Ebru Küçükaydın
Köşe Yazarı
Ebru Küçükaydın
 

Turizm kenti Antalya’da ATIK SKANDALI!

Cumhuriyet Halk Parti (CHP) yıllarca İSKİ Skandalı ile anıldı. Bugünün siyasetçileri, dünün siyaset yapanları tarafından önüne set koyulan skandal yüzünden başını önüne eğmek zorunda kaldı ve bu kir, CHP’nin eteğinden temizlenmeyen çamur olarak kaldı. Bugüne geldiğimizde de bulaşan çamuru, başka bir çamurla temizlemeye kalkanlar, temsil ettikleri partinin tüm mensuplarının başını öne eğdiriyor. 2 milyon 688 bin nüfusu bulunan ve yaz aylarında yurt dışından 15 milyon, yurt içinden 10 milyon kişinin tatile geldiği Antalya’da yaz nüfusu bilindiği gibi 27 milyon 688 bin kişiye ulaşıyor. Ülke ekonomisine Akdeniz sahilleri turizme önemli katkı sunuyor. Başta Almanya ve Rusya’dan olmak üzere gelen milyonlarca turist, ‘ölmeden yapılacaklar listesinin başında’ Konyaaltı Sahili’nden Akdeniz’in sularında yüzmek için Antalya’ya akın ediyor. Aslına bakarsanız Türkiye ekmeğini Akdeniz’den kazanıyor desek, doğru bir cümle etmiş oluruz.  İktidarın, turizmcilerin, yerel yöneticilerin, bakanlıkların (başta Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı) işte bu nedenle doğaya gözü gibi bakması lazım, hele hele Akdeniz gibi altın yumurtlayan tavuk ise… Size bunları neden anlatıyorum? Elimizdeki değerin! 27 milyon 688 bin kişinin atığıyla bulamaya çalışıldığı düşüncesi içine girmek, Türkiye ekonomisine vurulan darbeyi düşünmek, çevreyi korumak adına görev yapanların Akdeniz’in içine edebilme ihtimalini üzerine kafa yormak inanın akıl sağlığımı zorluyor. Mesela; Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü ‘nün (ASAT) 2019- 2023 yılları arasında çamur bertarafı işini (kent atıklarının arıtmadan geçirilerek çamurlaştırdıktan sonra yok edilmesi işlemi) ihalesini yapmadığını bilmek! Mesela; Tonlarca atığın nereye gittiğini araştırmak! Mesela, yapılmayan ihalelerin ASAT’ın sayıştay raporunda görememiş olmak! Mesela; her saat başı doğrudan temin yoluyla fatura kesilse bile yetişilemeyecek atıkların nerede olduğunu bilmek! Mesela; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Antalya İl Müdürlüğü’nün ASAT’a atıklarla ilgili neden ceza kestiğini ya da kesmediğini sorgulamak! Mesela; ‘ben bu işin içinde olamam’ diyecek kadar tepkisini ortaya koyup istifasını noter kanalıyla verdiği halde, her şeyi bilen biri olarak istifası kabul edilmeyen daire başkanının taşıdığı vicdanı sorgulamak! Mesela; 2022 yılı Sayıştay Raporu’nda atık su bedeli ile atık su oranının yağmur suyu gelen miktarı dışında kanalizasyona giren atıkla aynı oranda olmadığı tespit edilip, kayıp atıkları sorması! Mesela; gece çalışan drenajlar! Mesela; sadece sahilden alınan tahlillerle ‘denizimiz temiz’ açıklaması yapmak zorunda kalan Antalya Büyükşehir Belediyesi… Mesela; arıtmalarda kullanılan kimyasalların aktif etkenliğinin olmaması adına birilerinin cebinin dolması… Mesela; Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un canlı yayına çıkıp eğer sorumluluk bizde olmamasına karşın Akdeniz’e yeni arıtma tesisi kurmazsak Antalya’da bir yıl içinde mavi bayrak kalmaz deyip, denize döküyorlar cümlesini rahatlıkla telaffuz etmesi.,. Mesela; özellikle Lara’da denizin dibinin artık görünmemesi, Konyaaltı Sahili’nden denize girenlerin kaşıntı başta olmak üzere sağlık sorunlarının şikayetinin artması… Mesela; Akdeniz’i çamurlaştıran başkan olarak tarihe geçecek iddiasıyla karşı karşıya kalan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in bu unvanı almak adına Türkiye’nin, turizm sektörünün, ekonominin, doğanın ve şehri emini olduğu Antalya’nın dibine dinamit koymasını düşünmek… Ben düşünüyorum da turizm kenti Antalya’da Akdeniz’in tam ortasına bırakıldığı iddia edilen atıkların tüm Türkiye’yi kirleteceğini kimse düşünmez mi?
Ekleme Tarihi: 20 Aralık 2023 - Çarşamba

Turizm kenti Antalya’da ATIK SKANDALI!

Cumhuriyet Halk Parti (CHP) yıllarca İSKİ Skandalı ile anıldı. Bugünün siyasetçileri, dünün siyaset yapanları tarafından önüne set koyulan skandal yüzünden başını önüne eğmek zorunda kaldı ve bu kir, CHP’nin eteğinden temizlenmeyen çamur olarak kaldı.

Bugüne geldiğimizde de bulaşan çamuru, başka bir çamurla temizlemeye kalkanlar, temsil ettikleri partinin tüm mensuplarının başını öne eğdiriyor.

2 milyon 688 bin nüfusu bulunan ve yaz aylarında yurt dışından 15 milyon, yurt içinden 10 milyon kişinin tatile geldiği Antalya’da yaz nüfusu bilindiği gibi 27 milyon 688 bin kişiye ulaşıyor. Ülke ekonomisine Akdeniz sahilleri turizme önemli katkı sunuyor. Başta Almanya ve Rusya’dan olmak üzere gelen milyonlarca turist, ‘ölmeden yapılacaklar listesinin başında’ Konyaaltı Sahili’nden Akdeniz’in sularında yüzmek için Antalya’ya akın ediyor. Aslına bakarsanız Türkiye ekmeğini Akdeniz’den kazanıyor desek, doğru bir cümle etmiş oluruz. 

İktidarın, turizmcilerin, yerel yöneticilerin, bakanlıkların (başta Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı) işte bu nedenle doğaya gözü gibi bakması lazım, hele hele Akdeniz gibi altın yumurtlayan tavuk ise…

Size bunları neden anlatıyorum?

Elimizdeki değerin! 27 milyon 688 bin kişinin atığıyla bulamaya çalışıldığı düşüncesi içine girmek, Türkiye ekonomisine vurulan darbeyi düşünmek, çevreyi korumak adına görev yapanların Akdeniz’in içine edebilme ihtimalini üzerine kafa yormak inanın akıl sağlığımı zorluyor.

Mesela; Antalya Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü ‘nün (ASAT) 2019- 2023 yılları arasında çamur bertarafı işini (kent atıklarının arıtmadan geçirilerek çamurlaştırdıktan sonra yok edilmesi işlemi) ihalesini yapmadığını bilmek!

Mesela; Tonlarca atığın nereye gittiğini araştırmak!

Mesela, yapılmayan ihalelerin ASAT’ın sayıştay raporunda görememiş olmak!

Mesela; her saat başı doğrudan temin yoluyla fatura kesilse bile yetişilemeyecek atıkların nerede olduğunu bilmek!

Mesela; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Antalya İl Müdürlüğü’nün ASAT’a atıklarla ilgili neden ceza kestiğini ya da kesmediğini sorgulamak!

Mesela; ‘ben bu işin içinde olamam’ diyecek kadar tepkisini ortaya koyup istifasını noter kanalıyla verdiği halde, her şeyi bilen biri olarak istifası kabul edilmeyen daire başkanının taşıdığı vicdanı sorgulamak!

Mesela; 2022 yılı Sayıştay Raporu’nda atık su bedeli ile atık su oranının yağmur suyu gelen miktarı dışında kanalizasyona giren atıkla aynı oranda olmadığı tespit edilip, kayıp atıkları sorması!

Mesela; gece çalışan drenajlar!

Mesela; sadece sahilden alınan tahlillerle ‘denizimiz temiz’ açıklaması yapmak zorunda kalan Antalya Büyükşehir Belediyesi…

Mesela; arıtmalarda kullanılan kimyasalların aktif etkenliğinin olmaması adına birilerinin cebinin dolması…

Mesela; Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un canlı yayına çıkıp eğer sorumluluk bizde olmamasına karşın Akdeniz’e yeni arıtma tesisi kurmazsak Antalya’da bir yıl içinde mavi bayrak kalmaz deyip, denize döküyorlar cümlesini rahatlıkla telaffuz etmesi.,.

Mesela; özellikle Lara’da denizin dibinin artık görünmemesi, Konyaaltı Sahili’nden denize girenlerin kaşıntı başta olmak üzere sağlık sorunlarının şikayetinin artması…

Mesela; Akdeniz’i çamurlaştıran başkan olarak tarihe geçecek iddiasıyla karşı karşıya kalan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in bu unvanı almak adına Türkiye’nin, turizm sektörünün, ekonominin, doğanın ve şehri emini olduğu Antalya’nın dibine dinamit koymasını düşünmek…

Ben düşünüyorum da turizm kenti Antalya’da Akdeniz’in tam ortasına bırakıldığı iddia edilen atıkların tüm Türkiye’yi kirleteceğini kimse düşünmez mi?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.