ÇGD 44 yaşında

GÜNDEM 24.02.2022 - 12:05, Güncelleme: 24.02.2022 - 12:05
 

ÇGD 44 yaşında

Çağdaş Gazeteciler Derneği, 44 yıl önce Ankara’da Rüzgârlı Sokak’ta kuruldu. Baskının zirve yaptığı dönemlerde, halkın yanında yer aldı. Başkanlığını yapmış gazeteciler, ÇGD’yi “Hep iktidara yamanmayanların merkezi oldu. Tek adama karşı mücadeleden kopmadı” diye anlattı.

haberimizvar.net-  “Birlik, dayanışma ve savaşım için ÇGD’de birleşelim. Artık biricik demokratik meslek örgütümüzü yaratmak için birleşmek zamanı gelmiştir. Basın emekçileri üzerine yönelen baskı ve sömürüyü teşhir etmeyi ve bunlarla mücadele etmeyi bir yurtseverlik görevi ve bir onur savaşımı bilen tüm arkadaşlarımızı göreve çağırıyoruz.”  Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin (ÇGD), 44 yıl önce yayımladığı ‘Kuruluş Bildirisi’nde bu ifadeler yer alıyordu. Ankara, Antalya, Bursa, Eskişehir, Antep, Malatya, Denizli, Zonguldak, Rize ve Erzurum’da şubeleri bulunan ÇGD, 23 Şubat 1978’de Başkent’in Bâb-ı Âli’si olarak bilinen gazeteci ve gazetelerin meskeni Rüzgârlı Sokak’ta kuruldu. ÇGD, hem halkın haber alma hakkı hem gazetecilerin haklarına sahip çıkmak hem de toplumun genel sorunlarına ses olmak için çalışmaya başladı.  ÇGD Yönetim Kurulu tarafından 44’üncü yıla ilişkin yapılan açıklamada, “Faşizmin en derin olduğu günlerde başkaldırıp örgütlü savaşım bayrağını açtığımız Çağdaş çatısı altında, zorlukları aşarak tecrübelerimiz, yeri doldurulmaz kayıplarımız bizlere hep yol gösterici oldu” denildi.  ÇGD’nin 1982-1989 ve 2005-2017 yılları arasında başkanlığını yapan Gazeteci Ahmet Abakay, “O zamanlar Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nin iktidardan yana olan bir anlayışı vardı. Rüzgarlı Sokak’ta çalışanları, solcuları, sosyalistleri üye yapmıyorlardı. Bu koşullarda Ankara’nın Bâb-ı Âli’si Rüzgârlı’da demokrat, çağdaş gazeteciler derneği kuruluyor” diyerek anlatmaya başladı.  VALLAHİ ÖDEYECEĞİZ  Abakay, şöyle devam etti: “Mithatpaşa’da derneğimizin yeri vardı kirasını ödeyemiyorduk. Mahmut Tali Öngören, yerin sahibine göndereceği mektubu gösterdi bana, özetle ‘Vallahi billahi kiramızı ödeyeceğiz’ yazıyordu. Ödeyemedik, boşalttık. Yerimiz yoktu, aidat makbuzlarını ve üye fişlerini çantamda taşırdım. Gazeteci Özden Akdağ ağabeyimizin bürosunu adres gösterdik. Daha sonra öğrendik ki, altı basın örgütünün daha genel merkezi onun ofisi gözüküyordu. Daha sonra Ziraatçılar Derneği’nin binasında yer verdiler hem lokalimiz hem derneğimiz oldu. Derneğimiz her şart ve koşulda, iktidardan bağımsız, iktidara yamanmayan, sol-sosyalist gazetecilerin toplanma merkezi oldu.”  Ahmet Abakay - 1982 -1989 ÇGD Genel Başkanı  “Sıkıntılı, parasız ama onurlu, başı dik gazetecilerin derneğiydi” diyen Abakay, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Uğur Mumcu’nun, Aziz Nesin’in görev aldığı bir dernek. ÇGD, 12 Eylül’den sonra büyük bir sıkıntı içine girdi. Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nde ve TRT’de çok sayıda üyemiz vardı. Bunlar çok büyük baskı altında kaldılar. TRT’de 101’ler diye bir liste hazırlandı, 101 kişi görevinden alındı.Gazetecilerin üzerinde iktidar baskısı hep vardı, şimdi de var.”  Derneğin 2003 ile 2005 yılları arasında başkanlığını yapan, BirGün yazarı L. Doğan Tılıç ise ÇGD’yi “Türkiye’de örgütlenme ve toplumsal mücadelenin en zor olduğu dönemde gazetecilere haklarına ve basın özgürlüğe dair riskleri alarak bir mücadele yürütürken bu ülkenin tüm sorunlarına ilgi duyan bir meslek örgütü olarak varlığını sürdürdü” diyerek anlattı.  SAFI HALKIN YANI  Tılıç, “ÇGD her zaman kendi sorunlarını toplumun genel sorunlarından koparmayan yaklaşımdaki gibi düşünen bir meslek örgütü oldu. Gazeteciliğin sorunlarını, Türkiye’nin genel mücadelesinden ayırmayan bir örgüt oldu. Onu bugüne kadar hep çağdaş ve genç tutan bu yaklaşım oldu. En ağır baskı döneminde hiçbir zaman iktidara, iktidarlara meyil etmedi” dedi.  L. Doğan Tılıç - BirGün Yazarı, 2003 -2005 ÇGD Genel Başkanı  ÇGD ile ülke tarihindeki önemli dönüş noktalarını beraber düşünmek gerektiğine dikkat çeken Tılıç, şöyle konuştu: “78, faşist saldırıların, yargısız infazların, hak ihlallerinin olduğu, bunun karşısında mücadelenin yükseldiği bir dönem. ÇGD de tüm bunları hisseden genç gazeteciler tarafından kuruldu. 1980’de ÇGD ise özgürlükler, anayasal düzen meselesi, tam da darbe sonrası Türkiye’nin boğulduğu, özgürlüksüz, yasasız kaldığı dönemde mücadele verdi. 82’de bir Anayasa ve basın özgürlüğü paneli yapılıyor, 3 bin kişi katılıyor. Bu demokrasi ve özgürlükler talebinin aslında sözcüsü, sesi olmasının göstergesi. 90’lara geldiğimizde Türkiye yine çatışma ortamında, özellikle Kürt sorunu çerçevesinde. ÇGD, yine mücadelelerin merkezinde. 100 kadar gazeteci devlet güvenlik mahkemelerine yürüdü. 90’lı yıllarda Hürriyet gibi gazeteler ‘Tam gaz Bağdat’ diye manşetler atıyordu. ÇGD, bu iklime karşı olarak Savaşa Hayır Platformu içinde yer aldı. Büyük Madenci Yürüyüşü’nün içerisindeydi. Yine 2000’ler… Türkiye’deki mesleki problemlerin mutlaka bir birlik ve dayanışma gerektirdiğini, bunun uluslararası hale gelmesi gerektiğini düşünen bir anlayıştaydı. 2010’lara gelindiğinde cezaevindeki gazeteciler meselesi son derece önemliydi. Bugün geldiğimiz noktada ÇGD tek adam rejimine, iktidara karşı kendisini toplumsal mücadeleden koparmadan bir yer tutuyor.”  Tarihimiz kılavuzumuz  ÇGD’nin mevcut başkanı Can Güleryüzlü, şu ifadeleri kullandı:  Can Güleryüzlü - ÇGD Genel Başkanı  “44 yıl önce faşizmin ayak seslerinin duyulduğu bir dönemde kuruldu, ÇGD. O dönem manifesto niteliğinde bir açıklamayla, kuruluşumuzu ifade ettik. Bu manifestoyla 44 yıl yürüdük. Tek adam rejiminin hukuksuzluğun otoriterliğin aynı yoğunlukta olduğu bir dönemden geçiyoruz. O dönem askeri bir rejim hâkimken bu dönemde sivil bir baskı kuruluyor. Bunu kurarken de gazetecileri hedef alıyor. Çünkü biliyor ki kamu adına faaliyet gösteren basın, toplumun gözü, sesi kulağıdır. Mesleğimizi, halkın haber alma hakkını savunuyoruz. 44 yılın yerini dolduramadığımız meslektaşlarımızın durduğu yerde, bize çok büyük bir sorumluluk düşünüyor. Geldiğimiz tarih, yaşadıklarımız ileriye dair de yolumuzun kılavuzu olacak.”
Çağdaş Gazeteciler Derneği, 44 yıl önce Ankara’da Rüzgârlı Sokak’ta kuruldu. Baskının zirve yaptığı dönemlerde, halkın yanında yer aldı. Başkanlığını yapmış gazeteciler, ÇGD’yi “Hep iktidara yamanmayanların merkezi oldu. Tek adama karşı mücadeleden kopmadı” diye anlattı.

haberimizvar.net-  “Birlik, dayanışma ve savaşım için ÇGD’de birleşelim. Artık biricik demokratik meslek örgütümüzü yaratmak için birleşmek zamanı gelmiştir. Basın emekçileri üzerine yönelen baskı ve sömürüyü teşhir etmeyi ve bunlarla mücadele etmeyi bir yurtseverlik görevi ve bir onur savaşımı bilen tüm arkadaşlarımızı göreve çağırıyoruz.”

 Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin (ÇGD), 44 yıl önce yayımladığı ‘Kuruluş Bildirisi’nde bu ifadeler yer alıyordu. Ankara, Antalya, Bursa, Eskişehir, Antep, Malatya, Denizli, Zonguldak, Rize ve Erzurum’da şubeleri bulunan ÇGD, 23 Şubat 1978’de Başkent’in Bâb-ı Âli’si olarak bilinen gazeteci ve gazetelerin meskeni Rüzgârlı Sokak’ta kuruldu. ÇGD, hem halkın haber alma hakkı hem gazetecilerin haklarına sahip çıkmak hem de toplumun genel sorunlarına ses olmak için çalışmaya başladı.

 ÇGD Yönetim Kurulu tarafından 44’üncü yıla ilişkin yapılan açıklamada, “Faşizmin en derin olduğu günlerde başkaldırıp örgütlü savaşım bayrağını açtığımız Çağdaş çatısı altında, zorlukları aşarak tecrübelerimiz, yeri doldurulmaz kayıplarımız bizlere hep yol gösterici oldu” denildi.

 ÇGD’nin 1982-1989 ve 2005-2017 yılları arasında başkanlığını yapan Gazeteci Ahmet Abakay, “O zamanlar Ankara Gazeteciler Cemiyeti’nin iktidardan yana olan bir anlayışı vardı. Rüzgarlı Sokak’ta çalışanları, solcuları, sosyalistleri üye yapmıyorlardı. Bu koşullarda Ankara’nın Bâb-ı Âli’si Rüzgârlı’da demokrat, çağdaş gazeteciler derneği kuruluyor” diyerek anlatmaya başladı.

 VALLAHİ ÖDEYECEĞİZ

 Abakay, şöyle devam etti: “Mithatpaşa’da derneğimizin yeri vardı kirasını ödeyemiyorduk. Mahmut Tali Öngören, yerin sahibine göndereceği mektubu gösterdi bana, özetle ‘Vallahi billahi kiramızı ödeyeceğiz’ yazıyordu. Ödeyemedik, boşalttık. Yerimiz yoktu, aidat makbuzlarını ve üye fişlerini çantamda taşırdım. Gazeteci Özden Akdağ ağabeyimizin bürosunu adres gösterdik. Daha sonra öğrendik ki, altı basın örgütünün daha genel merkezi onun ofisi gözüküyordu. Daha sonra Ziraatçılar Derneği’nin binasında yer verdiler hem lokalimiz hem derneğimiz oldu. Derneğimiz her şart ve koşulda, iktidardan bağımsız, iktidara yamanmayan, sol-sosyalist gazetecilerin toplanma merkezi oldu.”

 Ahmet Abakay - 1982 -1989 ÇGD Genel Başkanı

 “Sıkıntılı, parasız ama onurlu, başı dik gazetecilerin derneğiydi” diyen Abakay, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Uğur Mumcu’nun, Aziz Nesin’in görev aldığı bir dernek. ÇGD, 12 Eylül’den sonra büyük bir sıkıntı içine girdi. Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nde ve TRT’de çok sayıda üyemiz vardı. Bunlar çok büyük baskı altında kaldılar. TRT’de 101’ler diye bir liste hazırlandı, 101 kişi görevinden alındı.Gazetecilerin üzerinde iktidar baskısı hep vardı, şimdi de var.”

 Derneğin 2003 ile 2005 yılları arasında başkanlığını yapan, BirGün yazarı L. Doğan Tılıç ise ÇGD’yi “Türkiye’de örgütlenme ve toplumsal mücadelenin en zor olduğu dönemde gazetecilere haklarına ve basın özgürlüğe dair riskleri alarak bir mücadele yürütürken bu ülkenin tüm sorunlarına ilgi duyan bir meslek örgütü olarak varlığını sürdürdü” diyerek anlattı.

 SAFI HALKIN YANI

 Tılıç, “ÇGD her zaman kendi sorunlarını toplumun genel sorunlarından koparmayan yaklaşımdaki gibi düşünen bir meslek örgütü oldu. Gazeteciliğin sorunlarını, Türkiye’nin genel mücadelesinden ayırmayan bir örgüt oldu. Onu bugüne kadar hep çağdaş ve genç tutan bu yaklaşım oldu. En ağır baskı döneminde hiçbir zaman iktidara, iktidarlara meyil etmedi” dedi.

 L. Doğan Tılıç - BirGün Yazarı, 2003 -2005

ÇGD Genel Başkanı

 ÇGD ile ülke tarihindeki önemli dönüş noktalarını beraber düşünmek gerektiğine dikkat çeken Tılıç, şöyle konuştu: “78, faşist saldırıların, yargısız infazların, hak ihlallerinin olduğu, bunun karşısında mücadelenin yükseldiği bir dönem. ÇGD de tüm bunları hisseden genç gazeteciler tarafından kuruldu. 1980’de ÇGD ise özgürlükler, anayasal düzen meselesi, tam da darbe sonrası Türkiye’nin boğulduğu, özgürlüksüz, yasasız kaldığı dönemde mücadele verdi. 82’de bir Anayasa ve basın özgürlüğü paneli yapılıyor, 3 bin kişi katılıyor. Bu demokrasi ve özgürlükler talebinin aslında sözcüsü, sesi olmasının göstergesi. 90’lara geldiğimizde Türkiye yine çatışma ortamında, özellikle Kürt sorunu çerçevesinde. ÇGD, yine mücadelelerin merkezinde. 100 kadar gazeteci devlet güvenlik mahkemelerine yürüdü. 90’lı yıllarda Hürriyet gibi gazeteler ‘Tam gaz Bağdat’ diye manşetler atıyordu. ÇGD, bu iklime karşı olarak Savaşa Hayır Platformu içinde yer aldı. Büyük Madenci Yürüyüşü’nün içerisindeydi. Yine 2000’ler… Türkiye’deki mesleki problemlerin mutlaka bir birlik ve dayanışma gerektirdiğini, bunun uluslararası hale gelmesi gerektiğini düşünen bir anlayıştaydı. 2010’lara gelindiğinde cezaevindeki gazeteciler meselesi son derece önemliydi. Bugün geldiğimiz noktada ÇGD tek adam rejimine, iktidara karşı kendisini toplumsal mücadeleden koparmadan bir yer tutuyor.”

 Tarihimiz kılavuzumuz

 ÇGD’nin mevcut başkanı Can Güleryüzlü, şu ifadeleri kullandı:

 Can Güleryüzlü - ÇGD Genel Başkanı

 “44 yıl önce faşizmin ayak seslerinin duyulduğu bir dönemde kuruldu, ÇGD. O dönem manifesto niteliğinde bir açıklamayla, kuruluşumuzu ifade ettik. Bu manifestoyla 44 yıl yürüdük. Tek adam rejiminin hukuksuzluğun otoriterliğin aynı yoğunlukta olduğu bir dönemden geçiyoruz. O dönem askeri bir rejim hâkimken bu dönemde sivil bir baskı kuruluyor. Bunu kurarken de gazetecileri hedef alıyor. Çünkü biliyor ki kamu adına faaliyet gösteren basın, toplumun gözü, sesi kulağıdır. Mesleğimizi, halkın haber alma hakkını savunuyoruz. 44 yılın yerini dolduramadığımız meslektaşlarımızın durduğu yerde, bize çok büyük bir sorumluluk düşünüyor. Geldiğimiz tarih, yaşadıklarımız ileriye dair de yolumuzun kılavuzu olacak.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.