Ebru Küçükaydın
Köşe Yazarı
Ebru Küçükaydın
 

Erdoğan’ın Antalya stratejisi

 AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023 hedefine ilerlerken birlikte yol alacağı ekibini belirledi. Bir hafta boyunca AKP’nin A takımından tutun da, MKYK’sına kadar isimler üzerinden değerlendirmeler yapıldı. Seçim kaybedenlerden, küskünlerden, elini eteğini çekenlerden oluşan MKYK’da Erdoğan’ın, her kesimden alacağı desteği milim milim hesapladığı, 81 ili es geçmediği,  kimseyi dışarı bırakmadan etnik kökenleri de parti çatısı altında tutmayı hedeflediği, böylelikle partisinde yeniden umut tohumları ekmeye çalıştığını gördük. Bu tablo karşısında Antalya ile ilgili durum değerlendirmesi yapıldığında gözlemlediğim en önemli olgu Erdoğan’ın kimse için bundan sonra belediye başkanlığından, vekilliğe kadar hiç bir makamın çantada keklik olmadığının altını çizerek, ‘çalışın’ mesajı verdiğidir. Bakanlık bekleyen Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel’e MKYK’da yer vererek, A takımına dahil etmemesi önemli bir siyasi mesaj içermektedir. MKYK’ya giren Türel’in bakanlık beklentisini ortadan kaldıran Erdoğan, bu isme A takımında yer vermeyerek, genel başkan yardımcısı yapmaması da Antalya siyasetinde önemli bir karardır. Erdoğan, Türel’i sıkıştırmıştır. Preslenmiş bir siyasi yapıda Türel’in tek yapması gereken kabuğundan çıkarak, çalışmasıdır. Parti içi kavgalardan uzak durarak, tabanla bütünleşmesi gereken Türel’in, yeniden sahalarda partisi için çalışmak dışında yapacağı bir şey yoktur. Türel’in parti içini dizayn etme şansı kalmamıştır. MKYK’ya yeniden giren Mustafa Köse ile ilgili gerek Ankara kulislerinde, gerekse Antalya tabanında içinde bulunduğu durum çok konuşulur halde... Köse’nin artık tükenmişlik sendromu içinde olduğu, yetersiz vekil ve il yönetimlerinin eksiğini kapatma adına yaptığı hamleleri bıraktığı konuşuluyor. Köse’nin il başkanlığına kendisinden sonra gelen Rıza Sümer ve İbrahim Ethem Taş’ın teşkilatları toparlayamama, tabandan kopma eksikliklerinin bedelini Erdoğan karşısında örtmekten yorulduğunu biliyoruz. Herkesten uzak duran, zamanının büyük bölümünü Ankara’da geçiren Köse’nin MKYK'ya  girmesini Erdoğan’ın Antalya’yı Köse üzerinden dengede tutma taktiğine devam edeceği şeklinde yorumlayabiliriz. Tuba Vural Çokal’ın parti yönetiminde yer alması ise, Erdoğan’ın muhalefet partilerine karşı mesaj içeriyor. ‘Bir yıl önce başta Erdoğan olmak üzere AKP’ye karşı en ağır cümleleri kuran bir siyasetçinin bile AKP’nin 2023 hedeflerine ulaşması adına parti yönetiminde yeri vardır’ mesajı Çokal üzerinden veriliyor. Çalışması halinde hatta bu ağır cümleleri bu kez İYİ Parti ve CHP için kullanırsa AKP’nin en üst düzeyinde dahi yer alabileceği gazı verilen Çokal sayesinde Erdoğan ‘gel, kim olursan ol gel’ çağrısında bulunuyor. Listeye giremeyen Gökçen Özdoğan Enç’in ise, partide misyonunu tamamladığı, artık yeni kadın yüzlere yer verileceği anlaşılıyor. Enç’ten sonra Sena Nur Çelik’le Antalya’da kadın siyasetçi yaratmaya çalışan Erdoğan’ın başarılı olamayınca Çokal ile yoluna devam edeceği açıkça görülüyor. Üstü çizilen Enç, Antalya’da siyasi mevta olarak karşımıza çıkıyor. Erdoğan’ın AKP Antalya adına verdiği en önemli mesaj; ‘Kimse benim sayemde bir yerlerde olamayacak herkes çalışsın kendini göstersin. Kimse benim adıma oyun kurmayacaktır.’ Tabii ki bu değerlendirmelerin ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ilgili alacağı karar da Erdoğan’ın Antalya siyasetine vereceği mesaja son noktayı koyacaktır.  İzleyip, göreceğiz.
Ekleme Tarihi: 28 Mart 2021 - Pazar

Erdoğan’ın Antalya stratejisi

 AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2023 hedefine ilerlerken birlikte yol alacağı ekibini belirledi. Bir hafta boyunca AKP’nin A takımından tutun da, MKYK’sına kadar isimler üzerinden değerlendirmeler yapıldı. Seçim kaybedenlerden, küskünlerden, elini eteğini çekenlerden oluşan MKYK’da Erdoğan’ın, her kesimden alacağı desteği milim milim hesapladığı, 81 ili es geçmediği,  kimseyi dışarı bırakmadan etnik kökenleri de parti çatısı altında tutmayı hedeflediği, böylelikle partisinde yeniden umut tohumları ekmeye çalıştığını gördük.

Bu tablo karşısında Antalya ile ilgili durum değerlendirmesi yapıldığında gözlemlediğim en önemli olgu Erdoğan’ın kimse için bundan sonra belediye başkanlığından, vekilliğe kadar hiç bir makamın çantada keklik olmadığının altını çizerek, ‘çalışın’ mesajı verdiğidir.

Bakanlık bekleyen Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel’e MKYK’da yer vererek, A takımına dahil etmemesi önemli bir siyasi mesaj içermektedir. MKYK’ya giren Türel’in bakanlık beklentisini ortadan kaldıran Erdoğan, bu isme A takımında yer vermeyerek, genel başkan yardımcısı yapmaması da Antalya siyasetinde önemli bir karardır. Erdoğan, Türel’i sıkıştırmıştır. Preslenmiş bir siyasi yapıda Türel’in tek yapması gereken kabuğundan çıkarak, çalışmasıdır. Parti içi kavgalardan uzak durarak, tabanla bütünleşmesi gereken Türel’in, yeniden sahalarda partisi için çalışmak dışında yapacağı bir şey yoktur. Türel’in parti içini dizayn etme şansı kalmamıştır.

MKYK’ya yeniden giren Mustafa Köse ile ilgili gerek Ankara kulislerinde, gerekse Antalya tabanında içinde bulunduğu durum çok konuşulur halde... Köse’nin artık tükenmişlik sendromu içinde olduğu, yetersiz vekil ve il yönetimlerinin eksiğini kapatma adına yaptığı hamleleri bıraktığı konuşuluyor. Köse’nin il başkanlığına kendisinden sonra gelen Rıza Sümer ve İbrahim Ethem Taş’ın teşkilatları toparlayamama, tabandan kopma eksikliklerinin bedelini Erdoğan karşısında örtmekten yorulduğunu biliyoruz. Herkesten uzak duran, zamanının büyük bölümünü Ankara’da geçiren Köse’nin MKYK'ya  girmesini Erdoğan’ın Antalya’yı Köse üzerinden dengede tutma taktiğine devam edeceği şeklinde yorumlayabiliriz.

Tuba Vural Çokal’ın parti yönetiminde yer alması ise, Erdoğan’ın muhalefet partilerine karşı mesaj içeriyor. ‘Bir yıl önce başta Erdoğan olmak üzere AKP’ye karşı en ağır cümleleri kuran bir siyasetçinin bile AKP’nin 2023 hedeflerine ulaşması adına parti yönetiminde yeri vardır’ mesajı Çokal üzerinden veriliyor. Çalışması halinde hatta bu ağır cümleleri bu kez İYİ Parti ve CHP için kullanırsa AKP’nin en üst düzeyinde dahi yer alabileceği gazı verilen Çokal sayesinde Erdoğan ‘gel, kim olursan ol gel’ çağrısında bulunuyor.

Listeye giremeyen Gökçen Özdoğan Enç’in ise, partide misyonunu tamamladığı, artık yeni kadın yüzlere yer verileceği anlaşılıyor. Enç’ten sonra Sena Nur Çelik’le Antalya’da kadın siyasetçi yaratmaya çalışan Erdoğan’ın başarılı olamayınca Çokal ile yoluna devam edeceği açıkça görülüyor. Üstü çizilen Enç, Antalya’da siyasi mevta olarak karşımıza çıkıyor.

Erdoğan’ın AKP Antalya adına verdiği en önemli mesaj; ‘Kimse benim sayemde bir yerlerde olamayacak herkes çalışsın kendini göstersin. Kimse benim adıma oyun kurmayacaktır.’

Tabii ki bu değerlendirmelerin ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ilgili alacağı karar da Erdoğan’ın Antalya siyasetine vereceği mesaja son noktayı koyacaktır. 

İzleyip, göreceğiz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.