Bu şehir bizim! Bu şehir Antalyaspor!

19.08.2019 - 13:29, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

Bu şehir bizim! Bu şehir Antalyaspor!

Sezona müthiş bir galibiyetle başladık. 1 ay önce fikstür çekilip, ilk hafta rakibimizin deplasmanda Göztepe olduğunu görünce hemen hemen hepimiz içimizden bir ‘pehhh!’ geçirdik. Ama bu takım böyle düşünenleri utandırdı. Ne yalan söyleyeyim ben de öyle düşünüyordum. Tabii ki ben de utandım. Ama mutlu utandım. İyi ki de utanmışım. Takım üzerine düşen görevi yaptı. Şimdi sıra bizde. Sıra ‘sıcak var’, ‘nem çok anacığım nem çok’ demeden Pazar günü saat 21.45’te stadı doldurmakta. O saatlerde biraz esiyor zaten. Günlük hayatımızda bizler bile yaptığımız düzgün bir işten sonra iyi hissederken, düşünün ki kırmızı-beyazlı futbolcularımız 30 bin kişinin takdirini aldığında nasıl aşka gelecekler. Özlediğimiz o Antalyaspor’a bir adım daha yaklaştıracaklar bizi…   UCU BİZEDE DOKUNUR Gelelim takımın bize ve Antalya şehrine olan katkılarına. Bu şehrin büyük çoğunluğu ekmeğini turizmden kazanıyor. Bu şehirde sektörümüz ne olursa olsun, yerli ve yabancı turistlerin yaptığı alışveriş ucundan da olsa bizi etkiliyor. Doktor olsan hastan turist olabilir. Muhasebeci olsan turistik dükkan muhasebesi tutabilirsin. Basın sektöründeysen en büyük ekmeğin turizm zaten. Apartman görevlisi olsan çalıştığın bina da turist olabilir. Böyle örnekler say say bitmez. E peki bu futbolcuları nasıl etkiliyor? Biz desteğimizi verip, takıma itici güç olduktan sonra futbolcular da bunun bilincine varıp daha güçlü oynayacaklardır. Güç başarıyı getirecektir. Başarı da talebi.   BIZ NEDEN BAŞARMAYALIM? Futbolla az çok ilgilenen bir insan, nasıl yurtdışına çıktığında bulunduğu yerin takımı biraz başarılıysa, meşhursa onun stadını görmek, maçını izlemek istiyorsa biz de bunu sağlayabiliriz. Böylece kulübümüzün de ekonomisine inanılmaz bir katkı olur. Misal Almanya’nın tarihi klübü St. Pauli’den örneklendirelim. Her maç stadları tamamen dolu. Çoğunluğu da turist. Ki bilen bilir St. Pauli yıllardır Almanya 2.Lig’de mücadele eder. Maç günleri ürün satışından aldıkları gelir, belki de bizim 1 yıllık Antalyaspor Store gelirine denk. Yaptıkları tribün görseliyle, takımlarına olan destekleriyle böyle bir turizm alanı oluşturmuşlar. Bu ‘başarısız’ denilebilecek bir kulübe örnekti. Başarılı olana ise verilecek en güzel örnek İspanyol Valencia kulübüdür. Emin olduğum bir bilgiyi sizlerle paylaşacağım. Valencia’nın maç günleri stadyumunda ağırladıkları misafirlerin ortalama yüzde 40’ı İspanyol değilmiş, tıpkı Barcelona Kulübü’nde olduğu gibi… Tur şirketleri farklı ülkelerden özellikle Asya’dan tur düzenliyorlarmış Valencia maçları için. Valencia’nın 2000’li yılların başında Şampiyonlar Ligi finalinden başka büyük bir başarısı olduğunu hatırlamıyorum. Ki bir kulüp tarihi için Şampiyonlar Ligi finali çok büyük bir başarıdır. Demek ki neymiş efendim? Turizm şehirleri futbol takımları için büyük şampiyonluklar, büyük transferler yapmak zorunda değilmiş. Biz şehrimizin takımına sahip çıkarsak emin olun o da bize sahip çıkar. Antalyaspor, Avrupa kupalarına katıldığında şehrimize gelecek Almanlar, İngilizler, Fransızlar belki bir gün bir alışverişte karşımıza çıkar ve bize de ekonomik katkısı olur.   Şimdi destek zamanı! Pazar akşamı hepimiz orada olmalıyız. Passolig illetini bahane etmeden, sıcak demeden, renk ayrımı gözetmeden. Mevlana’nın dediği gibi ‘Ne olursan ol! Yine gel.’ İster Fenerbahçeli, ister Galatasaraylı, istersen Ankaragücülü ol. Bu şehrin ekmeğini yiyorsan bu şehrin takımına en azından saygı duy!

Sezona müthiş bir galibiyetle başladık. 1 ay önce fikstür çekilip, ilk hafta rakibimizin deplasmanda Göztepe olduğunu görünce hemen hemen hepimiz içimizden bir ‘pehhh!’ geçirdik. Ama bu takım böyle düşünenleri utandırdı.

Ne yalan söyleyeyim ben de öyle düşünüyordum. Tabii ki ben de utandım. Ama mutlu utandım. İyi ki de utanmışım.

Takım üzerine düşen görevi yaptı. Şimdi sıra bizde. Sıra ‘sıcak var’, ‘nem çok anacığım nem çok’ demeden Pazar günü saat 21.45’te stadı doldurmakta. O saatlerde biraz esiyor zaten. Günlük hayatımızda bizler bile yaptığımız düzgün bir işten sonra iyi hissederken, düşünün ki kırmızı-beyazlı futbolcularımız 30 bin kişinin takdirini aldığında nasıl aşka gelecekler. Özlediğimiz o Antalyaspor’a bir adım daha yaklaştıracaklar bizi…

 

UCU BİZEDE DOKUNUR

Gelelim takımın bize ve Antalya şehrine olan katkılarına.

Bu şehrin büyük çoğunluğu ekmeğini turizmden kazanıyor.

Bu şehirde sektörümüz ne olursa olsun, yerli ve yabancı turistlerin yaptığı alışveriş ucundan da olsa bizi etkiliyor.

Doktor olsan hastan turist olabilir.

Muhasebeci olsan turistik dükkan muhasebesi tutabilirsin.

Basın sektöründeysen en büyük ekmeğin turizm zaten.

Apartman görevlisi olsan çalıştığın bina da turist olabilir. Böyle örnekler say say bitmez.

E peki bu futbolcuları nasıl etkiliyor?

Biz desteğimizi verip, takıma itici güç olduktan sonra futbolcular da bunun bilincine varıp daha güçlü oynayacaklardır. Güç başarıyı getirecektir. Başarı da talebi.

 

BIZ NEDEN BAŞARMAYALIM?

Futbolla az çok ilgilenen bir insan, nasıl yurtdışına çıktığında bulunduğu yerin takımı biraz başarılıysa, meşhursa onun stadını görmek, maçını izlemek istiyorsa biz de bunu sağlayabiliriz. Böylece kulübümüzün de ekonomisine inanılmaz bir katkı olur.

Misal Almanya’nın tarihi klübü St. Pauli’den örneklendirelim.

Her maç stadları tamamen dolu. Çoğunluğu da turist. Ki bilen bilir St. Pauli yıllardır Almanya 2.Lig’de mücadele eder. Maç günleri ürün satışından aldıkları gelir, belki de bizim 1 yıllık Antalyaspor Store gelirine denk.

Yaptıkları tribün görseliyle, takımlarına olan destekleriyle böyle bir turizm alanı oluşturmuşlar. Bu ‘başarısız’ denilebilecek bir kulübe örnekti.

Başarılı olana ise verilecek en güzel örnek İspanyol Valencia kulübüdür. Emin olduğum bir bilgiyi sizlerle paylaşacağım.

Valencia’nın maç günleri stadyumunda ağırladıkları misafirlerin ortalama yüzde 40’ı İspanyol değilmiş, tıpkı Barcelona Kulübü’nde olduğu gibi… Tur şirketleri farklı ülkelerden özellikle Asya’dan tur düzenliyorlarmış Valencia maçları için. Valencia’nın 2000’li yılların başında Şampiyonlar Ligi finalinden başka büyük bir başarısı olduğunu hatırlamıyorum. Ki bir kulüp tarihi için Şampiyonlar Ligi finali çok büyük bir başarıdır.

Demek ki neymiş efendim? Turizm şehirleri futbol takımları için büyük şampiyonluklar, büyük transferler yapmak zorunda değilmiş.

Biz şehrimizin takımına sahip çıkarsak emin olun o da bize sahip çıkar. Antalyaspor, Avrupa kupalarına katıldığında şehrimize gelecek Almanlar, İngilizler, Fransızlar belki bir gün bir alışverişte karşımıza çıkar ve bize de ekonomik katkısı olur.

 

Şimdi destek zamanı! Pazar akşamı hepimiz orada olmalıyız. Passolig illetini bahane etmeden, sıcak demeden, renk ayrımı gözetmeden. Mevlana’nın dediği gibi ‘Ne olursan ol! Yine gel.’ İster Fenerbahçeli, ister Galatasaraylı, istersen Ankaragücülü ol. Bu şehrin ekmeğini yiyorsan bu şehrin takımına en azından saygı duy!

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.