Antalya’mızın incisi Manavgat ilçemizde başlayan yangın devam ederken, alevler içinden yükselen çığlık insana çaresizliğin çaresizliğini yaşatıyor. Koordinasyonsuzluk, kriz yönetememe, panik ve önüne geçilmeyen alevler her geçen gün büyüyor. Dün geceyi susuz ve elektriksiz geçiren Manavgatlılar şimdi ilçe merkezine ulaşan alevlerden kaçıyor. İlçe merkezinde hastane, dükkânlar boşaltılıyor.  Yapılacak en doğru iş, öncelikli olarak siyaseti bu işten uzak tutmak ve birbirimizi suçlamayı bırakmaktır Zaman birbirimizi suçlama değil, yangını söndürme zamanı. Yaşananlar çok ciddi boyutta! Köylerde yanmış insan cesetleri olduğu iddiaları resmi açıklamaların çok ötesinde… İtfaiyeci dostlarımı, konunun uzmanı arkadaşlarımı tek tek aradım. Yaptıkları tespitler kulak arkası edilmemeli. Öncelikli olarak siyasetten uzak iyi ve doğru koordinasyon sağlanmalı, itfaiyeciler şehir merkezinde, ormancılar ise ormanlık alanlarda yangına müdahale etmeli. Ancak en büyük sorun; su sıkıntısı! İtfaiyecilerin yangın suyu temini için köylerde, mahalle aralarında 5 kilometre aralıklarla su şebekesine bağlı su hidrantları bulunması gerekiyor. Ancak bırakın Manavgat’ı, Antalya genelinde su hidrantları yeterli değil. 5 ton su alan yangın tankerlerinde su bittikten sonra suyunu doldurmaya giden itfaiyeciler, yangın yerine dönene kadar 2-3 saat süre geçiyor. Bu durumda iş işten geçiyor ve yangın ilerlemeye devam ediyor.  Zaten ilçede dünden beri su yok! Yangın söndürme uçakları yangının yönünü kesmek adına kullanıyor. Helikopterler ise, direkt yangına su boşaltabiliyor. Bir de helikopterlerin hız kabiliyetinin yanı sıra nokta atışı yapma özelliği yangın söndürmede etkin rol alıyor. Yangına müdahalede helikopter sayısını arttırmak bu durumda kaçınılmaz bir ihtiyaç. Koordinasyonun ve teknik eksikliğin tamamlanmasının ardından halkın desteği alınmadan bu yangını söndürmek imkansız. Halkın desteği alınarak seferberlik bilinciyle hareket etmek, alevlerin içinden yükselen çığlığa su serpmiş olacaktır. Rüzgârın ve sıcağın etkisine karşı ise doğadan mucize beklemekten başka çare yok. Poyrazın yangına etkisi çok yüksek, Manavgat’ta acıların durması rüzgârın durmasıyla da mümkün olacak. İvedilikle iktidarın Manavgat’ı afet bölgesi ilan etmesi gerekiyor. Tüm illerden yangın söndürme adına destek alınmalıdır.  Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, çok başarılı, dirayetli ve kararlı bir yöneticidir. Elleri cebinde çaresizliğini yansıtırken, gözyaşlarıyla ilçesinin acılarını paylaşması Manavgat’ın en gerçek ve en insani tarafını yansıtmaktadır.  Yangın bittikten sonra birlikte yaralarımızı saracağız, yüreklerdeki yangını söndüreceğiz. Acıları paylaştıkça azaltacağız; ama şimdi hemen Manavgat için birlik olacağız.