Sahibinden satılık inek!

EKONOMİ 08.10.2022 - 11:28, Güncelleme: 08.10.2022 - 11:55
 

Sahibinden satılık inek!

Maliyet artışı, tarım ve hayvancılık politikalarının geldiği nokta... Türkiye'de tüketicinin alım-satımlarda en çok takip ettiği sahibinden.com'da otomobil, konuttan sonra en çok satışa çıkarılan 'inek' oldu. Hayvancılıkta gelinen içler acısı durumu Gazeteci Vahide Yanık "Sahibinden satılık" başlığıyla Hürriyet Akdeniz Gazetesi'ndeki köşe yazısında kaleme aldı. İşte Yanık'ın o köşe yazısı:

Ev, dükkân, araba derken, sahibinden satılık besi çiftliği, süt çiftliği… Bazılarıysa içerisindeki hayvanlarla birlikte satılık. İlanları okurken içim burkuldu. Evet besicilik yapanlar, süt üreticileri bir bir işlerini terk ediyor. Manavgat Seydiler köyünde satılığa çıkarılan çiftlik ilandaki en önemli cümle ise “Unutma!!... Gelecek hayvancılık ve tarımla şekillenecektir!” ifadesi… EV, dükkân, araba derken, sahibinden satılık besi çiftliği, süt çiftliği… İçinde bulunan inek, dana satılınca çiftliğe de gerek yok haliyle. Bazılarıysa içerisindeki hayvanlarla birlikte satılık. Balıkesir Karesi, Sakarya Taraklı, Edirne İpsala, Konya Sarayönü, Denizli Acıpayam, Ardahan merkez, Samsun Tekkeköy, Antalya Manavgat, Gaziantep Şehitkamil, Mardin Midyat, Elazığ Kovancılar… Hepsi de “acil”, hepsi de sahibinden satılık. Size bölgemizdeki bir ilandan örnek vereyim. Manavgat Seydiler köyünde satılığa çıkarılan çiftlikte, kuyu suyu ve şebeke suyu olduğu yazıyor, aydınlatma ve kamera sisteminin olduğu belirtiliyor, krediye uygun olduğu ve bölgenin hayvancılığa uygun olduğu vurgulanıyor. İlandaki en önemli cümle ise “Unutma!!... Gelecek hayvancılık ve tarımla şekillenecektir!” ifadesi… İlanları okurken içim burkuldu. Evet besicilik yapanlar, süt üreticileri bir bir işlerini terk ediyor. ÜRETİM DEĞERSİZLEŞTİ Peki milyonlarca liralık yatırımı bir kalemde elden çıkarma fikrinin temeli ne? Tabi ki değersizleştirme. Sütün değeri yok, etin değeri yok, hayvansal üretimin değeri yok, hayvan bakımı pahalı. Öyle pahalı ki besici sattığı bir kilogram sütle, hayvanına bir kilogram yem alamıyor. Hayvan bu, günde üç öğün beslenmek ister, su ister, yem ister. Hele daha verimli ve kaliteli et, süt bekliyorsanız paraya kıyıp daha kaliteli yem vermenizi bekler. 50 kilogramlık bir torba yemin kilogram fiyatının ortalama 400 TL’nin üzerine çıktığı bir dönemde hayvan beslemek zor hem de çok zor. Besicilikle uğraşanlarla konuştuğumda hepsinin ortak söylemi şu; “Biz artık bu maliyetlerle hayvan besleyip para kazanamıyoruz. Ya batacağız, ya ineği danayı satıp besihaneyi, süt çiftliğini elden çıkaracağız”. Bazıları memesinde süt aka aka kesime gönderdiği hayvanının ardından göz yaşı döküyor… ET KRİZİ UYARISI Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Ahmet Hacıince, kargas etin üretim kilogram maliyetinin 125 TL olduğunu, Türkiye’de ortalama satış fiyatının 100 TL olduğunu söylüyor ve üreticinin bir kilogram ette 25 TL zarar ettiğini belirtiyor. Hacıince, etin ucuz olduğunu, alım gücü olmadığı için etin pahalı geldiğini ifade ederken, besiciliğin desteklenmesi gerektiğini yoksa ette krizin kapıda olduğunu vurguluyor. Öte yandan süt üreticisiyle konuşuyoruz. Üretici, 1 litre sütün maliyetinin 8.5 TL olduğunu, satış fiyatının 7.3 TL olduğunu belirtiyor. Devlet desteğiyle birlikte üreticinin eline 7.5 TL geçiyor. Üretici sattığı 1 litre sütte 1 TL zararda. Tüketici sütü pahalı içerken, üretici maliyet altında eziliyor. Bu yanlış politikanın acı reçetesini korkarım hem üretici, hem tüketici birlikte içecek. SÜT, ENFLASYONUN GÜNAH KEÇİSİ Mİ? Yöneticilere göre enflasyonun günah keçisi et, süt gibi gıda ürünleri. O nedenle de fiyatları baskılanmalı ki enflasyon artmasın! Ama öte yandan bakıyorsunuz, aylardır baskılanan süt fiyatına rağmen enflasyon canavarını durdurmak mümkün değil. Resmi rakamlara göre yıllık enflasyon 83.45. Eeeee o zaman enflasyonun sebebi süt değil. O zaman yanlış nerede? Et ve süt üreticileri çok ama çok ciddi bir uyarıda bulunuyor: “Bugün tüketici 1 litre sütü 15-20 TL’ye tüketemiyorsa, bu politikalarla yarın 50 TL’ye tüketecek.” Üretici ette de aynı uyarıda bulunuyor. 1 kilogram etin sofraya gelmesi için 24 ay gerekli. Bugün büyükbaş hayvancılık politikanızı değiştirseniz verimini almanız en az 2 yıl... Tarımda, hayvancılıkta tesadüflere yer yok. Plan program yapmadığınız sürece yarın vatandaş sütü de bulamaz, eti de bulamaz…
Maliyet artışı, tarım ve hayvancılık politikalarının geldiği nokta... Türkiye'de tüketicinin alım-satımlarda en çok takip ettiği sahibinden.com'da otomobil, konuttan sonra en çok satışa çıkarılan 'inek' oldu. Hayvancılıkta gelinen içler acısı durumu Gazeteci Vahide Yanık "Sahibinden satılık" başlığıyla Hürriyet Akdeniz Gazetesi'ndeki köşe yazısında kaleme aldı. İşte Yanık'ın o köşe yazısı:

Ev, dükkân, araba derken, sahibinden satılık besi çiftliği, süt çiftliği… Bazılarıysa içerisindeki hayvanlarla birlikte satılık. İlanları okurken içim burkuldu. Evet besicilik yapanlar, süt üreticileri bir bir işlerini terk ediyor. Manavgat Seydiler köyünde satılığa çıkarılan çiftlik ilandaki en önemli cümle ise “Unutma!!... Gelecek hayvancılık ve tarımla şekillenecektir!” ifadesi…

EV, dükkân, araba derken, sahibinden satılık besi çiftliği, süt çiftliği… İçinde bulunan inek, dana satılınca çiftliğe de gerek yok haliyle. Bazılarıysa içerisindeki hayvanlarla birlikte satılık. Balıkesir Karesi, Sakarya Taraklı, Edirne İpsala, Konya Sarayönü, Denizli Acıpayam, Ardahan merkez, Samsun Tekkeköy, Antalya Manavgat, Gaziantep Şehitkamil, Mardin Midyat, Elazığ Kovancılar… Hepsi de “acil”, hepsi de sahibinden satılık.

Size bölgemizdeki bir ilandan örnek vereyim. Manavgat Seydiler köyünde satılığa çıkarılan çiftlikte, kuyu suyu ve şebeke suyu olduğu yazıyor, aydınlatma ve kamera sisteminin olduğu belirtiliyor, krediye uygun olduğu ve bölgenin hayvancılığa uygun olduğu vurgulanıyor. İlandaki en önemli cümle ise “Unutma!!... Gelecek hayvancılık ve tarımla şekillenecektir!” ifadesi…

İlanları okurken içim burkuldu. Evet besicilik yapanlar, süt üreticileri bir bir işlerini terk ediyor.

ÜRETİM DEĞERSİZLEŞTİ

Peki milyonlarca liralık yatırımı bir kalemde elden çıkarma fikrinin temeli ne? Tabi ki değersizleştirme. Sütün değeri yok, etin değeri yok, hayvansal üretimin değeri yok, hayvan bakımı pahalı. Öyle pahalı ki besici sattığı bir kilogram sütle, hayvanına bir kilogram yem alamıyor.

Hayvan bu, günde üç öğün beslenmek ister, su ister, yem ister. Hele daha verimli ve kaliteli et, süt bekliyorsanız paraya kıyıp daha kaliteli yem vermenizi bekler. 50 kilogramlık bir torba yemin kilogram fiyatının ortalama 400 TL’nin üzerine çıktığı bir dönemde hayvan beslemek zor hem de çok zor.

Besicilikle uğraşanlarla konuştuğumda hepsinin ortak söylemi şu; “Biz artık bu maliyetlerle hayvan besleyip para kazanamıyoruz. Ya batacağız, ya ineği danayı satıp besihaneyi, süt çiftliğini elden çıkaracağız”. Bazıları memesinde süt aka aka kesime gönderdiği hayvanının ardından göz yaşı döküyor…

ET KRİZİ UYARISI

Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Ahmet Hacıince, kargas etin üretim kilogram maliyetinin 125 TL olduğunu, Türkiye’de ortalama satış fiyatının 100 TL olduğunu söylüyor ve üreticinin bir kilogram ette 25 TL zarar ettiğini belirtiyor. Hacıince, etin ucuz olduğunu, alım gücü olmadığı için etin pahalı geldiğini ifade ederken, besiciliğin desteklenmesi gerektiğini yoksa ette krizin kapıda olduğunu vurguluyor.

Öte yandan süt üreticisiyle konuşuyoruz. Üretici, 1 litre sütün maliyetinin 8.5 TL olduğunu, satış fiyatının 7.3 TL olduğunu belirtiyor. Devlet desteğiyle birlikte üreticinin eline 7.5 TL geçiyor. Üretici sattığı 1 litre sütte 1 TL zararda. Tüketici sütü pahalı içerken, üretici maliyet altında eziliyor. Bu yanlış politikanın acı reçetesini korkarım hem üretici, hem tüketici birlikte içecek.

SÜT, ENFLASYONUN GÜNAH KEÇİSİ Mİ?

Yöneticilere göre enflasyonun günah keçisi et, süt gibi gıda ürünleri. O nedenle de fiyatları baskılanmalı ki enflasyon artmasın! Ama öte yandan bakıyorsunuz, aylardır baskılanan süt fiyatına rağmen enflasyon canavarını durdurmak mümkün değil. Resmi rakamlara göre yıllık enflasyon 83.45. Eeeee o zaman enflasyonun sebebi süt değil. O zaman yanlış nerede?

Et ve süt üreticileri çok ama çok ciddi bir uyarıda bulunuyor: “Bugün tüketici 1 litre sütü 15-20 TL’ye tüketemiyorsa, bu politikalarla yarın 50 TL’ye tüketecek.” Üretici ette de aynı uyarıda bulunuyor. 1 kilogram etin sofraya gelmesi için 24 ay gerekli. Bugün büyükbaş hayvancılık politikanızı değiştirseniz verimini almanız en az 2 yıl... Tarımda, hayvancılıkta tesadüflere yer yok. Plan program yapmadığınız sürece yarın vatandaş sütü de bulamaz, eti de bulamaz…

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.