Son dakika: Başkanlık sinyali verdi

SİYASET 15.08.2023 - 14:42, Güncelleme: 15.08.2023 - 14:42
 

Son dakika: Başkanlık sinyali verdi

Son dakika... CHP içinde seçim sonrasında başlayan 'değişim' konulu tartışmalarda öne çıkan isimlerden biri olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yapmış olduğu açıklamada, geleceğe dair planlarından bahsetti. İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için tekrar aday olacağının sinyalini verdi ve "Verdiğim sözleri tutmaya devam edeceğim, İstanbul ittifakını oluşturmak üzere buradayım" ifadelerini kullandı.

Saat 12.00'de Haliç Kongre Merkezi'nde kameraların karşısına geçen İmamoğlu, yeniden İBB Başkan adayı olacağının sinyalini verdi ve yol haritasını açıkladı. İmamoğlu, "Ben Büyükşehir Belediye başkanı olduğumda tüm halkımıza bu mukaddes şehrin en başarılı belediye başkanı olacağıma söz verdim. Bu sözü tutmaya devam edeceğim" dedi. "İSTANBUL İTTİFAKINI KURMAYA GELİYORUM" Ekrem İmamoğlu şu ifadeleri kullandı: "Yoksulluğu söküp atan refah içinde bir şehir oluşturmak için yola çıkıyorum; katılımı ve ortaklaşan aklı merkeze almak için, dünyanın tüm teknolojik yeniliklerine ve gelişimine ev sahibi olmak için yola çıkıyorum. Bu anlayışla 2019’da olduğu gibi, Cumhuriyet Halk Partili yol arkadaşlarımla, farklı partilere gönül veren İstanbullularla, kentine sahip çıkan, oyuna sahip çıkan İstanbul Gönüllüleriyle tekrar İstanbul ittifakını kurmaya geliyorum." "ADAYIM DEMEDİM YOLA ÇIKIYORUM DEDİM" İmamoğlu, 'Adaylığınızı ilan ettiniz diyebilir miyiz?' sorusuna karşılık "Adayım demedim yola çıkıyorum dedim. Yola çıktığımı ifade ediyorum ama 'adayım' demek siyasi olarak doğru değil. Bunun usulleri vardır. Uzlaşma benim kültürümde olan bir şey. Ama yanlışla uzlaşmam doğru ile uzlaşırım" yanıtını verdi. * Seçim sonrasında sadece temmuz ayında 30 yılın en yüksek aylık enflasyonunu yaşattılar. Net ifade etmemiz gerekir ki iktidar enflasyon canavarıyla mücadele edemiyor. Bu enflasyon canavarını da iktidar yarattı. Seçim sonrası iktidar motorine yüzde 105 zam yaptı. * Hükümet yetkilileri vatandaşı sık sık tasarrufa davet ederken iki kamu bankasının yıllık reklam harcaması 2 milyar lira. Tasarruf sadece vatandaştan mı istenir? Hayır. Bu kadar verginin toplandığı bir coğrafyada açlık, yokluk ve yoksulluk olmamalıdır. Şayet oluyorsa orada çok büyük bir israf, adaletsizlik ve paylaşım sorunu vardır. İktidarın ekonomik tercihlerinin sonunda toplumun en zengin yüzde 20'lik kısmı toplam gelirde aldığı payın arttığını görüyoruz. Bu yıl bu payın yüzde 48'e ulaştığını tespit ediyoruz.  * Buna karşın en yoksul yüzde 20'nin aldığı pay ise yüzde 6'ya gerilemiş durumda. Zengin ile yoksul arasındaki fark 8 katına çıkmış durumda. Özetle bu iktidar zenginin cebini tıka basa doldururken halkımızı açlığa mahkum etmeye devam ediyor. Geçen dört yılda İBB iktidarın baskılarına karşı en üst seviyede direncin simgesi oldu. Saraçhane hukuksuz seçim iptaline ve içi boş ahmak davasına karşı güçlü demokrasi meydanına dönüştü. Biz yılmadan ve asla vazgeçmeden yüksek iradeyle çalışmaya devam ettik. İstanbullulara hizmet ettik. "İSTANBUL'U KAZANAN TÜRKİYE'Yİ KAZANIR, BU SÖZÜ ÖNEMSİYORUM" * Şunu açıkça ifade etmeliyimki mayıs seçimlerinden sonra iktidarın muhalefeti topyekun tasfiye çalışmalarına en güçlü karşı duruş başta İBB olmak üzere ülkemizin metropollerinde gerçekleşecek. 31 Mart 2024 mahalli seçimlerinde tüm vatandaşlarımızı demokrasimizi yeniden yeşertmek için şehirlerimize sahip çıkmak için beraber yol yürümeye davet ediyorum. * İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır. Ben bu sözü çok önemsiyorum. Yerel seçimlerde İstanbul'u kazanmak büyük siyasi başarıdır. İstanbul'u kazanan belediye başkanı dünyanın en önemli şehrine hizmet etme onuruna ulaşır. O kişi milletin takdirini kazanırsa bu başarı onu ulusal ve uluslararası siyasette önemli yere ulaştırır. Ben İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır sözünü seçim galibiyeti olarak algılamıyorum sadece. * Türkiyemizde gerçek toplumsal barış ancak Cumhuriyetimizin asli amacını yani yurttaşların hiçbir ayrım gözetmeksizin ülkelerinin şehirlerinin, sularının dağlarının tarihi mirasının eşit hissedarı olduğu zaman gerçekleşecek. İstanbul'un sorunlarını çözmek Türkiye'nin sorunlarını çözmektir. Kuşkusuz İstanbul uzun süre ihmal edilmiş, devasa sorunlarla iç içe bir şehirdir. Şehrimizde tahammülü imkansız hale gelen bir nüfus yoğunlaşması vardır. Özellikle iktidarın teşvik ettiği sığınmacı ve mülteci akını, güvenlikten konut krizine kadar kentimizi boğmaktadır. Resmen insanlarımız bundan en derin haliyle yüksek bir şikayet içindedir. "KENDİMİ İSTANBUL İLE MÜHÜRLÜ KABUL EDİYORUM" * Hayat pahalılığı toplumsal düzeni tehdit eder hale geldi. Vatandaşın yoksulluğu hızlandı ve derinleşti. İşte tüm bunlardan dolayıdır ki Mayıs 2024'te yapılacak yerel seçimler tam da bu fütursuzluğa dur deme seçimi olacaktır. İstanbul'un bu devasa sorunlarını çözmek, aynı zamanda Türkiye'nin sorunlarının nasıl çözüleceğinin de sınav yeridir. Tam da bu nedenle benim anladığım şekliyle 'İstanbul'u kazanmak Türkiye'yi kazanmak'tır. İstanbul ve Türkiye'nin kaderi mühürlüdür. Ben de kendimi İstanbul ile mühürlü kabul ediyorum. * İstanbul'da oluşturduğumuz yeni yönetimde vatandaşlarımıza daha mutlu Türkiye olma ihtimalini burada kanıtlıyoruz. Bu şehre ihanet ederek hepimizin ortak evini gri beton yığınına çeviren, rantçı, yoksullaştırıcı yönetime bu büyük milletin mecbur olmadığını gösteriyoruz. * Bizi çeşitli mecralardan izleyen vatandaşlarımın tam da burada özenle kulak kabartmasını rica ediyorum: Ben hayatım boyunca bir koltuğa değil bir misyona aday oldum. Bugün bu misyon Türkiye'nin yeni bir siyaset ve yeni bir yönetim anlayışına kavuşturulması misyonudur. Bu topraklarda cesur bir demokrasinin, adaletin, bölgemize ve dünyaya ilham kaynağı olacak özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün ve güçlü bir devletin yeniden tesisi öncelikli hedefimdir. (Cumhuriyet)
Son dakika... CHP içinde seçim sonrasında başlayan 'değişim' konulu tartışmalarda öne çıkan isimlerden biri olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yapmış olduğu açıklamada, geleceğe dair planlarından bahsetti. İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için tekrar aday olacağının sinyalini verdi ve "Verdiğim sözleri tutmaya devam edeceğim, İstanbul ittifakını oluşturmak üzere buradayım" ifadelerini kullandı.

Saat 12.00'de Haliç Kongre Merkezi'nde kameraların karşısına geçen İmamoğlu, yeniden İBB Başkan adayı olacağının sinyalini verdi ve yol haritasını açıkladı.

İmamoğlu, "Ben Büyükşehir Belediye başkanı olduğumda tüm halkımıza bu mukaddes şehrin en başarılı belediye başkanı olacağıma söz verdim. Bu sözü tutmaya devam edeceğim" dedi.

" İSTANBUL İTTİFAKINI KURMAYA GELİYORUM"

Ekrem İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:

"Yoksulluğu söküp atan refah içinde bir şehir oluşturmak için yola çıkıyorum; katılımı ve ortaklaşan aklı merkeze almak için, dünyanın tüm teknolojik yeniliklerine ve gelişimine ev sahibi olmak için yola çıkıyorum.

Bu anlayışla 2019’da olduğu gibi, Cumhuriyet Halk Partili yol arkadaşlarımla, farklı partilere gönül veren İstanbullularla, kentine sahip çıkan, oyuna sahip çıkan İstanbul Gönüllüleriyle tekrar İstanbul ittifakını kurmaya geliyorum."

"ADAYIM DEMEDİM YOLA ÇIKIYORUM DEDİM"

İmamoğlu, 'Adaylığınızı ilan ettiniz diyebilir miyiz?' sorusuna karşılık "Adayım demedim yola çıkıyorum dedim. Yola çıktığımı ifade ediyorum ama 'adayım' demek siyasi olarak doğru değil. Bunun usulleri vardır. Uzlaşma benim kültürümde olan bir şey. Ama yanlışla uzlaşmam doğru ile uzlaşırım" yanıtını verdi.

* Seçim sonrasında sadece temmuz ayında 30 yılın en yüksek aylık enflasyonunu yaşattılar. Net ifade etmemiz gerekir ki iktidar enflasyon canavarıyla mücadele edemiyor. Bu enflasyon canavarını da iktidar yarattı. Seçim sonrası iktidar motorine yüzde 105 zam yaptı.

* Hükümet yetkilileri vatandaşı sık sık tasarrufa davet ederken iki kamu bankasının yıllık reklam harcaması 2 milyar lira. Tasarruf sadece vatandaştan mı istenir? Hayır. Bu kadar verginin toplandığı bir coğrafyada açlık, yokluk ve yoksulluk olmamalıdır. Şayet oluyorsa orada çok büyük bir israf, adaletsizlik ve paylaşım sorunu vardır. İktidarın ekonomik tercihlerinin sonunda toplumun en zengin yüzde 20'lik kısmı toplam gelirde aldığı payın arttığını görüyoruz. Bu yıl bu payın yüzde 48'e ulaştığını tespit ediyoruz. 

* Buna karşın en yoksul yüzde 20'nin aldığı pay ise yüzde 6'ya gerilemiş durumda. Zengin ile yoksul arasındaki fark 8 katına çıkmış durumda. Özetle bu iktidar zenginin cebini tıka basa doldururken halkımızı açlığa mahkum etmeye devam ediyor. Geçen dört yılda İBB iktidarın baskılarına karşı en üst seviyede direncin simgesi oldu. Saraçhane hukuksuz seçim iptaline ve içi boş ahmak davasına karşı güçlü demokrasi meydanına dönüştü. Biz yılmadan ve asla vazgeçmeden yüksek iradeyle çalışmaya devam ettik. İstanbullulara hizmet ettik.

"İSTANBUL'U KAZANAN TÜRKİYE'Yİ KAZANIR, BU SÖZÜ ÖNEMSİYORUM"

* Şunu açıkça ifade etmeliyimki mayıs seçimlerinden sonra iktidarın muhalefeti topyekun tasfiye çalışmalarına en güçlü karşı duruş başta İBB olmak üzere ülkemizin metropollerinde gerçekleşecek. 31 Mart 2024 mahalli seçimlerinde tüm vatandaşlarımızı demokrasimizi yeniden yeşertmek için şehirlerimize sahip çıkmak için beraber yol yürümeye davet ediyorum.

* İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır. Ben bu sözü çok önemsiyorum. Yerel seçimlerde İstanbul'u kazanmak büyük siyasi başarıdır. İstanbul'u kazanan belediye başkanı dünyanın en önemli şehrine hizmet etme onuruna ulaşır. O kişi milletin takdirini kazanırsa bu başarı onu ulusal ve uluslararası siyasette önemli yere ulaştırır. Ben İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır sözünü seçim galibiyeti olarak algılamıyorum sadece.

* Türkiyemizde gerçek toplumsal barış ancak Cumhuriyetimizin asli amacını yani yurttaşların hiçbir ayrım gözetmeksizin ülkelerinin şehirlerinin, sularının dağlarının tarihi mirasının eşit hissedarı olduğu zaman gerçekleşecek. İstanbul'un sorunlarını çözmek Türkiye'nin sorunlarını çözmektir. Kuşkusuz İstanbul uzun süre ihmal edilmiş, devasa sorunlarla iç içe bir şehirdir. Şehrimizde tahammülü imkansız hale gelen bir nüfus yoğunlaşması vardır. Özellikle iktidarın teşvik ettiği sığınmacı ve mülteci akını, güvenlikten konut krizine kadar kentimizi boğmaktadır. Resmen insanlarımız bundan en derin haliyle yüksek bir şikayet içindedir.

"KENDİMİ İSTANBUL İLE MÜHÜRLÜ KABUL EDİYORUM"

* Hayat pahalılığı toplumsal düzeni tehdit eder hale geldi. Vatandaşın yoksulluğu hızlandı ve derinleşti. İşte tüm bunlardan dolayıdır ki Mayıs 2024'te yapılacak yerel seçimler tam da bu fütursuzluğa dur deme seçimi olacaktır. İstanbul'un bu devasa sorunlarını çözmek, aynı zamanda Türkiye'nin sorunlarının nasıl çözüleceğinin de sınav yeridir. Tam da bu nedenle benim anladığım şekliyle 'İstanbul'u kazanmak Türkiye'yi kazanmak'tır. İstanbul ve Türkiye'nin kaderi mühürlüdür. Ben de kendimi İstanbul ile mühürlü kabul ediyorum.

İstanbul'da oluşturduğumuz yeni yönetimde vatandaşlarımıza daha mutlu Türkiye olma ihtimalini burada kanıtlıyoruz. Bu şehre ihanet ederek hepimizin ortak evini gri beton yığınına çeviren, rantçı, yoksullaştırıcı yönetime bu büyük milletin mecbur olmadığını gösteriyoruz.

* Bizi çeşitli mecralardan izleyen vatandaşlarımın tam da burada özenle kulak kabartmasını rica ediyorum: Ben hayatım boyunca bir koltuğa değil bir misyona aday oldum. Bugün bu misyon Türkiye'nin yeni bir siyaset ve yeni bir yönetim anlayışına kavuşturulması misyonudur. Bu topraklarda cesur bir demokrasinin, adaletin, bölgemize ve dünyaya ilham kaynağı olacak özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün ve güçlü bir devletin yeniden tesisi öncelikli hedefimdir.

(Cumhuriyet)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.