başbakanları da böyle sembolik davranışlar peşinde koşarak ülkenin 50 yıllık birikimi yok etmişlerdir” denildi. Mektubun sonuç bölümünde ise, “Alacaklarımızın mevcut başkan makamında olduğu sürece icra marifeti dışında tahsil edilmesi mümkün olmadığından, belediye başkanı iddia ettiği gibi Serik halkına hizmet için makamında bulunuyor, Serik halkının yararını kendi yararından önde tutuyor ise, şirketimize karşı sergilemiş olduğu hasmane tutumları nedeniyle özür dilemesi ve istifa etmesi halinde satış talebimizden vazgeçeceğimizi, yeni başkan ile belediyeniz ve Serik halkının menfaatleri göz önünde bulundurularak ödeme görüşmeleri sonuçlanıncaya kadar haciz işlemlerine devam etmeyeceğimizi, belediyeniz ve Serik halkı için fedakârlık yapmaya hazır olduğumuzu siz değerli meclis üyelerine bildiririz” ifadeleri kullanıldı.

 

İŞTE TEPKİLERE YOLAÇAN MEKTUP

Sayın Meclis Üyesi;

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 20. maddesi göre Serik İcra Müdürlüğü’nün 2019/1164 Esas sayılı dosyası kapsamında tapu kütüklerinde belediyeniz adına kayıtlı 5 adet gayrimenkulün, şirketimiz talebine istinaden icra yolu ile 25.08.2020 tarihinde gerçekleşecek ihaleler ile satışına dair belediye meclisinin bilgilendirilmesi amacıyla gerçekleşecek 24.08.2020 tarihli olağanüstü meclis toplantısı öncesinde sizleri bilgilendirmek amacıyla bir takım açıklamalar yapma gereği hasıl olmuştur.

 

Şirketimiz ve grup şirketleri Türkiye ve dünya çapında tanınan, alanında prestij ve söz sahibi olan, bir çok alanda profesyonel olarak hizmet veren şirketlerdir. Bugüne dek grubumuzca 3 kıtada, farklı ülkelerde çok sayıda proje başarı ile sonlandırılmış, bu kapsamda birçok farklı muhatap ile çok sayıda iş ilişkisi kurulmuş, verilen hizmetler kapsamında işverenlerimiz ile önemli sayılabilecek hiçbir sorun yaşanmamıştır.

Şirketimiz ile Serik Belediye Başkanlığı arasında imzalanan sözleşmeler gereğince 2016-2019 yılları arasında belediyenize ve belediyenizin iştiraki olan Sin-Kar Turizm Ltd. Şti.’ne araç ve iş makinası kiralama, katı atık yönetimi, park ve bahçe hizmetleri konularında çok sayıda hizmet verilmiştir.Fakat, şirketimiz yukarıda belirtilen ve belediyenize sunulan hizmetlerin ifası sırasında ve sonrasında ne yazık ki bir takım profesyonellik dışı, belediye idareciliği zihniyetinden uzak tutum ve davranışlar ile karşı karşıya kalmıştır.

Belediyelerde, geçmişten bugüne tahsilat sorunu izahtan vareste olup; şirketimizin Serik Belediye Başkanlığı nezdindeki çalışmasında da aynı sorunlar yaşanmıştır.

 

Belediyeniz nezdindeki ilk faturamız Ocak 2016 döneminde tanzim edilmiş olup, geçen sürede alacağımız sürekli artmış, faturalarımız muntazam olarak ödenmemiştir. Bilhassa 2018 ve 2019 yıllarında kredi faizleri yükseldiğinde, şirketimiz alacağını tahsil edememesine rağmen, fahiş finansman maliyetleri ile karşılaşıp işine devam etmiştir. İdare nezdinde hizmette devamlılık ilkesi, şirketimizin uzun yıllardır birçok belediyeye hizmet vermesi, vatandaşların bu durumdan mağdur olmaması ve belediyenizde alacağımızın kalmayacağı, elbet alacaklarımızın ödeneceği inancıyla aralıksız bir şekilde hizmete devam edilmiş, Serik halkının belediyenin kendi ekonomik ve yönetimsel sorunları neticesinde mağdur olması önlenmiştir. Bu anlayış ve tek taraflı iyiniyet çerçevesinde şirketimizce tüm işler ifa edilmiş, gerek belediyeniz, gerekse Serik halkının mağduriyeti önlenmiştir.Verilen hizmetlere ilişkin olarak, hakediş faturalarına istinaden yapılması gereken ödemelerin gerçekleştirilmemesi üzerine, bu duruma ilişkin olarak defalarca görüşülmüş ve hiçbir sonuç alınamaması nedeniyle şirketimizin haklarının korunması amacıyla alacakların tahsili için Serik İcra Müdürlüğü’nde icra takipleri başlatılmıştır.

 

Bu süreç sonucunda şirketimizin 31 Mart 2019 seçimleri sonrasında gerek yeni belediye başkanı ile tanışma, gerekse ifası devam eden projeler ve alacaklarımız hususlarında görüşme taleplerinin tamamına randevu verilmemiş ve taleplerimiz sonuçsuz kalmıştır. Tüm bu projeler kapsamında şirketimiz ile belediye arasındaki anlaşmaların varlığına karşın, her iş ilişkisinde olduğu gibi karşılıklı diyalog, görüş alış verişi ile işin ifası sağlanması gerekir iken, bu yöndeki tüm taleplerimiz ile ilgili bugüne kadar şirket yetkililerimiz ile belediye başkanı arasında sadece 5 dakika görüşme sağlanmış olup, bu görüşmede de ne yazık ki şirketimize karşı sebebi dahi anlaşılamayan, bulunduğu makama yakışmayan, hoş olmayan davranışlar sergilenmiştir.

Görüşmelerimizin sonuçsuz kaldığı süreçte, seçilen belediye başkanının mazbata almasından sadece 7 iş günü sonra, şirketimizin ifa ettiği ve daha önce vasıfları uygun görülen, kabul edilip işe başlatılan araç ve iş makinası

kiralama işinde eksik/vasıfları uygun olmayan araçlar olduğu ve bu araçların değiştirilmesi taleplerini içeren seçilen belediye başkanının imzası ile gönderilen 12.04.2019 tarihli yazı ile şirketimize bildirilmiştir. Konuya ilişkin 11.04.20109 tarihli tutanak ve 12.04.2019 tarihli ihtarname ekte yer almaktadır. İşbu yazıya karşı 02.05.2019 tarih, 3012 sayılı yazımız ile cevaplar verilmiş olup, bir kısım araçlar değiştirilmiş, bir kısmı ise daha önce kabul edildiği ve belirtilen teknik özelliklerin hizmet vasfına hiçbir etkisi olmaması yanında ödeme hususunda tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmede hiçbir adım atmayan özellikler taşıması nedeniyle değiştirilmemiştir. Bu sefer, 13.06.2019 tarihli yazı ile belediyenizce gün bazında cezai şart uygulanacağı ifade edilmiştir. Anladığımız kadarıyla, 7 iş günü kadar kısa bir sürede çöp kamyonlarının dingil ağırlığı ve istihap hadleri incelenmiş, fakat ne yazık ki sözleşmelerin ödemeye dair hükümleri incelenmemiştir.

Ayrıca, belediye başkanının görevine başladığı ilk günlerde ifası gerçekleştirilen ve bu tarihe kadar hiçbir

sorun yaşanmaksızın ilerleyen hizmetlere konu olan ve belediyenizce de onaylanmış ve kabul edilmiş bahse konu sözleşmenin sona erme tarihine 3 ay kala eksik hususların varlığı dayanak gösterilerek sözleşme feshi istenmiştir.

Şirket yapımız bu denli profesyonellik dışı bir yapı ile çalışmaya uygun olmayıp tüm projelerinde olduğu gibi bu sözleşme kapsamında gerçekleştirilen projede de kendine yakışan şekilde hukuk ve ahlak kurallarına uygun

çerçevede hizmetler vermeye devam etmiş, işbu projeyi de bu ilkeler kapsamında ilerleyerek tamamlamıştır.

Belediyeniz nezdindeki tüm işlerimizin bitmesi akabinde, sözleşmeler uyarınca yapılacak olan işlerde

kullanılmak üzere Serik Belediye Başkanlığı tarafından şirketimize kiralanan Merkez Mah. 2195. Sk. No:17

Serik/Antalya adresindeki taşınmazın boşaltılması esnasında yine belediyenizce zabıtalar kiralanana gönderilmiş olup, şirketimizin maliki olduğu konteynerin sökümüne/kiralanandan taşınmasına izin verilmemiş, hukukumuzda ihkak-I hak yasağı tanımlanmasına rağmen ve hakkınız olmamasına rağmen yapılan bu fiillerinize karşı da tüm talep ve dava haklarımız saklı tutularak karşı çıkılmamıştır. Alacaklarımızın tasfiyesi için görüşme taleplerimizden sonuç alınamaması ve anlaşılamayan hasmane tutumun devam etmesi üzerine, şirketimizce icra takiplerine devam edilmiş olup; bu gündem altında 07.08.2019 tarihine gelinmiştir.

Konu tarihte, haciz işlemi için belediyenize gelen icra memuru ve alacaklı şirketimiz vekiline SMS’ler ile

organize edilmiş ve belediye önüne toplanmış kimselerce saldırılmış olup; alacaklı-borçlu arasındaki borç ilişkisinden ziyade kamu görevlilerine saldırmak dahil her türü kanun dışı faaliyeti organize şekilde içeren fiiller neticesinde gerek icra memuru, gerekse şirketimiz avukatı ilgililer hakkında şikayetçi olmuştur. Aynı gün, belediyeniz adına yaşananlar sebebiyle özür dilemek ve alacaklarımızı şirketimiz ile anlaşarak

ödemek yerine belediye başkanınca bir takım talihsiz açıklamalar gerçekleştirilmiştir. Öyle ki konu açıklamalarda;

 

● Başkanın onuru ile oynandığı ve tarafının tepkisinin onuru ile oynanması sebebiyle olduğu, -ki bu

ifadelerden anladığımız, başkanın onurunun Serik halkı menfaatleri ya da belediyenin akitleri olmadığı,

belediye başkanının onurunun makam koltuğu, masası, sandalyesi gibi eşyalardan ibaret olduğudur.-

● Şirketimizce “sözde” işler yapıldığı,

● Tek gözle görülür işin de 9 Mart Parkı olduğu ve bu işin de piyasa değerinin çok çok üzerinde fiyata

yapıldığı ve bu sebeple toplantının 9 Mart Parkı’nda yapıldığı,

● Serik Belediyesi çalışanlarına tehdit ile, evrakların zorla imzalatıldığını,

● Türkiye’de her dönem pazarlamacı tipler olduğunu ve şirketimizin de bu pazarlamacılardan biri

olduğunu,

● Bir bakanın soy isimlerinin benzerliği sebebiyle bu iş ve işlemlerin şirketimizce yürütülebildiği ve bunun gibi birçok tahkir edici, gerçek ile uzaktan yakından alakası olmayan ancak engin hayal dünyasına

sahip bir zihin tarafından oluşturulabilecek beyan ve ithamlarda bulunulmuştur. Şirketimiz bu beyanları da kötü sözün sahibine ait olduğu, çamur at izi kalsın anlayışındaki beyanların her zaman çamura saplanmaya muhtaç olduğu anlayışı ile dikkate almamış, kişilerden ziyade kurumların kıymetli olduğunu bilerek herhangi bir açıklama yapmamıştır.

 

Şirketimiz, kamu hizmetlerinin özel şirketler yolu ile gördürülmeye başladığı dönemden beri kamuda farklı

siyasi görüşten, farklı bölgelerdeki belediyelerde yüklenici sıfatı ile faaliyet göstermiştir. Şirketimizin içinde

bulunduğu grup, 1952 yılından beri ticari faaliyetlerle uğraşmakta olup, çeşitli kimse, siyasi görüş veya soyadlarının altına sığınmaya hiçbir zaman ihtiyaç duymamıştır. Hatta, çoğu zaman çeşitli kişi veya kurumların şirketimizin sahip olduğu itibar ve nüfuzu kullanmaya çalıştığı duyulmuş ve her zaman buna engel olmaya çalışılmıştır. Belediye başkanınca şirket alacaklarına dair çözüm odaklı bir tavrın sergilenmesi, diyalog içinde sorunların çözülmesi yolunda bir tavrın sergilenmesi beklenirken aksine şirketimize karşı önyargılı bir tutumla, iftira ve şantaj içeren davranışlarla ilerlenmiştir. Şirketimizin başkanın da belediye meclis üyesi bulunduğu bir dönemde yapılan, kabulleri gerçekleştirilen ve bu dönemde hiçbir surette eleştirmeyen / şaibe varlığını iddia edilmeyen işlerine istinaden 31 Mart 2019 tarihinden sonra “sözde” ve “şaibeli” olarak nitelendirmeler gerçekleştirilmiştir. Bunun yanında halef selef ilişkisi ile yerini aldığı eski belediye başkanını kötülemek maksadıyla şirketimizi ifa ettiği işler ile kullanmaya çalışmıştır. Ancak şirketimiz bu yönde gerekli tavrı göstererek herhangi bir amaç için kullanılamayacağını açık şekilde ortaya koymuştur. Söz konusu durum “Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin söyler.” vecizesini akıllara getirmektedir. Ne yazık ki son zamanlarda bu konunun mağdurlarına oldukça sık rastlanmaktadır. Bu kişiler inkar genellikle teyittir sözünün tuzağına düşerek, günümüzdeki kalabalığa seslendiklerinin ve bu kalabalığın zihinlerinin yanında teknolojinin, ses kayıtlarının, arşivlerin de varlığını unutarak öyle laflar etmektedirler ki, geri dönecek yolu

dahi bulamamaktadırlar. Oysa ki tek kurtuluş ne dediğini bilerek, doğru ve dürüst şekilde konuşmaktır.

Tarafımızca bilinmeyen bir sebeple belediye başkanı düğün salonu kiracısı ile olan tartışmasını, işten çıkardığı

işçinin evini kurşunlamasını dahi şirketimize mal etmeye çalışmıştır. Belediyenizin diğer alacaklılarından şifahi olarak dinlediğimiz ancak şahit olmadığımız için işbu yazımızda değinmediğimiz maruz kaldığımız tavırlara benzer durumların yaşandığını da duymaktayız. Ayrıca 06.05.2020 tarihinde gerçekleşen Kültür Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da aralarında bulunduğu yaklaşık 60 yetkilinin katıldığı videokonferans toplantısını belediye başkanının yine profesyonel olmayan bir tavır ve tepki ile terk ettiği herkesin malumudur. Mensubu bulunduğu partiden olan bakanlara dahi devlet terbiyesinden oldukça uzak bu tutumu hiçbir durumda normal karşılanamayacak seviyededir. Örnekleri saymak ile bitmeyecek ancak bir kısmını işbu yazımızda açıklayabildiğimiz konular kapsamında yaptığımız araştırmalar neticesinde belediye başkanının abartılı derecedeki takıntılı, kuşkulu, iftira atmaya kadar inanmışlık içeren raddeye ulaşmış bu davranışlarının tümünün normal olmadığı, tıp dilindeki tabir ile Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) adı verilen ruhsal bir hastalığa yakalandığı göstermektedir. Ayrıca belirtmek gerekmektedir ki; şirketimizin alacak miktarının büyük çoğunluğunu personel gideri ve taşeron ödemeleri oluşturmaktadır. Gerekli ödemelerin gerçekleştirilmemesi sonucu alacağımızı tahsil etme amacıyla başlatılan icra takiplerine ve yine takibe dayalı olarak mal beyanında bulunulan gayrimenkullerin icra yolu ile satışına dair belediye başkanınca gösterilen tepkinin nedeni anlaşılamamaktadır. Şöyle ki; icra yolu ile alacakların tahsili amacıyla malları satılan ilk ve tek belediye Serik Belediyesi değildir. Borç, alacaklının borçludan isteme hakkının olduğu; borçlunun da yerine getirmek zorunda olduğu bir yükümlülüğü ifade etmektedir. Bu nedenledir ki ödemediği borcundan dolayı alacaklının borçlu tarafına ait malların satışını istenmesi hukuken en doğal hakkıdır. Şirketimiz de

pek çok alacaklı gibi hukuken sahip olduğu bu hakkı kullanmıştır. Günümüzde borcunu ödemeyen pek çok

belediyenin mallarının icra kanalı ile satıldığı göz önünde bulundurulduğunda belediye başkanın bu tepkisinin yersiz olduğu aşikardır. Şirketimizce en çok merak edilen konulardan biri de belediye başkanının alacaklısı olduğu borcun ödenmemesi halinde tahsilat için icra takibi dışında hangi yollara başvurduğu, şirketimize hangi tahsilat yollarını önerebileceğidir. Şunu da sormak gerekir ki acaba belediye başkanı 16 aylık çalışma süresi boyunca kaç aylık maaşını alamamıştır.

 

Belediye başkanının görevine başlamasının ardından 1 yılı aşkın süre geçmekle; belediyenizce makul bir

yaklaşım gösterilmemesi, 1 TL dahi ödeme yapılmaması, aksine hasmane davranışlar sergilenmesi neticesinde

alacaklarımızın tasfiyesi için açılan icra takiplerinde belediyenizin mal beyanında bulunduğu 5 adet gayrimenkulün satışı evresine gelinmiş ve satış günü olarak 25.08.2020 belirlenmiştir. Öncelikle; icra dosyalarından gördüğümüz kadarıyla belediyeniz 70 milyon TL tutarındaki icralık borçları için

tahsil harcı, vekalet ücreti, satış masrafları gibi birçok maliyetle karşılaşacak ve bu satışlar neticesinde salt konu

masraflar sebebiyle en az 10 milyon TL zarar edecektir. Yine, icra müdürlükleri nezdindeki kıymet takdirlerindeki değerler, taşınmazların satış ihalelerinin muhammen bedelinin 50’sinden başlaması sebebiyle belediyenizdeki zararların artması olasıdır. Belediyeniz son başkanın koltuğuna oturduktan sonra geçen 1,5 yıllık sürede, konu borçların ödenmesi için en ufak bir adım atılmaması, şirketimiz ile hiçbir temasa geçilmemesi sebebiyle yaklaşık 10 milyon TL ek faiz yükü ile karşılaşılmış; ne yazık ki kamu ve Serik halkı zarara uğratılmıştır. Yine üzülerek söylüyoruz ki, gördüğümüz kadarıyla konu borç 100 milyon TL’ne, zarar ise 50 milyon TL’ne çıkmadan belediyeniz bu yaklaşımdan vazgeçmeyi düşünmemektedir. Oysa ki; tecrübeli, profesyonel ve basiretli bir belediye başkanından beklenen davranış; bu vaziyette alacaklılar ile temasa geçerek borçların ve borca dayalı faizlerin daha da artmadan sona erdirilmesini sağlayacak adımlar atması ve çözümler üretmesidir. Bu kapsamda belediye ve halk yararına yapılması gereken faaliyet ise icra müdürlüğünde satışa çıkarılan gayrimenkullerin imar durumlarını saklamak, belediyeye ait gayrimenkullerin işletmecileri ile kapalı kapılar ardında pazarlık yapmak yerine bilgi ve belgeleri şeffaf bir şekilde halk ile paylaşarak gayrimenkullerin en yüksek fiyattan satılması için çalışma yürütülmesi olacaktır. Ne yazık ki belediye başkanı konuya

ilişkin halk yararına hiçbir çalışma gerçekleştirmemiş, saldırgan bir tavır ile sadece itiraz odaklı hasmane bir tavırla borcu yok sayarak belediyeye ve halka da oldukça zarar vermiştir. Söz konusu hasmane tutum sadece şirketimize karşı sergilenmemiş, belediyenin bütün alacaklılarına karşı da aynı tavrı kendisine şiar edinmiştir. Tüm alacaklılara karşı üst perdeden, ön yargılı bir tutum ile yaklaşılmış, belediyenin hiçbir borç yokmuş gibi hareket edilmiştir. Halbuki belediye başkanınca profesyonel bir şekilde çözüm odaklı bir tutum sergilenerek şirketimiz ile diyaloga geçilse idi konu bu raddeye gelmeyecek, belediyenin mevcut borcunun çok daha kolay ve hızlı şekilde sonuca kavuşturulmuş olacak idi. Ancak belediye başkanı makam arabası kullanmamak, çay, şeker ihtiyacını kendisi karşılamak gibi sembolik davranışlar peşinde koşmuş ve böylelikle sanıyoruz ki belediyenizin tüm borçlarını sona erdireceğini düşünmüştür. Bilindiği gibi ülkemizde geçmiş dönem başbakanları da böyle sembolik davranışlar peşinde koşarak ülkenin 50 yıllık birikimi yok etmişlerdir. Korkumuz o dur ki, görevde kaldığı sürece Serik belediye başkanı da koltuk sevdası ve kişisel

hırsları yüzünden Serik halkına telafisi olmayan zararlar vermeye devam edecektir. Belediyeler halk yararına hareket amacı güttüğünden bu şekilde profesyonellik dışı, belediye ve halkı zarara uğratan davranışlar sergileyen kimselerin savunulmaması gerektiği, korunacak herhangi bir yanlarının bulunmadığı görüldüğünden gerekli tavrın sergilenmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Alacakların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine istinaden belediyenizce herhangi bir itiraz sunulmaksızın kabul edilen borçlar söz konusu olup yine belediyenizce işbu borçlara istinaden icra müdürlüğüne borcu karşılamak amacıyla satışa konu gayrimenkuller ile mal beyanında bulunulmuştur. Bizzat belediyenizce varlığı kabul edilen dosya borcuna istinaden dosyanın ileri aşamalarında tahsilat yapılamaması ihtimalinde satılabileceği bilinerek mal beyanında bulunulduğu da göz önüne alındığında satışın düşürülmesi taleplerinin anlaşılır bir yanı bulunmayıp şirketimizce de kabulü mümkün olmayacaktır. Bu kapsamda 19.08.2020 tarihinde çeşitli kimseler ve bizzat hukuk işleri müdürünüz vasıtasıyla “25.08.2020 tarihli satışın düşürülmesi, aksi halde basına çeşitli bilgi-belgeler açıklanacağı ve yaptığımız işlerde usulsüzlükler olduğunun belirtileceği” ifade edilmiştir. Ancak böyle bir usulsüzlük iddiası söz konusu ise gerçeklerin gün yüzüne çıkması, ifa edilen her hizmetin şeffaf şekilde tüm bilgi ve belgeler ile

halka açıklanması şirketimizce de en çok istenen çözüm yolu olacaktır. Bu kapsamda eldeki bilgi ve belge gerekli merciler ile paylaşılması gerektiğini tekrarlamakla birlikte hiç kimsenin bu bilgi ve belgeleri pazarlık konusu edemeyeceğini, bunun suç olduğunu, pazarlık konusu yapılmasının da gayrimeşru taleplerin olacağını açıkça vurgulamaktayız. Hukuk işleri müdürünün bu tür meşru olmayan taleplere yabancı olmadığı, sicilinde rüşvet haberlerinin medyada yer aldığını üzülerek görmekteyiz. Belirtmek gerekmektedir ki; her zaman savunduğu ilkeler doğrultusunda ilerleyen, ilişkilerinde profesyonelliğin yanında doğru ve dürüst olmayı ilke edilen, haksızlıklar karşısında hukuk ve ahlak kuralları çerçevesinde mücadele veren şirketimizin amacı belediyenizi zor duruma düşürmek ya da Serik halkını mağdur etmek değil, başkanınızın tutumu nedeniyle duruş sergilemektir. Sonuç olarak; alacaklarımızın mevcut başkan makamında olduğu sürece icra marifeti dışında tahsil edilmesi mümkün olmadığından, belediye başkanı iddia ettiği gibi Serik halkına hizmet için makamında bulunuyor, Serik halkının yararını kendi yararından önde tutuyor ise, şirketimize karşı sergilemiş olduğu hasmane tutumları nedeniyle özür dilemesi ve istifa etmesi halinde satış talebimizden vazgeçeceğimizi, yeni başkan ile belediyeniz ve Serik halkının menfaatleri göz önünde bulundurularak ödeme görüşmeleri sonuçlanıncaya kadar haciz işlemlerine devam etmeyeceğimizi, belediyeniz ve Serik halkı için fedakârlık yapmaya hazır olduğumuzu siz değerli meclis üyelerine bildiririz.

 

SİSTEMLİ DAĞITIM HİZMETLERİ A.Ş.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.