Yeni bir sansür mekanizması yolda

GÜNDEM 23.07.2021 - 17:34, Güncelleme: 23.07.2021 - 17:34
 

Yeni bir sansür mekanizması yolda

Hükümet tarafından gündeme getirilen ‘medya düzenlemesi’ ile ilgili bildiri yayınlayan 23 basın ve ifade özgürlüğü kuruluşu, “Bu adımların bağımsız medyayı düşmanlaştırmak için atıldığı barizdir. Hükümet kaynaklı yeni bir sansür mekanizmasına yol açacaktır” dedi.

haberimizvar.ent-  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet yetkililerinin son dönemlerde bağımsız medya kuruluşlarını hedef alan sözleri ve “yeni sosyal medya düzenlemesi” iddiaları ile ilgili 23 basın ve ifade özgürlüğü kuruluşu ortak bildiri yayınladı. Eleştirel haber yapan kurumların hedef gösterilmesinin kınandığı açıklamada, “Medya Özgürlüğü Acil Müdahale (MFRR) partnerleri ve aşağıda imzası bulunan kurumlar, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer hükümet yetkililerinin yakın zamanda vermiş oldukları demeçlerde ‘yalan haber’ ve ‘yabancı fonlu’ haber mecralarına dair yeni bir yasal düzenleme yapılması ile ilgili söylemlerinin son derece endişe uyandırıcı olduğunu belirterek eleştirel haber yapan kurumları hedef gösteren açıklamaları kınamaktadır” denildi.   İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE DAVET EDİYORUZ  Yasama mercilerinin medyada çoğulculuğu gözetmeye davet edildiği açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Yetkililerin birçok eleştirel ve bağımsız medya kurumunu yurtdışından fon aldıkları gerekçesiyle hedef göstermesi, Türkiye’de özgür medyayı daha da boğmak ve haber içeriğini kontrol altına almak adına atılan açık bir adımdır. Türkiye’deki yasama mercilerini, yeni yapılacak herhangi bir düzenlemenin Türkiye’nin ulusal ve uluslararası hukuk standartlarına uygun, ifade hürriyeti ve medyada çoğulculuğu gözetmesine özen göstermeye davet ediyoruz”.  BASINA ‘FON AYARI’ GETİRİLECEK  “Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Temmuz’da verdiği bir röportajında, meclisin Ekim ayında açılmasıyla birlikte ilk iş olarak, geçen yıl kanunlaşan Sosyal Medya Yasası’nın üzerinden ilerlenerek yeni bir çalışma yapılacağını belirtti. Erdoğan, yalan haberi Türkiye’de demokrasiye karşı bir tehdit olarak gördüğünü, terörizmle eş düzeyde olduğunu ifade ederek muhalefet partilerini bu ifadelerde hedef aldı. Aynı gün Cumhurbaşkanlığına bağlı İletişim Başkanlığı, meclisin aynı zamanda ‘yurttaşların doğru habere ulaşabilmesini güvence altına almak için’ yabancı fon kuruluşlarından destek alan medyaya karşı bir yasa hazırlayacağını açıkladı”.  MEDYAYI HEDEF ALAN KAMPANYA  “Bu açıklamalar, sosyal medyada ABD’nin Chrest Vakfı’ndan fon alan Medyascope gibi bağımsız kuruluşları hedef alan bir kampanyayla devam etti. Medyascope 2016 yılında ilerici ve eleştirel haberciliği nedeniyle Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) Bağımsız Medya Öncüsü Ödülü’ne layık görülmüştü. Bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde Türkiye’de hükümetin medya özgürlüğü ve çoğulculuğunu daha da zora sokacak yeni yasal düzenlemeler yapmaya hazırlandığını göstermektedir”.  HÜKÜMET KAYNAKLI YENİ BİR SANSÜR  “‘Yalan haberle’ mücadele ile ilgili olarak, ‘hakikatin’ denetlenmesine yönelik getirilecek herhangi bir yasal düzenleme, kamu görevlilerine neyin doğru ve gerçek olduğuna karar verme yetkisi atayıp bu yetkililerin beğenmedikleri sesleri susturma hakkı tanınmasına ve pratikte hükümet kaynaklı yeni bir sansür mekanizmasının yaratılmasına yol açacaktır. Bu öngörü, özellikle de Türkiye’nin ifade hürriyetinde ve yetkililerin meşru çerçeve sınırlarında eleştirilmesine toleransındaki zayıf performansı ışığında son derece kaygı uyandırıcıdır. Kitlesel dezenformasyon ve propagandanın ciddi bir kaygı unsuru olduğuna katılmakla birlikte; buna karşı atılacak tüm adımların 2017 tarihli İfade Hürriyeti ve ‘Yalan Haber’, Dezenformasyon ve Propaganda ortak açıklamasında belirtildiği gibi uluslararası ifade hürriyeti hukuku ve ölçülerinde olmak zorunda olduğunun bir kez daha altını çizmek istiyoruz”.  İKTİDAR MEDYAYI KONTROL EDİYOR  “Dahası, hükümete dair eleştirel içeriğe sahip yerel medyaya sağlanan yerel fonların eksikliği, kamu reklam ve ilan harcamalarının orantısız bir biçimde dağıtılması, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Basın İlan Kurumu (BİK) gibi medya düzenleyicilerin verdikleri keyfi ceza ve reklam yasakları şeklinde kendini gösteren hükümet baskısı yoğunlaştıkça Türkiye’de faaliyet gösteren bağımsız medya kuruluşları için (yabancı) fon kaynakları önemli bir gelir kalemi haline gelmiştir. Uluslararası vakıflardan alınacak fonları kısıtlamak ya da bu fonları alanları yabancı ülkelerin propagandasını yapmakla suçlamak adına atılan tüm adımların açıkça bağımsız medyayı düşmanlaştırmak için atıldığı barizdir ve halen zorlu şartlarda faaliyet gösteren birkaç bağımsız medya kuruluşu üzerindeki baskıyı daha da artırmaya yöneliktir. Şu an Türkiye’de faaliyet gösteren medya kuruluşlarının yüzde 90’ından fazlası doğrudan ya da dolaylı biçimde iktidar ya da hükümetteki AKP tarafından kontrol edilmektedir”.  BİLDİRİYİ İMZALAYAN KURULUŞLAR  Ankara Gazeteciler Cemiyeti ARTICLE 19 Articolo21 Association of European Journalists (AEJ) Committee to Protect Journalists (CPJ) Danish PEN DİSK Basın-İş English PEN European Centre for Press and Media Freedom (ECPMF) Free Press Unlimited (FPU) IFEX IFoX Initiative for Freedom of Expression – Turkey IPS Communication Foundation International Press Institute (IPI) Media Research Association (MEDAR) Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) OBC Transeuropa (OBCT) PEN International PEN Netherlands PEN Vlaanderen South East Europe Media Organisation (SEEMO) Swedish PEN Türkiye Gazeteciler Sendikası  
Hükümet tarafından gündeme getirilen ‘medya düzenlemesi’ ile ilgili bildiri yayınlayan 23 basın ve ifade özgürlüğü kuruluşu, “Bu adımların bağımsız medyayı düşmanlaştırmak için atıldığı barizdir. Hükümet kaynaklı yeni bir sansür mekanizmasına yol açacaktır” dedi.

haberimizvar.ent-  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet yetkililerinin son dönemlerde bağımsız medya kuruluşlarını hedef alan sözleri ve “yeni sosyal medya düzenlemesi” iddiaları ile ilgili 23 basın ve ifade özgürlüğü kuruluşu ortak bildiri yayınladı. Eleştirel haber yapan kurumların hedef gösterilmesinin kınandığı açıklamada, “ Medya Özgürlüğü Acil Müdahale (MFRR) partnerleri ve aşağıda imzası bulunan kurumlar, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer hükümet yetkililerinin yakın zamanda vermiş oldukları demeçlerde ‘yalan haber’ ve ‘yabancı fonlu’ haber mecralarına dair yeni bir yasal düzenleme yapılması ile ilgili söylemlerinin son derece endişe uyandırıcı olduğunu belirterek eleştirel haber yapan kurumları hedef gösteren açıklamaları kınamaktadır” denildi. 

 İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNE DAVET EDİYORUZ

 Yasama mercilerinin medyada çoğulculuğu gözetmeye davet edildiği açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Yetkililerin birçok eleştirel ve bağımsız medya kurumunu yurtdışından fon aldıkları gerekçesiyle hedef göstermesi, Türkiye’de özgür medyayı daha da boğmak ve haber içeriğini kontrol altına almak adına atılan açık bir adımdır. Türkiye’deki yasama mercilerini, yeni yapılacak herhangi bir düzenlemenin Türkiye’nin ulusal ve uluslararası hukuk standartlarına uygun, ifade hürriyeti ve medyada çoğulculuğu gözetmesine özen göstermeye davet ediyoruz”.

 BASINA ‘FON AYARI’ GETİRİLECEK

 “Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Temmuz’da verdiği bir röportajında, meclisin Ekim ayında açılmasıyla birlikte ilk iş olarak, geçen yıl kanunlaşan Sosyal Medya Yasası’nın üzerinden ilerlenerek yeni bir çalışma yapılacağını belirtti. Erdoğan, yalan haberi Türkiye’de demokrasiye karşı bir tehdit olarak gördüğünü, terörizmle eş düzeyde olduğunu ifade ederek muhalefet partilerini bu ifadelerde hedef aldı. Aynı gün Cumhurbaşkanlığına bağlı İletişim Başkanlığı, meclisin aynı zamanda ‘yurttaşların doğru habere ulaşabilmesini güvence altına almak için’ yabancı fon kuruluşlarından destek alan medyaya karşı bir yasa hazırlayacağını açıkladı”.

 MEDYAYI HEDEF ALAN KAMPANYA

 “Bu açıklamalar, sosyal medyada ABD’nin Chrest Vakfı’ndan fon alan Medyascope gibi bağımsız kuruluşları hedef alan bir kampanyayla devam etti. Medyascope 2016 yılında ilerici ve eleştirel haberciliği nedeniyle Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) Bağımsız Medya Öncüsü Ödülü’ne layık görülmüştü. Bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde Türkiye’de hükümetin medya özgürlüğü ve çoğulculuğunu daha da zora sokacak yeni yasal düzenlemeler yapmaya hazırlandığını göstermektedir”.

 HÜKÜMET KAYNAKLI YENİ BİR SANSÜR

 “‘Yalan haberle’ mücadele ile ilgili olarak, ‘hakikatin’ denetlenmesine yönelik getirilecek herhangi bir yasal düzenleme, kamu görevlilerine neyin doğru ve gerçek olduğuna karar verme yetkisi atayıp bu yetkililerin beğenmedikleri sesleri susturma hakkı tanınmasına ve pratikte hükümet kaynaklı yeni bir sansür mekanizmasının yaratılmasına yol açacaktır. Bu öngörü, özellikle de Türkiye’nin ifade hürriyetinde ve yetkililerin meşru çerçeve sınırlarında eleştirilmesine toleransındaki zayıf performansı ışığında son derece kaygı uyandırıcıdır. Kitlesel dezenformasyon ve propagandanın ciddi bir kaygı unsuru olduğuna katılmakla birlikte; buna karşı atılacak tüm adımların 2017 tarihli İfade Hürriyeti ve ‘Yalan Haber’, Dezenformasyon ve Propaganda ortak açıklamasında belirtildiği gibi uluslararası ifade hürriyeti hukuku ve ölçülerinde olmak zorunda olduğunun bir kez daha altını çizmek istiyoruz”.

 İKTİDAR MEDYAYI KONTROL EDİYOR

 “Dahası, hükümete dair eleştirel içeriğe sahip yerel medyaya sağlanan yerel fonların eksikliği, kamu reklam ve ilan harcamalarının orantısız bir biçimde dağıtılması, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Basın İlan Kurumu (BİK) gibi medya düzenleyicilerin verdikleri keyfi ceza ve reklam yasakları şeklinde kendini gösteren hükümet baskısı yoğunlaştıkça Türkiye’de faaliyet gösteren bağımsız medya kuruluşları için (yabancı) fon kaynakları önemli bir gelir kalemi haline gelmiştir. Uluslararası vakıflardan alınacak fonları kısıtlamak ya da bu fonları alanları yabancı ülkelerin propagandasını yapmakla suçlamak adına atılan tüm adımların açıkça bağımsız medyayı düşmanlaştırmak için atıldığı barizdir ve halen zorlu şartlarda faaliyet gösteren birkaç bağımsız medya kuruluşu üzerindeki baskıyı daha da artırmaya yöneliktir. Şu an Türkiye’de faaliyet gösteren medya kuruluşlarının yüzde 90’ından fazlası doğrudan ya da dolaylı biçimde iktidar ya da hükümetteki AKP tarafından kontrol edilmektedir”.

 BİLDİRİYİ İMZALAYAN KURULUŞLAR

 Ankara Gazeteciler Cemiyeti

ARTICLE 19

Articolo21

Association of European Journalists (AEJ)

Committee to Protect Journalists (CPJ)

Danish PEN

DİSK Basın-İş

English PEN

European Centre for Press and Media Freedom (ECPMF)

Free Press Unlimited (FPU)

IFEX

IFoX Initiative for Freedom of Expression – Turkey

IPS Communication Foundation

International Press Institute (IPI)

Media Research Association (MEDAR)

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA)

OBC Transeuropa (OBCT)

PEN International

PEN Netherlands

PEN Vlaanderen

South East Europe Media Organisation (SEEMO)

Swedish PEN

Türkiye Gazeteciler Sendikası  

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.