Manavgat’ta ne oluyor?

GÜNDEM 30.07.2021 - 10:50, Güncelleme: 30.07.2021 - 10:56
 

Manavgat’ta ne oluyor?

Manavgat iki gündür yanıyor. Akseki’de de yangın başladı. Mersin ve Adana’da da yangın var. Karadeniz bölgesini sel, ardından da Akdeniz bölgesini yangın vurdu

İdris Özyol-Manavgat iki gündür yanıyor. Akseki’de de yangın başladı. Mersin ve Adana’da da yangın var. Karadeniz bölgesini sel, ardından da Akdeniz bölgesini yangın vurdu. Karadeniz’de dere yataklarına yapılan binalar, HES’ler, doğanın müteahhitler eliyle bozulan dengesi gündeme gelirken, Akdeniz’de de sabotaj iddiaları dolanıyor kulaktan kulağa. Manavgat başta olmak üzere Akdeniz cehenneme dönerken, yangına bir-iki uçakla müdahale ediliyor olması ise bu telaş içinde fazla tartışılmıyor, ama önümüzdeki günlerde masaya konulacaktır. Yönetimine kayyım atanan THK’nın uçakları hangarda çürüyor, pilotları ve teknisyenleri geçen sene işten atıldı. Yani ne uçacak bir uçak, ne de pilot var. Yangına helikopterlerle müdahale edilmeye çalışılıyor. Bir de Bayraktar’ın birkaç insansız hava aracıyla takip ediliyor. Evler, tarlalar, seralar alev içinde. Yangının alazı Manavgat ilçe merkezine kadar geldi dayandı. Belediye Başkanı Şükrü Sözen canlı yayında ağladı. Çaresizliğin, yorgunluğun, dehşetin, acının gözyaşları bunlar.  Kulaktan kulağa yayılan iddialar Gelelim alttan alta işleyen mekanizmaya… Dün bölgeden bir arkadaşım aradı. Karaöz’de akrabaları yaşıyor. Akşam saat 21.00 sularında orada da yangın çıktı. Yangın kontrol altına alındı, fakat gece yarısından sonra yeniden başladı. Üstelik birbirinden bağlantısız yerlerde. Yani çam kozalaklarının sıçrayarak yangını yayabileceği mesafeler değil. Üstelik gece, zifiri karanlıkta başlayan yangınlar. Hani güneşin altında kalan cam parçası tutuşturdu, biri sigara attı öyle alev aldı filan denilebilecek bir durum değil. Daha da ilginci gelen jandarmaların, “Dikkatli olun, bu yangınları birileri çıkartıyor. Gerekirse sabaha kadar nöbet tutun. Şüpheli birilerini görürseniz haber verin” diye tembihte bulunması. Köylüler yakınlardaki bir tarlada gece bir araç ve birkaç kişi gördüklerini söylüyor. Biraz izleyip jandarmayı aramışlar, adamlar arabayla kaçmış. Benzer bir dolu iddia kulaktan kulağa yayılıyor.  Bu dedikodulara acilen yanıt lazım Bir de atılan toplu mesajlar var tabii… Mesela bir derneğin sosyal medya hesabından atılan mesaj şöyle: “Arkadaşlar, gece için tekrardan kundaklama riski olduğu söyleniyor. Belek, Serik, Alanya, Kemer tarafları için de ihbarlar yapılıyormuş.  Herkes kendine dikkat etsin. Otelci arkadaşlar acil planlarınızı aktif hale getirin. Bahçe sulamalarınızı aralıksız devam ettirin.  Tahliye hazırlıklarınızı acenta rehberlerine bildirin.  Teyakkuzda tutun”. Bazı yerel yöneticiler ve belediye başkanları da ağızlarını açar açmaz sabotaj ihtimalini dillendiriyor. Can derdinde olan, evi, tarlası, serası, hayvanları yanan, bulabildiği araçlarla yangından kaçan vatandaşlar istim üstünde tutulurken, bölgedeki herkese de bir korku, ardından da öfke enjekte ediliyor. Hedef henüz dillendirilmese de, eli kulağında… Ufaktan ufağa yayılmaya da başladı dedikodular. Güya yakalan biri itiraf etmiş, “18 arabayla geldik” filan demiş. Bunları aktarmayacağım, çünkü bu tehlikeli oyunun, karanlık senaryonun, provokasyonun, insanların haklı tepkisinden ve acısından beslenen hesapların parçası olmak istemiyorum. Komplo teorilerinin cehennem sıcağı Fakat dikkat çekmek istediğim bir şey var: 3 bakan bölgede, fakat asıl gelmesi gereken isimlerden biri yok. Kim o? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu… Son 3 aydır ciddi bir itibar kaybına uğrayan, hakkındaki iddialar ayyuka çıkan, ‘görevden alındı, alınmadı’ söylentileri bir gidip, bir gelen, Devlet Bahçeli’nin desteğiyle koltuğunu koruyan Soylu, Karadeniz bölgesinde dolaşıyor. Sigorta şirketlerine filan teşekkür ediyor. Oraya da her şey olup bittikten sonra gitti zaten. Sabotaj, kundaklama iddiaları bu kadar ayyuka çıkmışken İçişleri Bakanı niye suskun? Neyi bekliyor? Orman Bakanı Pakdemirli dün yaptığı açıklamada, Hatay’da çıkan yangının faillerinin bir yıl sonra yakalandığını söyleyerek kapıyı araladı zaten. Yani Soylu sahneye daha sonra çıkacak, failleri kulağından tutup içeri tıkacak diye düşünebilir miyiz? Bence düşünebiliriz. İddialar kulaktan kulağa yayılırken, hatta kasıtlı olarak köpürtülürken, bölgedeki emniyet personelinin bunlarla uğraşmak yerine, yangınla mücadele ve yerleşimlerin güvenliğine yoğunlaşmaları anlayışla karşılanabilir. Halkın sağda solda gördüğü yabancı kişi ve araçlar da devletin veya sivil kurumların çalışanları olabilir. İnceleme yapmak, alınacak önlemleri tespit etmek ya da tamamen meraktan oraya gelmiş kişiler bu can pazarında kuşku çekebilir. Fakat vatandaşın şüphe ve iddiaları doğruysa, bölgede birileri dolaşıp orayı burayı yakıyorsa, güvenlik görevlileri de halkı bu konuda uyarıyorsa ortada vahim bir durum var demektir. O zaman şunu sormamız farz haline geliyor: Manavgat’ı kimler ve hangi niyetle yakıyor? Otel yeri açmak için mi, terör amacıyla mı, yoksa birilerinin itibarını kurtarmak, kahraman olarak sahneye çıkmasını sağlamak için mi? Komplo teorilerine hiç itibar etmem, ama şeytan da dürtüyor yani… Kontrol altına alınmasına fırsat verilmediğine, durmadan yeni yangınlar çıktığına, birbirine uzak yerlerde alevlendirildiğine göre hesap oldukça derin demek ki…
Manavgat iki gündür yanıyor. Akseki’de de yangın başladı. Mersin ve Adana’da da yangın var. Karadeniz bölgesini sel, ardından da Akdeniz bölgesini yangın vurdu

İdris Özyol- Manavgat iki gündür yanıyor. Akseki’de de yangın başladı. Mersin ve Adana’da da yangın var. Karadeniz bölgesini sel, ardından da Akdeniz bölgesini yangın vurdu. Karadeniz’de dere yataklarına yapılan binalar, HES’ler, doğanın müteahhitler eliyle bozulan dengesi gündeme gelirken, Akdeniz’de de sabotaj iddiaları dolanıyor kulaktan kulağa. Manavgat başta olmak üzere Akdeniz cehenneme dönerken, yangına bir-iki uçakla müdahale ediliyor olması ise bu telaş içinde fazla tartışılmıyor, ama önümüzdeki günlerde masaya konulacaktır. Yönetimine kayyım atanan THK’nın uçakları hangarda çürüyor, pilotları ve teknisyenleri geçen sene işten atıldı. Yani ne uçacak bir uçak, ne de pilot var. Yangına helikopterlerle müdahale edilmeye çalışılıyor. Bir de Bayraktar’ın birkaç insansız hava aracıyla takip ediliyor. Evler, tarlalar, seralar alev içinde. Yangının alazı Manavgat ilçe merkezine kadar geldi dayandı. Belediye Başkanı Şükrü Sözen canlı yayında ağladı. Çaresizliğin, yorgunluğun, dehşetin, acının gözyaşları bunlar. 

Kulaktan kulağa yayılan iddialar

Gelelim alttan alta işleyen mekanizmaya… Dün bölgeden bir arkadaşım aradı. Karaöz’de akrabaları yaşıyor. Akşam saat 21.00 sularında orada da yangın çıktı. Yangın kontrol altına alındı, fakat gece yarısından sonra yeniden başladı. Üstelik birbirinden bağlantısız yerlerde. Yani çam kozalaklarının sıçrayarak yangını yayabileceği mesafeler değil. Üstelik gece, zifiri karanlıkta başlayan yangınlar. Hani güneşin altında kalan cam parçası tutuşturdu, biri sigara attı öyle alev aldı filan denilebilecek bir durum değil. Daha da ilginci gelen jandarmaların, “Dikkatli olun, bu yangınları birileri çıkartıyor. Gerekirse sabaha kadar nöbet tutun. Şüpheli birilerini görürseniz haber verin” diye tembihte bulunması. Köylüler yakınlardaki bir tarlada gece bir araç ve birkaç kişi gördüklerini söylüyor. Biraz izleyip jandarmayı aramışlar, adamlar arabayla kaçmış. Benzer bir dolu iddia kulaktan kulağa yayılıyor. 

Bu dedikodulara acilen yanıt lazım

Bir de atılan toplu mesajlar var tabii… Mesela bir derneğin sosyal medya hesabından atılan mesaj şöyle: “Arkadaşlar, gece için tekrardan kundaklama riski olduğu söyleniyor. Belek, Serik, Alanya, Kemer tarafları için de ihbarlar yapılıyormuş.  Herkes kendine dikkat etsin. Otelci arkadaşlar acil planlarınızı aktif hale getirin. Bahçe sulamalarınızı aralıksız devam ettirin.  Tahliye hazırlıklarınızı acenta rehberlerine bildirin.  Teyakkuzda tutun”. Bazı yerel yöneticiler ve belediye başkanları da ağızlarını açar açmaz sabotaj ihtimalini dillendiriyor. Can derdinde olan, evi, tarlası, serası, hayvanları yanan, bulabildiği araçlarla yangından kaçan vatandaşlar istim üstünde tutulurken, bölgedeki herkese de bir korku, ardından da öfke enjekte ediliyor. Hedef henüz dillendirilmese de, eli kulağında… Ufaktan ufağa yayılmaya da başladı dedikodular. Güya yakalan biri itiraf etmiş, “18 arabayla geldik” filan demiş. Bunları aktarmayacağım, çünkü bu tehlikeli oyunun, karanlık senaryonun, provokasyonun, insanların haklı tepkisinden ve acısından beslenen hesapların parçası olmak istemiyorum.

Komplo teorilerinin cehennem sıcağı

Fakat dikkat çekmek istediğim bir şey var: 3 bakan bölgede, fakat asıl gelmesi gereken isimlerden biri yok. Kim o? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu… Son 3 aydır ciddi bir itibar kaybına uğrayan, hakkındaki iddialar ayyuka çıkan, ‘görevden alındı, alınmadı’ söylentileri bir gidip, bir gelen, Devlet Bahçeli’nin desteğiyle koltuğunu koruyan Soylu, Karadeniz bölgesinde dolaşıyor. Sigorta şirketlerine filan teşekkür ediyor. Oraya da her şey olup bittikten sonra gitti zaten. Sabotaj, kundaklama iddiaları bu kadar ayyuka çıkmışken İçişleri Bakanı niye suskun? Neyi bekliyor? Orman Bakanı Pakdemirli dün yaptığı açıklamada, Hatay’da çıkan yangının faillerinin bir yıl sonra yakalandığını söyleyerek kapıyı araladı zaten. Yani Soylu sahneye daha sonra çıkacak, failleri kulağından tutup içeri tıkacak diye düşünebilir miyiz? Bence düşünebiliriz. İddialar kulaktan kulağa yayılırken, hatta kasıtlı olarak köpürtülürken, bölgedeki emniyet personelinin bunlarla uğraşmak yerine, yangınla mücadele ve yerleşimlerin güvenliğine yoğunlaşmaları anlayışla karşılanabilir. Halkın sağda solda gördüğü yabancı kişi ve araçlar da devletin veya sivil kurumların çalışanları olabilir. İnceleme yapmak, alınacak önlemleri tespit etmek ya da tamamen meraktan oraya gelmiş kişiler bu can pazarında kuşku çekebilir. Fakat vatandaşın şüphe ve iddiaları doğruysa, bölgede birileri dolaşıp orayı burayı yakıyorsa, güvenlik görevlileri de halkı bu konuda uyarıyorsa ortada vahim bir durum var demektir. O zaman şunu sormamız farz haline geliyor: Manavgat’ı kimler ve hangi niyetle yakıyor? Otel yeri açmak için mi, terör amacıyla mı, yoksa birilerinin itibarını kurtarmak, kahraman olarak sahneye çıkmasını sağlamak için mi? Komplo teorilerine hiç itibar etmem, ama şeytan da dürtüyor yani… Kontrol altına alınmasına fırsat verilmediğine, durmadan yeni yangınlar çıktığına, birbirine uzak yerlerde alevlendirildiğine göre hesap oldukça derin demek ki…

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.