Antalya’nın yeni valisi Hulusi Şahin, kongre ve fuarcılık alanındaki hedeflerini açıklayınca aklıma Antalya Fuarcılık ve Yatırım A.Ş. (ANFAŞ) geldi. ‘Acaba’ dedim… ‘ANFAŞ’ dedim… ‘ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, kardeşi Süleyman Bıdı ve oğlu Bülent Bıdı’ dedim… ’40 bin m2’lik fuar merkezini alanında Vali Hulusi Şahin’in dolaylısıyla Antalya’nın hedeflerini tutturma alanında bu güne kadar neler yaptılar, neler yapmaya çalışıyorlar.’ dedim… ‘Vali Şahin’in hedeflerine ulaşabilirler mi?’ dedim… Bir de ne göreyim! Antalya Büyükşehir Belediyesi, Muratpaşa Belediyesi, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, Antalya Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği (AESOB), ANSİAD, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası, Antalya Tanıtım Vakfı, Albaraka Türk, Antalya Ticaret Borsası (ATB) TÜYAP gibi ortakları olan ancak Bıdı ailesi tarafından yönetilen ANFAŞ, zarar ediyor. Hem de öyle böyle değil! Her yeni döneme zararla giren, sermaye artırımıyla ortaklarından kaynak attıran ANFAŞ’ın acaba, hesapları karışık. Antalya adına çok üzüldüm. Daha önce ANFAŞ’ta fuarlara katılan firmaların yöneticisi dostlarımı aradım. Hal hatır derken, konuyu ANFAŞ’a getirdiğimde bir dokundum, bin ah işittim desem yeridir. Birbirinden habersiz fuar yöneticileri, Antalya’da birçok fuar gerçekleştirmek istediğini ancak ANFAŞ yönetiminin her konuda zorluk çıkardığını, fuar tarihlerini değiştirdiklerini, sözleşme imzalamayı geciktirdiğini, hatta sözleşme yenilemediğini, hadi sözleşme imzalandı diyelim sözleşme maddelerine uyulmadığını dile getirerek, ‘onların derdi Antalya, turizm, fuar falan değil!’ cümlesiyle öfkelerini kustular. ‘Nasıl yani? ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, Antalya adına sorumlusu olduğu fuar alanını zarar mı ettiriyor? ANFAŞ’ın dolayısıyla Antalya’nın kazanımları adına 40 dereden su mu getiriyor?’ diye sorunca kocaman bir soru işaretini ortada bıraktılar. Oysa ki, kaçınılmaz bir gerçek var. Fuar merkezleri; serbest bölge, havalimanı, liman, pazaryeri, otogar gibi kenttin kamusal alt yapısıdır. Dünya genelinde olduğu gibi fuar merkezlerinin gelişimi valiliklerin önderliğinde, büyükşehir belediyeleri, ticaret ve sanayi odalarının mülkiyetleriyle oluşmuştur. ANFAŞ, 1993 yılının Körfez Krizi’nin bölge ekonomisinde yarattığı durgunluğu arttırmak amacıyla kurulmuştur. Bu amaç doğrultusunda ekonomik krizlerin, kış aylarının durgunluğunun ortadan kaldırmak adına hizmet vermektedir. Kentin iş dünyasının vitrini niteliği taşıyan ANFAŞ’ı kişisel menfaatleri adına zarar ettirmeye çalışmak başta Antalya olmak tüm Türkiye turizmine ve ihracatına ihanettir. Hele hele bu ihanet yönetim kabiliyetsizliğinden çok kişisel menfaatler üzerine yapılıyorsa işte burada kamu zararı ve vicdanı devreye girer. Her ne kadar ANFAŞ ticari kuruluş olsa da, destek verme adına sisteme dahil olan tüm kamu, kurum, kuruluş ve STK’lar Antalya adına hesap sorma hakkında sahip olur. İhracat demişken ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili aynı zamanda BAİB Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu neden ‘ANFAŞ zarar ediyor, fuar niteliğini kaybediyor’ algısı oluşturulurken, bu gidişata ‘dur’ demiyor. Bu da ayrıca sorgulanması gerektiğini düşünüyorum. Ali Bıdı’nın adeta eline baltayı alıp, Antalya’nın vitrinini tuzla buz etmesinin mutlaka bir sebebi vardır. Bıdı’nın en kısa bunun nedenlerini anlatmasını beklerken, Antalya sevdalısı diyerek ortalıkta dolaşan siyasetçiler, bürokratlar ve STK yöneticilerini de Antalya adına hesap sormaya davet ediyorum.