Kişinin Kendisine ve Çevresine Yabancılaşması

YAŞAM 28.11.2020 - 15:22, Güncelleme: 07.12.2020 - 14:06
 

Kişinin Kendisine ve Çevresine Yabancılaşması

Derealizasyon nedir? Derealizasyon kişinin çevresini gerçek dışı veya bir şekilde değişik ve garipleşmiş gibi duyumsadığı bir algı bozukluğudur. Kendi hayatını gerçek değilmiş gibi düşünebilir hasta. Elleri ya da vücudundaki herhangi bir organı kendinin değilmiş gibi gelebilir. Yaşadığı hayatta sadece bir rol model olduğunu hissedebilir. Genel olarak hasta hissettiği şeyleri betimlemekte zorlanır. Aslında tüm bunların sadece kendi düşünceleri olduğunun farkındadır. Yani gerçeklik algısında ve realist anlayışta bir bozukluk yoktur. Ancak sürekli olarak sorulan “ben kimim, burada ne işim var, neden bu dünyadayım” vs. sorular hastanın duygu durumunu iyice bozduğundan dengeli ve sakin bir hayat sürmesini zorlaştırır. Derealizasyona bir hastalık demektense semptomlar topluluğu demek daha doğru bir tanı olacaktır. Derealizasyon ayrıca şizofreni, disosiyatif bozukluklar, anksiyete bozuklukları (özellikle posttravmatik stres bozukluğu), sınırda kişilik bozukluğu, depresyon ve organik ruhsal bozukluklar gibi geniş yelpazedeki bozukluklarda da görülen bir belirtidir. Kokain ve diğer uyarıcılarla, alkol ya da sedatif hipnotiklerin yoksunluğunda ortaya çıkabilir. Depersonalizasyon nedir? Derealizasyonun daha da ilerlemiş ve kronikleşmiş halidir. Yaşanan olgularda ani ve geçici olarak bireysel gerçeklik duygusunda değişimler olur. Kişi kendi ruhsal süreçlerinden ya da bedeninden ayrılma haline girer ve bunları dışarıdan üçüncü bir kişi gibi izlemeye başlar. Depersonalize olan kişide duygusal tepkiler yitirilir. Kişi hiçbir şey hissedemez, hiçbir şeyden zevk alamaz ve o dönemde, sevdiği kişilere karşı da duygusuzdur. Sevdiği kişileri, aile üyelerini ya da geçmişteki hoş anılarını gözünde canlandıramaz. Buna karşılık, hiçbir şey hissetmeme ve hiçbir şeyle ilgilenmeme durumundan ötürü anksiyete yaşanır. Nasıl tedavi edilir? Depersonalizasyon duygusu genellikle geçici ve kendiliğinden ortadan kalkar. Kalıcı ve tekrarlayıcı olduğunda ise, hasta zihnini meşgul tutarak ya da diğer düşüncelere odaklanarak depersonalizasyon duygusunu baskılayabilirler. Hastalığın tedavi aşamasında ortaya çıktığı dönemden çok, çocukluk dönemine odaklanmak gerekir. Bu dönemde ise emosyonel istismar ve ihmal hastayı sonraki dönemde karşılaşılan ruhsal travmalara yatkın hale getirebilecek türden olabilir. Hastaların bir çoğunda psikoterapiler (örn. psikodinamik psikoterapi, bilişsel davranışçı terapi, hipnoz) etkili olmaktadır. Bilişsel teknikler yoluyla ‘var olmanın gerçek olmadığı’ obsesif düşünce davranışı engellenir. Davranışçı tekniklerde ise hastayı depersonalizasyon hissinden uzaklaştırıp, işlere yönelmesini sağlayabilmektir. Epersonalizasyon ve Derealizasyon durumlarında ne yapılmalı? Bu durumun bir savunma mekanizması olduğunu unutmamalı ve genellikle geçici olduğunu bilmelisiniz. Kendinizi hatalı veya kusurlu olarak görmemeli, sizi üzen, strese sokan alışkanlıklarınızdan vazgeçmelisiniz. Uyku ve yemek öğünlerinizi düzene sokmalı ve dikkat etmelisiniz. Günlük fiziksel egzersizler edinerek gününüzü planlı ve düzenli geçirebilirsiniz. Aşırı kafein tüketiminden kaçının. Size güç ve neşe veren kişilerle birlikte olun. Kendinize güvenin, kim olduğunuzu ne yapmak istediğinizi belirleyin. Odaklanma alıştırmaları yaparak içinde bulunduğunuz olumsuz sarmalı yıkmaya çalışın. Lütfen yukarıda bahsedilen belirtilerden biri ve birkaç tanesini hissetmiş veya yaşamışsanız mutlaka bir uzman psikoloğa danışın.         İlgili haberler için resimlere tıklayın:

Derealizasyon nedir?

Derealizasyon kişinin çevresini gerçek dışı veya bir şekilde değişik ve garipleşmiş gibi duyumsadığı bir algı bozukluğudur.

Kendi hayatını gerçek değilmiş gibi düşünebilir hasta. Elleri ya da vücudundaki herhangi bir organı kendinin değilmiş gibi gelebilir. Yaşadığı hayatta sadece bir rol model olduğunu hissedebilir.

Genel olarak hasta hissettiği şeyleri betimlemekte zorlanır.

Aslında tüm bunların sadece kendi düşünceleri olduğunun farkındadır. Yani gerçeklik algısında ve realist anlayışta bir bozukluk yoktur. Ancak sürekli olarak sorulan “ben kimim, burada ne işim var, neden bu dünyadayım” vs. sorular hastanın duygu durumunu iyice bozduğundan dengeli ve sakin bir hayat sürmesini zorlaştırır.

Derealizasyona bir hastalık demektense semptomlar topluluğu demek daha doğru bir tanı olacaktır.

Derealizasyon ayrıca şizofreni, disosiyatif bozukluklar, anksiyete bozuklukları (özellikle posttravmatik stres bozukluğu), sınırda kişilik bozukluğu, depresyon ve organik ruhsal bozukluklar gibi geniş yelpazedeki bozukluklarda da görülen bir belirtidir. Kokain ve diğer uyarıcılarla, alkol ya da sedatif hipnotiklerin yoksunluğunda ortaya çıkabilir.

Depersonalizasyon nedir?

Derealizasyonun daha da ilerlemiş ve kronikleşmiş halidir. Yaşanan olgularda ani ve geçici olarak bireysel gerçeklik duygusunda değişimler olur. Kişi kendi ruhsal süreçlerinden ya da bedeninden ayrılma haline girer ve bunları dışarıdan üçüncü bir kişi gibi izlemeye başlar.

Depersonalize olan kişide duygusal tepkiler yitirilir.

Kişi hiçbir şey hissedemez, hiçbir şeyden zevk alamaz ve o dönemde, sevdiği kişilere karşı da duygusuzdur. Sevdiği kişileri, aile üyelerini ya da geçmişteki hoş anılarını gözünde canlandıramaz. Buna karşılık, hiçbir şey hissetmeme ve hiçbir şeyle ilgilenmeme durumundan ötürü anksiyete yaşanır.

Nasıl tedavi edilir?

Depersonalizasyon duygusu genellikle geçici ve kendiliğinden ortadan kalkar. Kalıcı ve tekrarlayıcı olduğunda ise, hasta zihnini meşgul tutarak ya da diğer düşüncelere odaklanarak depersonalizasyon duygusunu baskılayabilirler.

Hastalığın tedavi aşamasında ortaya çıktığı dönemden çok, çocukluk dönemine odaklanmak gerekir.

Bu dönemde ise emosyonel istismar ve ihmal hastayı sonraki dönemde karşılaşılan ruhsal travmalara yatkın hale getirebilecek türden olabilir. Hastaların bir çoğunda psikoterapiler (örn. psikodinamik psikoterapi, bilişsel davranışçı terapi, hipnoz) etkili olmaktadır. Bilişsel teknikler yoluyla ‘var olmanın gerçek olmadığı’ obsesif düşünce davranışı engellenir. Davranışçı tekniklerde ise hastayı depersonalizasyon hissinden uzaklaştırıp, işlere yönelmesini sağlayabilmektir.

Epersonalizasyon ve Derealizasyon durumlarında ne yapılmalı?

Bu durumun bir savunma mekanizması olduğunu unutmamalı ve genellikle geçici olduğunu bilmelisiniz.

Kendinizi hatalı veya kusurlu olarak görmemeli, sizi üzen, strese sokan alışkanlıklarınızdan vazgeçmelisiniz.

Uyku ve yemek öğünlerinizi düzene sokmalı ve dikkat etmelisiniz.
Günlük fiziksel egzersizler edinerek gününüzü planlı ve düzenli geçirebilirsiniz.

Aşırı kafein tüketiminden kaçının. Size güç ve neşe veren kişilerle birlikte olun.

Kendinize güvenin, kim olduğunuzu ne yapmak istediğinizi belirleyin. Odaklanma alıştırmaları yaparak içinde bulunduğunuz olumsuz sarmalı yıkmaya çalışın.

Lütfen yukarıda bahsedilen belirtilerden biri ve birkaç tanesini hissetmiş veya yaşamışsanız mutlaka bir uzman psikoloğa danışın.

 

 

 

 

İlgili haberler için resimlere tıklayın:

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.