Yüzyılın davasına BAM damgası
Yüzyılın davasına BAM damgası
Antalya'nın Meltem Mahallesi'nde aralarında AKM, 5 yıldızlı oteller, Beach Park, spor tesisleri, kamu binaları, binlerce konut ile Cam Piramit'in de olduğu değeri 6 milyar lirayı aştığı bildirilen 4 bin dönüm arazinin sahibi Arap Süleyman'ın mirasçıları adına 2006 yılında Antalya 1.Sulh Ceza Mahkemesi tarafından alınan tedbir kararını, BAM 8'inci Dairesi kaldırdı.
Antalya'nın Meltem Mahallesi'nde aralarında AKM, 5 yıldızlı oteller, Beach Park, spor tesisleri, kamu binaları, binlerce konut ile Cam Piramit'in de olduğu değeri 6 milyar lirayı aştığı bildirilen 4 bin dönüm arazinin sahibi Arap Süleyman'ın mirasçıları adına 2006 yılında Antalya 1.Sulh Ceza Mahkemesi tarafından alınan tedbir kararını, BAM 8'inci Dairesi kaldırdı.
haberimizvar.net- Antalya 1'inci Sulh Hukuk Mahkemesi, kentin en değerli parkları, kamu binaları, 5 yıldızlı otelleri, spor tesisleri ve 10 bin civarında konutun bulunduğu Meltem ve Bahçelievler mahalleleri ile Konyaaltı Beach Park'ı kapsayan, bugünkü değeri 6 milyar doları aşkın 4 bin dönüm araziyle ilgili, Arap Süleyman, Hacıbekirzade Hacı Mehmet Ağa ve Hazine olmak üzere, üç ana hissedar mirasçı olduğuna karar verdi. 2006'daki karar sonrası ortaya çıkan yeni mirasçı iddiaları ve bu kapsamda mahkemelerin tedbir kararları nedeniyle dava çözüme kavuşturulamadı. Davada son olarak Antalya Kadastro Mahkemesi'nin Arap Süleyman'ın kızı olduğu öne sürülen Ayşe yönünden 2024 yılında verdiği tedbir, itiraz sonucunda Hacı Bekirzade mirasçıları yönünden BAM 8'inci Hukuk Dairesi tarafından kaldırıldı.
KAMU BİNALARI, YÜZLERCE KONUT VE İŞ YERİ
Davaya konu 4 milyon metrekare civarında alanda; Turizm Uygulama Oteli, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Falez ve Rixos otelleri, Cam Piramit Parkı, AKM, Atatürk Kültür Parkı, Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi, Antalya Tenis İhtisas Kulübü, akaryakıt istasyonu, Antalyaspor Tesisleri, Corendon Stadyumu, Antalya Adliyesi, Antalya Spor Salonu, sayısız sitelerdeki 10 bin civarında konut, Meltem Pazar Yeri, tesisler, okullar, parklar, Tapu Bölge Müdürlüğü, camiler, yeni adliyeye kadar otoparklar, kooperatifler ve daha birçok yapı yer alıyor.
MİRASÇILAR KAMUDAN BEDELİNİ İSTİYOR
Hacı Bekirzade mirasçılarının avukatı Ahmet Muhtar Kızıltan, dava sürecine ilişkin bilgi verdi. Bu bölgede 1948 yılında kadastro çalışması yapıldığını belirten Kızıltan, "Bu dava defalarca mahkeme kararları, Yargıtay bozmalarıyla 2006 yılına kadar sürdü. 2006 yılında mahkeme kararı kesinleşti. 1948'de kimler adına tespit yapmışsa kadastro, mahkeme onlar adına tescile karar veriyor. Fakat geçen bu sürede alanda, ağırlıklı kamu idarelerince birçok yapı yapılıyor. Geriye kala kala belli bir bölge kalıyor. Malik olan kişilerce 'kamulaştırmasız el atma davası' açılıyor ve idareden bedelini talep ediyorlar" dedi.
ÜÇ NESİL GERİDE KALDI
1948-2006 arasındaki dönemin neredeyse üç nesle tekabül ettiğini belirten Kızıltan, her yıl belediyelerin bu mirasçılara yönelik emlak vergisi tahsil ettiğini de söyledi. Kızıltan, "Çok yakinen bilirim 5 bin lira emlak vergisini ödeyemeyip, evine haciz gelenler var bunlar arasında. Ama zeminde çok büyük yerlere sahip görünüyorlar. Kullanabiliyorlar mı, hayır. Hiçbirinin bir dairesi yok burada. 'Artık dertler sona erdi, hiç olmazsa devletten bedellerini alırız' dediklerinde ise iki şeyle karşılaşıyorlar. Biri, eski tarihlerde kamulaştırma yapmış, o zamanın bedelini bankaya yatırmış kamulaştırma idaresi. Para zaten tuz buz olmuş. Hiçbir kıymeti kalmamış paranın" diye konuştu.
SÜREKLİ SAHTE MİRASÇILAR ORTAYA ÇIKTI
2006'dan sonraki süreçte ortaya sahte mirasçıların çıktığını, bu davaların da sonuçlandığını, bu kişiler hakkında ceza davaları açıldığını anlatan Kızıltan, "Bu kez Ayşe mirasçısı adı altında tümünü Arap Süleyman'da hesap etseniz; yüzde 3,5'a denk gelmeyen kişiler adına davalar açılmaya başlandı. Mahkeme tedbir koymuştu. Mahkeme tedbir koyunca, 'Artık kamulaştırmasız el atma, hani son demler, kalanlar arasından bir bedel alalım' diye düşünen insanlar için 'Mülkiyeti davalı olan bir yerde biz bedel ödeyemeyiz, dava sonuçlanmaz, sonucu beklenmeli' deniliyor. Sadece Arap Süleyman mirasçıları için değil, Hacı Bekirzade için de koydular aynı tedbiri. Çünkü mülkiyet orada değişirse acaba onların da hisseleri etkilenir mi, etkilenmez. Ama koyuldu ve orası kilitlendi. Kamu idareleri açısından da kilitlendi" dedi.
TEDBİR KARARI KISMEN KALDIRILDI
Avukat Kızıltan, en son tedbir kararlarına yönelik itirazlar neticesinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) 8'inci Hukuk Dairesi'nin Hacı Bekirzade üzerinden tedbiri kaldırdığını ve kesin karar verdiğini açıkladı. Kızıltan, "Böylelikle oradaki birtakım akışlar sağlanabilecek diye düşünüyoruz. Yeni davalar söz konusu olmazsa tabii. Bu davaların önünü arkasını almak mümkün değil. Çünkü bunlar çok farklı amaçlar için kullanılıyor. Mahkemelerin de bu kadar çabuk, kolay dayanakları, illiyet bağları oluşturulmamış dilekçelerle tedbir kararları vermesi, pek iyi niyetli olmayan kişilerin iştahını kabartıyor. Şimdi verilmiş bir tedbir kararı nedeniyle bekliyoruz. Bu problem devam ediyor. Bu sadece oradaki hissedarların problemi değil. Kamunun problemidir, devletin problemidir" diye konuştu.
BEDELİNİ TALEP EDECEKLER
Avukat Kızıltan, Hacı Bekirzade'ye yönelik tedbirin kesin ortadan kaldırılması kararına yönelik mirasçılar açısından önümüzdeki süreci şöyle anlattı:
"Şunu yapabilecekler; 'Ya kamulaştırdınız burayı, bunun bedelini bana ödeyin. Bari bu bedeli alayım ben. Bir mülkiyet sahibi olamıyorum. Kayıt üzerinde varım ama imar uygulaması da yapılmış değil. Bunu başka türlü tasarruf edemiyorum. Hiç olmazsa kamulaşma bedeli ödeyin' deyip, devletin kapısını çalacaklar. Bunu yapmışlardı. Ama bu tedbir nedeniyle durmuştu. Şimdi istinafın kararıyla artık önleri açılmış durumda. Mevcut davalar, bu nedenle durdurulan davalar, bu tür tedbir kararları aynı zamanda kamunun bir şeyi kullanmasının da önüne geçiyor. Onun da tasarrufunu, sosyal tasarruflarını, kültürel tasarruflarını da etkiliyor."

'YÜZLERCE HİSSEDAR, YILLADIR YAŞIYOR BU ÇARESİZLİĞİ'
Kızıltan, "Dava açıyorlar, dayanak belgeleri, nüfus kayıtları ile ilgili kanıtları yok. Ama 5 kuruş teminatsız ihtiyati tedbir kararı veriliyor mahkemece, yıllarca böyle gidiyor. Mal sahibi hissedarların elleri kolları bağlanıyor, mallarına el koyan idareden bile paralarını alamıyorlar. Davacı diyor ki; 'Miras bırakanın yedinci kol mirasçısı biziz, peki dava görülsün kanıtlasınlar ama mahkeme olarak onların dava ettiği 1/7 pay üzerinde ihtiyati tedbiri devam ettirin. Bırakın biz zaten dava konusu olmayan 6/7 payımızdaki haklarımızı kullanalım. Yine sonuç alamıyoruz.' Devletten alacağınız kamulaştırmasız el atma bedellerini alabilmemiz için önümüzde hukuki olmayan tek yol kalıyor. Davacılara ne isterlerse ödeyerek onların mahkemeden tedbiri kaldırmaları istemek. Yüzlerce hissedar, yıllardır yaşıyor bu çaresizliği" dedi.
BİRÇOK İŞLETME MÜHÜRLENDİ
Diğer yandan bu dava kapsamında yer alan Cam Piramit Parkı içerisinde, son günlerde hareketlilik yaşanıyor. 11 civarında kafe, restoran ve büfe tarzında işletmenin bulunduğu bölgede şu ana kadar 6 işletme ruhsatsız oldukları gerekçesiyle mühürlendi. Bu işletmeler arasında AKM yanındaki otopark alanı da bulunuyor. Bazı işletme sahipleri, ruhsat başvurularının aylardır bekletildiğini, bazı başvuruların ise hızla sonuçlandırıldığı yönünde şikayette bulundu. İşletmelere zabıta ekipleri tarafından yapılan denetimler ve mühürleme işlemleri sırasında da alanın davalık olmasından kaynaklı ruhsatların yenilenemeyeceği yönünde açıklamalar yapıldığı belirtildi.
İŞLETMELERDEN YENİ BAŞVURU
Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne ait EKDAĞ A.Ş.'nin kiracısı olarak sözleşme yapan işletmeler, bir belediye şirketi tarafından kiralanan işletmelerin yine aynı belediye tarafından mühürlenmesini anlayamadıklarını söyledi. İşletmeciler, ruhsat işlemleri için başvurularını yaptıklarını ve sonuçlandırılmasını beklediklerini de kaydetti.
EKDAĞ GENEL MÜDÜRÜ: KİRAYA VERMEKLE MÜKELLEFİM
Cam Piramit'teki işletmelerde yaşanan mühürleme işlemlerine yönelik bilgi veren EKDAĞ A.Ş. Genel Müdürü Ahmet Aydın, ruhsatı olmayanlar veya metrekareleri tutmayanlar olduğunu belirterek, "Sonuçta biliyorsunuz özel hukuka tabiyiz. Dolayısıyla kiraya verdiğimiz yerin ruhsat alıp almadığına bakmayız. Bu vatandaşın kendisiyle alakalı. 'Belediyenin şirketinden ruhsat alınmaz' diye bir durum yok. Ben kiraya vermekle mükellefim. Ruhsatını almak kiralayanın mükellefiyeti. Şimdi bazı yerler var, onlar da mühürlendi. 10 metrekare verilmiş, çıkmış 20 metrekare, şimdi bunu mühürlemeyecek mi? Belediye mühürleyecek mecbur" dedi.
DÜNYANIN EN İYİLERİ ARASINDAKİ RESTORAN DA BURADA
Cam Piramit alanında 'Dünyanın En Efsanevi 100 Restoranı' listesine giren 7 Mehmet'in durumu da tartışılıyor. İşletmenin üçüncü nesil temsilcisi Mehmet Akdağ, 1950'li yıllardan beri devam eden dava sürecinin çok karışık olduğunu belirterek, kendileriyle ilgili de birkaç yazışma, birkaç dava bulunduğunu söyledi. Aynı yerde kiracı olduklarını, işgalci muamelesi gördükleri zamanlar olduğunu belirten Akdağ, 1997'den beri hem inşaat hem de işletme ruhsatlarının bulunduğunu, mühürlenen yerlerin ruhsatsız olduğunu kaydetti.

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
