Dünyada Korona, Antalya’da Tuba

12.03.2020 - 15:30, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:05
 

Dünyada Korona, Antalya’da Tuba

Dünya öldürücü Korona virüsüne kilitlendi. Virüsün Türkiye’ye de sıçradığının açıklanmasıyla birlikte Korona’yla uyuyup Korona’yla uyanır olduk. Sağlık Bakanlığı’nın kolonyayı önermesi üzerine Antalya’da marketlerde, bakkallarda kolonya kalmadı. Türkiye genelinde de muhtemelen öyledir. Virüs korkusu her eve düştü, herkesin birinci gündemi haline geldi. Devlet gerekli önlemleri aldığını duyuruyor, fakat umarım bunun doğruluğunu acı bir şekilde test etmeyiz. Özellikle gıda maddelerindeki Korona fırsatçılığı da cabası. Eğer Korona salgın haline gelirse fiyatlar daha da artacak, piyasadaki ürünlerde ciddi bir kriz yaşanacaktır. İnsanlar şimdiden gıda depolamaya, dolaplarını doldurmaya başladı. Turizme ve dolayısıyla ekonomiye vuracağı darbeyi de bütün boyutlarıyla kestirebilmek mümkün değil. Uluslararası ticaretin durma noktasına gelmesi de ayrı bir parantez. Özetle, çok zor ve sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz.   ‘Çok al’mak için mi AKP’ye gitti?   Türkiye ve dünya Korona’ya kilitlenmişken, Antalya merkezli bir siyasi atraksiyon da birkaç gündür tartışma konusu. İYİ Parti oylarıyla milletvekili seçilen ve partiyi dizayn etmek için mesai harcayan Tuba Vural Çokal’ın AKP’ye geçmesi Antalya’yı da aşarak ülke siyasetinin gündemine yerleşti. Ülke genelinde başta İYİ Partililer olmak üzere, siyasetle uğraşan, politik gündemi takip eden herkes bu transferi bir şekilde konuşuyor. Hızlı bir İYİ Partili olan ve AKP’ye karşı sert sözlerle muhalefet eden Çokal’ın bu son dakika atraksiyonu gerçekten de merak etmeye değer. Tabii Çokal türünün ilk ve tek örneği değil. Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu gibi, geçmişte AKP’ye sallamış daha popüler ve etkili tipler de daha sonra Erdoğan’ın prensi haline geldi. Bu isimler başından beri AKP’nin içinde yer almış isimleri bile gölgede bırakarak partinin en kilit aktörleri olup çıktılar. Çokal’ı da böyle bir gelecek bekliyor mu? Mümkün… Çünkü anladığımız kadarıyla ‘çok al’mak için AKP’ye geçmiş durumda.   Nihat Kavşut’un ‘kripto’ uyarıları   Aslında İYİ Partilileri en baştan beri Çokal konusunda uyaran, ‘kripto’ olduğunu söyleyen isimler de vardı. Bunların en kararlısı ise il yöneticisi Nihat Kavşut… Zaman içinde Tuba Vural Çokal’ın karşısına geçen birçok isim o günlerde Kavşut’un bu itirazlarını duymazlıktan geliyordu. Çünkü Çokal, Meral Akşener’e çok yakın bir ismin etrafında yer alan ekibin en etkili ismi gibi algılanıyordu. Zaman içinde hem Çokal’ın, hem de siyasetteki ağabeyinin zannedildiği kadar etkili olmadıkları anlaşıldı. Teşkilatlara yaptıkları müdahalelerden dolayı da sesler yükselmeye başladı. İYİ Parti’nin ana gövdesi Çokal’ın karşısına geçti. Çokal’ın yanına alarak dolaştırdığı iki isim kalmıştı. Kepez ve Muratpaşa ilçe başkanları. Onlar da görevden alınınca Tuba Vural Çokal için İYİ Parti denizi bitmiş oldu. Geçmişte Akşener istifa etmesin diye makam aracının kaputuna yattığı iddia edilen Çokal önce istifa etti, ardından da apar topar AKP’ye geçti.   Seçmen milletvekilinin figüranı değil   Bu, ülke siyasetinin en utanç verici, en rahatsız edici olgularından biri… Bir partiden seçilip başka bir partiye transfer olanlara duyulan tepkiye karşılık olarak, “Siyasi tercihi böyle, niye itiraz ediyorsunuz?” diye gerekçe üretmeye çalışanlar oluyor. Memleketin en büyük yalanı, en büyük demagojisi… Çünkü söz konusu kişi ‘milletin vekili’… Yani asıl olan millet… Hiç kimse sadece kendinin ya da akrabalarının oyuyla milletvekili olmuyor. Bir partinin çizgisini destekleyen, söylemlerine ve vaatlerine güvenen kesimin oylarıyla, onları temsil etmek üzere meclise gidiyor. Bu durumda şunu sormamız gerekiyor: Tuba Vural Çokal AKP’de kimin oylarını temsil ediyor? İYİ Parti seçmenin mi? ‘Siyaset yapma hakkı’ her şeyden yalıtılmış bir hak değil. Siyaset yapma hakkı için ortada öncelikle bir ‘siyaset’, bir ‘siyasi düşünce’, bir ‘siyaset felsefesi’, toplumsal bir dert, bir kaygı olması gerekiyor. Tuba Vural Çokal, nasıl bir dertle siyaset yapıyor? Kimi temsil etmek, sözcülüğünü yapmak için aday oldu? Kimlerin güvenini ve oylarını aldı? AKP’lilerin mi? Seçmen, birilerini meclise taşıma figüranı değildir. Kendi sözünün söylenmesi için kişileri temsilci olarak meclise gönderir. Nokta…  

Dünya öldürücü Korona virüsüne kilitlendi. Virüsün Türkiye’ye de sıçradığının açıklanmasıyla birlikte Korona’yla uyuyup Korona’yla uyanır olduk. Sağlık Bakanlığı’nın kolonyayı önermesi üzerine Antalya’da marketlerde, bakkallarda kolonya kalmadı. Türkiye genelinde de muhtemelen öyledir. Virüs korkusu her eve düştü, herkesin birinci gündemi haline geldi. Devlet gerekli önlemleri aldığını duyuruyor, fakat umarım bunun doğruluğunu acı bir şekilde test etmeyiz. Özellikle gıda maddelerindeki Korona fırsatçılığı da cabası. Eğer Korona salgın haline gelirse fiyatlar daha da artacak, piyasadaki ürünlerde ciddi bir kriz yaşanacaktır. İnsanlar şimdiden gıda depolamaya, dolaplarını doldurmaya başladı. Turizme ve dolayısıyla ekonomiye vuracağı darbeyi de bütün boyutlarıyla kestirebilmek mümkün değil. Uluslararası ticaretin durma noktasına gelmesi de ayrı bir parantez. Özetle, çok zor ve sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz.

 

‘Çok al’mak için mi AKP’ye gitti?

 

Türkiye ve dünya Korona’ya kilitlenmişken, Antalya merkezli bir siyasi atraksiyon da birkaç gündür tartışma konusu. İYİ Parti oylarıyla milletvekili seçilen ve partiyi dizayn etmek için mesai harcayan Tuba Vural Çokal’ın AKP’ye geçmesi Antalya’yı da aşarak ülke siyasetinin gündemine yerleşti. Ülke genelinde başta İYİ Partililer olmak üzere, siyasetle uğraşan, politik gündemi takip eden herkes bu transferi bir şekilde konuşuyor. Hızlı bir İYİ Partili olan ve AKP’ye karşı sert sözlerle muhalefet eden Çokal’ın bu son dakika atraksiyonu gerçekten de merak etmeye değer. Tabii Çokal türünün ilk ve tek örneği değil. Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu gibi, geçmişte AKP’ye sallamış daha popüler ve etkili tipler de daha sonra Erdoğan’ın prensi haline geldi. Bu isimler başından beri AKP’nin içinde yer almış isimleri bile gölgede bırakarak partinin en kilit aktörleri olup çıktılar. Çokal’ı da böyle bir gelecek bekliyor mu? Mümkün… Çünkü anladığımız kadarıyla ‘çok al’mak için AKP’ye geçmiş durumda.

 

Nihat Kavşut’un ‘kripto’ uyarıları

 

Aslında İYİ Partilileri en baştan beri Çokal konusunda uyaran, ‘kripto’ olduğunu söyleyen isimler de vardı. Bunların en kararlısı ise il yöneticisi Nihat Kavşut… Zaman içinde Tuba Vural Çokal’ın karşısına geçen birçok isim o günlerde Kavşut’un bu itirazlarını duymazlıktan geliyordu. Çünkü Çokal, Meral Akşener’e çok yakın bir ismin etrafında yer alan ekibin en etkili ismi gibi algılanıyordu. Zaman içinde hem Çokal’ın, hem de siyasetteki ağabeyinin zannedildiği kadar etkili olmadıkları anlaşıldı. Teşkilatlara yaptıkları müdahalelerden dolayı da sesler yükselmeye başladı. İYİ Parti’nin ana gövdesi Çokal’ın karşısına geçti. Çokal’ın yanına alarak dolaştırdığı iki isim kalmıştı. Kepez ve Muratpaşa ilçe başkanları. Onlar da görevden alınınca Tuba Vural Çokal için İYİ Parti denizi bitmiş oldu. Geçmişte Akşener istifa etmesin diye makam aracının kaputuna yattığı iddia edilen Çokal önce istifa etti, ardından da apar topar AKP’ye geçti.

 

Seçmen milletvekilinin figüranı değil

 

Bu, ülke siyasetinin en utanç verici, en rahatsız edici olgularından biri… Bir partiden seçilip başka bir partiye transfer olanlara duyulan tepkiye karşılık olarak, “Siyasi tercihi böyle, niye itiraz ediyorsunuz?” diye gerekçe üretmeye çalışanlar oluyor. Memleketin en büyük yalanı, en büyük demagojisi… Çünkü söz konusu kişi ‘milletin vekili’… Yani asıl olan millet… Hiç kimse sadece kendinin ya da akrabalarının oyuyla milletvekili olmuyor. Bir partinin çizgisini destekleyen, söylemlerine ve vaatlerine güvenen kesimin oylarıyla, onları temsil etmek üzere meclise gidiyor. Bu durumda şunu sormamız gerekiyor: Tuba Vural Çokal AKP’de kimin oylarını temsil ediyor? İYİ Parti seçmenin mi? ‘Siyaset yapma hakkı’ her şeyden yalıtılmış bir hak değil. Siyaset yapma hakkı için ortada öncelikle bir ‘siyaset’, bir ‘siyasi düşünce’, bir ‘siyaset felsefesi’, toplumsal bir dert, bir kaygı olması gerekiyor. Tuba Vural Çokal, nasıl bir dertle siyaset yapıyor? Kimi temsil etmek, sözcülüğünü yapmak için aday oldu? Kimlerin güvenini ve oylarını aldı? AKP’lilerin mi? Seçmen, birilerini meclise taşıma figüranı değildir. Kendi sözünün söylenmesi için kişileri temsilci olarak meclise gönderir. Nokta…

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.