CHP’de bayrak asanlar kazandı

14.02.2020 - 14:43, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:04
 

CHP’de bayrak asanlar kazandı

CHP Antalya İl Örgütü’nde kongre süreci tamamlandı. Kim ne derse desin, diğer partilerle karşılaştırılınca demokrasinin hakim olduğu kongre sürecinde, adaylar parti içi mücadelesini verdi. Her seçimin olduğu gibi kazananlar da oldu, kaybedenler de… CHP’nin hamurunda tarafsızlık ilkesi yoktur. Bu ilke doğrultusunda parti içinde herkesin desteklediği bir aday oldu. Ancak Ahmet Kumbul döneminin artı ve eksilerini değerlendirenler yeniden aynı isim üzerinden yürümek istedi. Tercihleri değişimden yana olan partinin dinamikleri bu anlamda harekete geçti. Kongrenin ardından aslına bakarsanız CHP’nin bayrak asanları kongreyi kazanan taraf oldu. Bu cümlem birileri için CHP’lidir, diğerleri değildir diye anlaşılmamalı! Toplumda ötekileştirmeye karşı mücadele eden CHP’nin içinde siyaset yapanların kendi içinde birbirini ötekileştirmeyeceğini, hatta kimin CHP’li, kimin CHP’li olmadığı hakkında yorum yapmayacak kadar devrimcilik, laiklik, devletçilik, milliyetçilik, halkçılık ve cumhuriyetçilik ilkeleriyle hareket ettiğine inanırım. Ancak kaybedenlerin şapkalarını önüne koyarak düşünmelerinin zamanı geldi demekten de kendimi alamıyorum. İsimleri ne olursa olsun adının önünde CHP yazan tüm milletvekilleri, belediye başkanları, meclis üyeleri ile il ve ilçe parti yöneticilerinin AKP’nin toplumda ‘normalleştirme’ süreçlerine dahil olma çabalarının il kongresinde önemli bir handikap olarak kabul edildiğini bilmeleri gerektiği kanaatindeyim. Özellikle kongre sürecinde yazılarımda uyarılarımı eleştiri olarak kabul edenlere hatırlatmak isterim ki; CHP’nin Kepez İlçe Kongresi’nde mevcut ilçe başkanı ve adayı olan Servet Yıldız’ın AESOB Başkanı, Akdeniz Belediyeler Birliği Danışmanı, AKP eski Meclis Üyesi Adlıhan Dere ile liste hazırlamasının ‘normal’ kabul edilmemesi gerektiğini altını çizmiştim. O dönem bu uyarıları anlamamakta ısrar edenler ilk olarak cevaplarını Kepez İlçe Kongresi’nde almıştı. Bildiğiniz gibi kongreden Önder Kurnaz başkan olarak çıkmıştı. Bayrak asanların, yani tabanın tepkisini Kepez kongresinde görmeyenler ısrarlarını il kongresinde de sürdürdü. Hatta daha da ileriye giderek partinin geleneklerine uymayan hal ve hareketlerle kılıç-kalkanlarla adeta il örgütünü ikiye bölmeye çalıştılar. CHP’liler ne kadar kendi içinde kavga ederse etsin yol aldıkları dava tek olduğundan, yarın birlikte omuz omuza mücadele sürdüreceklerin bildiklerinden, kongrede sandıklar açıldığında en güzel yanıtı vermiş oldular. Öte yandan, yeni seçilen il başkanı Nusret Bayar ve yeni yönetimine başarı dileklerimi iletirken, söylenecek tek sözüm var: Ahmet Kumbul ve yönetimini de dün il başkanı yaptıran yine bayrak asanlardı. CHP’nin parti tabanı partinin ilkeleriyle hareket edenleri nasıl omuzlarında taşıyorsa, son kongrede görüldüğü gibi ilkelerinden uzaklaşanları da sırtından indirmesini biliyor. Bayar ve yönetiminin bu hassasiyetler çerçevesinde partisinin değerlerine, haklarına sahip çıkarak hareket etmesi olmazsa olmazları içinde yer almalıdır. Çünkü merdivenleri çıkarken selam verdiklerimize, inerken de selam vereceğimizi unutmamalıyız! Öte yandan, devir teslim töreninde gerek eski il başkanı Ahmet Kumbul’un, gerekse yeni il başkanı Nusret Bayar’ın parti içinde birlik ve bütünlüğün altını çizerek konuşma yapması her şeyin güzel olacağını mesajını verdi. Bu bağlamda CHP’de kongre sürecinin ‘en’leri şöyle oldu: En kazananı: Nusret Bayar En başarılısı: Ümit Uysal En kaybedeni: Ahmet Kumbul En sessizi: Muhittin Böcek En konuşmayanı: Çetin Osman Budak En konuşanı: Aydın Özer En durduğu yerde duranı: Rafet Zeybek En çalışanı: Hasan Şahin En arada kalanı: Onur Duruk En dengelisi: Turgay Genç En vefalısı: Mehmet Tosun En mutlusu: Garip Erdoğan En hatalısı: Semih Esen En çıkış yapanı: Önder Kurnaz En sürprizi: Mustafa Akaydın En temkinlisi: Şükrü Sözen En akıllısı: Cavit Arı En sıkıntılısı: Hüsnü Şahin En şaşkını: Ömer Melli En dik başlısı: Mithat Aras En bedel ödeyeni: Orhan Budak En ter akıtanı: Canan Keleş En koşturanı: Recep Mutaf  En fanatiği: İbrahim Demir En gizli kahramanları: Utku Nar- Anıl Taş- Murat Muratlı En ter akıtanı: Hüseyin Yıldız En değişimcisi: Niyazi Nefi Kara          

CHP Antalya İl Örgütü’nde kongre süreci tamamlandı. Kim ne derse desin, diğer partilerle karşılaştırılınca demokrasinin hakim olduğu kongre sürecinde, adaylar parti içi mücadelesini verdi.

Her seçimin olduğu gibi kazananlar da oldu, kaybedenler de…

CHP’nin hamurunda tarafsızlık ilkesi yoktur. Bu ilke doğrultusunda parti içinde herkesin desteklediği bir aday oldu. Ancak Ahmet Kumbul döneminin artı ve eksilerini değerlendirenler yeniden aynı isim üzerinden yürümek istedi. Tercihleri değişimden yana olan partinin dinamikleri bu anlamda harekete geçti. Kongrenin ardından aslına bakarsanız CHP’nin bayrak asanları kongreyi kazanan taraf oldu. Bu cümlem birileri için CHP’lidir, diğerleri değildir diye anlaşılmamalı!

Toplumda ötekileştirmeye karşı mücadele eden CHP’nin içinde siyaset yapanların kendi içinde birbirini ötekileştirmeyeceğini, hatta kimin CHP’li, kimin CHP’li olmadığı hakkında yorum yapmayacak kadar devrimcilik, laiklik, devletçilik, milliyetçilik, halkçılık ve cumhuriyetçilik ilkeleriyle hareket ettiğine inanırım.
Ancak kaybedenlerin şapkalarını önüne koyarak düşünmelerinin zamanı geldi demekten de kendimi alamıyorum. İsimleri ne olursa olsun adının önünde CHP yazan tüm milletvekilleri, belediye başkanları, meclis üyeleri ile il ve ilçe parti yöneticilerinin AKP’nin toplumda ‘normalleştirme’ süreçlerine dahil olma çabalarının il kongresinde önemli bir handikap olarak kabul edildiğini bilmeleri gerektiği kanaatindeyim.

Özellikle kongre sürecinde yazılarımda uyarılarımı eleştiri olarak kabul edenlere hatırlatmak isterim ki; CHP’nin Kepez İlçe Kongresi’nde mevcut ilçe başkanı ve adayı olan Servet Yıldız’ın AESOB Başkanı, Akdeniz Belediyeler Birliği Danışmanı, AKP eski Meclis Üyesi Adlıhan Dere ile liste hazırlamasının ‘normal’ kabul edilmemesi gerektiğini altını çizmiştim. O dönem bu uyarıları anlamamakta ısrar edenler ilk olarak cevaplarını Kepez İlçe Kongresi’nde almıştı. Bildiğiniz gibi kongreden Önder Kurnaz başkan olarak çıkmıştı.

Bayrak asanların, yani tabanın tepkisini Kepez kongresinde görmeyenler ısrarlarını il kongresinde de sürdürdü. Hatta daha da ileriye giderek partinin geleneklerine uymayan hal ve hareketlerle kılıç-kalkanlarla adeta il örgütünü ikiye bölmeye çalıştılar. CHP’liler ne kadar kendi içinde kavga ederse etsin yol aldıkları dava tek olduğundan, yarın birlikte omuz omuza mücadele sürdüreceklerin bildiklerinden, kongrede sandıklar açıldığında en güzel yanıtı vermiş oldular.

Öte yandan, yeni seçilen il başkanı Nusret Bayar ve yeni yönetimine başarı dileklerimi iletirken, söylenecek tek sözüm var: Ahmet Kumbul ve yönetimini de dün il başkanı yaptıran yine bayrak asanlardı. CHP’nin parti tabanı partinin ilkeleriyle hareket edenleri nasıl omuzlarında taşıyorsa, son kongrede görüldüğü gibi ilkelerinden uzaklaşanları da sırtından indirmesini biliyor. Bayar ve yönetiminin bu hassasiyetler çerçevesinde partisinin değerlerine, haklarına sahip çıkarak hareket etmesi olmazsa olmazları içinde yer almalıdır. Çünkü merdivenleri çıkarken selam verdiklerimize, inerken de selam vereceğimizi unutmamalıyız!

Öte yandan, devir teslim töreninde gerek eski il başkanı Ahmet Kumbul’un, gerekse yeni il başkanı Nusret Bayar’ın parti içinde birlik ve bütünlüğün altını çizerek konuşma yapması her şeyin güzel olacağını mesajını verdi.

Bu bağlamda CHP’de kongre sürecinin ‘en’leri şöyle oldu:

En kazananı: Nusret Bayar

En başarılısı: Ümit Uysal

En kaybedeni: Ahmet Kumbul

En sessizi: Muhittin Böcek

En konuşmayanı: Çetin Osman Budak

En konuşanı: Aydın Özer

En durduğu yerde duranı: Rafet Zeybek

En çalışanı: Hasan Şahin

En arada kalanı: Onur Duruk

En dengelisi: Turgay Genç

En vefalısı: Mehmet Tosun

En mutlusu: Garip Erdoğan

En hatalısı: Semih Esen

En çıkış yapanı: Önder Kurnaz

En sürprizi: Mustafa Akaydın

En temkinlisi: Şükrü Sözen

En akıllısı: Cavit Arı

En sıkıntılısı: Hüsnü Şahin

En şaşkını: Ömer Melli

En dik başlısı: Mithat Aras

En bedel ödeyeni: Orhan Budak

En ter akıtanı: Canan Keleş

En koşturanı: Recep Mutaf 

En fanatiği: İbrahim Demir

En gizli kahramanları: Utku Nar- Anıl Taş- Murat Muratlı

En ter akıtanı: Hüseyin Yıldız

En değişimcisi: Niyazi Nefi Kara

 

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.