Çok uzun yıllardır ben Konyaaltı’lıyım. Kendimi sanki Hurma’da doğmuş çocukluğum, gençliğim burada geçmiş gibi hissederim. Buraya aitim. Evim, yurdum burada. Elbette belediye ile ilgili birçok mekânı doya doya kullandığım için bu belde ile derin bir bağım var.
Çoğu zaman erkenden uyanıp gün doğumuyla hayata başlıyor ve yazı kışı baharı Konyaaltı sahilinde yaşayan biriyim. Sakin kent olma özelliğiyle ruhumun bütünleştiği yerdir Konyaaltı.
Belediyemizin başkanı Cem Kotan’ı uzun zamandır tanırım. Severim. Tüm enerjisini Konyaaltı için kullanmak için göreve talip olmuş birisidir. İlk günkü enerjisiyle de bu süreci götürmekte. Her ne kadar son zamanlarda merkezi yönetimin yarattığı darboğazla zor süreçler yaşasa da çalışanlar konusundaki aldığı ve alacağı kararlarda yıllarca karşı çıktığı işçi çıkarımını çaresizlikten yapan biri olduğundan eminim. Başkanım yanında ve destekçiniz.
Hurma’daki evimin vergisini ödemek için geçenlerde Konyaaltı Belediyesi’ne gittim. Aynı zamanda o gün Gürsu Mahalle Muhtarı Özlem SADAY’ın Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Konyaaltı Şubesi, Yöresine Değer Katan Önder Kadın Ödülü töreni vardı. Onurum gururum Özlem Saday’ın bu muhteşem gününde onunla birlikte olmak ham de emlak vergimi ödemek istemiştim.
Ben öyle hayatın her yerinde dijital işlemleri seven ve dijital dünyayı en etkin şekilde yaşayan biri olarak belediye ile olan bağım yüz yüzedir. Giderim, kapıdan içeri girerim, onurla ve gururla belediyeme borcumu öder çıkarım. Aynen her gün sabah altı da evimin olduğu 242. Sokağın çöplerinin toplamak için gelen temizlik işlerine teşekkür borcumu minnet borcumu öderim çünkü.
23 Mayıs akşamı saat 17 gibi belediyeden içeri girdim. Ödül töreni de 17:30 da idi. Emlak vergisini ödemek için zemin kattaki Mali İşler departmanına gittim ve sıra numarasını aldım. üç kişi sonra sıra bana gelecekti. Ne var ki temassız ödeme ile ödeme almadıklarını veznedeki cama yapıştırılmış yazıdan öğrenmiştim. Cep telefonumda NFC ile her türlü ödemeyi temassız yapabildiğim için uzun zamandır kredi kartı taşımayan birisiyim.
Ne yapayım diye düşünürken, Mali İşler Müdür yardımcısı hanım efendiye durumu anlattım. Bahara açılmış bir pencere gibi gülen yüzüyle “lütfen oturun çözeriz” dedi. Benden gerekli bilgileri aldı ve ofisindeki bilgisayardan dijital belediyecilik uygulamasından benim yapmam gereken işi beraber yaptık. İşim hemen hallolmuştu. Sanki bacımın evinde ağırlanmış gibi kendimi özel ve değerli hissettim. İnsan odaklı belediye olmak buydu. Günün sonu idi, kim bilir kaç tane olumsuz işlemle, kişiyle karşılaşmıştı. Kendi kişisel yorgunluğunun da dışında kapıdan içeri giren birine hizmet için oradaydı. İçim ısındı gerçekten.
Sosyal belediyecilik konusunda da karnesi sağlam olan ve bir rekreasyon hocası olarak 10 üzerinden 10 vereceğim belediyemizde insan odaklı yaklaşımın bir örneğini yaşamak bu karneye bir de yıldız kondurmamı gerektirdi. Konyaaltı Belediyesine notum Yıldızlı Pekiyidir.
Binlerce kez minnetle neden Konyaaltı’ndan ev aldığımın onuruyla oradan ayrılıp, Özlem Muhtarımın ödül törenine gittim.
Cem Başkanım başta şahsınız olmak üzere belediyenin tüm neferlerine binlerce teşekkürler. Bir Konyaaltı’lı olarak, bir öğretim üyesi olarak elimden gelen ne ise yapmaya hazırım. İyi ki buralıyım. İyi ki Mutlu Kent Konyaaltı’lıyım.
Eminin sayıştay baskısıyla işten çıkarılmak zorunda kalan işçi arkadaşlarımın en kısa zamanda istihdam problemi de çözülür. O zaman omuz omuza kutlama halayına dururuz.