Türkiye'de korku iklimi var

haberimizvar.net- Gelecek Partisi Antalya İl Binası’nda gerçekleşen basın toplantısında konuşan Demir, örgütlenme çalışmalarıyla ilgili bir soru üzerine, “Antalya’nın 19 ilçesinin 11’inde örgütlenmeyi tamamladık, kalanlarda ise tamamlanmak üzere. Yaklaşık 1 aydır görevdeyim. Görevi devraldığım günden itibaren samimiyetle çalışmaya başladık. İl yönetimimiz de yüzde 90 seviyesinde tamamlandı. Önümüzdeki günlerde bunu da kamuoyuyla paylaşacağız. Bu süre içerisinde başta valilik olmak üzere 36-37 resmi kurum, STK, oda, muhtarlar, toplumun değişik katmanları vs. ziyaretlerimiz oldu. İlçe ziyaretlerimiz oldu ki, bunlara hala devam ediyoruz. Partimize müthiş bir teveccüh var” dedi. İl ve ilçe teşkilatlarını oluştururken özellikle kaliteli bireyleri biraraya getirmek istediklerini vurgulayan Demir, şöyle devam etti: “Ben partinin kurucu üyelerinden biriyim. Partimizde 1980 öncesi sağdan da soldan da simge olmuş, hapis yatmış insanlar bu ülkenin geleceği adına aynı masa etrafında birleşti. Kaliteden kastım, ülkenin geleceğine, demokrat kültüre, çağdaş kültüre, milli-manevi değerlere sahip çıkan, bayrağa, millete, devlete, Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkan insanlar. Hangi görüşten olursa olsun. Hani derler ya, adam olmak bir gruba mensup olmak değil bir duruşa sahip olmaktır. O duruşu gösterebilen herkes Gelecek Partisi şemsiyesi altında bulunabilir. Bulunmalıdır da. Bu partinin tabanı, temeli sağlam atılmıştır. Şuan Türkiye’de bir korku iklimi oluşturulmuştur ki, bu açık ve nettir, yadsınamaz. İşte bu iklimden ayrılmak için biz de bürokratik iklimden demokratik iklime geçtik. Gelecek Partisi’nin anlamı da zaten bu. Bu ülkenin geleceğini, yarınlarını aydınlık hale getirebilmek.”   ÇALMAYACAĞIZ, ÇALDIRMAYACAĞIZ  Son dönemlerde yaşanan ekonomik krizle ilgili soruları da yanıtlayan Demir, “Yaşanan ekonomik tabloyu hepimiz biliyoruz, görüyoruz. Bu ülkenin iki temel sıkıntısı var. Birincisi iyi yönetilmemesi, ikincisi de çalmak ve çaldırmak. Gelecek Partisi olarak bizim duruşumuz nettir. Çalmayacak ve çaldırmayacağız. Bunun için elimizden ne geliyorsa yapacağız” ifadesini kullandı. Gelecek Partisi İl Başkanı Demir, üye sayısıyla ilgili bir soruya, “Üye sayımızı bir ay içerisinde son 2.5 yılın iki katından fazla artırdık. Önümüzdeki süreçte de aynı hızla devam edecek. Çünkü bu süreçte saha çalışmalarımız da ivme kazanacak. Ayrıca geçtiğimiz günlerde başlatmış olduğumuz ‘Geçim İçin seçim’ kampanyamızda hız kazanacak. Antalya’da siyaset değişecek ve bunu da tüm Antalyalılar görecek” dedi.   ‘ALNININ ÇATISINDAN VURU’ FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz 2016’daki hain kalkışması sırasında Konya Emniyet Müdürü görevinde bulunan ve “Kendisini asker ya da polis olarak tanıtıp teslim olun diyen kim olursa olsun alnının çatından vurun” diye talimat veren tek emniyet müdürü olan Demir, o gece ve sonrasında olanları da basın mensuplarına anlattı. Demir şunları söyledi: “15 Temmuz’la alakalı aslında söylenecek çok şey var. Hani derler ya, ‘içimiz destan, dilimiz lal’. Yani ülke böyle bir iklime büründü maalesef. Konya’da hava kuvvetlerinin eğitim üssü olarak 3. Jet Üssü bulunmakta ve burası tümen statüsündedir. Dönemin komutanı tümgeneral, Bursa’da ele geçirilen örgütün görev dağılım belgesinde, ‘Konya- Aksaray’ sıkıyönetim komutanı olarak belirtilmiştir. Derdest edilen iki tuğgeneral birlikte örgütten birlikte tutuklanmıştır. Jandarma bölge komutanı olan kişi 15 Temmuzda  jandarma genel komutanın  başına silah dayayan kişidir. O gün biz,  ilk talimatı 21.30 civarında 155’i arayıp tüm ekiplere ‘Kendisini asker ya da polis olarak tanıtıp teslim olun diyen kim olursa olsun alnın çatısından vurun” verdik. Böyle bir talimatı veren resmi kayıtlara geçen tek İl Emniyet yöneticisi olmak bizim için büyük bir onurdur. Yine 3’üncü Jet Üssü’nün çevresini sarıp ilk gözaltılar yapılırken ilk arayan devlet adamı Başbakan Sn Ahmet Davutoğlu olmuş ve kendileri bizleri tebrik  etmiş ve kararlılıkla işin üzerine gidilmesini talimatını vermiştir.”   PODYUMDA FETÖSAVAR OLANLAR “17-25 Aralık sonrası yapılan değerlendirmeler sonucu Konya’da şekillenen bu yapıyla ilgili olarak, adliye ve mülki idarenin de dahil olduğu bir çok değerlendirme yapılmış ve FETÖ’nün ildeki en önemli çalışmalardan biri olan ‘okyanus operasyonu’ detaylıca ele alınmış ve daha önce delillendirilen dosyadaki 321 kişinin tamamı, ‘15 Temmuz’ sonrası güçlü delillerle birlikte tutuklanmıştır. Ayrıca 15 Temmuz’dan bir yıl önce İl Emniyet Müdürü olarak tarafımdan yapılan idari tasarrufla, yönetici sınıfından 156 kişinin farklı birimlere tayini yapılmış ve 15 Temmuz’dan sonra bu kişilerin tamamının malum yapının içinde olduğu tescillenmiş ve tamamı tutuklanmıştır. Çünkü hukukun üstünlüğü esas alınmış ve  ‘delilsiz suç olmaz’ ilkesinden hareketle yapılan çalışmalarda, suç tasnifi yapılmaksızın ‘delilden sanığa doğru’ hareket edilmiş ve dosya kapsamındaki ilgililer tutuklanmıştır. 15 Temmuz bazı  muğlak boyutları olmakla birlikte, 252 şehit verilen, hukukun kendilerine verdiği silahları kendi milletine hukuksuzca çeviren, uluslar arası bir maşa örgüt olan FETÖ tarafından yapılmış bir kalkışmadır. Hep söylüyorum, 15 Temmuz’a kadar ‘Fetösever’ olanların 15 Temmuz’dan sonra podyumlarda ‘Fetösavar’ olduğunu hepimiz gördük, yaşadık. 21 Şubat 2008 tarihinde Fetöcüler bizi manşet yaptılar bir dergide. Ve bir günde 56 dava açıldı aleyhimizde.   ‘HTS KAYITLARINI AÇIKLASINLAR’ Dün onlarla kucak kucağa olup, ‘Bitsin bu hasretlik’ naraları atmadık, gidip Pensilvanya’da kapısında iki gün nöbet tutmadık. Bu adamların bugün hangi makamlarda olduğunu cümle alem biliyor. Biz devlet dedik, bayrak dedik, millet dedik ve bu ülkenin geleceği dedik. Tarihi tarihçiler yazar ancak tarihin oluşmasına katkı sunmak herkese nasip olmaz. Bugün iradeyi elinde bulunduranların 15 Temmuz öncesi 17-25 Aralık öncesi bulundukları iklimin iyi gözlenmesi, iyi analiz edilmesi lazım. Bilgi ilgiden doğar, muhakeme olmadan da mukayese olmaz. Bu milleti 15 Temmuz öncesi ve sonrasını muhakeme ve mukayese etmeye, muhasebesini yapmaya davet ediyorum. HTS verileri asla yalan söylemez. Buradan hodri meydan diyorum, irade gücü elinde olanlara hodri meydan diyorum. HTS verilerini kamuoyuyla paylaşsınlar. Valiler, bakanlar, alay komutanları, emniyet müdürleri ve diğer üst düzey yetkililer o gece neredeymiş, kimlerin bağ evlerinde saklandığını, kimlerin nerelere kaçtığını herkes görsün. Biz dedik ki, bu memlekete demokrasi lazım, özgürlük yazım dedik, masaya yumruğumuzu vurduk ve o gün kara bir tarihin aydınlık olmasına vesile olanlardan olduk. Bu bize nasip oldu çok şükür.”“   ‘DAVUTOĞLU BU YÖRENİN ÇOCUĞUDUR’ Öte yandan, Başkan Demir, geçtiğimiz günlerde Alanya Gökbel Güreş Şenlikleri’nde yaşanan skandalla ilgili soruları da yanıtladı. Alanya Gökbel Yaylasındaki yağlı güreşlerin 18 yıl sonra ilk kez siyasetin gölgesinde kaldığını belirten Demir, “18 yıldır süregelen ata sporumuz olan güreş etkinliği şimdiye kadar Belediye bünyesinde iken ve hatta ilanlarda ev sahibi Alanya Belediye Başkanlığı yazılırken, Genel başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nun geleceğiyle ilgili duyumlardan sonra, sözde icra komitesi,  organizasyonun bir siyasi partisinin İl ve İlçe başkanları tarafından yapıldığı uydurmasını, yapma gafletinde bulunmuştur. 18 Yıllık serüvenin birden şekil değiştirilip, siyasi bir şekil almasının nedenini, ilgililer tatminkar bir gerekçeyle açıklayamamıştır. Gökbel Yaylası, Sayın Davutoğlu’nun mahallesinin yaylasıdır. Sayın Davutoğlu bu yörelerin insanıdır, Yörük çocuğudur. Bu bölgede ciddi bir teveccüh vardır kendisine. Sanırım bu durum birilerini ürkütmüştür. Organizasyonun belediye dışında bir partinin il ve ilçe teşkilatlarıyla ortak düzenlendiği yolundaki açıklamalar üzerine Sayın Davutoğlu zaten gelmekten vazgeçmiştir. Ancak sayın Davutoğlu da bizler de, ata sporumuzun temsilcisi güreşçiler ve yörük /türkmen kardeşlerimizle birlikte olmaya devam edeceğiz ve en kısa sürede Torosların yörükleriyle bir arada olacağız” diye konuştu.