Tarım işçisi kadını döverek kör ettiler

GÜNDEM 12.12.2020 - 17:36, Güncelleme: 17.01.2021 - 15:19
 

Tarım işçisi kadını döverek kör ettiler

Antalya’da nar toplamaya giden tarım işçisi 60 yaşındaki Altın Erdoğan, 30 kişinin balık istifi götürüldüğü minibüsü görüntülemek isteyince, işverenlerinin azmettirmesiyle göçmen işçiler tarafından darp edildi. Sağ gözü zaten görmeyen kadın işçi, bu darp nedeniyle sol gözünü de kaybederken, işveren tarafından da sürekli ‘Sesini çıkarma’ denilerek tehdit edildi.

ÖZEL HABER- haberimizvar.net- Yaklaşık 6 yıldır nar toplayıcılığı ile ekmeğini kazanan 60 yaşındaki Altın Erdoğan’ın hayatı 28 Ekim tarihinde acı bir şekilde değişti. 26 ve 27 Ekim tarihlerinde diğer tarım işçileriyle M. adındaki, tarım işlerinde çavuş adı verilen kişi ile birlikte, Serik’e götürülen Erdoğan, 28 Ekim’de yine nar toplamak üzere işçi servisini beklemeye başladı. Fakat bu kez kendisini almaya M.’nin değil S.A. isimli başka bir çavuşun geldiğini, işçilerin de başka işçiler olduğunu fark etti. Minibüse binen Erdoğan, 15 kişilik minibüse yaklaşık 30 kişinin bindirildiğini ve bunların çoğunluğunu göçmenlerin oluşturduğunu, bu işçilerin tamamının maskesiz bir halde yakın temas içinde olduğunu gördü.  BOĞAZINA YAPIŞTILAR  Sigortasız bir şekilde öğlen saat 12’ye kadar çalışan Altın Erdoğan, tansiyon hastası olduğunu ve yemek yemesi gerektiğini söyledi. Çavuş tarafından sözlü şiddete maruz kalan ve “Yemek yok, çalışmaya devam” denilen Erdoğan, ağzına küçük bir lokma atarak ilacını içti. Mesai bitiminde yine aynı minibüse binen Erdoğan işçilerin yine kalabalık ve maskesiz olduğunu görünce minibüstekileri maske takmaları konusunda uyardı. Uyarıları dikkate alınmayınca bu anları telefonu ile kaydetmek istedi. Erdoğan’ın cep telefonu ile fotoğraf çektiğini fark eden göçmen işçiler, işverenin azmettirmesiyle servisten indiği anda Erdoğan’ın etrafını sarıp, işveren S.C ve karısı H.A ile birlikte tekmelerle saldırdılar. Erdoğan’ın boğazına yapışarak telefonunu elinden alıp çektiği fotoğrafları sildiler.  DAKİKALARCA DÖVDÜLER  Neye uğradığını şaşıran 60 yaşındaki kadın bir an önce ellerinden kurtulup evine gitmek istedi. Ancak öfkeli kalabalık Altın Erdoğan’ın peşinden giderek tekrar etrafını çevirdi. Bu sırada çavuşun karısı H.A sağ gözü görmeyen 60 yaşındaki Altın Erdoğan’a “Öteki gözünü de ben kör edeyim de gör” sözleriyle saldırarak attığı tokatla sol gözün kanlar içinde kalmasına neden oldu.  SOL GÖZÜNÜ KAYBETTİ  Sağ gözü görmeyen, şiddetli dayak nedeniyle sol gözünden de kan gelen 60 yaşındaki Altın Erdoğan’a “Biz mafyayız. Sen bizim kim olduğumuzu bilmiyorsun. Şikâyetçi olursan, çocuğunu kaçırırız, onları yaşatmayız ” diyerek tehditler yağdırdılar. Yaralı haldeki kadın evine gitmek istediyse de “M. Gelene kadar gidemezsin” diyerek evine gitmesine engel oldular.  Daha sonra olay yerine gelen eski çavuş M., Erdoğan’ı Kepez Devlet Hastanesi’ne bırakarak ortadan kayboldu.  Kepez Devlet Hastanesi’nde ilk müdahalesi yapılan Erdoğan’a, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gitmesi gerektiği söylendi. Taksi ile Tıp Fakültesi Hastanesi’ne giden Erdoğan,  çavuşların tehditlerinden dolayı gözüne nar düştüğünü söyledi. İKİ KEZ AMELİYAT OLDU  Kardeşinin hastaneye gelmesi üzerine biraz sakinleşen 60 yaşındaki Altın Erdoğan, olan biteni kız kardeşine anlattı. Bunun üzerine hastane polisi çağrılarak ifade verildi. Olaydan bir gün sonra yani 29 Ekim’de sol gözünden ameliyat olan Erdoğan’a acımasızca yediği dayaktan ötürü gözünde yüzde 97 görme kaybı olduğu, yani sol gözünün işlevini yitirdiği söylendi. Yaklaşık 1 hafta hastanede kalan Erdoğan 3 Aralık’ta ikinci ameliyatını oldu. Altın Erdoğan’ın bir daha göremeyeceği, doktorların gözü yerinde tutmak için uğraştığı öğrenildi.  ADALET ÖNÜNDE HESAP VERECEKLER Darp olayının yaşandığı 28 Ekim günü çok korktuğunu, saatlerce titrediğini ve tehdit edildiği için ilk başta gerçekleri sakladığını söyleyen 60 yaşındaki Altın Erdoğan, “30 kişinin maskesiz bir şekilde minibüste yolculuk yapmasının doğru olmadığını söylediğim ve bunu fotoğrafını çektiğimi için iki katım bir kadın boğazıma yapıştı. Beni tekmeledi. Minibüsten inince de etrafımı sarıp yüzüme kafama nereye denk gelirse vurdular. Gözüm kanadığı için hiçbir şey göremiyordum. Tir tir titreyerek hastaneye gittik. Şimdi de gözümü kaybettim. Beni bu hale sokanların cezasını çekmesini istiyorum. Hiçbir şey benim gözümü geri getirmeyecek” dedi. Altın Erdoğan, günlük gittikleri tarım bahçelerinde sigorta yapılmadığını, yemeklerini evden götürdüklerini ve günlük 80 lira karşılığında çalıştıklarını sözlerine ekledi. YAŞANANLAR KABUL EDİLEMEZ  Altın Erdoğan’ın avukatı Bilge Yılmaz ise yaşananların kabul edilemez olduğunu, kadına şiddet vakalarının her gün yaşandığı ülkemizde bu defa kocası tarafından azmettirilen bir kadın eliyle müvekkilinin görme yetisini kaybettiğini, ilgililer hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunulduğunu söyledi. Söz konusu olayda aynı anda birden çok suçun işlendiğini belirten Yılmaz, “Adeta bir çete tarafından müvekkilinin mağdur edildiğini, aynı zamanda müvekkilinin sigortasız çalıştırıldığını, olayın sosyal güvenlik hukuku ve iş kazası boyutunun da olduğunu belirterek,  sorumlulardan yargı önünde hesap sorulacağını, olayın cezai boyutu yanında tazminat yönünün de bulunduğunu, bununla ilgili de gerekli davaların açılacağını”  söyledi.  Zengin bir kültürel mirasa sahip, dünya turizminin gözbebeği bir kentte adeta bir çete tarafından darp ve gasp edilen Altın Erdoğan yaşadıklarından sonra duygu yüklü bir şiir kaleme aldı. İşte o şiir: KARANLIKTA KALDIM Yüce dağ başında neyidi işin Sille mi tokat mı bu nasıl hışım Doğru söylemek mi oldu benim suçum Karanlıkta kaldım ben de neyleyim Bu nasıl işidi geldi başıma Zehir kattılar ekmeğime aşıma Haber verin can yoldaşıma Karanlıkta kaldım ben de neyleyim Anama söyleyin yana yana ağlasın Kadersiz kızım diye söylesin Bacım kardeşim bana neylesin Karanlıkta kaldım ben de neyleyim Emekçiyim geliyordum evime Bir kadın gele de yolumu çevire Ne diyeyim Allah boyunu devire Karanlıkta kaldım ben de neyleyim  
Antalya’da nar toplamaya giden tarım işçisi 60 yaşındaki Altın Erdoğan, 30 kişinin balık istifi götürüldüğü minibüsü görüntülemek isteyince, işverenlerinin azmettirmesiyle göçmen işçiler tarafından darp edildi. Sağ gözü zaten görmeyen kadın işçi, bu darp nedeniyle sol gözünü de kaybederken, işveren tarafından da sürekli ‘Sesini çıkarma’ denilerek tehdit edildi.

ÖZEL HABER- haberimizvar.net- Yaklaşık 6 yıldır nar toplayıcılığı ile ekmeğini kazanan 60 yaşındaki Altın Erdoğan’ın hayatı 28 Ekim tarihinde acı bir şekilde değişti. 26 ve 27 Ekim tarihlerinde diğer tarım işçileriyle M. adındaki, tarım işlerinde çavuş adı verilen kişi ile birlikte, Serik’e götürülen Erdoğan, 28 Ekim’de yine nar toplamak üzere işçi servisini beklemeye başladı. Fakat bu kez kendisini almaya M.’nin değil S.A. isimli başka bir çavuşun geldiğini, işçilerin de başka işçiler olduğunu fark etti. Minibüse binen Erdoğan, 15 kişilik minibüse yaklaşık 30 kişinin bindirildiğini ve bunların çoğunluğunu göçmenlerin oluşturduğunu, bu işçilerin tamamının maskesiz bir halde yakın temas içinde olduğunu gördü. 

BOĞAZINA YAPIŞTILAR 
Sigortasız bir şekilde öğlen saat 12’ye kadar çalışan Altın Erdoğan, tansiyon hastası olduğunu ve yemek yemesi gerektiğini söyledi. Çavuş tarafından sözlü şiddete maruz kalan ve “Yemek yok, çalışmaya devam” denilen Erdoğan, ağzına küçük bir lokma atarak ilacını içti. Mesai bitiminde yine aynı minibüse binen Erdoğan işçilerin yine kalabalık ve maskesiz olduğunu görünce minibüstekileri maske takmaları konusunda uyardı. Uyarıları dikkate alınmayınca bu anları telefonu ile kaydetmek istedi. Erdoğan’ın cep telefonu ile fotoğraf çektiğini fark eden göçmen işçiler, işverenin azmettirmesiyle servisten indiği anda Erdoğan’ın etrafını sarıp, işveren S.C ve karısı H.A ile birlikte tekmelerle saldırdılar. Erdoğan’ın boğazına yapışarak telefonunu elinden alıp çektiği fotoğrafları sildiler. 
DAKİKALARCA DÖVDÜLER 
Neye uğradığını şaşıran 60 yaşındaki kadın bir an önce ellerinden kurtulup evine gitmek istedi. Ancak öfkeli kalabalık Altın Erdoğan’ın peşinden giderek tekrar etrafını çevirdi. Bu sırada çavuşun karısı H.A sağ gözü görmeyen 60 yaşındaki Altın Erdoğan’a “Öteki gözünü de ben kör edeyim de gör” sözleriyle saldırarak attığı tokatla sol gözün kanlar içinde kalmasına neden oldu. 
SOL GÖZÜNÜ KAYBETTİ 
Sağ gözü görmeyen, şiddetli dayak nedeniyle sol gözünden de kan gelen 60 yaşındaki Altın Erdoğan’a “Biz mafyayız. Sen bizim kim olduğumuzu bilmiyorsun. Şikâyetçi olursan, çocuğunu kaçırırız, onları yaşatmayız ” diyerek tehditler yağdırdılar. Yaralı haldeki kadın evine gitmek istediyse de “M. Gelene kadar gidemezsin” diyerek evine gitmesine engel oldular.  Daha sonra olay yerine gelen eski çavuş M., Erdoğan’ı Kepez Devlet Hastanesi’ne bırakarak ortadan kayboldu.  Kepez Devlet Hastanesi’nde ilk müdahalesi yapılan Erdoğan’a, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gitmesi gerektiği söylendi. Taksi ile Tıp Fakültesi Hastanesi’ne giden Erdoğan,  çavuşların tehditlerinden dolayı gözüne nar düştüğünü söyledi.
İKİ KEZ AMELİYAT OLDU 
Kardeşinin hastaneye gelmesi üzerine biraz sakinleşen 60 yaşındaki Altın Erdoğan, olan biteni kız kardeşine anlattı. Bunun üzerine hastane polisi çağrılarak ifade verildi. Olaydan bir gün sonra yani 29 Ekim’de sol gözünden ameliyat olan Erdoğan’a acımasızca yediği dayaktan ötürü gözünde yüzde 97 görme kaybı olduğu, yani sol gözünün işlevini yitirdiği söylendi. Yaklaşık 1 hafta hastanede kalan Erdoğan 3 Aralık’ta ikinci ameliyatını oldu. Altın Erdoğan’ın bir daha göremeyeceği, doktorların gözü yerinde tutmak için uğraştığı öğrenildi. 
ADALET ÖNÜNDE HESAP VERECEKLER
Darp olayının yaşandığı 28 Ekim günü çok korktuğunu, saatlerce titrediğini ve tehdit edildiği için ilk başta gerçekleri sakladığını söyleyen 60 yaşındaki Altın Erdoğan, “30 kişinin maskesiz bir şekilde minibüste yolculuk yapmasının doğru olmadığını söylediğim ve bunu fotoğrafını çektiğimi için iki katım bir kadın boğazıma yapıştı. Beni tekmeledi. Minibüsten inince de etrafımı sarıp yüzüme kafama nereye denk gelirse vurdular. Gözüm kanadığı için hiçbir şey göremiyordum. Tir tir titreyerek hastaneye gittik. Şimdi de gözümü kaybettim. Beni bu hale sokanların cezasını çekmesini istiyorum. Hiçbir şey benim gözümü geri getirmeyecek” dedi. Altın Erdoğan, günlük gittikleri tarım bahçelerinde sigorta yapılmadığını, yemeklerini evden götürdüklerini ve günlük 80 lira karşılığında çalıştıklarını sözlerine ekledi.
YAŞANANLAR KABUL EDİLEMEZ 
Altın Erdoğan’ın avukatı Bilge Yılmaz ise yaşananların kabul edilemez olduğunu, kadına şiddet vakalarının her gün yaşandığı ülkemizde bu defa kocası tarafından azmettirilen bir kadın eliyle müvekkilinin görme yetisini kaybettiğini, ilgililer hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunulduğunu söyledi. Söz konusu olayda aynı anda birden çok suçun işlendiğini belirten Yılmaz, “Adeta bir çete tarafından müvekkilinin mağdur edildiğini, aynı zamanda müvekkilinin sigortasız çalıştırıldığını, olayın sosyal güvenlik hukuku ve iş kazası boyutunun da olduğunu belirterek,  sorumlulardan yargı önünde hesap sorulacağını, olayın cezai boyutu yanında tazminat yönünün de bulunduğunu, bununla ilgili de gerekli davaların açılacağını”  söyledi. 
Zengin bir kültürel mirasa sahip, dünya turizminin gözbebeği bir kentte adeta bir çete tarafından darp ve gasp edilen Altın Erdoğan yaşadıklarından sonra duygu yüklü bir şiir kaleme aldı. İşte o şiir:


KARANLIKTA KALDIM

Yüce dağ başında neyidi işin
Sille mi tokat mı bu nasıl hışım
Doğru söylemek mi oldu benim suçum
Karanlıkta kaldım ben de neyleyim

Bu nasıl işidi geldi başıma
Zehir kattılar ekmeğime aşıma
Haber verin can yoldaşıma
Karanlıkta kaldım ben de neyleyim

Anama söyleyin yana yana ağlasın
Kadersiz kızım diye söylesin
Bacım kardeşim bana neylesin
Karanlıkta kaldım ben de neyleyim

Emekçiyim geliyordum evime
Bir kadın gele de yolumu çevire
Ne diyeyim Allah boyunu devire
Karanlıkta kaldım ben de neyleyim

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.