Faik Ardahan
Köşe Yazarı
Faik Ardahan
 

Belediye Seçimlerine Yeni Bir Yöntem Önerisi

Her ne kadar yazının başlığı belediye seçimleri olsa da ülkenin her yerinde içinde siyasetin olduğu her seçim için benzer yaklaşımlar olmalıdır. Buna muhtarlıkları da dâhil etmekte fayda var. Ama muhtarlık ayrıca bir yazının konusu olacak. Merkezi yönetim seçimi nasıl yapılıyor ise yerel seçimler, belediye başkanlıkları da benzer seçim sistemiyle yapılmalıdır. Cumhurbaşkanlığı seçimi %50+1 oranı ile yapılmakta. Bunun en önemli sebebi güçlü bir başkanın seçilmesi içindir. Çoğunluğun oyunu alan her seçilmiş kendini daha güçlü hissedecektir. Elbette bunun en önemli handikabı seçilen kişinin güç zehirlenmesi yaşaması ve kendisine oy verenlerle vermeyenler arasında ayrım yapıp otokratik bir yönetim ortaya koyma ihtimalidir. Bahsedilen bu durum demokrasinin uygulama biçimindeki eksikliği olsa da, bunun yerine ikame edilecek maalesef başka bir yaklaşım yoktur. Demokrasiden vaz geçme şansımız asla olmamalıdır olamaz da. Belediye başkanlığı seçimleri de aynen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi iki turlu seçim ve %50+1 mantığı çalıştırılmalıdır. Bu önerinin temelinde aynen cumhurbaşkanlığında olduğu gibi güçlü belediye başkanını seçmektir. Söz gelimi bir belde de 1000 kişi oy kullanmış ve beş aday seçime girmiş olsun Aday-A toplam oyların %22’ini, yani 220 oy Aday-B toplam oyların %21’ini, yani 210 oy Aday-C toplam oyların %20’sini yani 200 oy, Aday-D toplam oyların %20’sini yani 200 oy ve Aday-E toplam oyların %sini yani 170 oy almış olsun. Mevcut sistemde en çok oyu alan belediye başkanı seçileceği için Aday-A bu yarışı kazanmış olacaktır. Yani 10 oy farkla Aday-A başkan seçilmiş olacaktır. Yasal mıdır evet yasaldır. Ama seçilen bu başkan güçlü olacak mıdır? Cevap kesinlikle “hayır” olacaktır. Bunun yerine benim önerdiğim sistem de adaylar ilk turda oyların çoğunluğunu (%50+1) alabileceği dayanışmayı yaratabileceği gibi ikinci tur da seçime katılamayan adayların, yani örnekteki Adat-C, Aday-D ve Aday-E’ye oy vermiş 570 seçmenin oylarından oy alabilecek iş birliklerini yaratacaklardır. Böylelikle beldenin oy profil renginin çoğunluğu başkana güç olarak yansıyacaktır. Yani 501 kişi veya daha fazlasının oyunu alan kişi belediye başkanı seçilmelidir. Genel olarak başkan adayları aday adaylar içerisinde il merkezleri ve genel merkez koordinasyonuyla belirlenmektedir. Bunun yerine adayların belirlenmesinde de demokrasinin koşulsuz çalıştırılmasıdır. Temayül yoklaması adı verilen doğrudan demokrasinin uygulanması öneririm.  Ama bu durumun siyasi partilerin tüzüklerine girmesi oldukça önemlidir.  Belediye Meclis Üyelerinin belirlenmesi doğrudan demokrasinin çalıştırıldığı aday olanlara aktif siyasi parti üyelerinin oylarıyla belirlenmelidir. Yani o belde de seçime giren her parti yine demokratik esaslarla seçim yapılarak en çok oy alandan başlayarak meclis üyesi sayısınca meclis üyesi aday listesini belirlemelidir. Her siyasi parti meclis üyesi sayısınca listelenmiş ve listesi kesinleşmiş adayları seçim kuruluna vermeli ve meclis üyelerinin paylaşılması belediye başkanlarının aldıkları oylara göre olmalıdır.  Böylelikle toplumun belediye meclisine yansıması sağlanmış olacaktır. Eğer herhangi bir belde de bağımsız belediye başkanı aday olacak ise bağımsız belediye başkanı da kendisinin meclis üyelerinin listesini seçim kuruluna vermelidir. Yani her aday meclis üyeleriyle birlikte seçim kuruluna vermelidir. Yerel seçimlerde meclis üyelerinin seçimi için oy kullanılmamalıdır. Meclis üyelerinin seçimi siyasi partilerde önceden yapılmalıdır. Üyelerin kimler olacağı da beldeler için meclis üyesi sayısı ve beldelerden kimlerin büyükşehir belediyesi meclis üyesi olarak seçileceği 2972 nolu kanun da belirtildiği gibi olmalıdır. Özetle meclis üyelerinin sayısı başkan adaylarının ilk seçim turunda aldıkları oy oranına göre o partinin belediye meclisine göndereceği üye sayısı belirlenmelidir. Demokrasiyi içselleştirmek ve hayatın her yerinde çalıştırmak son derece zor. Ama her dağın zirvesinin yolu yokuştur. Düz yolda giderek zirveye varılamaz. Buna rağmen unutulmamalıdır ki demokrasi gücü ele almanın yoludur. O gücün nasıl kullanılacağı ise seçilenin kişiliği ve yönetim stratejisiyle oluşacaktır. Uygulamalar göstermiştir ki demokrasi güçlünün elinde silaha da dönüşebilecek bir uygulamadır. Kendi hayatında demokrasiyi uygula(ya)mayan bir kişi bir siyasi yapı belde yönetiminde, ülke yönetiminde demokrasiyi nasıl çalıştırabilir ki?
Ekleme Tarihi: 26 Eylül 2023 - Salı

Belediye Seçimlerine Yeni Bir Yöntem Önerisi

Her ne kadar yazının başlığı belediye seçimleri olsa da ülkenin her yerinde içinde siyasetin olduğu her seçim için benzer yaklaşımlar olmalıdır. Buna muhtarlıkları da dâhil etmekte fayda var. Ama muhtarlık ayrıca bir yazının konusu olacak.

Merkezi yönetim seçimi nasıl yapılıyor ise yerel seçimler, belediye başkanlıkları da benzer seçim sistemiyle yapılmalıdır.

Cumhurbaşkanlığı seçimi %50+1 oranı ile yapılmakta. Bunun en önemli sebebi güçlü bir başkanın seçilmesi içindir. Çoğunluğun oyunu alan her seçilmiş kendini daha güçlü hissedecektir. Elbette bunun en önemli handikabı seçilen kişinin güç zehirlenmesi yaşaması ve kendisine oy verenlerle vermeyenler arasında ayrım yapıp otokratik bir yönetim ortaya koyma ihtimalidir.

Bahsedilen bu durum demokrasinin uygulama biçimindeki eksikliği olsa da, bunun yerine ikame edilecek maalesef başka bir yaklaşım yoktur. Demokrasiden vaz geçme şansımız asla olmamalıdır olamaz da.

Belediye başkanlığı seçimleri de aynen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi iki turlu seçim ve %50+1 mantığı çalıştırılmalıdır. Bu önerinin temelinde aynen cumhurbaşkanlığında olduğu gibi güçlü belediye başkanını seçmektir.

Söz gelimi bir belde de 1000 kişi oy kullanmış ve beş aday seçime girmiş olsun Aday-A toplam oyların %22’ini, yani 220 oy Aday-B toplam oyların %21’ini, yani 210 oy Aday-C toplam oyların %20’sini yani 200 oy, Aday-D toplam oyların %20’sini yani 200 oy ve Aday-E toplam oyların %sini yani 170 oy almış olsun. Mevcut sistemde en çok oyu alan belediye başkanı seçileceği için Aday-A bu yarışı kazanmış olacaktır. Yani 10 oy farkla Aday-A başkan seçilmiş olacaktır. Yasal mıdır evet yasaldır. Ama seçilen bu başkan güçlü olacak mıdır? Cevap kesinlikle “hayır” olacaktır.

Bunun yerine benim önerdiğim sistem de adaylar ilk turda oyların çoğunluğunu (%50+1) alabileceği dayanışmayı yaratabileceği gibi ikinci tur da seçime katılamayan adayların, yani örnekteki Adat-C, Aday-D ve Aday-E’ye oy vermiş 570 seçmenin oylarından oy alabilecek iş birliklerini yaratacaklardır. Böylelikle beldenin oy profil renginin çoğunluğu başkana güç olarak yansıyacaktır. Yani 501 kişi veya daha fazlasının oyunu alan kişi belediye başkanı seçilmelidir.

Genel olarak başkan adayları aday adaylar içerisinde il merkezleri ve genel merkez koordinasyonuyla belirlenmektedir. Bunun yerine adayların belirlenmesinde de demokrasinin koşulsuz çalıştırılmasıdır. Temayül yoklaması adı verilen doğrudan demokrasinin uygulanması öneririm.  Ama bu durumun siyasi partilerin tüzüklerine girmesi oldukça önemlidir. 

Belediye Meclis Üyelerinin belirlenmesi doğrudan demokrasinin çalıştırıldığı aday olanlara aktif siyasi parti üyelerinin oylarıyla belirlenmelidir. Yani o belde de seçime giren her parti yine demokratik esaslarla seçim yapılarak en çok oy alandan başlayarak meclis üyesi sayısınca meclis üyesi aday listesini belirlemelidir. Her siyasi parti meclis üyesi sayısınca listelenmiş ve listesi kesinleşmiş adayları seçim kuruluna vermeli ve meclis üyelerinin paylaşılması belediye başkanlarının aldıkları oylara göre olmalıdır.  Böylelikle toplumun belediye meclisine yansıması sağlanmış olacaktır.

Eğer herhangi bir belde de bağımsız belediye başkanı aday olacak ise bağımsız belediye başkanı da kendisinin meclis üyelerinin listesini seçim kuruluna vermelidir. Yani her aday meclis üyeleriyle birlikte seçim kuruluna vermelidir.

Yerel seçimlerde meclis üyelerinin seçimi için oy kullanılmamalıdır. Meclis üyelerinin seçimi siyasi partilerde önceden yapılmalıdır.

Üyelerin kimler olacağı da beldeler için meclis üyesi sayısı ve beldelerden kimlerin büyükşehir belediyesi meclis üyesi olarak seçileceği 2972 nolu kanun da belirtildiği gibi olmalıdır. Özetle meclis üyelerinin sayısı başkan adaylarının ilk seçim turunda aldıkları oy oranına göre o partinin belediye meclisine göndereceği üye sayısı belirlenmelidir.

Demokrasiyi içselleştirmek ve hayatın her yerinde çalıştırmak son derece zor. Ama her dağın zirvesinin yolu yokuştur. Düz yolda giderek zirveye varılamaz. Buna rağmen unutulmamalıdır ki demokrasi gücü ele almanın yoludur. O gücün nasıl kullanılacağı ise seçilenin kişiliği ve yönetim stratejisiyle oluşacaktır. Uygulamalar göstermiştir ki demokrasi güçlünün elinde silaha da dönüşebilecek bir uygulamadır.

Kendi hayatında demokrasiyi uygula(ya)mayan bir kişi bir siyasi yapı belde yönetiminde, ülke yönetiminde demokrasiyi nasıl çalıştırabilir ki?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.