Vali Yazıcı: Lütfen Antalya'ya 200 yıl ruhsat vermeyin!

‘Antalya Ticaret Borsası'nın Kent Buluşmaları Toplantısı’nın bu ayki konuğu Vali Ersin Yazıcı oldu. Yazıcı, tarım sektörü ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulunup, sektör temsilcilerinin sorularını yanıtladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan ATB Başkanı Ali Çandır, yabancı göçü, maden ocakları, tarım arazilerinin konut alanına dönüştürülmesi gibi sorunlara dikkat çekti. Çandır, “Yabancılarla ilgili kısıtlama ve yasaklara karşıyız. Sadece kuralsız bir şekilde bu işlemlerin yürüyor olması, yarın-bir gün Antalya'mızda gerek demografik yapımız, gerek ticaretimizin el değiştirmesiyle daha büyük sorunlara yol açacağını şimdiden öngörebiliyoruz. Bu doğrultuda da Antalya'daki tüm sivil toplum örgütleriyle ve yerel yöneticilerin çalışma yapması gerektiğini ifade etmek istiyorum" dedi. TARIM ALANLARI TEHDİT ALTINDA Antalya'da en büyük sermayenin tabiat olduğunu vurgulayan Çandır, “Sıradan madenler doğamızı tahrip ediyor. Maden yasamız var fakat izinler Ankara'dan veriliyor. Belki sadece taş çıkarmak diye bakılıyor ama sonrasında bıraktığı tahribatlar çok hesap edilemiyor. Biz müteşebbislere karşı değiliz. Eşsiz bir toprak zenginliğimiz yok, dar kapsamlı toprağımız var. Sektörlerdeki birçok arkadaşımız, 'Kamunun konut için arazi üretmesi lazım' diyor. Yine tarım topraklarından mı alınacak diye tedirgin oluyoruz. Sağa sola doğru yayılmanın yerine eski binaların modernize edilmesi gerekir. Bizim tarım alanlarımız tehdit altında" şeklinde konuştu. KONUT FİYATLARI ŞİŞİRİLDİ Antalya’nın bir dünya kenti olduğunu hatırlatan Vali Yazıcı ise “Çok sayıda insan Antalya'ya gezmeye geliyor ve bu güzellikleri görünce ayrılamıyor, yerleşiyor. Bu dönem, dönemsel bir artış olduğu doğru, resmi kayıtlı rakam bizdeki şu anda 177 bin yabacı vatandaş var geçici veya normal ikamet izni olan. Bunun 51 bini Rus, 19-20 bini de Ukraynalı. Suriyelilerin bizdeki miktarı çok az. Güvenlik boyutunda şehrimizde  problem yok, bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 6-8 aylık geçici süreli oturum izni almışlar ve kanunlar çerçevesinde bu işlemler yapılıyor. Ama yurtdışından gelenlere örneğin 1 milyonluk konutu 1.5 milyona satılıyor. Hem satıyor hem de 'Sayın Valim müdahale edin' diyor. Nesine müdahale edeyim. Yasal sattığını söylüyorsun, nasıl yapacağız. Fiyatlar uçtu  ama bunu kendi kendimize yapıyoruz" dedi. YENİ RUHSAT VERMİYORUZ Yazıcı kentte sayıları günden güne artan taş, mermer ve maden ocaklarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu Çok özel madenler dışında Antalya'da ruhsat verilmesine karşı olduğunu belirten Yazıcı, “Tarım ve turizm şehrinde, yani Türkiye'nin hemen her yerinde mermer, kömür gibi çok rahat bulunulabilen madenleri çok doğru bulmuyorum. Mümkün olduğunca yeni ruhsat vermiyoruz. Mevcutlar devam ediyor. Bu konuda tutumumuz biraz yokuş yaptırıyoruz, vermemeye gayret ediyoruz. Ankara'da Enerji Bakanlığımızda bir genel müdürlük bunu yapıyor, orayı da aradım, “Lütfen buradan maden sahası satmayınız, yani ihaleye çıkmayınız' dedim” şeklinde konuştu. 200 YIL ANTALYA'YA MÜSAADE ETMEYİN Bahsi geçen genel müdürün Antalya'ya ziyaretindeki bir konuşmasını örnek veren Yazıcı, “Biraz da esprili bir şekilde 'Sayın genel müdürüm devletlerin yaşamında 200 yıl bir şey değil, 200 yıl çok kısa bir süre. Sizden ricam bu çok bulunan madenlerle ilgili 200 yıl Antalya'ya müsaade etmeyin, Türk devleti kıyamete kadar yaşayacak, bu böyle biliniyor. 200 sene sonra bakarlar, o günkü bu ülkede yaşayanlar. Hala Antalya'daki madenlere ihtiyaç varsa buna 200 yıl sonra yaşayanlar karar versin. Biz 200 sene diğer şehirlerde, buna ihtiyaç vardır, ben yoktur diye bir iddiam yok ama 200 yıl Antalya'da çıkartmayalım. 200 yıl sonra da bize bu maden lazım, yaşam devam eder, kıyamet kopmaz ise lütfen böyle bir kategoriye Antalya'yı alırsanız çok memnun oluruz.’ dedim” ifadelerini kullandı. TARIM ARAZİLERİNE KONUT YAPILIYOR Tarım arazilerine konut yapımının da ciddi bir sorun olduğunu belirten  Vali Yazıcı sözlerini şöyle sürdürdü: “İmar işinin belediyelerin yetkisinde… Bütün belediyelerden Toprak Koruma Kurulu'na talep geliyor. Vatandaş belediyeyi sıkıştırıyor. Kurul, bazen her hafta toplanıyor Birinci sınıf tarım arazisiyle ilgili asla hoşgörüyle yaklaşmıyoruz. Bu konuda bir genel duruşa ihtiyaç var. Başta sizin gibi STK'lar olmak üzere belediyelerin arkasında olduğunuzu, her yerin imara açılmaması gerektiği noktasında belediyelere hissettirin. Yoksa şehirler gidiyor, beton yığınlarına dönüyoruz. Bunu hep birlikte yapacağız. Onların sizden güç almaları lazım"