Yargı, Serik’te rant ısrarına ‘dur’ dedi

haberimizvar.net- Antalya‟da özellikle kamusal alanlarda rant amaçlı yapılan plan değişikliğinin iptaline yönelik Mimarlar Odası Antalya Şubesi‟nin açtığı davalarda kent ve kentli lehine kararlar alınmaya devam ediyor. Bir kamusal alanla ilgili yargı kararı da Antalya‟nın Serik ilçesine bağlı Belek’ten geldi. Danıştay 6‟ncı Dairesi, Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin Serik’te yaşayan bazı vatandaşlarla birlikte açtığı davada, Belek’te halkın günübirlik kullanımını engelleyecek şekilde Turizm tesis alanına dönüştürülen alana ilişkin plan değişikliğinde yürütmeyi durdurma kararı verdi. Mimarlar Odası Antalya Şubesi, yaptığı yazılı açıklamayla yürütmeyi durdurma kararını kamuoyuna duyurdu. RANT AMAÇLI DEĞİŞİKLİK Serik halkının kullanımında olan Belek Mahallesi 145 ada 23, 24 parseller ile 42 parsel sayılı taşınmazın bir kısmına ilişkin 247 bin 700 metrekarelik alana, halkın günübirlik kullanımını engelleyecek şekilde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Plan İnceleme Kurulu’nun 16.01.2020 tarih, 701-02 sayılı kararı doğrultusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Turizm Tesis Alanı kararı getirildi. Mimarlar Odası Antalya Şubesi ve Serik’te yaşayan bazı vatandaşlar, alanın rant amaçlı turizm tesisine dönüştürülmesine yönelik onaylanan 28.01.2020 tarihli 1/100 bin ölçekli Antalya-Isparta-Burdur Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı değişikliğinin iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle Danıştay 6’ncı Dairesi’nde dava açtı.  ALANIN BİR BÖLÜMÜ SPOR ALANI YAPILDI Aynı alana ilişkin Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca 24.04.2006 tarihinde onaylanan 1/25 bin ölçekli Doğu Antalya (Belek Revizyonu) Çevre Düzeni Planı değişikliği ile 42 parsel sayılı taşınmazın bir kısmı “spor alanı” kullanımına ayrılmıştı. Bu plan değişikliğine karşı açılan davada, Danıştay 6’ncı Dairesi’nin 26.11.2008 tarihli ve E: 2006/1664, K: 2008/8260 sayılı kararıyla “Golf alanları ve turizm tesisleri yapılması hedefiyle hazırlanan dava konusu planın, orman varlığının yok olmasına yönelik sonuç doğurduğu, kumul ormanı ağaçlandırmasıyla yörede kurulan kıyı denizi, kumsal, tarım alanları ve köyler gibi ekolojik sistemler arasındaki birlikteliği sona erdirdiği, bu durumun orman odaklı doğal ekosistemlerin dolayısıyla yerleşik ve topraktan geçinen halkın sosyal ve kültürel yapılarının sürdürülebilirliğine olumsuz etkide bulunduğu, bu durumun doğal varlıklar yönünden oluşturduğu geri dönülmez sonuçların bölgenin doğal turizm kabiliyetini ve cazibesini yitirilmesini de beraberinde getirmesi karşısında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uyarlık taşımadığı” gerekçesi ile iptaline karar verilmiş ve karar kesinleşmişti. ‘BAKANLIĞIN RANT ISRARI’ Mimarlar Odası Antalya Şubesi’nin açıklamasında, bakanlığın 27.12.2006 tarihinde onayladığı 1/25.000 ölçekli Doğu Antalya (Belek Revizyonu) Çevre Düzeni Planı değişikliği ile 42 parsel sayılı taşınmazın yangın üssünün güneyinde kalan kısmı ve 24 parsel sayılı parselin kuzeyinde yer alan kısmı ‘turizm amaçlı spor kompleksi’ kullanımına ayrıldığı hatırlatıldı. Açıklamada, “Bakanlıkça 15.04.2014 tarihinde onaylanan Antalya-Burdur-Isparta Çevre Düzeni Planı ile dava konusu alan, kentsel yerleşik alan, kamping alanı, günübirlik alan‟ kullanımlarına ayrıldı. 28.01.2020 tarihli 1/100 bin ölçekli Antalya-Burdur-Isparta Bölgesi Çevre Düzeni Planı değişikliğiyle, turizm tesis alanı, günübirlik alan, orman yangın üssü kararı getirilmiştir. Açıklamalarımızdan da görüleceği gibi bakanlık alanı ısrarla rant amaçlı planlamaya yönelik plan değişiklikleri yapmış ve yapmaktadır” denildi. ‘KAMU YARARINA UYGUN OLMADIĞI…’ Yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararla ilgili şu görüşler yer aldı: “Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, günü birlik tesis alanı kararı rant amaçlı turizm tesisine dönüştürülmesine yönelik onaylanan 28.01.2020 tarihli 1/100 bin ölçekli Antalya-Isparta Burdur Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı değişikliğinin iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemi ile açılan davada, davaya bakan Danıştay 6’ncı Dairesi’nce; „…Ancak dava konusu çevre düzeni planı değişikliği incelendiğinde turizm bölgesi ile Belek yerleşimi ve kıyı arasındaki ilişkinin bütüncül olarak ele alınmadığı, gerek dava konusu düzenleme ile gerekse bu düzenleme öncesinde yapılan plan değişiklikleri süreçleri ile Belek bölgesinde kıyının kamusal kullanıma olanak sağlayan günübirlik alan, kamping alanı vb. alanların turizm tesis alanları lehine giderek daraltılması ve küçültülmesine yönelik düzenlemelerin kamu yararına ve planlama ilkelerine uygun olmadığı, Plan değişikliği öncesinde günübirlik tesis alanı olarak belirlenen kullanım kararının günübirlik alan kullanımına dönüştürülmesinin çelişki olmadığı fakat bu durumun gerekçesinin anlaşılamadığı ve 1/100 bin ölçekli Antalya-Burdur-Isparta Çevre Düzeni Planı plan hükümlerinde günübirlik tesis alanında konaklanmayacağı, günübirlik kullanıma yönelik tesislerin yapımında taşınır malzeme kullanılacağının düzenlendiği, plan değişikliği ile günübirlik kullanım alanlarına ilişkin plan hükümlerinde taşınır malzeme kullanımının zorunlu tutulmadığı bu durumda kıyıların doğal yapısının korunmasını zorlaştıracağından şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olduğu, Orman yangı üssünün bölgedeki olası bir orman yangınına hızlı şekilde müdahale edilebilmesi açısından önem taşıdığı, ancak ilgili kurumun olumsuz görüşüne rağmen helikopter pisti olarak düzenlenmiş alan da dahil olmak üzere bu alanın büyük bir bölümünün turizm tesis alanı olarak planlandığı, fiili olarak mevcut olan helikopter pistinin turizm tesisine dahil edilmesinin kamu yararına ve planlama ilkelerine aykırı olduğu, öte yandan geçmiş dönemde belde belediyelerine tahsis edilen alanlarla ilgili olarak davalı idarece ihya ve çevre düzenleme çalışmaları yapıldığı açık ise de; halkın doğrudan yararlanabileceği kıyı alanlarında günübirlik tesis alanların küçültüldüğü ve kıyı sahil şeridinin daraltıldığı noktasında tartışma bulunmadığı, bu alanların turizm tesis alanları lehine giderek daraltılması ve küçültülmesine yönelik plan değişikliği kamu yararına ve planlama ilkelerine aykırı bulunmuştur. Bu durumda, dava konusu çevre düzeni planı değişikliğinin kamu yararına, şehircilik, uygulaması halinde giderilmesi güç veya imkansız zararların doğmasına yol açacağı sonucuna ulaşılmıştır” gerekçeleri ile yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir. ‘ÖRNEK BİR KARAR OLMASI AÇISINDAN ÖNEMLİ’ Yürütmeyi durdurma kararını değerlendiren Mimarlar Odası Antalya Şubesinin açıklamasında, şöyle denildi: “Karar, Antalya sahillerinde günübirlik alanların, sosyal donatı ve teknik altyapı alanlarının küçültülerek veya kaldırılarak turizm tesis alanı olarak belirlenmesi yönünde yapılacak plan değişikliklerinin kamu yararına, şehircilik ve planlama ilkelerine uygun olmadığına ilişkin örnek bir karar olması açısından önemlidir. Sayın mahkemeden halkımız adına beklentimiz aynı gerekçelerle planın iptali yönünde karar verilmesidir. Buradan rant beklentisi ile sahillerimizdeki günübirlik alanların ve diğer sosyal donatı ve teknik altyapı alanlarının küçültülmesi, kaldırılması ve/veya turizm tesis alanına dönüştürülmesi yönündeki plan değişiklerinin takipçisi olacağımızı ve sonuna kadar mücadele edeceğimizi yatırımcıların ve halkımızın bilgisine sunarız.”