İYİ Parti’de öncü sarsıntılar

Türk siyasi hayatına 25 Ekim 2017’de katılan İYİ Parti, ikinci olağan kurultayını geride bıraktığımız Pazar günü gerçekleştirdi. Genel Başkan Meral Akşener’in geçerli 1278 oyun tamamını alarak liderliğini pekiştirdiği kurultayda Genel İdare Kurulu (GİK) seçimleri ise parti içerisindeki ‘güç savaşını’ iyice su yüzüne çıkardı. Genel başkan yardımcıları arasında öteden beri varolan soğuk savaşın ayniyle GİK seçimine yansıdığını söyleyebiliriz… Bazı şeyleri daha iyi kavrayabilmek için kurultayın detaylarına göz atmakta yarar var. Akşener’in 100 kişilik anahtar listesinde 20 milletvekili varken,  Ocak 2020’de partiye üye olan emekli albay Erdal Sarızeybek 1131 oyla GİK’i 1’inci sıradan girdi. Oylamada en çok oyu alan kadın aday 923 oyla 8’inci  sıradan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Berna Sukas oldu.  Anahtar listede olan milletvekillerinden asıl üye olarak seçilenler; Ümit Dikbayır, Koray Aydın, Orhan Çakırlar, Yavuz Ağıralioğlu, Şenol Sunat, İsmail Tatlıoğlu, Metin Ergun, Dursun Ataş, Ümit Beyaz, Naci Cinisli, Ahmet Kamil Erozan olurken, diğer milletvekilleri; Hayrettin Nuhoğlu, Ahmet Çelik, Ayhan Erel, Aylin Cesur, Behiç Çelik, Feridun Bahşi, Hasan Subaşı seçilemedi. Yine anahtar listede olmalarına rağmen Genel Başkan Yardımcıları Yavuz Temizer, Aytun Çıray ve Siyaset Akademisi Başkanı Aydın Adnan Sezgin de GİK’e giremedi. Bu tabloya bakıp, ‘demek ki milletvekilleri geçen süre içerisinde delegeyi tatmin eden bir performans sergileyememiş’ sonucunu çıkarabiliriz. Nitekim Antalya yönetiminden bir yönetici de ‘Antalya’nın GİK’i bir isim sokamaması’ konusundaki sohbetimiz sırasında, “Sadece teşkilatların çabası yetmez, milletvekillerinin de kendilerini kabul ettirmesi lazım” mealinden ifadelerle topu milletvekillerine attı.  Neyse gelelim asıl konuya.  Meral Akşener’in parti tabanından aldığı talepler doğrultusunda hazırladığı belirtilen 50 kişilik GİK ve 25 kişilik yedek üyeliği için delegelere 100 kişilik bir ‘anahtar liste’ sunuldu.  Anahtar listenin gerekliliği konusu dahi tartışılırken, buna bir de ‘oy verilmeyecekler’ listesi eklenince ortalık karıştı. Bu konuda bir çok iddia gündeme getirildi. Birincisi, 10 isimden oluşan, ‘anahtar listede olsalar dahi oy verilmeyecekler’ listesinin Genel başkan yardımcısı Koray Aydın tarafından hazırlandığı… Bir diğer iddia, Koray Aydın’ın tüm il ve ilçe başkanlarına tek tek mesaj atıp GİK’de görmek istediği ve görmek istemediği isimleri deklere etmiş olduğu… Koray Aydın parti içerisindeki ülkücü tabandan gelen isimlerden birisi ancak bu iddiaların kaynağı da ne ilginçtir ki, yine ülkücü taban. Ve o malum ‘oy verilmeyecekler’ listesinde ülkücü kökenli isimler de mevcut. Ortada bir gariplik var gibi görünse de işin içine siyaset girince herşey mümkün olabiliyor. Nitekim bazı kurucu üyeler medya kuruluşlarına, “Meral Akşener, ‘Parti yönetimi veya il teşkilatları GİK’te şu isimleri görmek istiyoruz’ diyebilir. Her siyasi partide birilerini yönetimde görme beklentisi vardır ve destek açıklaması yapılır. Ancak partide adeta bölünmeye yol açacak şekilde teşkilatlara, delegelere ‘Şu isimlerin üzerini çiz’denilemez”, “Elbette kimileri kendisine daha yakın görüşteki çalışma arkadaşlarını destekleme kararı alabilir ve bunun için delegelere de tavsiyelerde bulunabilir. Ancak ‘çizik at’ dediğiniz zaman partimizdeki kardeşliğimize zarar vermiş olursunuz. Delegelerimiz üzerinde baskı yaratılmıştır, bunu kabul edemiyoruz” diye tepkilerini paylaştılar. Bu tepkilerde işaret edilen kişi Koray Aydın. Dolayısıyla partideki Koray Aydın rahatsızlığı bu kurultayda adeta tavan yaptı diyebiliriz.. ‘Oy verilmeyecekler’ listesinde ismi yeralan İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk sosyal medya hesabından da paylaştığı listeyle ilgili, “Ben ve Ümit Özdağ, Gİ̇K adayı olmamamıza rağmen, bazı akıl ve ahlak fukaraları, bir kısım il yöneticisine sabah böyle bir liste dağıtmış. Aday olma ihtimalimiz bile birilerini ürkütmüş! Koltuk onların, adamlık bizim olsun” yorumunu yaparken, İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz da, Koncuk’un paylaşımını alıntılayarak, “Adım listede olmadığına göre ben bu listeyi yapanlara göre makbul adam mı oluyorum. Reddediyorum. Kenar süsü olmaktansa bu listede olmayı tercih ederim. Bu kafayla olmuyor, olmayacak da” ifadelerini kullandı.  Sonuç olarak İYİ Parti’nin ikinci olağan kurultayında yaşananlar gelecekte yaşanacakların habercisi gibi. Yani GİK seçimlerinde ortaya çıkan polemikleri öncü sarsıntılar olarak değerlendirebiliriz. Partide özellikle Koray Aydın’a yönelik her geçen gün büyüyen rahatsızlığın daha büyük sarsıntılara yolaçabileceğini düşünebiliriz. Elbetti yeni kurulmuş ve girdiği ilk seçimde başarı göstermiş bir partide bu tür sarsıntılar olması normal karşılanabilir. Hatta belki taşların yerine oturması için büyük sarsıntılar gereklidir de. Ancak önemli olan bu sarsıntılardan en az hasarla ve daha güçlü çıkabilmektir. İYİ Parti bunu yapabilecek mi işte bunu ancak bekleyerek göreceğiz…