Tarihe yön veren büyük salgınlar

SAĞLIK 31.01.2021 - 16:50, Güncelleme: 31.01.2021 - 16:50
 

Tarihe yön veren büyük salgınlar

Bugün 100 milyondan fazla kişiye bulaşan koronavirüs (COVID-19), dünyanın başına gelen ilk salgın değil. Yaklaşık 200 milyon can alarak Avrupa’da çok ciddi sonuçlar yaratan Kara Veba Salgını bunun en net örneklerinden. İşte tarihte büyük ölümlere neden olan salgın hastalıklar…

haberimizvar.net Dünya, 2019’un sonundan beri koronavirüs (COVID-19) salgını ile mücadele ediyor. Çin’de ortaya çıkan ve dünya genelinde 100 milyondan fazla kişiye bulaşan koronavirüs, bugün 2 milyondan fazla insanın ölümüne neden oldu. Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs, tarihte büyük ölümlere neden olan salgın hastalıkları da akıllara getirdi. İşte tüm dünyayı etkileyen ve milyonlarca insanın ölümüne neden olan tarihteki büyük salgınlar… ANTONINUS (GALEN) SALGINI MS 165-180 yılları arasında Roma İmparatorluğu'nda yaşanan ve doğu seferlerinden dönen askerler tarafından getirilmiş salgın bir hastalık olan Antoninus vebası; günde 2 bin kişinin ölümüne neden olduğu bilinen ilk büyük veba salgınlarından biri. Araştırmacılar, yaşanan hastalığın çiçek ya da kızamık olduğundan şüphelenmiş olsa da gerçek sebebi hala belirsizliğini koruyor. Salgın, Roma İmparatorları Lucius Verus ve Marcus Aurelius Antoninus'un da hayatını kaybetmesine sebep olurken, imparatorluk toplam nüfusunun yüzde 30'unu yitirmişti. JÜSTINYEN VEBASI Bizans İmparatorluğu’nun çöküş devrinin başlamasına yol açan bu veba, askeri birliklerin şehre getirdiği malzemeler arasında yer alan fareler yoluyla girdi. 541 yılında Konstantinopol'de İmparator Jüstinyen tahtta otururken Avrupa'da başlayan bir salgın önce Mısır'a oradan Filistin'e, Suriyeye ve oradan da Anadolu'ya ulaştı. Burbonik ya da hıyarcıklı veba denilen bu salgında İstanbul’da günde 5 bin kişinin öldüğü, kent nüfusunun yüzde 40’ının öldüğü tahmin ediliyor. Ayasofya’yı yaptıran İmparator Justinian‘ın bu vebaya yakalanıp iyileştiği biliniyor. Mezar yerleri dolunca, ölüler denize atılmaya başlandı. Bazı tarihçilere göre imparatorluk nüfusunun dörtte birini vebaya kurban verdi. KARA VEBA İnsanlık tarihinin en ölümcül salgınlarının başında “Kara ölüm” olarak da nitelendirilen veba salgını geliyor. 1346 - 1353 yılları arasında meydana gelen Kara Veba salgınının 75 ila 200 milyon arasında insanı öldürdüğü düşünülüyor. Özellikle Avrupa nüfusunun bu yıllarda yüzde 30 ila yüzde 60 oranda azaldığı belirtiliyor. Salgına Yersina pestis adlı bakterinin yol açtığı düşünüldü. Yaşanan kıyım sonrası toplumda tanrının ve kilisenin sorgulanmasına sebep olan Kara Veba‘nın, dinde reformun ve hayatın pek çok alanında rönesansın başlamasının başlıca nedenlerinden biri olduğu biliniyor. COCOLIZTLI SALGINI 16. yüzyılda 'Yeni İspanya' adı verilen bugünkü adıyla Meksika olan bölgede görülen birkaç farklı hastalığın aynı dönemde oluşmasıyla yaşanmış salgın felaketi 'cocoliztli salgınları' olarak anılıyor. Meksika’da yüksek ateş, kanama ve bağırsak enfeksiyonu ile seyreden tifo benzeri salgında 5 yılda 15 milyon kişi öldü. Kurbanların renkleri sarardı, ağızlarından kulaklarından kan geldi, birkaç gün içinde de hayatlarını kaybetti. Yerli halkın yüzde 45’i yok oldu. SUÇİÇEĞİ SALGINI Amerika kıtasındaki yerliler ile temas eden Avrupalı kaşifler beraberlerinde getirdikleri virüs ve bakterileri buradaki insanlara bulaştırdılar. Suçiçeği hali hazırda Avrupa'nın üçte birini öldürmüştü ancak ilaçları yetersiz kalan Amerikan yerlilerinin hiçbir şansı yoktu. Milyonlarca insan öldü ve o dönem yerli nüfusun yüzde 90'ı yok oldu. KOLERA SALGINI Tarihte yedi büyük kolera salgını yaşandı ancak bunlardan en ölümcül olanı üçüncüsü olan ve 1852 - 1860 tarihleri arasında meydana gelen salgındı. Koleranın başlıca sebebi içme sularının kirlenmesi ancak sebebin bu olduğu üçüncü salgına kadar anlaşılamadı. Asya ve Avrupa’da ortaya çıkan kolera salgını, 1899- 1923 yılları arasında yaklaşık bin 500 kişiyi öldürdü. Vibrio cholerae adlı bakteriyle gelişen kolera, bağırsak enfeksiyonuna, daha sonra şiddetli ishale neden olan bir hastalık. Kolera, 1817'de Japonya’da, 1826'da Moskova’da, 1831'de Berlin’de, Paris’te ve Londra’da salgınlar yaptı. Osmanlı İmparatorluğu’nda 1912-1913 Balkan Savaşı sırasında görülen kolera salgını ciddi kayıplara sebep oldu. BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SIRASINDAKİ TİFÜS SALGINI 1914 - 1918 yılları arasında Tifüs bakterisini taşıyan bitlerin neden olduğu salgında Avrupa ve Asya'da 25 milyon kişi hastalandı ve özellikle Sovyetler Birliği ülkelerinde 3 milyona yakın insan hayatını kaybetti. Batılı ülkeler salgına neyin neden olduğunu daha hızlı anladı ve bitlerden kurtulmak üzere önlemler alındı. Doğu ülkeleri ise daha geç önlem aldı ve bu nedenle dünyanın bu kısmında çok daha fazla sayıda insan hayatını kaybetti. İSPANYOL GRİBİ İspanyol gribi 1918-1920 yılları arasında H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türü yol açtı. İspanyol Gribi, 18 ay içinde 50 ile 100 milyon arası insanın ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgınlardan biri oldu. Hastaneler tıklım tıklım dolu olduğundan, parası olan Amerikalılar doktorlara rüşvet vererek hastaneye yatabiliyordu. İspanyol gribi denmesinin sebebi ise İspanya basınının grip haberlerini sansürsüz yazabilmesiydi. Birinci Dünya Savaşı'nın son aylarında tüm dünyayı etkisi altına alan İspanyol gribinin, dört yıl süren savaşın bitmesinde rol oynadığı düşünülüyor. ASYA GRİBİ Çin'de başlayan ve Asya Gribi olarak adlandırılan hastalık 4 milyona yakın insanın canını aldı. Sebep olarak Influenza-A virüsünün ördeklerde mutasyona uğrayarak insana geçmesi gösteriliyor. Salgının önüne aşı ile geçildi. Bir yıl içerisinde 40 milyon kişi aşılandı. Asya Gribi kitlesel aşılanmanın önemini ve etkisini gösteren en önemli örneklerden biri haline geldi. HIV (AIDS) VİRÜSÜ 20. yüzyılın ortalarında maymunlardan insana geçtiği anlaşılan HIV virüsünün saptanabilen ilk örneği 1959'da Kongo'da görüldü. Fakat teşhisi 1980'lerde konuldu. 2014 yılında dünyada yaklaşık 36.9 milyon insanın HIV pozitif olduğu belirtildi. 2010 yılında 1.8 milyon insan AIDS nedeniyle hayatını kaybetti, bu sayı 2005 yılında 2.2 milyondu. Son 30 yılda 36 milyon insanın hayatına mal olan virüsü kesin tedavi edebilecek bir çözüm hala bulunmuyor. SARS SALGINI Kasım 2002 ve Temmuz 2003 tarihleri arasında Hong Kong'da başlayan SARS salgını sebebiyle dünya çapında 8 bin 422 vaka ile 916 ölüm görüldü. Dünya Sağlık Örgütü, ölüm oranını yüzde 10,9 olarak açıkladı. Sars etkeni haftalar içinde Hong Kong'dan 37 ülkeye yayıldı.  H1N1 DOMUZ GRİBİ Meksika’da başladı, dünyada 1,5 milyondan fazla kişiye bulaştı. 300 bin civarında kişinin ölümüne yol açtığı tahmin ediliyor. Domuz gribi sadece 2009 yılında 284 bin kişinin canına mal oldu. EBOLA SALGINI 2013-2016 yılları arasında Batı Afrika’da ortaya çıkan Ebola salgını, 11 bin 300’den fazla ölüme yol açtı. Batı Afrika Ebola salgını, Aralık 2013'te Gine'de başladı, Liberya, Sierra Leona gibi Batı Afrika ülkelerine yayılan ve Haziran 2016'da sona eren salgın sonucunda virüs 28 bin 616 kişiye bulaştı. Virüs aslında ilk olarak 1970’lerde Sudan ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde görülmüştü.  
Bugün 100 milyondan fazla kişiye bulaşan koronavirüs (COVID-19), dünyanın başına gelen ilk salgın değil. Yaklaşık 200 milyon can alarak Avrupa’da çok ciddi sonuçlar yaratan Kara Veba Salgını bunun en net örneklerinden. İşte tarihte büyük ölümlere neden olan salgın hastalıklar…

haberimizvar.net

Dünya, 2019’un sonundan beri koronavirüs (COVID-19) salgını ile mücadele ediyor. Çin’de ortaya çıkan ve dünya genelinde 100 milyondan fazla kişiye bulaşan koronavirüs, bugün 2 milyondan fazla insanın ölümüne neden oldu. Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs, tarihte büyük ölümlere neden olan salgın hastalıkları da akıllara getirdi. İşte tüm dünyayı etkileyen ve milyonlarca insanın ölümüne neden olan tarihteki büyük salgınlar…

ANTONINUS (GALEN) SALGINI

MS 165-180 yılları arasında Roma İmparatorluğu'nda yaşanan ve doğu seferlerinden dönen askerler tarafından getirilmiş salgın bir hastalık olan Antoninus vebası; günde 2 bin kişinin ölümüne neden olduğu bilinen ilk büyük veba salgınlarından biri. Araştırmacılar, yaşanan hastalığın çiçek ya da kızamık olduğundan şüphelenmiş olsa da gerçek sebebi hala belirsizliğini koruyor. Salgın, Roma İmparatorları Lucius Verus ve Marcus Aurelius Antoninus'un da hayatını kaybetmesine sebep olurken, imparatorluk toplam nüfusunun yüzde 30'unu yitirmişti.

JÜSTINYEN VEBASI

Bizans İmparatorluğu’nun çöküş devrinin başlamasına yol açan bu veba, askeri birliklerin şehre getirdiği malzemeler arasında yer alan fareler yoluyla girdi. 541 yılında Konstantinopol'de İmparator Jüstinyen tahtta otururken Avrupa'da başlayan bir salgın önce Mısır'a oradan Filistin'e, Suriyeye ve oradan da Anadolu'ya ulaştı. Burbonik ya da hıyarcıklı veba denilen bu salgında İstanbul’da günde 5 bin kişinin öldüğü, kent nüfusunun yüzde 40’ının öldüğü tahmin ediliyor. Ayasofya’yı yaptıran İmparator Justinian‘ın bu vebaya yakalanıp iyileştiği biliniyor. Mezar yerleri dolunca, ölüler denize atılmaya başlandı. Bazı tarihçilere göre imparatorluk nüfusunun dörtte birini vebaya kurban verdi.

KARA VEBA

İnsanlık tarihinin en ölümcül salgınlarının başında “Kara ölüm” olarak da nitelendirilen veba salgını geliyor. 1346 - 1353 yılları arasında meydana gelen Kara Veba salgınının 75 ila 200 milyon arasında insanı öldürdüğü düşünülüyor. Özellikle Avrupa nüfusunun bu yıllarda yüzde 30 ila yüzde 60 oranda azaldığı belirtiliyor. Salgına Yersina pestis adlı bakterinin yol açtığı düşünüldü. Yaşanan kıyım sonrası toplumda tanrının ve kilisenin sorgulanmasına sebep olan Kara Veba‘nın, dinde reformun ve hayatın pek çok alanında rönesansın başlamasının başlıca nedenlerinden biri olduğu biliniyor.

COCOLIZTLI SALGINI

16. yüzyılda 'Yeni İspanya' adı verilen bugünkü adıyla Meksika olan bölgede görülen birkaç farklı hastalığın aynı dönemde oluşmasıyla yaşanmış salgın felaketi 'cocoliztli salgınları' olarak anılıyor. Meksika’da yüksek ateş, kanama ve bağırsak enfeksiyonu ile seyreden tifo benzeri salgında 5 yılda 15 milyon kişi öldü. Kurbanların renkleri sarardı, ağızlarından kulaklarından kan geldi, birkaç gün içinde de hayatlarını kaybetti. Yerli halkın yüzde 45’i yok oldu.

SUÇİÇEĞİ SALGINI

Amerika kıtasındaki yerliler ile temas eden Avrupalı kaşifler beraberlerinde getirdikleri virüs ve bakterileri buradaki insanlara bulaştırdılar. Suçiçeği hali hazırda Avrupa'nın üçte birini öldürmüştü ancak ilaçları yetersiz kalan Amerikan yerlilerinin hiçbir şansı yoktu. Milyonlarca insan öldü ve o dönem yerli nüfusun yüzde 90'ı yok oldu.

KOLERA SALGINI

Tarihte yedi büyük kolera salgını yaşandı ancak bunlardan en ölümcül olanı üçüncüsü olan ve 1852 - 1860 tarihleri arasında meydana gelen salgındı. Koleranın başlıca sebebi içme sularının kirlenmesi ancak sebebin bu olduğu üçüncü salgına kadar anlaşılamadı. Asya ve Avrupa’da ortaya çıkan kolera salgını, 1899- 1923 yılları arasında yaklaşık bin 500 kişiyi öldürdü. Vibrio cholerae adlı bakteriyle gelişen kolera, bağırsak enfeksiyonuna, daha sonra şiddetli ishale neden olan bir hastalık. Kolera, 1817'de Japonya’da, 1826'da Moskova’da, 1831'de Berlin’de, Paris’te ve Londra’da salgınlar yaptı. Osmanlı İmparatorluğu’nda 1912-1913 Balkan Savaşı sırasında görülen kolera salgını ciddi kayıplara sebep oldu.

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SIRASINDAKİ TİFÜS SALGINI

1914 - 1918 yılları arasında Tifüs bakterisini taşıyan bitlerin neden olduğu salgında Avrupa ve Asya'da 25 milyon kişi hastalandı ve özellikle Sovyetler Birliği ülkelerinde 3 milyona yakın insan hayatını kaybetti. Batılı ülkeler salgına neyin neden olduğunu daha hızlı anladı ve bitlerden kurtulmak üzere önlemler alındı. Doğu ülkeleri ise daha geç önlem aldı ve bu nedenle dünyanın bu kısmında çok daha fazla sayıda insan hayatını kaybetti.

İSPANYOL GRİBİ

İspanyol gribi 1918-1920 yılları arasında H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türü yol açtı. İspanyol Gribi, 18 ay içinde 50 ile 100 milyon arası insanın ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgınlardan biri oldu. Hastaneler tıklım tıklım dolu olduğundan, parası olan Amerikalılar doktorlara rüşvet vererek hastaneye yatabiliyordu. İspanyol gribi denmesinin sebebi ise İspanya basınının grip haberlerini sansürsüz yazabilmesiydi. Birinci Dünya Savaşı'nın son aylarında tüm dünyayı etkisi altına alan İspanyol gribinin, dört yıl süren savaşın bitmesinde rol oynadığı düşünülüyor.

ASYA GRİBİ

Çin'de başlayan ve Asya Gribi olarak adlandırılan hastalık 4 milyona yakın insanın canını aldı. Sebep olarak Influenza-A virüsünün ördeklerde mutasyona uğrayarak insana geçmesi gösteriliyor. Salgının önüne aşı ile geçildi. Bir yıl içerisinde 40 milyon kişi aşılandı. Asya Gribi kitlesel aşılanmanın önemini ve etkisini gösteren en önemli örneklerden biri haline geldi.

HIV (AIDS) VİRÜSÜ

20. yüzyılın ortalarında maymunlardan insana geçtiği anlaşılan HIV virüsünün saptanabilen ilk örneği 1959'da Kongo'da görüldü. Fakat teşhisi 1980'lerde konuldu. 2014 yılında dünyada yaklaşık 36.9 milyon insanın HIV pozitif olduğu belirtildi. 2010 yılında 1.8 milyon insan AIDS nedeniyle hayatını kaybetti, bu sayı 2005 yılında 2.2 milyondu. Son 30 yılda 36 milyon insanın hayatına mal olan virüsü kesin tedavi edebilecek bir çözüm hala bulunmuyor.

SARS SALGINI

Kasım 2002 ve Temmuz 2003 tarihleri arasında Hong Kong'da başlayan SARS salgını sebebiyle dünya çapında 8 bin 422 vaka ile 916 ölüm görüldü. Dünya Sağlık Örgütü, ölüm oranını yüzde 10,9 olarak açıkladı. Sars etkeni haftalar içinde Hong Kong'dan 37 ülkeye yayıldı. 

H1N1 DOMUZ GRİBİ

Meksika’da başladı, dünyada 1,5 milyondan fazla kişiye bulaştı. 300 bin civarında kişinin ölümüne yol açtığı tahmin ediliyor. Domuz gribi sadece 2009 yılında 284 bin kişinin canına mal oldu.

EBOLA SALGINI

2013-2016 yılları arasında Batı Afrika’da ortaya çıkan Ebola salgını, 11 bin 300’den fazla ölüme yol açtı. Batı Afrika Ebola salgını, Aralık 2013'te Gine'de başladı, Liberya, Sierra Leona gibi Batı Afrika ülkelerine yayılan ve Haziran 2016'da sona eren salgın sonucunda virüs 28 bin 616 kişiye bulaştı. Virüs aslında ilk olarak 1970’lerde Sudan ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde görülmüştü.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.