Herkesin ekmeğinin peşinde olduğu, memleketin hallerine verilecek cevap bulunamadığı bir dönemde yine, yeni, yeniden birileri eski alışkanlıklarından vazgeçmeyerek, CHP Antalya’da gündem oluşturdu.  Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in hastalanmasının ardından CHP Antalya İl Başkanı Nusret Bayar’ı hedef gösterenler o günlerde Başkan Vekili Mehmet Hacıarifoğlu’nu başkan yapmak için hedef şaşırtma peşindeydi. Hedef Bayar’ın karşında il başkanlığı seçimini kaybeden Ahmet Kumbul’u milletvekili yapmak, Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen’i bir dönem daha başkan kalmasını sağlamaktı.  Oyunun kurucusu kısa bir süre il başkanlığı yaptıktan sonra CHP’nin oylarıyla Konyaaltı Belediye Başkanı seçilen Semih Esen, fırsat bulduğu anda Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için fırsat kollayan Çetin Osman Budak, il başkanlığı seçimlerini kaybettikten sonra gayri resmi olarak Esen’in danışmanlığını yapan Ahmet Kumbul, Esen’in özel kalemliğini yapan yeğeninin yerini garantileyen Aykut Erdoğdu ve genel merkezde Antalya dizayn masası Seyit Torun ile Torun’un yardımcısı Cavit Arı ittifak oluşturdu. O dönemde Hacıarifoğlu’nu Böcek’in yerine oturtmak isteyen Semih Esen ve beraberindekiler,  kimseyle hiç bir görüntü vermeden mavi boncuklar dağıttı. Böcek’in yerine gelecek olası adaylara ya aracı gönderdiler ya da bizzat kendileri karşılarına çıktı.  Esen, dün siyasi düşmanıyken elini vermediği, son günlerde siyasi kankası olan Böcek’in yerine aday olmayacağını açıkladı, ancak Ahmet Kumbul’un vekilliği, kendisinin bir dönem daha Konyaaltı Belediye Başkanı kalması karşısında sözlü anlaşmalara vardı. Esen bu pazarlıkları sürdürürken Seyit Torun, Cavit Arı ve Çetin Osman Budak o dönem Hacıarifoğlu’nun en büyük destekçisi olarak hareket etti. Böcek’in görevinin başına dönmesiyle evdeki hesap çarşıya uymadı. Hacıarifoğlu ortada bırakıldı. Semih Esen ve beraberindekiler sayesinde CHP içindeki hesap Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’a kesildi. Kılıçdaroğlu ile Uysal’a karşı Böcek’in algısını karıştıranlar kolay halka olarak gördükleri CHP İl Başkanı Nusret Bayar ve İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Başaran’a karşı durdular. CHP’deki hesap İl Başkanı Bayar üzerinden görülecekti. Ve plan için düğmeye basıldı. Gaza getirilen Böcek, göreve gelir gelmez CHP, hatta İYİ Parti’nin genel merkezlerine iki il başkanının da görevden alınması için baskı yaptı; fakat gücü yetmedi. CHP’de herkes, ama herkes, ‘Antalya’ya hizmet gerek’ diyerek parti başarısı için Böcek’e karşı hiç bir hamle yapmadan izledi. Herkes sessizlik içinde kendi işini yaparken, Esen ve beraberindekiler durmadı. Dağın ön tarafında her ne kadar Böcek gösterilmeye çalışılsa da, arkasında başka bir oyun sahneye konuldu. Siz Esen’in “Bu işin içinde ben yokum, benim bu konularla hiç bir alakam yok” açıklamalarına bakmayın. Oyunu kurup daha sonra izleyen Esen, geçtiğimiz hafta Ankara’ya gitti. Aykut Erdoğdu, Seyit Torun, Cavit Arı ve Ahmet Kumbul genel merkezde ‘Nusret Bayar’ın il başkanlığından alınması’ çalışmasını nakış gibi ince ince işlediler.  Hedef şuydu: Bayar görevden alınacak, bu Böcek’e mal edilecek, il başkanlığına da atamayla Bekir Kumbul getirilerek 45 günlük ‘abi formülü’ uygulanacak. Daha sonra da tüzük gereği yapılacak il kongresinde Ahmet Kumbul yeniden il başkanlığı koltuğuna oturacak. Elbette sıra ilçe başkanlıklarına da gelecek. Amacım ne il başkanı Nusret Bayar’ı savunmak, ne de parti içinden birilerini aklamak. Sadece şunu merak ediyorum: CHP Antalya’da parti içi yetersizliği nedeniyle seçilemeyen Ahmet Kumbul’u il başkanı yapmak adına böylesi bir kargaşa yaratmak ne kadar doğru? Bir yıl sonra il başkanlığı seçimi varken, ülkede siyasi gündem belli iken, partiyi kişisel hedefler doğrultusunda tartışılır hale getirmek, görevden alma krizlerine neden olmak ne kadar doğru? Bu kargaşaya yol açanların, hala tedavisi süren Böcek’in arkasına saklanıp seyre dalmalarını, CHP Antalya başta olmak üzere genel merkez yöneticilerinin de sorgulaması gerekir. Aynı güç odaklarının İYİ Parti içinde de il başkanlığı değişimi için kimlerle ittifak yaptığı da Millet İttifakı açısından bir bilinmez olarak karşımızda duruyor. Semih Esen ve beraberindekiler AKP öğretisi ile Antalya’da siyaset yapma, Büyükşehir Belediye Başkanı Böcek’in yanınday(mış) gibi yaparak, Büyükşehir Meclisi’nden istedikleri kararları çıkartma hesabı kursa da, bu dizayn etme çabaları, eminim ki CHP Genel Merkezi’nden “Sen önce Konyaaltı Belediye Başkanlığı yap” diye karşılık bulacaktır. Yoksa, ‘o vazoyu ben kırmadım’ diyerek suçu başkasına atan çocuk gibi siyaset yaptığını sanan Semih Esen’e iyi seyirler diliyorum.