Yerel seçimin kodları PİŞMANIM

SİYASET 10.12.2023 - 12:30, Güncelleme: 10.12.2023 - 12:34
 

Yerel seçimin kodları PİŞMANIM

KONDA’nın eski genel müdürü Bekir Ağırdır, son 13 yılda 144 araştırma verilerine dayanarak ‘Toplumsal Doku Haritası’nı yayınladı.

‘Partilerin oy tabanı 13 yıldır neredeyse hiç değişmemiş’ tespitinin yapıldığı ‘Toplumsal Doku Haritası’nda; toplum dikey eksende sosyoekonomik gelişmişlik seviyesine, eğitim, gelir seviyesi gibi değişkenlere ve dindarlık seviyesine göre yukarıdan aşağıya sıralanıyor… Yatay eksen ise, etnik kimlik… 13 yıllık araştırmanın içine giren 5 genel, 2 yerel, 3 referandum ve 3 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından söz konusu haritayı yorumlayan Ağırdır, “Dikkat çeken nokta partilerin tümünün belirli bir konumda neredeyse sabitlenmiş oldukları. Yani partilerin oy tabanları bu 13 yılda neredeyse hiç değişmemiş. Bu da gösteriyor ki sorun toplumsal değişimin olup olmaması değil, siyasi partilerin bu değişime cevap verip verememesi.”  diyor ve muhalefete öneride bulunuyor: “Fırsat da belki tam burada. Eğer mahallelerin içindeki etkilenenleri etkileme kapasitesine sahip aydınlar, akademisyenler, sivil toplumcular karşı tarafa konuşmak yerine kendi mahallerine ortak hayatın gereğini anlatmayı önceliklendirseler, birbirleriyle ilişki ve diyalog platformu örnekleri gösterebilseler sandığımızdan hızlı biçimde korkuları yenip, ortak yaşama iradesini yükseltebiliriz.” Hatırlarsınız Özgür Özel de, CHP Genel Başkan adaylığı sürecinde benzer söylemlerde bulunarak, toplumun dikey ve yatay kesenlerini hatırlatarak, bunu değiştireceğini sıkça vurgulayıp, dikey yerine toplumun tümünü kucaklayacak biçimde yatay kesen vaziyeti alacaklarını dile getirmişti. Verilere dayanarak ortaya çıkan gerçek; son 13 yıldır partilerin tabanının değişmediğidir. 2010’dan bu yana yapılan 10 seçimin sonucuna bakarsak bu araştırmanın ne kadar gerçekçi olduğunu görürüz. Şüphe yok ki, tüm partilerde inişlerin çıkışların olduğu gerçeğini yadsıyamayız ancak seçmenin partisine olan aidiyet ilişkisinin sabitlendiğini gerçeğini de çürütemeyiz. İkinci ve en önemli gerçek ise ‘pişmanım’ diyen ‘pişman seçmen’ kitlesinin oluşmasıdır. İşte tam burası önümüzdeki yerel seçimin kodlarını oluşturmaktadır. Bakınız, geçtiğimiz Temmuz ayında Metropol Araştırma Şirketi tarafından yapılan anketlerden ne çıkmış: AKP seçmeninden yüzde 22,5’i ‘pişmanım’, 74,9’u ‘pişman değilim’ MHP seçmeninin yüzde 20,9’u ‘pişmanım’, 77,7’si ‘pişman değilim’ CHP seçmeninden yüzde 19,9’u ‘pişmanım’, 79,0’ ı ‘pişman değilim’ İYİ Parti seçmeninin yüzde 24,8’i ‘pişmanım’, 72,4’ü ‘pişman değilim’ HDP seçmeninin yüzde 26,2’si ‘pişmanım’, yüzde 72’si ‘pişman değilim’ diyor. Genel değerlendirme yapıldığında her partinin kendi içinde yüzde 20-25 oranında seçmeni o partiye oy attığı için ‘pişman’ olduğunu ifade ediyor. Pişmanın kitlesi verileri hafife alınacak oranlarda değil!.. Bu soruya yanıt vermeyenlerin oranı ise yüzde 4,8 ‘Pişmanım’ diyenlerin ne yapacağı ise ayrıca ölçülmemiş... Bana göre araştırmada eksik olan ise, pişmanım diyen kitlenin bundan sonra ne refleks vereceğidir. Bu durumda hem iktidar, hem de muhalefet cephesinde oluşan pişman seçmen kitlesini kazanmak önümüzdeki yerel seçimlerde önem arz edecek.  Tecrübelerime dayanarak ifade edebilirim ki, pişman seçmen kitlesinin refleksi ya sandığa gitmemek olacak ya da sandığa gidip tepkisini ortaya koymak olacaktır.  Öte yandan, duygusal bir toplum yapısına sahip olduğumuzdan yola çıkarak pişman seçmen kitlesinin yerel seçimlerde umut verici bir aday buldukların da güven sorgulaması yaparak sandığa gidip, kararını vereceğinden hiç şüphem yok. Ancak bu denklemde partinin estireceği yerel seçim rüzgarı ile aday gösterilen belediye başkan adaylarının kimliği de ağır basacaktır. Siyasi partiler aday belirleme süreçlerine devam ederken yaptıkları anketlerde belirleyecekleri adaylara ‘pişman seçmen’ kitlesinin ne refleks vereceğini de değerlendirmesi gerekir. Tepki oyları ve destek oyları bileşeninde yüzde 20-25 oranındaki ‘pişman seçmen’ kitlesi seçimi belirleyecektir.
KONDA’nın eski genel müdürü Bekir Ağırdır, son 13 yılda 144 araştırma verilerine dayanarak ‘Toplumsal Doku Haritası’nı yayınladı.

‘Partilerin oy tabanı 13 yıldır neredeyse hiç değişmemiş’ tespitinin yapıldığı ‘Toplumsal Doku Haritası’nda; toplum dikey eksende sosyoekonomik gelişmişlik seviyesine, eğitim, gelir seviyesi gibi değişkenlere ve dindarlık seviyesine göre yukarıdan aşağıya sıralanıyor…
Yatay eksen ise, etnik kimlik…
13 yıllık araştırmanın içine giren 5 genel, 2 yerel, 3 referandum ve 3 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından söz konusu haritayı yorumlayan Ağırdır, “Dikkat çeken nokta partilerin tümünün belirli bir konumda neredeyse sabitlenmiş oldukları. Yani partilerin oy tabanları bu 13 yılda neredeyse hiç değişmemiş. Bu da gösteriyor ki sorun toplumsal değişimin olup olmaması değil, siyasi partilerin bu değişime cevap verip verememesi.” 
diyor ve muhalefete öneride bulunuyor: “Fırsat da belki tam burada. Eğer mahallelerin içindeki etkilenenleri etkileme kapasitesine sahip aydınlar, akademisyenler, sivil toplumcular karşı tarafa konuşmak yerine kendi mahallerine ortak hayatın gereğini anlatmayı önceliklendirseler, birbirleriyle ilişki ve diyalog platformu örnekleri gösterebilseler sandığımızdan hızlı biçimde korkuları yenip, ortak yaşama iradesini yükseltebiliriz.”
Hatırlarsınız Özgür Özel de, CHP Genel Başkan adaylığı sürecinde benzer söylemlerde bulunarak, toplumun dikey ve yatay kesenlerini hatırlatarak, bunu değiştireceğini sıkça vurgulayıp, dikey yerine toplumun tümünü kucaklayacak biçimde yatay kesen vaziyeti alacaklarını dile getirmişti.

Verilere dayanarak ortaya çıkan gerçek; son 13 yıldır partilerin tabanının değişmediğidir. 2010’dan bu yana yapılan 10 seçimin sonucuna bakarsak bu araştırmanın ne kadar gerçekçi olduğunu görürüz. Şüphe yok ki, tüm partilerde inişlerin çıkışların olduğu gerçeğini yadsıyamayız ancak seçmenin partisine olan aidiyet ilişkisinin sabitlendiğini gerçeğini de çürütemeyiz.

İkinci ve en önemli gerçek ise ‘pişmanım’ diyen ‘pişman seçmen’ kitlesinin oluşmasıdır. İşte tam burası önümüzdeki yerel seçimin kodlarını oluşturmaktadır.

Bakınız, geçtiğimiz Temmuz ayında Metropol Araştırma Şirketi tarafından yapılan anketlerden ne çıkmış:

AKP seçmeninden yüzde 22,5’i ‘pişmanım’, 74,9’u ‘pişman değilim’
MHP seçmeninin yüzde 20,9’u ‘pişmanım’, 77,7’si ‘pişman değilim’

CHP seçmeninden yüzde 19,9’u ‘pişmanım’, 79,0’ ı ‘pişman değilim’
İYİ Parti seçmeninin yüzde 24,8’i ‘pişmanım’, 72,4’ü ‘pişman değilim’

HDP seçmeninin yüzde 26,2’si ‘pişmanım’, yüzde 72’si ‘pişman değilim’ diyor.

Genel değerlendirme yapıldığında her partinin kendi içinde yüzde 20-25 oranında seçmeni o partiye oy attığı için ‘pişman’ olduğunu ifade ediyor. Pişmanın kitlesi verileri hafife alınacak oranlarda değil!..

Bu soruya yanıt vermeyenlerin oranı ise yüzde 4,8

‘Pişmanım’ diyenlerin ne yapacağı ise ayrıca ölçülmemiş...

Bana göre araştırmada eksik olan ise, pişmanım diyen kitlenin bundan sonra ne refleks vereceğidir.

Bu durumda hem iktidar, hem de muhalefet cephesinde oluşan pişman seçmen kitlesini kazanmak önümüzdeki yerel seçimlerde önem arz edecek. 
Tecrübelerime dayanarak ifade edebilirim ki, pişman seçmen kitlesinin refleksi ya sandığa gitmemek olacak ya da sandığa gidip tepkisini ortaya koymak olacaktır. 
Öte yandan, duygusal bir toplum yapısına sahip olduğumuzdan yola çıkarak pişman seçmen kitlesinin yerel seçimlerde umut verici bir aday buldukların da güven sorgulaması yaparak sandığa gidip, kararını vereceğinden hiç şüphem yok. Ancak bu denklemde partinin estireceği yerel seçim rüzgarı ile aday gösterilen belediye başkan adaylarının kimliği de ağır basacaktır.

Siyasi partiler aday belirleme süreçlerine devam ederken yaptıkları anketlerde belirleyecekleri adaylara ‘pişman seçmen’ kitlesinin ne refleks vereceğini de değerlendirmesi gerekir. Tepki oyları ve destek oyları bileşeninde yüzde 20-25 oranındaki ‘pişman seçmen’ kitlesi seçimi belirleyecektir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.