Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 38. Olağan Kurultayı’ndan Özgür Özel genel başkan çıktı. Herkes vitrinde görünen yeni genel başkan Özgür Özel’e kutlama mesajları yayınlıyor ama asıl kutlanması gereken CHP’nin paralel genel başkanları… İttifak bittikten sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ve kurmaylarına yönelik siyasi nezaketten uzak cümleler kuran İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile ablalık yaptığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu genel seçimlerin ardından temizlik operasyonu başlattı. ‘İntikam soğuk yenen bir yemektir’ denir ama Akşener intikam için yemeğin soğumasını bile beklemedi. Beraber yola çıktığı en yakın arkadaşlarının arkasından el bile sallamadı. Kendi partisi içinde ittifak sürecini yönetenler başta olmak üzere arka bahçesinde yürüttüğü siyasi planlarına ses yükseltenlere yönelik adeta siyasi mobbing uyguladı. Kılıçdaroğlu, yakın çalışma arkadaşlarını koruma altına almak adına genel merkezden uzaklaştırırken, Ekrem İmamoğlu ‘yenilecekler’ listesi oluşturmuştu bile… Ablasıyla birlikte yaptığı planlar doğrultusunda CHP İstanbul İl önceki dönem Başkanı Canan Kaftancıoğlu ardından eski il başkanı Cemal Canpolat’ı da İstanbul İl Kongresi’nde devre dışı bıraktı. Vitrinde Özgür Özel, genel başkan adaylığı demokrasi tiyatrosu oynarken, İmamoğlu ve Akşener temizlik operasyonunu sürdürmeye devam etti. Hatta İmamoğlu, İstanbul İl Kongresi’nde adayı Özgür Çelik kazandığı an yaptığı şu açıklamayla, şeytan ayrıntıda gizlidir yanıtını da vermiş oldu: “CHP'yi seçimleri sürekli kazanan, devrimci bir parti yapmak zorundayız. 2028’de cumhurbaşkanlığını kazanıyoruz!" İmamoğlu ve Akşener’in siyasi mefta yapmak istediği ancak bir türlü başaramadığı CHP önceki dönem Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’yı dünkü kongrede Özgür Özel’in kürsü konuşmasında bile hedef alması önünü kesme planıydı.  Özel, dünkü kürsü konuşmasında olası seçim kaybetmesi durumunda Oğuz Kaan Salıcı’nın parti yöneticiliğini engelleme adına salondaki delegasyonu yok sayıp, Kemal Kılıçdaroğlu’na dönüp, “Adalet Yürüyüşünde Özgür Özel vardı, Veli Ağbaba vardı. Bütün arkadaşlar oradaydı. Çubuk'ta Murat Emir yanı başınızdaydı. Yani nerede olmamız gerekiyorsa oradaydık. Ama sayın genel başkanım, 39 milletvekili verilirken biz yoktuk, Oğuz Kaan Salıcı vardı yine yanınızda…" diye konuştu. Kılıçdaroğlu seçilse bile İmamoğlu, Özel’e her daim rakip, Akşener’e siyasi planlarına engel Salıcı’nın parti yönetimi dışında kalması gerekiyordu. Tüm planlar tıkır tıkır işledi ama adına ‘değişim!’ dedikleri aslında bir partinin genel başkanının başka bir partinin iç işlerine karıştığı hatta yönettiği, şahsi siyasi ikbali için kendi partisini altın tepsiyle sunan bir belediye başkanı ve vitrinde ‘oyna bakalım’ denilen Atatürk’ün kurduğu 100 yıllık bir partinin genel başkanı Özel’in ne durumlara düşeceğini göreceğiz. Kurultay sürecinde “genel başkan olduğumda İYİ Parti ile beyaz sayfa açacağız’ diye konuşarak ilk sinyali veren Özgür Özel, partisinin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere ‘Cumhuriyeti o parti kurmadı, cumhuriyet o partinin tekelinde değil’ diyecek kadar öfke duyduğu CHP tabanına nefret kusan bugün Türkiye genelinde oyu yüzde 3 düşmüş İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in kapısını çalıp, ‘biz ettik sen etme’ diyecek. Kral öldü, yaşasın yeni kral diyenler işte o zaman Türk siyasi tarihine kişisel siyasi ikballeri için bir partinin nasıl feda edildiğini işte o zaman görecekler.  Umarım ben yanılırım ama değişim heyecanıyla koşar adımlarla hareket eden gerçek CHP’lilere sesleniyorum; dikkatli ve akılcı politika sadece CHP’yi değil, Türkiye’yi kurtarır. İşte tam bu yüzden; CHP Genel Başkanlığı Ekrem İmamoğlu ile eş başkan Meral Akşener’e hayırlı olsun… Değişim adı altında başlayan bu siyasi oyunun sonunda hedef Meral Akşener’in muhalefet lideri olmasıdır. Cumhurbaşkanı olmak isteyen İmamoğlu mu? Kılıçdaroğlu’na yapılanlardan ders çıkarmadığı için gelecekle ilgili yapılacak tek yorum; tarih tekerrürden ibarettir!