Fenix Yapı ilk Antalya’da inşaat yapmaya başlayıp ardından Konyaaltı’nda tartışmalara neden olan imar planlarıyla ilgili gündeme gelince öncelikli olarak Fenix kelimesinin anlamını araştırdım. Fenix; küllerinden doğan ateş kuşu anlamına geliyordu… Küllerinden doğmak? ‘Demek ki konu eski ki, yeniden doğmak gerekiyor’ diye düşünüyor insan. Markayla mesaj vermek gerekirse çok başarılı! Ardından Fenix Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Mavi’nin kim olduğunu, nereden geldiğine, nerelerde ticaret yaptığını inceledim. Genç iş insanı sanki gökten zenbille inmiş gibi Antalya’de ilk işini yapıyor. Sonrasını ise tüm kamuoyu biliyor, Konyaaltı Hurma Mahallesi’nde yükselen inşaatında, zemin etüdü ve kat yüksekliği nedeniyle gündemden hiç düşmedi. Konut, ticari alan ve otel inşaatına, tecrübesiz olmasına karşın sermayesine güvenerek,  İsviçre’nin en güçlü turizm firmasını bünyesine katması da gencecik yaşındaki sermayesi ve yurtdışı bağlantılarıyla takdir edilecek bir durum… Fenix’i bir kenara atalım o serbest bölge gibi güvenliği önem arz eden bölgede yükselen inşaatın temeline inelim. Mesela arsanın tarihi geçmişine… Mesela görünmez bir gücün hem arsaya, hem ticarete, hem de siyasete uzanmasına… Hikaye çok uzun ama size kısaca anlatacağım. Antalya’da 90’lı yıllar… Bugün Fenix inşaatın yükseldiği arsanın imarı bile yokken Tuna Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş. Erzurum’da kurulu Laçin Yapı Kooperatifi’le yüzde 35 kat karşılığı söz konusu arsaya inşaat yapmaı getiriyor ve yüzde 45 karşılığı arsa sahipleriyle ‘buraya imar getireceğiz, konut ve ticari alan inşaa’ edeceğiz diyerek anlaşma yaptırıyor. Laçin Yapı Kooperatif’in merkezi Erzurum’da olduğu için Antalya’da genel kurul hiç yapılmıyor. Arsa üzerinde hak sahibi kooperatif, arsanın üzerinde inşaat yapma adına tüm haklarını 16 Nisan 1993 tarihinde Antalya 2. Noteri’nde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat 12477 yevmiye nolu sözleşmeyle Tuna Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş.’ye teslim ediyor. Ediyor etmesine de, kaba inşaatı ortaya çıkınca arsa sahipleri tapu istiyor. İşte burada dananın kuyruğu kopuyor. Arsa sahipleri ile Tuna Turizm arasında bitmek bilmeyen bir dava süreci başlıyor. Peki, Tuna Turizm İnşaat ve Ticaret A.Ş. kimin? 1990 yılında Antalya’da kurulan bu şirketin kurucu en büyük ortağı Nevzat Ayvacı, yönetim kurulu üyeleri Dursun Sabit Ayvacı, Mustafa Arıcı, Vedat Yılmaz, Mehmet Ali Bakırdemir. Nevzat Ayvacı her daim şirketin yönetiminde kalırken yönetim kuruluna Mehmet Emin Hasırcılar, Muhammet Nuri Sungurlu, Abdullah Sungurlu da girip, çıkan isimlerden sadece bir kaçı… Şirket faaliyetlerine 17-25 Aralık 2013 yılına FETÖ soruşturması açılana kadar aktif devam ediyor. Daha sonra şirketin içi boşaltılıyor. Şirketin yönetimde yer alan Fettullah Gülen’in başında bulunduğu FETÖ terör örgütünün beyin takımında. Hatta örgütün yapılanmasında 1 numara Fettullah Gülen’den sonra 2 numara Nevzat Ayvacı, 3 numara ise Mehmet Emin Hasırcılar devlet kayıtlarında yer alıyor. Kırmızı bültenle aranan ve yakalanmaları için 1.5 milyon TL ödül konulan Nevzat Ayvacı FETÖ’nün kasası, koordinatörü, o dönemde ticari hacmi trilyonları aşan Mehmet Emin Hasırcılar da FETÖ’nün para akışını sağlayan en önemli isim. Sungurlar ise, meşhur ‘Sungurlu Hoca’ desem herkes tanır… Şimdi sorarım size; Nevzat Ayvacı (Tuna Turizm) ve arsa sahiplerinin çözümlenmemiş davası ortadayken kim sermayesini ortaya koyarak böyle bir yatırım yapar? Nevzat Ayvacı inşaat hakları elinde bulunmasına karşın neden elindeki değerli arsayı emanete verir? 30 yıldır çözülemeyen sorun hangi sihirli güçle çözüldü? Hatta aynı sihirli güç Serbest Bölge gibi güvenlik açısından önemli, zemin etüdü sıkıntılı, kat yüksekliği tartışmalı arsada imar yoğunluğunu arttırarak güle oynaya belediye meclislerinden geçirir? Sorduğum soruların cevapları mı? Eee ne demiştik küllerinden doğan ateş kuşuyuz, değil mi?