Fikret Otyam’a Antalya’dan kim dava açmıştı?

haberimizvar.net Ölümünün 4’üncü yılında saygıyla andığımız ressam, gazeteci, yazar Fikret Otyam, 2008 yılında Antalya’da üst düzey bir bürokratın açtığı dava nedeniyle yargılanmıştı. Otyam’a dava açan dönemin İl Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan’dı. Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) eski başkanı Nizamettin Şen de Otyam aleyhine tanıklık yapmıştı. Feyzullah Arslan, “Polisin Hatıra Defterinden Yaşanmış Polisiye Olaylar”, “Gül, Güldür, Düşündür, Komik ve Trajikomik Olaylar” adlı iki kitap yazmıştı. Hatta özel tiyatrolarda sahnelenen, Devlet Tiyatroları’nın da repertuvarına giren “Ehliyet Senin Neyine Dön Şinasi Evine” adlı bir tiyatro oyunu bile vardı. 2006’da Antalya Emniyet Müdürü olan Feyzullah Arslan, ilk kitabının devamı için emrindeki polis memurlarının hatıralarını toplamaktaydı. Antalya Emniyet Müdürlüğü’nün resmi web sitesindeki duyuruda, personelin yaşadığı “sevimli, ilginç, örnek olayları”, Arslan’ın internet adresine yazmaları isteniyordu. ‘MÜDÜRÜ BU İŞLERLE MEŞGUL ETMEYİN’ O günlerde geçirdiği trafik kazasında ölümden kıl payı kurtulan Fikret Otyam da sık sık trafik ihlallerini konu alan, yetkilileri göreve çağıran yazılar yazmaya başladı. 2006 yılında dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay bir trafik genelgesi yazmıştı. Emniyet Müdürü Arslan da o günlerde yazdığı kitap ve tiyatro oyunlarıyla haber oluyordu. Trafik denetimlerinin yetersizliğinden ve kask kullanmayanlara müdahale edilmediğinden şikayetçi olan Otyam, 6 Aralık 2007’de Antalya’da yayınlanan Son Nokta Dergisi’nde yayınlanan ve Atalay’a hitaben yazdığı, trafik genelgesinin yürürlüğe girmesinin ertelenmesini istediği yazıda şöyle diyordu: “Bu genelgenin bir kopyasını Antalya’mıza da elbette gönderdiniz. Bu zamansız göndermeniz için sizi derhal istifaya davet ediyorum. Yok illa etmem diyorsanız, bu genelgenin kentimizde uygulanmasını Allah aşkına hiç olmazsa 6 ay erteleyin. Çünkü bunu uygulayacak roman ve piyes yazarımız, sanatçı ve sanatsever sevgili emniyet müdürümüz şu sıralar biraz meşgul. Yeni eser için bilgi topluyor. Tam bu sırada yok kaskmış, yok yeşilde geçilir, kırmızıda durulurmuş. Aksi halde ölümle biten kazalar mazalar olurmuş gibi afaki işlerle konsantrasyonunu bozacak, performansını etkileyecek ıvır zıvırlarla meşgul etmeniz, resmen ve alenen sanat düşmanlığıdır. Suçlamaya neden olmamak için, evet 6 ay izin veriniz efendim. Yaşasın sanat, yaşasın polislerin başından geçen komik şeyler ve düşündürücü ve dahi ibret alınacak şeyler. Bir ilin trafik sorunu öyle genelgeyle, menelgeyle neyim asla düzelmez. Dua edelim kitap bir an önce yazılıp bitsin”… ‘PİYES YAZARI’ DEMEK HAKARET Mİ? Çok geçmeden Fikret Otyam ve Son Nokta Dergisi’nin Yayın Yönetmeni İdris Özyol’a bir mahkeme celbi geldi. Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan ikisinden davacıydı, 20 bin YTL manevi tazminat istiyordu. Çünkü Otyam yazısında kendisini “İşgal ettiği makamı başta Antalya olmak üzere tüm Türkiye’de aşağılamış, küçük düşürmüş, alay etmişti”. 4 Mayıs 2008’de Antalya 7’nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapılan ilk duruşmaya Fikret Otyam, beyin kanaması geçirdiği için koltuk değneğiyle geldi. Verdiği ifadede, yazısının hakaret amacı gütmediğini söyledi, ama “Roman ve piyes yazarımız, sanatçı ve sanatsever sevgili Emniyet Müdürümüz” şeklindeki sözleri hakaret kabul ediliyorsa, özür dilediğini ekledi. Ardından eleştirilerine devam edeceğini söyledi. NİZAMETTİN ŞEN OTYAM’A KARŞI TANIK Davanın 20 Haziran’da yapılan ikinci duruşmasında, Emniyet Müdürü’nün tanıkları gelerek, Feyzullah Arslan’ın Fikret Otyam’ın yazısından nasıl rencide olduğunu, moralinin bozulduğunu, içine kapandığını anlattılar. Feyzullah Arslan’ın tanık olarak gösterdiği, biri de ATAV eski başkanı Nizamettin Şen olan 3 kişiyle Hakim Nursel Teke arasında ilginç diyaloglar yaşanmıştı: Hakim Nursel Teke: Fikret Otyam, yazısında trafik sorunundan bahsetmiş. Bu sorun, Türkiye’nin yarasıdır. Gazeteci gözlemini yazıyor. Feyzullah Arslan neden rahatsız oldu? Tanık Nurten Ünsür: Başarılı ve duyarlı 33 yıllık meslektaşım ve arkadaşım Feyzullah Arslan’a hak etmediği suçlamalar yöneltti. Hakim Nursel Teke: Belli makamdaki kişiler eleştiriye açık olmalı. Yazıda İçişleri Bakanı’na yönelik sözler de var. Belki Bakan eleştiriye daha açık. Dava açmış mı? Tanık Yusuf Yatoğlu: Yazı nedeniyle Arslan’ın psikolojisi bozuldu. Dergideki yazı onu çok üzdü. İçine kapandı. Hakim Nursel Teke: Emniyet Müdürü kitapları ne zaman yazıyor? Mesai saatinde mi? Tanık Yusuf Yatoğlu: Feyzullah Arslan günde dört saat uyur. Yazılarını evinde yazıyor. Tanık Nizamettin Şen: Yazı moral dünyasına tesir etmiş. Sürekli bundan bahsediyor. Hakim Nursel Teke: Fikret Otyam’ın yazısı eleştiri midir, rencide edici midir? Olaya sübjektif bakın. Tanık Nizamettin Şen: Bence rencide edicidir. Antalya Emniyet Müdürü’nün görevi, 8 milyon turistin geldiği bir kentte çok zor. Bu konuda gelecek eleştiriler mantık çerçevesinde olmalı. Bir polis şefinin böyle suçlanması mantıklı değil. ‘PSİKOLOJİSİ BOZULAN MÜDÜRÜ DEĞİŞTİR’ Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi 30 Aralık 2008’de Antalya Emniyet Müdürü Feyzullah Arslan’ın Fikret Otyam ve İdris Özyol hakkında açtığı manevi tazminat davasını reddetti. Karar duruşmasında Arslan yoktu. Duruşma çıkışında açıklama yapan Otyam, “Emniyet müdürümüz yazım nedeniyle çok üzülmüş, uyuyamaz ve çalışamaz hale gelmiş, tanıkları öyle diyor. Şimdi bu kararla ben de üzüldüm. Emniyet müdürümüz yine üzülecek ve çalışamaz hale gelecek. O nedenle Antalya halkından özür diliyorum. Ama bu kez ben değil yargı eliyle oldu” dedi. Hemen sonrasında Son Nokta’da yayınlanan ve yine Bakan Beşir Atalay’a hitaben kaleme aldığı yazıda, tanıklar tarafından psikolojisi bozulduğu ifade edilen emniyet müdürü Arslan’ın bu halde işini yapamayacağını söyleyerek, görevden alınmasını istedi.