Ebru Küçükaydın
Köşe Yazarı
Ebru Küçükaydın
 

Alkoçlar, Tamince, rehine ve hipokrat

Öncelikli olarak “Antalya’ya örülen örümcek ağı-1” başlıklı köşe yazımı okuyan, paylaşan takipçilerime; mail, mesaj atan ve telefonla arayarak destek veren okuyucularıma teşekkür ederim. Algı yönetimi yapılarak gösterilmek istenenle, dağın arka tarafını görenlerin ayrıştığı bir dönemde benim gibi kent bilinci ile hareket edenler; vicdanlarının kapısının önünü süpürmeye kararlı olduğunu dile getirmeleri kalemime güç katmıştır. Bu yazımda sizleri biraz yoracağım. Ancak Antalya da artık yoruldu! Siyaset yoruldu! Bürokrasi yoruldu! Ekonomi yoruldu! Sosyal yaşam yoruldu! CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde AKP’nin iç kavgasını izlemekten, iktidar partisinin son demlerinde makamlarını kaybedecekler giderayak milyon dolarların peşine düşerek, Antalya’yı yem etmeye çalışıyor. Bizler ise sadece eli kolu bağlı böyle oturacak mıyız? ‘Yeter artık’ diyerek beraber kaosun, kavganın bittiği barışık kent özlemiyle yanıp tutuşuyoruz. Bu nedenle her konu yeniden değerlendiriliyor, yakın zaman arşivi irdeleniyor, Başkanvekili Mehmet Hacıarifoğlu’ndan da ‘başkan’ın tüm yetkilerini kullanma yetkisiyle irade koyması bekleniyor. Öncelikli olarak geçmişe dönüp baktığımızda avukat Cansel Çevikol Tuncer’in genel sekreter olması adına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan beklenen yetki imzası krize dönüşmüştü. 31 Mart yerel seçimlerinin ardından 6 ay sonra 11 Eylül 2019 tarihinde ‘1. Derece özel kalem müdürü’ kadrosu onaylandı. Neden 6 ay beklendi? Neden Çevikol’un görev yazısı imzalandı? Bu soruların yanıtı bugün yaşananları en doğru şekilde anlatıyor. AKP’nin Antalya kurmayları dönemin Valisi Münir Karaloğlu başkanlığında gizli bir toplantı gerçekleştiriyor. Bu toplantıda Çevikol’un görev yazısının bir an önce yazılıp, göreve başlatılmasının siyasi gelecek anlamında doğru karar olarak kabul ediliyor.  Çünkü, Çevikol’un, genel sekreter olmasıyla CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in yıpranması daha hızlı olacaktı. Çevikol’un özel ilişkileri, bürokrasi ve mevzuattaki yetersizliğiyle de usul hatası başta olmak üzere bir çok hataya neden olacağı öngörüsüyle, oy çoğunluğuyla genel sekreter olması kararı alındı. Çevikol, ilk usul hatasını Konyaalltı Sahil İhalesi’ni alan Hülya Koçyiğit’in damadı Ender Alkoçlar’a ait firmayla mücadele verilirken yapıyor. İhaleyi iptal etme, ihaleyi tek taraflı feshetme kararı alması gerekirken bir encümen toplantısında ihale için yetki alan encümen kararını iptal etmek için diretiyor. Diretiyor diyorum çünkü tüm encümen üyeleri bu karara karşı çıkıyor, Çevikol konu tartışılırken Başkan Böcek’i yan odaya davet edip, 5 dakika baş başa görüşüyor. Başkan Böcek ikna olarak o odadan çıkıyor. CHP içinde o dönem kaos yaşanıyor, encümen üyeleri kararı imzalamamak adına direniyor. Siyasetçisi, hukukçusu karşı çıkarken, alınan yanlış karar Danıştay’dan bir daha bozulmamak üzere karara bağlanıyor ve Antalya Konyaaltı Sahili altın tepside bir kez daha Alkoçlar’a teslim ediliyor. Peki Çevikol, böylesi deneyimli bir avukat iken, neden böylesi bir hata yapabiliyor? Sıkı durun… Çevikol, 2000’li yıllarda Türkiye Futbol Federasyonu Yetkili Yönetim Kurulu Üyesi Ender Alkoçlar tarafından TFF Antalya İl Temsilciliği görevine atanmasının diyetini ödüyor. İktidara yakın isim olarak bilinen Alkoçlar’a Konyaaltı Sahili’ni adeta ikram ediyor. İktidara yakın diğer isim Fettah Tamince’ye ise, Balbey Projesi’ni vermek için yaptığı özel görüşmeler… Görüşmelerde kimlerin olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Onu yeniden açmıyorum, belediyeciliği kanuna uydurma sanatına dönüştürmeye çalışan ancak bu konuda da usulsüz kararlarla koskoca CHP camiasını, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni yanlışa sürüklenmesi tartışmaya açık konu olarak kamuoyu gündeminde duruyor. Hatırlatmakta fayda var, Cansel Çevikol Tuncer geçmişte Fettah Tamince’nin avukatlığını yapmıştı. Mevzuat, kanun bilmezlik mi dersiniz, çok bilmiş mi, hırs mı bilinmez; vekalet savaşında usulsüz başkanvekili ataması yapılmasına gereken yanıtı İçişleri Bakanlığı vermesine karşın bilmezden, görmezden gelen Çevikol’un kaçıncı hatası artık sayamıyorum.  Bitmedi! Gelelim ANTBİRLİK’in bilmediğiniz noktalarına… Milyon dolarlık rant hedefi gözetilerek 21 dönümlük Serik ilçesi Cumalı Mahallesi’ndeki değerli araziye… Serik Belediyesi halka açmak adına istediğinde arkasında bekleyen Antalya kentinin ünlü oyun kurucusu Mustafa Yılmaz’ın iddiaya göre devreye girmesiyle kavga başlıyor. Ender Alkoçlar da araziye göz dikince olanlar oluyor. Rezidans, AVM planları yapanlar rant kavgasına girince, Çevikol arada kalıyor. Bilindiği gibi durum başkan vekilliği kavgasına kadar uzuyor. Bitmedi! Şimdi yazacaklarıma şaşırmayın sakın. İster kamu, ister kurum deyin! Ne dersiniz bilemem ama adeta Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni bakkal işletmecisine dönüştürenler arasında başı çeken Çevikol, Başkanvekili Mehmet Hacıarifoğlu’nun başkanın makamını kullanmasına izin vermediği kadar yaptığı e-imzasını da teslim etmemek adına diretiyor. TÜBİTAK’a e-imza için geç başvuru mu dersiniz, gelen e-imzayı teslim ettirmeme dersiniz, sormayın gitsin. Başkanvekili tüm imzalarını ıslak atmak zorunda kalıyor. Elinde dolma kalem her evrağı imzalamaya çalışan başkanvekili Hacıarifoğlu, zamanının çoğunu bu şekilde geçiriyor. Diğerleri mesai bitimi makam odalarının kapılarını kilitleyip, gidiyor. Büyükşehir Belediyesi’nde her türlü iş, işlem yürümez vaziyette, kilitlenmiş durumda… Bir de unutmadan Cansel Çevikol Tuncer’in ağabeyi Prof. Dr. Can Çevikol’un da ilişkilerine de bakmak gerekir demeden de edemiyorum. Şimdi gelelim diğer konuya… Her zaman önce evladı ve ailesi için ayağa kalmasını istediğim Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, iyileşmek için yaşam mücadelesini sürdürüyor. Tedavisi sürecekken, daha bunun için de çok zaman varken bana göre ‘siyasi rehine’ olarak tutuluyor. Senaryolar yazılıyor, algı yönetiliyor. Başkan Böcek’in yaşayacağı konusunda hiç kimsenin şüphesi yok ancak onunla ilgilenen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Özlenen Özkan ve ekibine kamuoyunda hiç kimsenin güveni kalmadı. Başkan Böcek’in konuşma yetisi olmadığını, algısını açık olduğunu, burnundan solunum almadan nefes alamadığını, yürüyemediğini hepimiz biliyoruz.  Başkan Böcek’i bir rahat bırakıp, tedavisini tamamlamasına neden izin vermiyorsunuz? Bırakın bir yıl sonra ayağa kalksın, bırakın en iyi tedaviyi görüp işinin başına geçsin! Ama olmaz! Sağlıkçılarımız da siyasete alet ediliyor! İstediğiniz kadar taburcu edilecek açıklamaları yapın, istediğiniz kadar algı yönetin. Başkan Böcek’in daha iyi olması için tedavisinin sürmesine ihtiyacı olduğunu tüm tıp doktorları da biliyor, sokaktaki sade vatandaş da… Rezil oluyorsunuz, Başkan Böcek’i rezil ediyorsunuz! Çıkarın kamera karşısına kendi açıklasın, selam versin Antalyalılara! Taburcu ederken  ayağa kalkamayan, konuşamayan, nefes alamayan bir hastaya ‘iş görür hastane çıkış raporu’ tutmanız durumunda, döndüreceğiniz fırıldaklarla yeniden başkanvekili değiştirmeye kalkışmayın. Sadece Başkan Böcek’i değil, Antalya’yı; hatta doktorları, siyasetçileri hepsinden önemlisi koskoca CHP camiasını rezil ediyorsunuz. Talimat aldığınız o iki bakan ne Başkan Böcek’i, ne Antalya’yı, ne de CHP’yi düşünmez. Sizler kent tarihine not düşerken, insanlık tarihiyle de hesaplaşırsınız. Kentin sahtekârları tescillenir! Yasalar önünde hesap verir! Çünkü burası Antalya Osmanlısı değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘Antalya’sıdır.   İLGİLİ YAZI :  Antalya’ya örülen örümcek ağı-1-    
Ekleme Tarihi: 08 Aralık 2020 - Salı

Alkoçlar, Tamince, rehine ve hipokrat

Öncelikli olarak “Antalya’ya örülen örümcek ağı-1” başlıklı köşe yazımı okuyan, paylaşan takipçilerime; mail, mesaj atan ve telefonla arayarak destek veren okuyucularıma teşekkür ederim. Algı yönetimi yapılarak gösterilmek istenenle, dağın arka tarafını görenlerin ayrıştığı bir dönemde benim gibi kent bilinci ile hareket edenler; vicdanlarının kapısının önünü süpürmeye kararlı olduğunu dile getirmeleri kalemime güç katmıştır.

Bu yazımda sizleri biraz yoracağım. Ancak Antalya da artık yoruldu!

Siyaset yoruldu!

Bürokrasi yoruldu!

Ekonomi yoruldu!

Sosyal yaşam yoruldu!

CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde AKP’nin iç kavgasını izlemekten, iktidar partisinin son demlerinde makamlarını kaybedecekler giderayak milyon dolarların peşine düşerek, Antalya’yı yem etmeye çalışıyor. Bizler ise sadece eli kolu bağlı böyle oturacak mıyız? ‘Yeter artık’ diyerek beraber kaosun, kavganın bittiği barışık kent özlemiyle yanıp tutuşuyoruz. Bu nedenle her konu yeniden değerlendiriliyor, yakın zaman arşivi irdeleniyor, Başkanvekili Mehmet Hacıarifoğlu’ndan da ‘başkan’ın tüm yetkilerini kullanma yetkisiyle irade koyması bekleniyor.

Öncelikli olarak geçmişe dönüp baktığımızda avukat Cansel Çevikol Tuncer’in genel sekreter olması adına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan beklenen yetki imzası krize dönüşmüştü. 31 Mart yerel seçimlerinin ardından 6 ay sonra 11 Eylül 2019 tarihinde ‘1. Derece özel kalem müdürü’ kadrosu onaylandı.

Neden 6 ay beklendi? Neden Çevikol’un görev yazısı imzalandı? Bu soruların yanıtı bugün yaşananları en doğru şekilde anlatıyor. AKP’nin Antalya kurmayları dönemin Valisi Münir Karaloğlu başkanlığında gizli bir toplantı gerçekleştiriyor. Bu toplantıda Çevikol’un görev yazısının bir an önce yazılıp, göreve başlatılmasının siyasi gelecek anlamında doğru karar olarak kabul ediliyor.  Çünkü, Çevikol’un, genel sekreter olmasıyla CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in yıpranması daha hızlı olacaktı. Çevikol’un özel ilişkileri, bürokrasi ve mevzuattaki yetersizliğiyle de usul hatası başta olmak üzere bir çok hataya neden olacağı öngörüsüyle, oy çoğunluğuyla genel sekreter olması kararı alındı.

Çevikol, ilk usul hatasını Konyaalltı Sahil İhalesi’ni alan Hülya Koçyiğit’in damadı Ender Alkoçlar’a ait firmayla mücadele verilirken yapıyor. İhaleyi iptal etme, ihaleyi tek taraflı feshetme kararı alması gerekirken bir encümen toplantısında ihale için yetki alan encümen kararını iptal etmek için diretiyor. Diretiyor diyorum çünkü tüm encümen üyeleri bu karara karşı çıkıyor, Çevikol konu tartışılırken Başkan Böcek’i yan odaya davet edip, 5 dakika baş başa görüşüyor. Başkan Böcek ikna olarak o odadan çıkıyor. CHP içinde o dönem kaos yaşanıyor, encümen üyeleri kararı imzalamamak adına direniyor. Siyasetçisi, hukukçusu karşı çıkarken, alınan yanlış karar Danıştay’dan bir daha bozulmamak üzere karara bağlanıyor ve Antalya Konyaaltı Sahili altın tepside bir kez daha Alkoçlar’a teslim ediliyor. Peki Çevikol, böylesi deneyimli bir avukat iken, neden böylesi bir hata yapabiliyor?

Sıkı durun…

Çevikol, 2000’li yıllarda Türkiye Futbol Federasyonu Yetkili Yönetim Kurulu Üyesi Ender Alkoçlar tarafından TFF Antalya İl Temsilciliği görevine atanmasının diyetini ödüyor. İktidara yakın isim olarak bilinen Alkoçlar’a Konyaaltı Sahili’ni adeta ikram ediyor.

İktidara yakın diğer isim Fettah Tamince’ye ise, Balbey Projesi’ni vermek için yaptığı özel görüşmeler… Görüşmelerde kimlerin olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Onu yeniden açmıyorum, belediyeciliği kanuna uydurma sanatına dönüştürmeye çalışan ancak bu konuda da usulsüz kararlarla koskoca CHP camiasını, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni yanlışa sürüklenmesi tartışmaya açık konu olarak kamuoyu gündeminde duruyor. Hatırlatmakta fayda var, Cansel Çevikol Tuncer geçmişte Fettah Tamince’nin avukatlığını yapmıştı.

Mevzuat, kanun bilmezlik mi dersiniz, çok bilmiş mi, hırs mı bilinmez; vekalet savaşında usulsüz başkanvekili ataması yapılmasına gereken yanıtı İçişleri Bakanlığı vermesine karşın bilmezden, görmezden gelen Çevikol’un kaçıncı hatası artık sayamıyorum. 

Bitmedi!

Gelelim ANTBİRLİK’in bilmediğiniz noktalarına… Milyon dolarlık rant hedefi gözetilerek 21 dönümlük Serik ilçesi Cumalı Mahallesi’ndeki değerli araziye… Serik Belediyesi halka açmak adına istediğinde arkasında bekleyen Antalya kentinin ünlü oyun kurucusu Mustafa Yılmaz’ın iddiaya göre devreye girmesiyle kavga başlıyor. Ender Alkoçlar da araziye göz dikince olanlar oluyor. Rezidans, AVM planları yapanlar rant kavgasına girince, Çevikol arada kalıyor. Bilindiği gibi durum başkan vekilliği kavgasına kadar uzuyor.

Bitmedi!

Şimdi yazacaklarıma şaşırmayın sakın. İster kamu, ister kurum deyin! Ne dersiniz bilemem ama adeta Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni bakkal işletmecisine dönüştürenler arasında başı çeken Çevikol, Başkanvekili Mehmet Hacıarifoğlu’nun başkanın makamını kullanmasına izin vermediği kadar yaptığı e-imzasını da teslim etmemek adına diretiyor. TÜBİTAK’a e-imza için geç başvuru mu dersiniz, gelen e-imzayı teslim ettirmeme dersiniz, sormayın gitsin. Başkanvekili tüm imzalarını ıslak atmak zorunda kalıyor. Elinde dolma kalem her evrağı imzalamaya çalışan başkanvekili Hacıarifoğlu, zamanının çoğunu bu şekilde geçiriyor. Diğerleri mesai bitimi makam odalarının kapılarını kilitleyip, gidiyor. Büyükşehir Belediyesi’nde her türlü iş, işlem yürümez vaziyette, kilitlenmiş durumda…

Bir de unutmadan Cansel Çevikol Tuncer’in ağabeyi Prof. Dr. Can Çevikol’un da ilişkilerine de bakmak gerekir demeden de edemiyorum.

Şimdi gelelim diğer konuya…

Her zaman önce evladı ve ailesi için ayağa kalmasını istediğim Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, iyileşmek için yaşam mücadelesini sürdürüyor. Tedavisi sürecekken, daha bunun için de çok zaman varken bana göre ‘siyasi rehine’ olarak tutuluyor. Senaryolar yazılıyor, algı yönetiliyor. Başkan Böcek’in yaşayacağı konusunda hiç kimsenin şüphesi yok ancak onunla ilgilenen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Özlenen Özkan ve ekibine kamuoyunda hiç kimsenin güveni kalmadı. Başkan Böcek’in konuşma yetisi olmadığını, algısını açık olduğunu, burnundan solunum almadan nefes alamadığını, yürüyemediğini hepimiz biliyoruz.  Başkan Böcek’i bir rahat bırakıp, tedavisini tamamlamasına neden izin vermiyorsunuz? Bırakın bir yıl sonra ayağa kalksın, bırakın en iyi tedaviyi görüp işinin başına geçsin!

Ama olmaz!

Sağlıkçılarımız da siyasete alet ediliyor!

İstediğiniz kadar taburcu edilecek açıklamaları yapın, istediğiniz kadar algı yönetin. Başkan Böcek’in daha iyi olması için tedavisinin sürmesine ihtiyacı olduğunu tüm tıp doktorları da biliyor, sokaktaki sade vatandaş da…

Rezil oluyorsunuz, Başkan Böcek’i rezil ediyorsunuz!

Çıkarın kamera karşısına kendi açıklasın, selam versin Antalyalılara!

Taburcu ederken  ayağa kalkamayan, konuşamayan, nefes alamayan bir hastaya ‘iş görür hastane çıkış raporu’ tutmanız durumunda, döndüreceğiniz fırıldaklarla yeniden başkanvekili değiştirmeye kalkışmayın. Sadece Başkan Böcek’i değil, Antalya’yı; hatta doktorları, siyasetçileri hepsinden önemlisi koskoca CHP camiasını rezil ediyorsunuz.

Talimat aldığınız o iki bakan ne Başkan Böcek’i, ne Antalya’yı, ne de CHP’yi düşünmez. Sizler kent tarihine not düşerken, insanlık tarihiyle de hesaplaşırsınız.

Kentin sahtekârları tescillenir! Yasalar önünde hesap verir!

Çünkü burası Antalya Osmanlısı değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘Antalya’sıdır.
 

İLGİLİ YAZI :  Antalya’ya örülen örümcek ağı-1-

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.