Antalya'nın vekili lince uğrayınca 'Adalet' parmağını salladı
Antalya'nın vekili lince uğrayınca 'Adalet' parmağını salladı
Kanser tedavisi gören ve ameliyat olmuş hastaların olduğu hastane servislerine sokak hayvanlarıyla ziyaret eden AK Parti Antalya Milletvekili Dr. Tuba Vural Çokal, sosyal medya üzerinden tepki alması üzerine kamuoyuna 5 gün sonra açıklama yaptı. Çokal, linç girişimine uğradığını belirterek konuyla ilgili hukuki süreç başlatacağını duyurdu.
Kanser tedavisi gören ve ameliyat olmuş hastaların olduğu hastane servislerine sokak hayvanlarıyla ziyaret eden AK Parti Antalya Milletvekili Dr. Tuba Vural Çokal, sosyal medya üzerinden tepki alması üzerine kamuoyuna 5 gün sonra açıklama yaptı. Çokal, linç girişimine uğradığını belirterek konuyla ilgili hukuki süreç başlatacağını duyurdu.
haberimizvar.net- İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen 'Sokak Hayvanlarını Eğitiyoruz, Hastalarımızı Tedavi Ediyoruz Projesi' kapsamında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Meme Cerrahisi Servisi’nde ameliyat olmuş hastaların yanına sokak hayvanlarıyla ziyaret eden AK Parti Antalya Milletvekili Dr. Tuba Vural Çokal, Türkiye genelinde tepkilerin odağı olmuştu. Sosyal medya hesabından 'Kamuoyuna duyuru' olarak paylaşım yapan Çokal, şu ifadeleri kullandı:
TEPKİSİNİ DİLE GETİRDİ
"Sosyal medya mecralarında ve bazı basın organlarında; 16 Mayıs 2025 tarihinde sosyal medya hesabımdan yapmış olduğum; özel eğitim ve sınavlardan başarılı bir şekilde geçen köpeklerin, günümüzde ilk kez Avrupa ve Amerika'daki uygulamalara benzer şekilde tedavi süreçlerine dahil olmasına yönelik paylaşımım üzerinden şahsıma yönelik yapılan ve eleştiri sınırlarını da aşan linç ve karalama kampanyası karşısında, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına bu açıklamayı yapmak zaruri hâle gelmiştir.
Ne bu projenin yürütücüsüyüm ne de organizasyon paydaşıyım. Buna rağmen, varlığı bilimsel etikle temellenmiş bir çalışmaya kısa süreli bir katılımım gerekçe gösterilerek, kamuoyuna çarpıtılmış ve maksatlı bir senaryo sunulmuştur. Bu durum yalnızca şahsımı değil; bu projeye emeğini, bilgisini ve yüreğini koymuş akademisyenleri, hekim meslektaşlarımı, ilgili kamu kurumlarını ve gönüllü hastaları da töhmet altında bırakmaktadır.
POLEMİK MALZEMESİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Ben bu projeye, bir hekim ve bir milletvekili olarak, davet üzerine katıldım. Orada bulunma nedenim; kamu yararına yürütülen yenilikçi bir çalışmaya tanıklık etmek ve bu emek sürecine manevi destek sunmaktır. Fakat ne gariptir ki, hakikati öğrenme zahmetine girmeden yorum yapan çevreler, böylesi bir bilimsel çalışmayı polemik malzemesine dönüştürmeyi tercih etmiştir. Söz konusu projede görev alan köpeklerin 'başıboş sokak hayvanı' olarak tanıtılması, bilinçli bir çarpıtmadır.
Bu hayvanlar ne rastgele seçilmiş ne de başıboş sokak köpekleridir. Tıpkı arama kurtarma, narkotik ya da diğer asayiş alanlarında görev yapan diğer hizmet hayvanları gibi, bu canlılar da sokak hayvanı geçmişleri olsa da özel eğitim süreçlerinden geçmiş, uzman veterinerler ve davranış bilimcileri tarafından aylar süren bir çalışmayla hazırlanmış, hijyen ve sağlık kontrolleri eksiksiz tamamlanmış, görev yeterliliği belgelenmiş hayvanlardır.
PROF. DR. DALGIN'IN PROJESİ
Projenin her aşaması ilgili devlet kurumları, üniversitelerin etik kurulları, enfeksiyon kontrol komiteleri ve bilim insanlarının eşgüdümünde yürütülmektedir. Hijyen ve güvenlik protokolleri ise hem iç hastalıkları uzmanı hem de veteriner hekim olan Prof. Dr. Duygu Dalgın tarafından uluslararası standartlara uygun biçimde hazırlanmış ve alanda birebir uygulanmıştır.Dahası, uygulama gönüllülük esasına dayanmaktadır ve hiçbir hasta bu süreçlere zorla dâhil edilmemiştir.
Bilgilendirilmiş onam süreciyle tüm hastalar, kendi özgür iradeleriyle katılım sağlamışlardır.Üzücü olan, bu projenin özünü ve bağlamını dahi anlamadan yapılan yorumların, toplumda hassas bir başlık olan “sokak hayvanları” üzerinden yeni bir kutuplaşma zemini yaratmasıdır. Oysa projede yer alan köpeklerin, sokakta başıboş gezen, kamu ve insan güvenliğini tehdit eden hayvanlarla hiçbir ilgisi yoktur. Buna rağmen, bilinçli bir şekilde bu iki farklı konu bir potada eritilmiş hem bilimsel çalışma hem de toplumsal duyarlılıklar istismar edilmiştir.
AKADEMİK ÇALIŞMA
Her şeyden önce insan ve hekim, sonra bir siyasetçi olarak konunun hassasiyetinin farkında ve bilincinde olan birisi olarak şunu özellikle ifade etmek isterim ki, konuyu ve arka planındaki büyük emeği merak edip, samimi olarak aslını öğrenmek isteyen herkes, bu proje kapsamında bir araya gelen birbirinden kıymetli bilim adamlarımız başta olmak üzere projenin paydaşlarından en doğru bilgiyi öğrenebilirler. Bu itibarla merak edenler için en doğru bilgi, sosyal medya menşeili yargılamalardan değil; doğrudan alanda çalışan bilim insanlarının belgelenmiş sunumlarından alınabilecektir.
Ülkemizde bu alanda yapılmış çok sayıda bilim adamının katıldığı akademik çalışma ve dünyada örnek teşkil eden uygulamalar ortadayken, bazı medya organlarının siyasî saiklerle karalama kampanyasına öncülük etmesi ibretliktir. Daha da kaygı verici olan ise, bazı akademisyen ve hekimlerin meslek etiğini bir kenara bırakıp, bu dezenformasyona ortak olmalarıdır. Bu, bilime değil, linç kültürüne hizmettir; hakikatin değil, algının yanında saf tutmaktır. Bu tablo onlar adına da hem düşündürücü hem de trajik biçimde üzücüdür.
HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATTI
Öte yandan, bu linç kampanyasında kullanılan dilin, şahsıma yönelik siyasî etiketlemelerle birleşerek yürütülmesi de dikkat çekicidir. Bir projeyi tartışmak yerine, projeye uzaktan tanıklık eden bir kişiyi siyasî kimliği üzerinden hedef almak; zayıf aklın ve temelsiz eleştirinin en yaygın sığınağıdır. Bilimi konuşmak yerine dedikodu üretmek isteyenlere söyleyecek fazla bir şey yok. Ama bilinsin ki, iftiranın karşısında susmak, hakikate haksızlık olur. Bu sebeple, şahsıma ve projede emeği geçen kişi ve kurumlara yönelik tüm asılsız ithamlarla ilgili olarak hukuki süreç başlatılmıştır. Kamuoyunu yanıltan, karalama maksatlı içerik üreten kişi ve kuruluşlara karşı gerekli suç duyuruları yapılmakta; her biri titizlikle takip edilmektedir.
Basın kuruluşlarını, bu süreçte sorumluluk duygusuyla hareket etmeye; belgeye dayalı, objektif ve kamu vicdanını esas alan bir habercilik anlayışını benimsemeye davet ediyorum."
İLGİLİ HABER İÇİN LİNKE TIKLAYIN
https://www.haberimizvar.net/antalyanin-doktor-vekilinin-yaptigina-bakin-61772-haberi
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.