YSK kararıyla yönetime gelen ATSO’da itibar yerle bir

YEREL (DHA) - Demirören Haber Ajansı | 23.08.2023 - 10:54, Güncelleme: 23.08.2023 - 12:21
 

YSK kararıyla yönetime gelen ATSO’da itibar yerle bir

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) 4 saat süren ağustos ayı meclis toplantısında her kafadan bir ses çıktı. ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar pembe tablo çizmeye çalışırken, Meclis Başkanı Ahmet Öztürk sert eleştirilerde bulundu. Meclis Üyesi Ali Yılmaz kente yapılan ihanetlerden söz ederken, önceki dönem başkanı Davut Çetin yaşananlardan dolayı utancını dile getirdi.

haberimizvar.net- ATSO seçimlerinde sandıktan çıkan sonucu tartışmalara açan ardından Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararıyla başkanlık koltuğuna oturan Ali Bahar, yönetim kurulu üyeleri son mecliste yönetim zafiyetini gözler önüne serdi. ATSO'nun ağustos ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Ahmet Öztürk başkanlığında, Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin katılımıyla yapıldı. Ahmet Öztürk, meclis öncesinde geçen hafta hayatını kaybeden geçmiş dönem yönetim kurulu başkanlığı, meclis başkanlığı yapan iş insanı Tunay Altınpınar’ın vefatı nedeniyle duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, son iki yılda yapılan ekonomik politikalardan dönülmesinden memnun olduklarını, bu dönüşümün biraz daha zamana yayılmasının faydalı olacağını söyledi. Vize sorunu ile ilgili konuşan Bahar, “AB adayı olan ve garabet haline gelmiş bir Gümrük Birliği’ne taraf olan Türkiye’nin vatandaşları vize almak zorunda ve üstelik bunu da başaramıyor. İş insanları, ihracat yaptıkları müşterilerini ziyaret edemiyor, fuarlara katılamıyor. Hükümetimizden bu garabetin, bu zulmün bitirilmesi için acilen adımlar atılmasını bekliyoruz” dedi. ‘EXPO ŞEHRE KAZANDIRILMALI’ Satışı ile gündeme gelen EXPO alanı ile ilgili konuşan Bahar, “Antalya EXPO arazisinde 1 milyon 50 bin metrekarelik 4 parsel Özelleştirme İdaresi tarafından satışa çıkarıldı. Bugün 81 vilayete sorsak, hepsi kendi şehirlerinde böyle bir alana sahip olmak istediklerini söyleyecektir. Peki biz ne yapıyoruz, proje üretemedik diye, orayı değerlendiremedik, şehre katamadık, halkımıza sunamadık diye elimizden çıkarıyoruz. EXPO alanının tamamı, hiçbir firmaya satılamayacak kadar stratejik bir alandır ve kamusal alan olarak kalmalıdır. EXPO alanı ile ilgili şehrin buraya bir proje üretmesi gerekiyor. Film platosu, sağlık turizmi alanı, bilişim vadisi, müze yaşam alanı gibi konuları tartışmalı, icraata geçilmeli ve alan şehre kazandırılmalıdır. Bu konuda da ilgili kurum ve kuruluşlarımızla, devletimizle ortak çalışmaya hazırız. Görev olarak görüyoruz ve elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyeceğiz” diye konuştu. YILMAZ, REAL AVM’Yİ GÖNDEME TAŞIDI Konuşmaların ardından söz alan Meclis Üyesi Ali Yılmaz, “Günlük kiralamalara değindim, komite olarak yönetime bu konuyla ilgili bir de yazı yazdık. Bu konu Antalya için bir sorun olacak. Ancak yönetim kurulundan bir cevap alamadım. Bu konuda öncülük yapalım. Yeni iş yeri açtım 14 bin lira harç ödedim. Bu paralarla İtalya’ya gidilmemeli. Biz üyelerimizden topladığımız bu paralarla gitmemeliyiz. Eski hal yeri kamunun malıydı. Oraya 3 katlı AVM ve 600 daire yapılıyor. Şehrin göbeğine hançer saplanıyor. Bu konuda biz hiçbir şey yapmıyoruz. Belli odaları ve kurumları ele geçirip rant sağlamak. Bu tadilatın planını Şehir Plancıları Odası Başkanı Funda Yörük, Kırcami’ye dava açan kardeşimiz şehrin göbeğine bu projeyi yapıyor. Büyük oda olarak bunlara tavır koymamız lazım” dedi. ‘KOMİTE ÜYELERİNİN NE BİLGİSİ OLDU NE DE DAVET EDİLDİK’ Konuşmanın ardından söz alan meclis üyesi Nilay Akbaş, “48’inci komite olarak haziran ayında bir karar alarak temmuz ayında eğitim camiasını toplama kararı aldık. Ancak yönetim kurulundan farklı bir tarihte olması yönünde karar çıktı. Bir süre sonra yönetim kurulu başkanımız sektör temsilcileriyle bir toplantı düzenledi. Biz komite üyelerinin ne bilgisi oldu ne de davet edildik. Biz bu toplantılara neden davet edilmedik? Burada birlik, beraberliği konuşuyoruz. Sizlerin seçilerek geldiği odada kendi sektörünüzle ilgili kahvaltı düzenlense ve bilgi sahibi olmasaydınız ne hissederdiniz?” diye konuştu. ‘TÜM SEKTÖRLERİ AĞIRLAMAK İSTİYORUM’ Akbaş ve Yılmaz'a cevap veren Ali Bahar şunları söyledi: “Davut başkan için söylenenleri reddediyorum. Buradaki her başkan görevini en iyi şekilde yerine getirmiştir. Birimiz diğerimizin devamıdır. Toplantının temmuz ayında yapılıp yapılmaması tamamen yönetim kurulunun uhdesinde. İstediği kararı verebilir. Arkadaşımız kendi açısından haklı olabilir ama bir karar alınmış. Ben tüm sektörleri ağırlamak istiyorum.” ‘SENİN ADINA UTANDIM’ Bahar’ın konuşmasının ardından eski başkan Davut Çetin söz istedi. Çetin, “Ali Bey konuşmalarını hayretle izliyorum. Bir meclis üyesine komitesi hakkında böyle cevap verilemez. Ben senin adına utandım. Ben görev sürecim boyunca hiç kimseye böyle cevap vermedim. Sizi sevdiğim için söylüyorum, yapmayın. Bunu yapmayın, böyle kararlar almayın. Burada hep beraber çalışacaksak çalışalım. Çalışmayacaksak nasıl çalışılacağını hepinizden iyi bilirim. Bu odanın saygınlığını kaybettirirsiniz. Öyle İtalya gezisi filan sektöre fayda sağlamaz. Sektör temsilcileri kendi sektörleri ile ilgili gezilere gitsin” dedi.  ESKİ BAŞKANA TEŞEKKÜR Yurtdışı gezileriyle Antalya’ya kazanımlar sağladıklarını söyleyen Bahar, “Öncelikle sorunu nisanda çözdük. Başımızın üstünde yeriniz var, her zaman bekliyoruz. Yapmış olduğunuz telkinler için teşekkür ediyorum. Bizi uyarılacak yerde uyarırsanız seviniriz. Benim de anlatacak çok şeyim var ama makam anlatma makamı değil. Bir arkadaşım acaba incinir mi diye anlatmıyorum. Davut başkan sayesinde odaya katıldım, ondan çok şey öğrendim. Başkanım bırak öğrendiklerimizi farklı şekilde uygulama hürriyetine sahip olalım” diye konuştu. Bazı meclis üyeleri de Davut Çetin’e, kendi döneminde de gezi ve komitelerle ilgili sorunlar yaşandığını söyleyerek tepki gösterdi. MECLİS BAŞKANI’NDAN SERT İDDİALAR Konuşmaların ardından Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, bir konuşma yaparak sert eleştirilerde bulundu. Öztürk, şunları söyledi: “Geçen hafta, basında şahsımla ilgili haberler çıktı. Bu kuruma olan saygımdan dolayı bugüne kadar sustum ama artık bardak taştı. Memleketin bunca sorunu arasında bu konu gündeme geldiği için sizlerden şimdiden özür dilerim. Uzun süredir, bir algı operasyonuyla karşı karşıyayım. Sistematik olarak itibar suikastına uğruyorum. ALİ BAHAR İMZALI TEBLİGAT Geçen hafta bir zarf içerisinde Odanın Hukuk biriminden gönderilen ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar imzalı bir yazı tebligat aldım. Her ortamda kurum kültürü ve benzeri süslü laflar söyleyenlerin aslında gerçek düşüncelerini yansıttığı bir yazıydı bu.. Yazıda kısaca, şahsımın katıldığı bazı etkinlik ve toplantılar örnek verilerek, ATSO’da ikili bir yapı oluşturmayı amaçladığım ileri sürülüyordu. Daha da ileri gidilerek, bu tür toplantılara katılmadan önce yönetime bilgi vermem isteniyordu. Haddini aşan bu tebligat, sanırım 141 yıllık oda tarihinde bir ilktir. Diyorlar ki, Büyükşehir Belediyesi’nin gastronomi festivali basın toplantısına oda davet edilmedi, sen neden katıldın? NELER OLUYOR? Öncelikle niye ATSO Yönetim Kurulu Başkanı ve üyeleri davet edilmedi? Bu sorunun cevabı bende değil arkadaşlar. Büyükşehir Belediye başkanı ile ATSO yönetim kurulu başkanı bu konuları neden istişare etmiyor da, farklı algılar yaratılıyor. Sadece bu olaya büyükşehir belediye başkanının atso başkanını yok sayması açısından bakmamak lazım. Mesela odanın kuruluş yıldönümüne Büyükşehir Belediye Başkanının davet edilmediğini ben Sayın Böcek’ten öğrendim. Burada kurumlar arasında istişare yolu yerine bu tür davranışlar tercih edilmemeli. Bu işlerin sorumlusu olarak bir başkası hedef gösterilmemeli. Festivalin açılış basın programına temsil olarak davet edildim. Katılmayı uygun buldum. Ayrıca ben Meclis Başkanının görev ve sorumluluğunu da en az Yönetim Kurulu Başkanı kadar gayet iyi biliyorum. SORUMLULUK BİLİNCİ Meclis Başkanı olarak bulunduğum ortamlarda odayı ne hukuki olarak ne de maddi olarak bağlayıcı herhangi bir karar, imza ya da başka bir şeyde bulunmadım, bulunmam da... Temsil olarak tören, açılış, özel günler gibi bu tür etkinliklere katılmam Odayı bu anlamda sıkıntıya sokan durumlar değildir. Şimdi bunun için seçilmiş Meclis Başkanı olarak izin mi almam gerekiyor? Sorarım sizlere. Ayrıca kaldı ki mevzuatta odaları protokolde meclis başkanı veya başkanın görevlendireceği meclis üyesi temsil eder hükmü bulunmaktadır. Sonrasında bana bu yetki seçim ile verilmiştir. Bu yazı, seçimde oy kullananların iradesini yok saymaktır. Ne hukuka, ne ahlaka, ne de etik değerlere uygun olmayan bu tebligat, kabul edilemez. Dahası şahsıma yapılan ihtar tarzındaki bu yazıyı TOBB’a da göndermişlerdir. SORUN NEREDE? Buna benzer bir başka husus da Altıntaş’la ilgili komite toplantısında yaşandı. Benim de komitesinde görev aldığım 30. grup meslek komitesi olarak Büyükşehir Belediyesi ile Altıntaş’taki inşaat sorunlarını konuşmayı amaçladık. Bizzat Yönetim Kurulu başkanına telefonla bilgi verdim ve Büyükşehir Belediyesi’nin yetkilileriyle acil bir toplantı yapmamız gerektiğini ilettim. Komite kararının Yönetime iletilmesi istenmiş ve sonrasında Yönetim Kurulu Üyesi benimle irtibata geçmiş ve bu toplantının ayrıntılarını görüşmüştür. Karar henüz bize ulaşmadığı söz konusu festivalin açılış toplantısında konuyu hızlandırmak adına Sayın Böcek'e açtım ve Ertesi güne bize belediyeden randevu verilmiştir. Bu süreçlerin hepsinden ilgili Yönetim Kurulu üyesinin haberi vardır. Komite üyelerinin sorunlarının çözümü noktasında gösterdiğim bu gayretin, ne gibi bir sakıncası olabilir? İDDİALARIN DOĞRULUĞU ARAŞTIRILSIN Geçmişte zaman zaman burada şahsıma yönelik sataşmak amacını güden konuşmalar oldu. Odayı hiç bağlamayan Asbaş’da Yönetim Kuruluna dahil olmam burada uzun uzun tartışıldı. O zaman da gereksiz polemiklere girmekten ve bu kurumu yıpratmaktan hep kaçındım. Hatta Asbaş’da hissemin olmadığı yalanı bile söylendi. Keşke, bu iddianın doğruluğunu araştırdıktan sonra konuşsalardı. BU NASIL BİR HIRS? Başka bir husus da aylar öncesi bir yönetim kurulu toplantısı öncesinde yaşandı. Yıllardır odada meclis başkanı, yönetim kurulu toplantılarına oy kullanmamak kaydıyla girerdi. Ancak aylar öncesi şahsıma yönetim kurulu gündemi ve davet yazısı gelmesine, özel kalemim tarafından katılacağım saatler öncesinden bildirilmesine rağmen toplantı kapısından geri çevrildim. Bu nasıl bir hırstır? NELER YAŞANDI? En son TOBB Genel Kurulu öncesi yönetim kurulu il ve ilçe odalarını ziyaret etmiştir. Doğaldır, edebilirler. Ancak ben hem meclis başkanı, hem de TOBB delegesi olarak hiç bu ziyaretlere davet edilmedim. Yönetim Kurulu’nun bazı bakanlara yapılan ziyaretlerine protokol olarak sizleri temsil eden meclis başkanı davet edilmemiştir arkadaşlar. Dikkatinizi belki çekmiştir, odanın sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlarda, şahsım yok sayılmakta, ismim de yönetim kurulu üyelerinden sonra yazılmaktadır. Meclis Başkanı seçildikten sonra benden önceki başkan Sayın Süleyman Özer’e benim adımın yer aldığı plaket yaptırılıp iş yerine gönderilmesini, Süleyman beyin beni aramasıyla öğrendim. OPERASYON YAPILIYOR Meclis Başkanı seçildiğim ilk günlerde Foto Muhabirleri Derneği’nin Ankara’daki ödül törenine dikkatinizi çekiyorum davet yazısına rağmen alınan yönetim kurulu kararı ile Ankara’ya gidemezsin denilmesi. Aslında bu bizlere yapılacakların daha ilk başlangıcıymış. Sonradan anladım. Yapılan bu algı operasyonlarından herkesin bilgisinin olmasını istiyorum. Bu kurumu birlikte yöneteceğiz diye söyleyip, uygulamada ayrımcılık yapıldığını sizin de bilmeye hakkınız var. Ben yine bundan sonra ATSO meclisine ve odanın kimliğine zarar getirecek davranışlarda bulunulmaması için elimden gelen her türlü çabayı göstereceğim.” ALİ BAHAR’A SÖZ VERMEDİ Konuşmasının ardından Öztürk meclis toplantısını sonlandırırken, söz almak için elini kaldıran Bahar’a söz vermedi. Bahar kapanış konuşmasının sonunda bir süre eli havada bekledi.    
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ATSO) 4 saat süren ağustos ayı meclis toplantısında her kafadan bir ses çıktı. ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar pembe tablo çizmeye çalışırken, Meclis Başkanı Ahmet Öztürk sert eleştirilerde bulundu. Meclis Üyesi Ali Yılmaz kente yapılan ihanetlerden söz ederken, önceki dönem başkanı Davut Çetin yaşananlardan dolayı utancını dile getirdi.

haberimizvar.net- ATSO seçimlerinde sandıktan çıkan sonucu tartışmalara açan ardından Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararıyla başkanlık koltuğuna oturan Ali Bahar, yönetim kurulu üyeleri son mecliste yönetim zafiyetini gözler önüne serdi.

ATSO'nun ağustos ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Ahmet Öztürk başkanlığında, Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin katılımıyla yapıldı. Ahmet Öztürk, meclis öncesinde geçen hafta hayatını kaybeden geçmiş dönem yönetim kurulu başkanlığı, meclis başkanlığı yapan iş insanı Tunay Altınpınar’ın vefatı nedeniyle duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, son iki yılda yapılan ekonomik politikalardan dönülmesinden memnun olduklarını, bu dönüşümün biraz daha zamana yayılmasının faydalı olacağını söyledi. Vize sorunu ile ilgili konuşan Bahar, “AB adayı olan ve garabet haline gelmiş bir Gümrük Birliği’ne taraf olan Türkiye’nin vatandaşları vize almak zorunda ve üstelik bunu da başaramıyor. İş insanları, ihracat yaptıkları müşterilerini ziyaret edemiyor, fuarlara katılamıyor. Hükümetimizden bu garabetin, bu zulmün bitirilmesi için acilen adımlar atılmasını bekliyoruz” dedi.

‘EXPO ŞEHRE KAZANDIRILMALI’

Satışı ile gündeme gelen EXPO alanı ile ilgili konuşan Bahar, “Antalya EXPO arazisinde 1 milyon 50 bin metrekarelik 4 parsel Özelleştirme İdaresi tarafından satışa çıkarıldı. Bugün 81 vilayete sorsak, hepsi kendi şehirlerinde böyle bir alana sahip olmak istediklerini söyleyecektir. Peki biz ne yapıyoruz, proje üretemedik diye, orayı değerlendiremedik, şehre katamadık, halkımıza sunamadık diye elimizden çıkarıyoruz. EXPO alanının tamamı, hiçbir firmaya satılamayacak kadar stratejik bir alandır ve kamusal alan olarak kalmalıdır. EXPO alanı ile ilgili şehrin buraya bir proje üretmesi gerekiyor. Film platosu, sağlık turizmi alanı, bilişim vadisi, müze yaşam alanı gibi konuları tartışmalı, icraata geçilmeli ve alan şehre kazandırılmalıdır. Bu konuda da ilgili kurum ve kuruluşlarımızla, devletimizle ortak çalışmaya hazırız. Görev olarak görüyoruz ve elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyeceğiz” diye konuştu.

YILMAZ, REAL AVM’Yİ GÖNDEME TAŞIDI
Konuşmaların ardından söz alan Meclis Üyesi Ali Yılmaz, “Günlük kiralamalara değindim, komite olarak yönetime bu konuyla ilgili bir de yazı yazdık. Bu konu Antalya için bir sorun olacak. Ancak yönetim kurulundan bir cevap alamadım. Bu konuda öncülük yapalım. Yeni iş yeri açtım 14 bin lira harç ödedim. Bu paralarla İtalya’ya gidilmemeli. Biz üyelerimizden topladığımız bu paralarla gitmemeliyiz. Eski hal yeri kamunun malıydı. Oraya 3 katlı AVM ve 600 daire yapılıyor. Şehrin göbeğine hançer saplanıyor. Bu konuda biz hiçbir şey yapmıyoruz. Belli odaları ve kurumları ele geçirip rant sağlamak. Bu tadilatın planını Şehir Plancıları Odası Başkanı Funda Yörük, Kırcami’ye dava açan kardeşimiz şehrin göbeğine bu projeyi yapıyor. Büyük oda olarak bunlara tavır koymamız lazım” dedi.

‘KOMİTE ÜYELERİNİN NE BİLGİSİ OLDU NE DE DAVET EDİLDİK’

Konuşmanın ardından söz alan meclis üyesi Nilay Akbaş, “48’inci komite olarak haziran ayında bir karar alarak temmuz ayında eğitim camiasını toplama kararı aldık. Ancak yönetim kurulundan farklı bir tarihte olması yönünde karar çıktı. Bir süre sonra yönetim kurulu başkanımız sektör temsilcileriyle bir toplantı düzenledi. Biz komite üyelerinin ne bilgisi oldu ne de davet edildik. Biz bu toplantılara neden davet edilmedik? Burada birlik, beraberliği konuşuyoruz. Sizlerin seçilerek geldiği odada kendi sektörünüzle ilgili kahvaltı düzenlense ve bilgi sahibi olmasaydınız ne hissederdiniz?” diye konuştu.

‘TÜM SEKTÖRLERİ AĞIRLAMAK İSTİYORUM’

Akbaş ve Yılmaz'a cevap veren Ali Bahar şunları söyledi: “Davut başkan için söylenenleri reddediyorum. Buradaki her başkan görevini en iyi şekilde yerine getirmiştir. Birimiz diğerimizin devamıdır. Toplantının temmuz ayında yapılıp yapılmaması tamamen yönetim kurulunun uhdesinde. İstediği kararı verebilir. Arkadaşımız kendi açısından haklı olabilir ama bir karar alınmış. Ben tüm sektörleri ağırlamak istiyorum.”

SENİN ADINA UTANDIM’

Bahar’ın konuşmasının ardından eski başkan Davut Çetin söz istedi. Çetin, “Ali Bey konuşmalarını hayretle izliyorum. Bir meclis üyesine komitesi hakkında böyle cevap verilemez. Ben senin adına utandım. Ben görev sürecim boyunca hiç kimseye böyle cevap vermedim. Sizi sevdiğim için söylüyorum, yapmayın. Bunu yapmayın, böyle kararlar almayın. Burada hep beraber çalışacaksak çalışalım. Çalışmayacaksak nasıl çalışılacağını hepinizden iyi bilirim. Bu odanın saygınlığını kaybettirirsiniz. Öyle İtalya gezisi filan sektöre fayda sağlamaz. Sektör temsilcileri kendi sektörleri ile ilgili gezilere gitsin” dedi. 

ESKİ BAŞKANA TEŞEKKÜR

Yurtdışı gezileriyle Antalya’ya kazanımlar sağladıklarını söyleyen Bahar, “Öncelikle sorunu nisanda çözdük. Başımızın üstünde yeriniz var, her zaman bekliyoruz. Yapmış olduğunuz telkinler için teşekkür ediyorum. Bizi uyarılacak yerde uyarırsanız seviniriz. Benim de anlatacak çok şeyim var ama makam anlatma makamı değil. Bir arkadaşım acaba incinir mi diye anlatmıyorum. Davut başkan sayesinde odaya katıldım, ondan çok şey öğrendim. Başkanım bırak öğrendiklerimizi farklı şekilde uygulama hürriyetine sahip olalım” diye konuştu.

Bazı meclis üyeleri de Davut Çetin’e, kendi döneminde de gezi ve komitelerle ilgili sorunlar yaşandığını söyleyerek tepki gösterdi.

MECLİS BAŞKANI’NDAN SERT İDDİALAR

Konuşmaların ardından Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, bir konuşma yaparak sert eleştirilerde bulundu. Öztürk, şunları söyledi: “Geçen hafta, basında şahsımla ilgili haberler çıktı. Bu kuruma olan saygımdan dolayı bugüne kadar sustum ama artık bardak taştı. Memleketin bunca sorunu arasında bu konu gündeme geldiği için sizlerden şimdiden özür dilerim. Uzun süredir, bir algı operasyonuyla karşı karşıyayım. Sistematik olarak itibar suikastına uğruyorum.

ALİ BAHAR İMZALI TEBLİGAT

Geçen hafta bir zarf içerisinde Odanın Hukuk biriminden gönderilen ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar imzalı bir yazı tebligat aldım. Her ortamda kurum kültürü ve benzeri süslü laflar söyleyenlerin aslında gerçek düşüncelerini yansıttığı bir yazıydı bu..

Yazıda kısaca, şahsımın katıldığı bazı etkinlik ve toplantılar örnek verilerek, ATSO’da ikili bir yapı oluşturmayı amaçladığım ileri sürülüyordu. Daha da ileri gidilerek, bu tür toplantılara katılmadan önce yönetime bilgi vermem isteniyordu.

Haddini aşan bu tebligat, sanırım 141 yıllık oda tarihinde bir ilktir. Diyorlar ki, Büyükşehir Belediyesi’nin gastronomi festivali basın toplantısına oda davet edilmedi, sen neden katıldın?

NELER OLUYOR?

Öncelikle niye ATSO Yönetim Kurulu Başkanı ve üyeleri davet edilmedi? Bu sorunun cevabı bende değil arkadaşlar. Büyükşehir Belediye başkanı ile ATSO yönetim kurulu başkanı bu konuları neden istişare etmiyor da, farklı algılar yaratılıyor. Sadece bu olaya büyükşehir belediye başkanının atso başkanını yok sayması açısından bakmamak lazım.

Mesela odanın kuruluş yıldönümüne Büyükşehir Belediye Başkanının davet edilmediğini ben Sayın Böcek’ten öğrendim. Burada kurumlar arasında istişare yolu yerine bu tür davranışlar tercih edilmemeli. Bu işlerin sorumlusu olarak bir başkası hedef gösterilmemeli. Festivalin açılış basın programına temsil olarak davet edildim. Katılmayı uygun buldum. Ayrıca ben Meclis Başkanının görev ve sorumluluğunu da en az Yönetim Kurulu Başkanı kadar gayet iyi biliyorum.

SORUMLULUK BİLİNCİ

Meclis Başkanı olarak bulunduğum ortamlarda odayı ne hukuki olarak ne de maddi olarak bağlayıcı herhangi bir karar, imza ya da başka bir şeyde bulunmadım, bulunmam da... Temsil olarak tören, açılış, özel günler gibi bu tür etkinliklere katılmam Odayı bu anlamda sıkıntıya sokan durumlar değildir. Şimdi bunun için seçilmiş Meclis Başkanı olarak izin mi almam gerekiyor? Sorarım sizlere. Ayrıca kaldı ki mevzuatta odaları protokolde meclis başkanı veya başkanın görevlendireceği meclis üyesi temsil eder hükmü bulunmaktadır. Sonrasında bana bu yetki seçim ile verilmiştir. Bu yazı, seçimde oy kullananların iradesini yok saymaktır. Ne hukuka, ne ahlaka, ne de etik değerlere uygun olmayan bu tebligat, kabul edilemez. Dahası şahsıma yapılan ihtar tarzındaki bu yazıyı TOBB’a da göndermişlerdir.

SORUN NEREDE?

Buna benzer bir başka husus da Altıntaş’la ilgili komite toplantısında yaşandı. Benim de komitesinde görev aldığım 30. grup meslek komitesi olarak Büyükşehir Belediyesi ile Altıntaş’taki inşaat sorunlarını konuşmayı amaçladık. Bizzat Yönetim Kurulu başkanına telefonla bilgi verdim ve Büyükşehir Belediyesi’nin yetkilileriyle acil bir toplantı yapmamız gerektiğini ilettim. Komite kararının Yönetime iletilmesi istenmiş ve sonrasında Yönetim Kurulu Üyesi benimle irtibata geçmiş ve bu toplantının ayrıntılarını görüşmüştür. Karar henüz bize ulaşmadığı söz konusu festivalin açılış toplantısında konuyu hızlandırmak adına Sayın Böcek'e açtım ve Ertesi güne bize belediyeden randevu verilmiştir. Bu süreçlerin hepsinden ilgili Yönetim Kurulu üyesinin haberi vardır. Komite üyelerinin sorunlarının çözümü noktasında gösterdiğim bu gayretin, ne gibi bir sakıncası olabilir?

İDDİALARIN DOĞRULUĞU ARAŞTIRILSIN

Geçmişte zaman zaman burada şahsıma yönelik sataşmak amacını güden konuşmalar oldu. Odayı hiç bağlamayan Asbaş’da Yönetim Kuruluna dahil olmam burada uzun uzun tartışıldı. O zaman da gereksiz polemiklere girmekten ve bu kurumu yıpratmaktan hep kaçındım. Hatta Asbaş’da hissemin olmadığı yalanı bile söylendi. Keşke, bu iddianın doğruluğunu araştırdıktan sonra konuşsalardı.

BU NASIL BİR HIRS?

Başka bir husus da aylar öncesi bir yönetim kurulu toplantısı öncesinde yaşandı. Yıllardır odada meclis başkanı, yönetim kurulu toplantılarına oy kullanmamak kaydıyla girerdi. Ancak aylar öncesi şahsıma yönetim kurulu gündemi ve davet yazısı gelmesine, özel kalemim tarafından katılacağım saatler öncesinden bildirilmesine rağmen toplantı kapısından geri çevrildim. Bu nasıl bir hırstır?

NELER YAŞANDI?

En son TOBB Genel Kurulu öncesi yönetim kurulu il ve ilçe odalarını ziyaret etmiştir. Doğaldır, edebilirler. Ancak ben hem meclis başkanı, hem de TOBB delegesi olarak hiç bu ziyaretlere davet edilmedim. Yönetim Kurulu’nun bazı bakanlara yapılan ziyaretlerine protokol olarak sizleri temsil eden meclis başkanı davet edilmemiştir arkadaşlar. Dikkatinizi belki çekmiştir, odanın sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlarda, şahsım yok sayılmakta, ismim de yönetim kurulu üyelerinden sonra yazılmaktadır. Meclis Başkanı seçildikten sonra benden önceki başkan Sayın Süleyman Özer’e benim adımın yer aldığı plaket yaptırılıp iş yerine gönderilmesini, Süleyman beyin beni aramasıyla öğrendim.

OPERASYON YAPILIYOR

Meclis Başkanı seçildiğim ilk günlerde Foto Muhabirleri Derneği’nin Ankara’daki ödül törenine dikkatinizi çekiyorum davet yazısına rağmen alınan yönetim kurulu kararı ile Ankara’ya gidemezsin denilmesi. Aslında bu bizlere yapılacakların daha ilk başlangıcıymış. Sonradan anladım. Yapılan bu algı operasyonlarından herkesin bilgisinin olmasını istiyorum. Bu kurumu birlikte yöneteceğiz diye söyleyip, uygulamada ayrımcılık yapıldığını sizin de bilmeye hakkınız var. Ben yine bundan sonra ATSO meclisine ve odanın kimliğine zarar getirecek davranışlarda bulunulmaması için elimden gelen her türlü çabayı göstereceğim.”

ALİ BAHAR’A SÖZ VERMEDİ

Konuşmasının ardından Öztürk meclis toplantısını sonlandırırken, söz almak için elini kaldıran Bahar’a söz vermedi. Bahar kapanış konuşmasının sonunda bir süre eli havada bekledi.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.